Kimseyi incitmeden, kimseye zarar vermeden yaşayın.Zararsızlık en güçlü yoga şeklidir. O sizi süratle hedefinize götürür.
Bu barış ve uyum, dostluk ve sevgi, içinde yaşama sanatıdır.
Onun meyvesi mutluluktur, nedensiz ve sonsuz."
Maharaj
31 Ocak 2012
Kimseyi incitmeden, kimseye zarar vermeden yaşayın...
Kimseyi incitmeden, kimseye zarar vermeden yaşayın.
İnsanın özgürlüğü; İstediği her şeyi yapabilmesinde değil...
İnsanın özgürlüğü; İstediği her şeyi yapabilmesinde değil, İstemediği hiçbir şeyi yapmak zorunda olmamasındadır...
İlk adımınızı inançla atın.Tüm merdiveni görmek zorunda değilsiniz, yeter ki siz ilk adımı atın.
İlk adımınızı inançla atın.Tüm merdiveni görmek zorunda değilsiniz, yeter ki siz ilk adımı atın.
Martin Luther King Jr
Gitmeyi aklına koymuş olanı yolundan çevirme...Başaramazsın...
Gitmeyi aklına koymuş olanı yolundan çevirme...
Başaramazsın...
Sadece süreci zorlaştırırsın o kadar...
Doğru veya yanlış hayatımı yaşar, sonuçlarınada katlanırım!
Türkcell değilim... Kimseyi hayata bağlayamam!Hamal değilim.. Kimseyi taşıyamam!
Terazi değilim.. Kimseyi tartamam, dengede tutamam!
Anten değilim.. Kimseyi çekemem! ...
Nokıa değilim.. Herkese el uzatamam !
Doğru veya yanlış hayatımı yaşar, sonuçlarınada katlanırım!
Hayatta benim hayatım ! Kimseye burnunu sokturmam!
Duymayı bilene ses olurum; Almak isteyene nefes olurum!
Uzaktan bakmayın, bilinmeyenli denklem olurum..!
Beni anlamayana hafif , anlayana Ağırı olurum...!
Sevgiyle gelene sınırsız kampanya yaptım.
Yüregimin taaa en derininde yer veririm ...
Saygısızca gelenlere de tersim pisdir bilgilerine...!!!
Anlayan yanımda anlamayanda kapımın dışında.....! O kadar
Yöresel bir yemek: Keşkek...
Keşkek yemeği, bir çok şehrin yöresel yemeği olduğu gibi, Sinop'un da özel günlerin de yaptığı bir yemektir.İster tavuklu isterseniz bu şekilde yapabilirsiniz....MALZEMELER:
2 su bardağı keşkeklik buğday ( akşamdan ıslatılmış) 1 adet soğan 2-3 çorba kaşığı tereyağ tuz
ÜZERİ İÇİN:
300 gr. kuşbaşı et ( benimki dana eti ) 1 orta boy soğan 1 çorba kaşığı salça 2 çorba kaşığı sıvıyağ tuz
YAPILIŞI:
Öncelikle keşkeği için tencereye(ben düdüklü tencerede yaptım) tereyağ ve yemeklik doğradığımız soğanı koyup kavuralım. İçerisine ıslanan buğdayları koyup buğdayın üzerini 2 parmak geçecek kadar kaynar su ekleyip zevkinize göre tuz ilave edip buğdaylar yumuşayana kadar pişirelim. Et için ayrı bir tencereye (onuda düdüklüde yaptım) et, soğan ve yağı koyup kavuralım. Kavrulan ete salçayı ekleyip 1-2 dk daha bekletip etinizin cinsine göre su miktarını ayarlayıp yumuşayana kadar pişirelim. En son tuzunu ilave edelim. Servis için önce keşkeği sonra üzerine eti koyup sıcak bir şekilde servis yapalım...
Cehennem, insan yüreğindeki sevginin bittiği yerdedir.
Cehennem, insan yüreğindeki sevginin bittiği yerdedir.
Rumi
Küçük şeyleri dert etmeyin. Kusursuz olmayabileceğinizi kabullenin.
Küçük şeyleri dert etmeyin. Kusursuz olmayabileceğinizi kabullenin.
Rahat ve ılımlı insanların başarılı olamayacağı düşüncesini bırakın.
Sevgi kapasitenizi geliştirin. . Birisine iyilik yapın ve hiç kimseye bundan söz etmeyin. ...
İçinde bulunduğunuz anı yaşamayı öğrenin. Sizden başka herkesin bilgili olduğunu düşünün.
Bırakın çoğu zaman başkaları haklı olsun. Sabırlı olun.
Kendinize sorun; bir yıl sonra bunun bir önemi olacak mı?
Her gün, bir dakikanızı, teşekkür edecek birisini bulmak için harcayın.
Gülümseyin ve merhaba deyin insanlara. Daha iyi bir dinleyici olun.
Savaşlarınızı akıllıca seçin. Gönlü bol olmayı, haklı olmaya yeğleyin.
Bugün üç kişiye, onları ne çok sevdiğinizi söyleyin.
-Dr. Richard Carlson-
Doğruluk sonsuzluğun Güneşidir.Nasıl olsa doğar...!
W.Phillips
GÜZEL BİR GÜN OLMASI DİLEĞİYLE...
♥ GÜNAYDINLAR ♥
DOWN Sendromlu Çoçuklarımızın Çalıştığı Bir Mekan. Lütfen Paylaşalım! Paylaştıralım!
DOWN Sendromlu Çoçuklarımızın Çalıştığı Bir Mekan. Lütfen Paylaşalım! Paylaştıralım!Sıcak Bir Yemeğe Ne Dersiniz?
Down Cafe Mecidiyeköy’de çok da ortalıkta bir yerde değil, en kolay anlatımla PROFİLO Alışveriş Merkezi ana kapısından çıkıp sağa doğru yürüyün, ilk sol sonra börekçiden ikinci solu da yapıp hafif yokuş aşağı 30–40 metre yürüdükten sonra sağda. Bu cafede sadece DOwn sendromlu çocuklar çalışıyor, dönüşümlü olarak ayda 25 çocuk çalışıyor 100 tl maaş alıyorlar....
Cafe'nin desteklenmesi gerek, paylaşın ziyaret edin.... makarnaları harika. PAYLAŞALIM!
Kendini içinde bağışlamak;Özündeki katmanların hala parça parça ...! olan kısımlarına ulaşmak demektir!
Uzun bir süreçten geçen dikkatinin, kendini mercek altında incelemesinin sonucudur.
Özündeki katmanların hala parça parça ...! olan kısımlarına ulaşmak demektir!
Kapanmamış yaraları temizleyip tedavi etmek yarım kalmış hesapları ödemek demektir...
Kendini içinde bağışlamak geçmişi, içindeki bütün safralarıyla yeni baştan değiştirecek güce sahip olmak demektir.
Doğduğun kişi" "olmanı bekledikleri kişi" ve "olmak istediğin kişi" bir masanın etrafında birbirleriyle tanışıp,seni mutlu etmek için el ele vermeliler bence ;))
''Bugün nasılsınız hanımefendi?'' diye birbirlerine sormalılar adap gereği...
İlişkide samimiyet dozunda olduğu sürece oldukça önemli bir etken. Peki partneriniz sizinle nasıl bir paylaşım içinde? Size karşı ne kadar samimi? Bilmek istiyorsanız bu testi hemen çözün!
İlişkide samimiyet dozunda olduğu sürece oldukça önemli bir etken. Peki partneriniz sizinle nasıl bir paylaşım içinde? Size karşı ne kadar samimi? Bilmek istiyorsanız bu testi hemen çözün!1. Dostunuzla bile paylaşmadığınız sırlarınızı onunla paylaşıyor musunuz?
A. Her zaman
B. Duruma göre
C. Asla
2. Partnerine bir sağlık problemi veya aile ile ilgili durumlarından bahsettiğinde, o:
A. Seni pür dikkat dinliyor ve çözüm üretmeye çalışıyor.
B. Yüzünü güldürmek için elinden geleni yapıyor ve kafanı dağıtmak için konuyu değiştiriyor.
C. Bunun hakkında daha sonra konuşalım diyor ve bir daha da bu konuyu açmıyor.
3. Partnerin katıldığın düğünlerde veya aile buluşmalarında sana eşlik ediyor mu?
A. Evet, gittiğim her yerde bana eşlik ediyor.
B. Duruma göre katılıyor.
C. Hayır, davet için teşekkür ediyor ve bir bahane belirtiyor.
4. İhtiyaçların konusunda sana ne kadar ilgili?
A. Çok. Her zaman seninle ilgileniyor.
B. Sıklıkla sana nasıl hissettiğini soruyor.
C. Pek fazla ilgili değil.
5. Onunla ilgili konuştuğunuzda, sana özel konularından bahsediyor mu?
A. Evet, her ince detayı benimle paylaşıyor.
B. Tabii, ama eski kız arkadaş gibi konuları asla konuşmuyoruz.
C. Hayır, ona kendisiyle ilgili bir şey sorduğumda hemen konuyu kapıyor.
6. Partnerine hakkında utanç verici veya şantaj malzemesi olabilecek bilgilerin var mı?
A. Evet, bolca… Korkunç çocukluk fotoğrafları, utanç verici lise anıları; hepsi bende var!
B. Bazı şeyler var evet, ama bunlar genelde benim yanımda yaşadığı potlarla ilgili.
C. Elbet utanç verici anıları vardır ama benimle hiç paylaşmadı.
7. İki arkadaşınızın nişanlandığını ona söylediğinizde:
A. Gülümsüyor ve düğünü dört gözle beklediğini söylüyor.
B. ‘Çok sevindim’ diyor ve işine dönüyor.
C. Başka bir şeyle ilgilenmeye başlıyor.
8. Gelecekle ilgili konuştuğunuzda onun bahsettiği:
A. İçinde senin olduğun bir aile, çocuk ve meslek hayatı
B. Yılbaşında ne yapacağınız
C. Gelecek hafta ne yapacağınız
A’lar çoğunluktaysa: Şeffaf adam
Bu adam kesinlikle samimiyet dalında ödül almalı. Sizinle ne geçmişteki korkunç anılarını ne de gelecek ile ilgili hayallerini paylaşmaktan çekinmiyor. Tamamen şeffaf ve size fazlasıyla güveniyor. Hatta o da sizinle ilgili her şey öğrenmeye meraklı. Sizinle vakit geçirmekte çok keyif alıyor, ailenizi çok seviyor, size her şeyini anlatıyor. Elbet biraz gizem her insana çekicilik katar, bu kadar şeffaf olmak da doğru mudur bilinmez ama partnerinize her daim güvenebileceğiniz apaçık ortada!
B’ler çoğunluktaysa: Potansiyel var
Genelde sizi kendisine oldukça yakın hissediyor. Aslında potansiyel olarak açılmaya ve size yakınlaşmaya da çok müsait. Sadece bazen bunu nasıl yapacağını bilemiyor. Bu nedenle siz de konu açıldığında ona pozitif ifadelerle sorular sorarsanız –yani gözünü korkutmadan- bunu aşabilirsiniz. Örneğin onu çok seksi bulduğunuzu söyleyip, hemen ardından yaşamak istediği üç fantezinin neler olduğunu sorabilirsiniz. Geçmişte yaşadığı en çılgın ilişkiyi sormayın, çünkü erkekler genelde geçmişteki ilişkilerinden konuşmayı sevmezler, bunu unutmayın.
C’ler çoğunluktaysa: Kapalı kutu
Bu tip erkekler genelde fiziksel yaklaşım konusunda sonsuz bir paylaşım içindeyken, konu düşüncelere ve duygulara geldiğinde adeta bir buzdolabı kesilirler. Partnerleriyle genelde hiçbir sırlarını, hayallerini paylaşmazlar. Eğer durmadan sorular sorar veya ona bir türlü açılmadığından bahsederseniz onu sonsuza dek susturmuş olursunuz. Bu nedenle yapmanız gereken öncelikle kendinizle ilgili iyi veya kötü özelliklerinizi onunla paylaşın. Daha sonra kendisiyle ilgili onun farkında bile olmadığı güzel özelliklerinden bahsedin. Bu şekilde size güveni artacak ve kendini daha yakın hissedecektir
30 Ocak 2012
Güneşe bakarsan aydınlığı, kuyuya bakarsan karanlığı görürsün.. Hayata nerden bakarsan ordan görürsün
Güneşe bakarsan aydınlığı, kuyuya bakarsan karanlığı görürsün..Hayata nerden bakarsan ordan görürsün
İnsanlar sen istediğin kadar hayatındalar, göz yumduğun kadar dürüstler ve onları affettiğin kadar iyiler.
Robın Sharma ***
Susarak kazandığın değeri, boş konuşarak harcama...
Susarak kazandığın değeri, boş konuşarak harcama...
Sen Bedeni Deneyimleyen RUHSUN... Ruhu Deneyimleyen Beden DEĞİL...
Sen Bedeni Deneyimleyen RUHSUN...Ruhu Deneyimleyen Beden DEĞİL...
HEPİMİZE BOLLUK BEREKET VE ŞANS GETİRMESİ DİLEKLERİMLE
♥ Melek Abundia Bolluk ve Bereket Melegi Bu paylasimimi bir sans-sevinc isareti olarak gör"Hosuna gidersem beni baskalariylada paylas...
Karsina tesadüfen cikmadim, cagirdin beni geldim...
Beni hissettmeye basladiginda sana kosulsuz sevgimi kattigim enerjimi gönderiyorum, resmime bak, sonra gözlerini kapat...
Sirtinda tasidigin yüklerini, kalbinin kirginliklarini, tüm sorunlarini anlat bana...
Anlatmaya basladigin andan itibaren sana parlak ALTIN ISIGIMi basindan asagiya akitiyorum, seni bu isigimla sarmalıyorum...
Simdi, simdinin mucizesiyle tüm gecici yüklerinden kurtariyorum...
Onlari isiga gönderiyorum...
Cagirdin beni geldim...
Sana sans getirdim...
Ac cüzdanini istedigin miktardaki parayi cüzdanina koyuyorum...
Eylemlerin ruhundan ve bedeninden doğar. Sonra da çocuğun gibi gelip eteğinden tutar..
Ne yaptın da sana dönüşünü görmedin?
Ne ektin de ektiğini biçmedin? ...
Eylemlerin ruhundan ve bedeninden doğar. Sonra da çocuğun gibi gelip eteğinden tutar..
~Mevlana~
Bil ki kalıcı değil, geçicisin; sahip değil misafirsin; sabit değil iğretisin...
Dünya boyun eğicidir ama sen zalim efendi değilsin!
Yeterli sanıyorusun kendini kendine ; Oysa hiç yeterli değilsin, muhtaçsın, ihtiyaçsız değilsin!
Her şey senin emrinde doğru ama amirliğe kalkışma!
Bil ki kalıcı değil, geçicisin; sahip değil misafirsin; sabit değil iğretisin
Her ne varki sende, ödünçtür.
Senin sanma,
Şımarma!..
-Hz. Mevlana
Sürekli farkındalık hayatına çok şey katacak... Yolların açılacak, huzur bulacaksın...!!!
Sürekli farkındalık hayatına çok şey katacak... Yolların açılacak, huzur bulacaksın...!!!
Biyolojik yaşınız kaç?
Yaşlanma uzmanları, biyolojik yaşın takvim yaşından daha fazla olabileceğini belirtti. İşte biyolojik yaşı hesaplama testi...Cilt elastikiyeti Cilt yaşlandıkça, kolajen ve elastin maddeleri azalır ve elastikiyetini kaybeder. Elinizin üzerindeki deriyi çimdikler gibi tutarak çekin ve bir dakika bu şekilde tutun. Deriyi bıraktığınızda tekrar normal, düz hale gelmesi ne kadar zaman alıyor?
* 1 - 2 saniye: 30'lu yaşlar
* 3 - 4 saniye: 40'lı yaşlar
* 5 - 10 saniye: 50'li yaşlar
* 11 - 30 saniye: 60'lı yaşlar
* 31 - 45 saniye: 70'li yaşlar
* 45 saniyenin üzerinde: 80'li yaşlar
Tepki testi Tepki verme hızı yaşlandıkça azalır. Bunu ölçmek için, yazı yazarken kullandığınız elinizi açın ve bir arkadaşınızdan elinizin üzerinde 45 cm'lik bir cetvel tutmasını isteyin. Cetveli bıraktığında yakalayın. Tuttuğunuz yer, ne kadar hızlı tepki verebildiğinizi gösterir.
* 14 cm'ye kadarsa: 20'li yaşlar
* 15 - 24 cm: 30'lu yaşlar
* 25 - 29 cm: 40'lı yaşlar
* 30 - 35 cm: 50'li yaşlar
* 40 cm ve üzeri: 60'lı yaşlar
Zihinsel zindelik 100'den geriye doğru 0'a kadar 7'şer 7'şer sayın. Ne kadar sürede sayabiliyorsunuz? 25 saniyeden uzun sürmesi zihinsel yaşlanma göstergesidir.
* 20 saniyeden kısa: 40 yaşın altındasınız
* 25 saniye: 40 - 60 yaşlarındasınız Emin olmak için bir test daha yapın. Bir dakika içinde aklınıza kaç tane meyve ve sebze ismi geliyor?
* 60 yaşın altındakiler, en az 15 tane bulabilir.
Denge Sağ ayağınızı 45 derece eğik halde tutarak sol ayağınızın üzerinde durun ve gözlerinizi kapatın. Dengenizi kaybedip sağ ayağınızı yere koymadan ne kadar durabileceğinizi ölçün. Bu hareketi birkaç dakika arayla 3 kez tekrarlayın ve bu şekilde ortalama ne kadar durabildiğinizi hesaplayın.
* 70 saniyeden fazla: 20'li yaşlar
* 60 - 69 saniye: 30'lu yaşlar
* 50 - 59 saniye: 40'lı yaşlar
* 40 - 49 saniye: 50'li yaşlar
* 30 - 39 saniye: 60'lı yaşlar
* 20 - 29 saniye: 70'li yaşlar
* 19 saniyeden az: 80'li yaşlar
yaşamda zorluklarla karşılaştığnızda önce nelerden vazgeçersiniz... Buyrun testimize...
Çöldesiniz ve yanınızda aşağıdaki hayvanlar var: Aslan, İnek, At, Koyun ve Maymun ...Çölden kurtulabilmek için hayvanlardan birini bırakmanız gerekiyor.Hangisini bırakırsınız? (İstediğiniz mantığı kullanabilirsiniz ama hangi hayvanı ne zaman bıraktığınızı bir yere not edin)
Geriye 4 hayvan kaldı. Çöl ateş gibi yakıyor! Kilometrelerce uzanıyor. Her yerde kum var. Bir başka hayvanı daha bırakmanız gerekiyor. Hangisini bırakırsınız?
Geriye 3 hayvan kaldı. Yürüdünüz, yürüdünüz, yürüdünüz. Sıcak, sıcak, sıcak. Felaket! Aradığınız vaha kurumuş! Bir hayvan daha bırakmaktan başka çareniz yok.
Geride 2 hayvan kaldı. Uzun sıcak bir yürüyüşten sonra ilerde çölün bittiğini görebiliyorsunuz. Fakat ne yazık ki çölden sadece bir hayvan ile çıkabilirsiniz.
Hangisini bırakıp hangisini yanınıza alacaksınız? * * *
Bu cevaplar Japon kaynaklarından alınmıştır. Çöl zorlukları simgeler.
Hayvanlar ise. . . Aslan = Gurur
Maymun = Çocuklarınız
Koyun = Arkadaşlar
İnek = Temel ihtiyaçlar
At = Hırslarınız.
Kısaca, yaşamda zorluklarla karşılaştıkça bunlardan birini feda ederiz. Son hayvan, diğer her şeyi kaybetme pahasına tutunduğunuz varlığı simgeler
Arkadaşlık önemli diyen kadınlar... Bu küçük hikayeyi okuyun...
Sıcak nemli bir günde evli genç bir kadın koltukta oturmuş, ziyaretine gittiği annesiyle buzlu çay içiyordu. Hayat, evlilik, hayatın yüklediği sorumluluklar ve yetişkinliğin getirdiği yükümlülükler hakkında konuşurlarken, anne bardağındaki buzları düşünceli bir şekilde birbirine tokuşturdu ve dönüp kızına ciddi bir bakış attı."Kız arkadaşlarını unutma" diye tavsiyede bulundu, çay yapraklarını bardağın dibine doğru daldırarak "Yaşın ilerledikçe senin için daha önemli olacaklar, kocanı sevsen de, çocuklarını ne kadar çok sevsen de önemi yok, yine de kız arkadaşlarına ihtiyaç duyacaksın. Onlarla şu anda ve daha sonra bir yerlere gitmeyi ihmal etme, onlarla birşeyler yap ve kız arkadaşlarını hatırla onlar sadece arkadaşların değil, senin kardeşlerin, kızların ve diğer akrabaların aynı zamanda. Diğer kadınlara ihtiyaç duyacaksın" dedi.
"Ne kadar komik bir öğüt" diye düşündü genç kadın. "Daha yeni evlenmedim mi ? Çift dünyasına yeni katılmadım mı? Artık ben evli kadınım. Tanrı aşkına, yetişkin bir kadınım, kız arkadaşlarına ihtiyaç duyan bir genç kız değilim. Eminim ki kocama ve aileme hayatımı harcamak, ihtiyaç duyduğum tek şey olacak"...
Ama annesini dinledi ; kız arkadaşlarıyla iletişim kurmaya devam etti ve her geçen yıl buna daha çok vakit ayırdı. Yıllar geçtikçe , annesinin kendisine dediklerinin ne anlama geldiğini , bildiğini anladı Zaman ve koşullar değiştikçe ve kadın üzerindeki gizemini göstermeye başladıkça, kız arkadaşları,
kendi hayatının başlıca dayanağı oldu.
Bu dünyada yıllarca yaşadıktan sonra işte öğrediğim şey :
Zaman geçiyor.
Hayat akıyor.
Mesafe ayırıyor.
Çocuklar büyüyüyor.
Aşk büyüyor ve azalıyor.
Kalpler kırılıyor.
Kariyerler son buluyor.
İşler geliyor ve gidiyor.
Ebeveynler ölüyor.
Erkekler arayacaklarını söyleyip aramıyor.
Ama kız arkadaşlar hep oradalar, aranızda ne kadar zaman ve kaç km olduğu önemli değil. Bir kız arkadaş, hiçbir zaman ona ihtiyaç duyduğunuzdan daha uzak değildir. Yalnızlık vadisinde, yalnız ve kendiniz için yürümeniz gerektiğinde, kız arkadaşlanız vadinin kenarında sizi alkışlayarak, sizin için dua ederek, sizi çekerek, vadinin sonunda kollarını açarak sizi bekliyor olacak. Bazen kuralları çiğneyecek ve yanında yürüyecek, ya da içeri gelecek ve seni dışarı taşıyacak. Benim kızım, kız kardeşlerim, annem, görümcelerim, kayınvalidem, teyzelerim, yeğenlerim, kuzenlerim, bütün diğer ailem ve arkadaşlarım hayatımı koruyor. Dünya onlar olmadan aynı olmazdı ve tabii ben de.
Kadınlık denen bu maceraya başladığımız zaman, önümüzde uzanan bu inanılmaz sevinçler ve kederler hakkında hiçbir fikrimiz yoktu, birbirimize ne kadar ihtiyaç duyduğumuz hakkında olmadığı gibi. Hergün hala birbirimize ihtiyaç duyuyoruz.
Hayatınızın devam etmesine yardımcı olan kadınlara bunu yollayın.
Ben şimdi yaptım :) ...
Sen sustuğunda Ruhun dile gelir Yüreğin ile konuşur; işte bazen sessizlikte hissettiğin huzur bundandır.
Sen sustuğunda Ruhun dile gelir Yüreğin ile konuşur; işte bazen sessizlikte hissettiğin huzur bundandır.
|Uğur Koşar|
Tanıdığımız en güzel insanlar; Yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi ve kaybı yaşamış olan Ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş olan insanlardır...
Tanıdığımız en güzel insanlar; Yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi ve kaybı yaşamış olan Ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş olan insanlardır...Bu kişiler yaşama karşı geliştirdikleri Kendine has takdir, duyarlılık ve anlayışla; Şefkat, nezaket, derin sevgiden kaynaklanan bir ilgi ve sorumlulukla doludurlar...
GÜZEL İNSANLAR ÖYLECE ORTAYA ÇIKMAZLAR ! ONLAR OLUŞURLAR...!
[Elizabeth Kubler Ross]
Hayatımızdaki gölgelerin çoğu kendi güneşimizin önünde durmamızdan oluşur..!"
Hayatımızdaki gölgelerin çoğu kendi güneşimizin önünde durmamızdan oluşur..!"
Ralph Waldo Emerson -
Hayatının Hastalıklı Dallarını Budamaktan... KORKMAYACAKSIN
Hayatının Hastalıklı Dallarını Budamaktan... KORKMAYACAKSIN
Doğum yapmak üzere olan tüm anneler...Dikkat.. Dikkat... Yenidoğan bebeğinizle ilk karelerinize kavuşmak için fotoğrafçı mı arıyorsunuz??? İşte buldunuz...
Doğum yapmak üzere olan tüm annelere dikkatine... Bebeğinizi kucağınıza aldığınız o ilk anların fotoğraflanmasını istemez misiniz???Usta fotoğrafçı Verda Calvey'in denklaşöründen bu fırsatı kaçırmayın...
Verda CalveyPhotography tarafımca tavsiye edilir...
https://www.facebook.com/profile.php?id=100003443960097
Verda Calvey 'i kendi ağzından dinleyelim:
IFSAK’ta temel fotoğraf atölyesi ve Fototrek ile portre çalışmalarından sonra eşimle işlerimizi bırakıp yaklaşık 1 yıla yakın dünyanın farklı ülkelerini gezdik, böylece farklı yerleri, kültürleri, insanları fotoğraflama imkanım oldu.Türkiye’ye dönerken aşk bebeğimiz Tan Dennis’i karnımda taşıyordum. Kendi doğumum ve çocuklara karşı sevgim beni doğum ve bebek fotoğrafçılığına yönlendirdi. Doğum mucizesini, birçok ilkin yaşandığı o özel anları sizlerle paylaşmak ve fotoğraflarımla ölümsüzleştirmek istiyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)