30 Eylül 2012

Hayat sadece insanlar için varolsaydı, nuhun gemisinde hayvanların ne işi vardı...

Bir tür tedavi şekli.. Git bi elini yüzünü yıka geçer .)

Oğlum koş ananı getir!

Dur bi yatmadan evvel son bir kez azcık FACE'e bakayım dersin ve bakarsın,bakarsın,bakarsın,bakarsın,bakarsın...

Olmuyorsa Olmuyordur, Vardır Allah'ın Bir Bildiği...

Fotoğraf

Hepinizin hayatında gıcık olduğunuz insanlar olmuştur.



Hepinizin hayatında gıcık olduğunuz insanlar olmuştur. Sinir olursunuz, keyfiniz, tadınız kaçar... İşte orada durun! Büyük bir sınavdasınız. O, boşuna, tesadüfen karşınıza çıkmadı. O, kendinizde görmeyi reddettiğiniz, bakmaya direnç gösterdiğiniz aynaya bakmanız için burada. En sert kabuklarınızı kırmaya gelmiş kişidir O...
Önünüzde 3 seçenek var:

1- KARŞI MÜCADELEYE GİRİŞİRSİNİZ. O'na karşı amansız bir savaşa girişirsiniz. Doğru, haklı olanın siz, yanlış olanın O olduğunu ispatlamak uğruna bütün enerjinizi harcarsınız. Bazen açık açık sözlerinizle -sözel- şiddet uygular bazen de ima yoluyla, (taş atarak) sözlerinizle O'nu taciz edersiniz. Böyle yaparak O'na olan nefret, kin duygularınızı besler, büyütürsünüz. Olay tam bir düşmanlığa dönüşür...

2- KAÇARSINIZ. Mücadeleye girmez, kaçmak için türlü çareler ararsınız. Onunla karşılaşmamak, aynı mekanda bir arada olmamak için çaba harcarsınız. Tüm çabanıza rağmen yine de bir araya gelirseniz O'na karşı en keskin silahınızı kullanır ve O sanki orada değilmiş gibi davranır, O'nu yoksayarsınız. Konuşmasına katılmaz, cevap vermeye bile tenezzül etmezsiniz... Bu; kendinizce O'nu cezalandırma yönteminizdir.

3-AYNADA KENDİNİZE BAKARSINIZ. Gerekli ruhsal gelişim seviyesindeyseniz, farkındalığınız açık ise evrenin (Tanrı da diyebilirsiniz) O kişi aracılığıyla size neyi söylediğini duymaya çalışırsınız. O kişi aracılığıyla yolladığı mesajı okursunuz. O insanla değil; görmeyi reddettiğiniz o aynaya bakmak için kendinizle mücadele edersiniz. Görür ve O insana sevgiyle teşekkür edersiniz. Yolunuzu tıkayan egolarınızı size gösterdiği için... Zaten O, başka hiç bir şey yapmamıştır. Bunu bilirsiniz...

../ Sibel Yener

SENİN YARIŞIN SADECE KENDİNLE OLMALI...

 



SENİN YARIŞIN SADECE KENDİNLE OLMALI...

aNETTE

Bazen tek bir insana karşı duyduğumuz kızgınlık ve kırgınlığın hıncını tüm insanlardan çıkarmaya çalışırız… Ne yazık…

Bazen tek bir insana karşı duyduğumuz kızgınlık ve kırgınlığın hıncını tüm insanlardan çıkarmaya çalışırız… Ne yazık !…

Anette

Bazen tek bir insana karşı duyduğumuz kızgınlık ve kırgınlığın hıncını tüm insanlardan çıkarmaya çalışırız... Ne yazık...

Fotoğraf: “Dünyada bir tek insana inanmıştım. O kadar inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı. Ona kızgın değildim. Ona kızmama, darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkân olmadığını hissediyordum. Ama bir kere kırılmıştım. Hayatta en güvendiğim insana duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi.”	 Sabahattin Ali.“Dünyada bir tek insana inanmıştım. O kadar inanmıştım ki, bunda aldanmış olmak, bende artık inanmak kudreti bırakmamıştı. Ona kızgın değildim. Ona kızmama, darılmama, onun aleyhinde düşünmeme imkân olmadığını hissediyordum. Ama bir kere kırılmıştım. Hayatta en güvendiğim insana duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı; çünkü o benim için bütün insanlığın timsaliydi.”

Sabahattin Ali.

Gerçekten böyle değilmidir? Bazen tek bir insana karşı duyduğumuz kızgınlık ve kırgınlığın hıncını tüm insanlardan çıkarmaya çalışırız... Ne yazık...

Anette

Aşk çok ızdıraplıymış lan...

Fotoğraf: https://www.facebook.com/idosan2012

İçinize ne kadar çok ışık girmesine izin verirseniz,



İçinize ne kadar çok ışık girmesine izin verirseniz,
Yaşadığınız dünya da o kadar parlak olur...!

Deepak Chopra

Sanmayın ki ben hep böyle pozitiftim. Bundan seneler önce bunalım takılmaya, kendimi üzmeye bayılırdım.

Sanmayın ki ben hep böyle pozitfitim. Bundan seneler önce  bunalım takılmaya, kendimi üzmeye bayılırdım. Nedense dipte olmaya tutkuyla bağlıydım hem de. Sonra yavaş yavaş farkındalıklarım gelişti, kendi üstümde uzun ve yorucu çalışmalar yaptım. Ve ne zannediyorsunuz hemen başardım mı? Ne yazık ki hayır. Bazen yukarı bazen aşağı maceram devam etti ve ediyor aslında...

Zaman geçtikçe kendimle arkadaş olmaya, kendimi sevmeye ve kendimle yüzleşmeye başladım. Bu ne bitmez bir yolculuk ki, hala yolun başındayım. Sadece çabalıyorum ve uğraşıyorum o kadar. Şimdi tek farkım bu yolculuğu sizlerle beraber paylaşmam, ruh durumuma göre, o günkü havama göre soru işaretlerimi ,düşüncelerimi yazmam. Bazen gülüyoruz, bazen düşünüyoruz, bazen ya ne güzel söylemiş bravo diyoruz.

Ama en önemlisi artık hepimiz Zamazingo ailesinin bir üyesiyiz. Biz artık bir aileyiz. İşte bunu bilmek bile bana kendimi iyi hissettiriyor. İyi ki varsınız. Ben sizin için varım. Sizlerle varım...

A bunları neden mi yazdım, bana özelden hep mesaj geliyor nasıl böyle pozitifsiniz diye, dilim döndüğünce ona bir cevap aslında bu satırlarım.

Bir de geçmişte nasıl bunalım olduğumu gösteren bir şiirimi koyuyorum buraya. Yazmak her zaman benimleydi ama o da benim gibi negatiften pozitife evrimleşti. Buyrun eski Anetten bir şiir...

BECEREMEDİM...

Bazı sabahlar kalktığında

Bir başka sen olarak ve bir başka hayatı yaşıyor olarak uyanmak istediğin hiç olmadı mı?

Sakın hayır deme

Buna inanmamı bekliyor olamazsın

Okulda, işte yada yolda yürürken aldığınkararlara uyarak mı yaşıyorsun hayatını yoksa

İstediğin hayatla ilgisi olmayan bir kabusu mu yaşıyorsun

Şöyle de diyebiliriz belki

İstediğin senden o kadar uzaktasın ki artık

Bir şişeye bir kağıt koyup, o kağıda da -sadece imdat- diye bile yazsan, şişe asla eski sana ulaşamıyacaktır.

Çünkü şişede aynı senin gibi yolunu kaybetmiştir.

Ne geldiği yönü ne gideceği yönü bilir.

Ne umudu kalmıştır ne isteği

NEe gücü kalmıştır ne gururu

Kala kala yalnızlığı ve belki de bir kuru inadı kalmıştır

Hayata karşı inadı

Yüzünde ve gözlerinde

Sadece hüzün mü var

Zorlukla örttüğün ya da örttüğünü sandıüın

Bir kere de itiraf et ve beceremedim de

Gözlerini kapat artık yorgunum de

Uykunun kollarına yenilginin acısıyla gir

Ve sabah uyandığında

Yeni bir başlangıç yapacağını sanarak uyan

Ve yeni gelen güne de kendini kandırarak başla...

Anette

Insanın içinde bütün dünya vardır ve eğer nasıl bakman ve öğrenmen gerektiğini bilirsen, kapı orada ve anahtar elindedir…



Insanın içinde bütün dünya vardır ve eğer nasıl bakman ve öğrenmen gerektiğini bilirsen, kapı orada ve anahtar elindedir…

Yeryüzünde senden başka hiç kimse ne sana o anahtarı verebilir ne de o kapıyı açabilir…!

~J.Krishnamurti~

Şu aypotlar çıktığından beri...

Kendinizle Barisin



Siz önemlisiniz. Siz Benim canimsiniz. Benim icin cok onemlisiniz. Benim Herseyimsiniz.Kendinizi aci veren dusuncelerden kurtarin. Dusuncelerinizi degistirin ki duygulariniz da degissin. Ictiginiz tum o vitaminler yerine bazi hos duygulari da bunyenize almak ihtiyacinda olabilirsiniz. Kendinizi iyi hislere teslim edin, bunyenize onlari alin ki esenliginizi arttirasiniz; dunyanin esenligini de boyle cogaltirsiniz zaten.

29 Eylül 2012

Herşeyi içine atanlara sesleniyorum; Niye içinize atıyorsunuz, orası çöplük mü?

Herşeyi içine atanlara sesleniyorum; Niye içinize atıyorsunuz, orası çöplük mü?

Fotoğraf: Duygu kaynağı benim içimde ve şimdi bana kendimi iyi hissettiren bir duygu üretmeyi seçiyorum, <br/>Tüm olumlu oluşumları enerjileri ve duyguları harekete geçirmeyi seçiyorum.Sevgili Bilinçaltım sen bunu hayatıma geçirecek güçdesin.Güç sende ve benim duygularımda.<br/>Her şey tamda OL'ması gerekdigi gibi OL'makta.<br/>AŞK'la Şükürler OL/sun Selametteyim.<br/>Çünkü Öyledir.<br/><br/>Kuantum Yaşam Haritası

KENDİ GEMİMİZİN KAPTANI SADECE BİZİZ...

KENDİ GEMİMİZİN KAPTANI SADECE BİZİZ..

GEMİMİZ BİZİM ETSEL BEDENİMİZ..

HAVA ŞARTLARI RUHUMUZ..

MARTILAR ,KUŞLAR,BALIKLAR,YILDIZLAR İÇ SESİMİZ..

GÜNEŞ VE AY REHBERİMİZ..

BULUTLAR ANLIK VERDİĞİMİZ KARARLAR,ÖFKELER,KISKANÇLIKLAR,HÜZÜNLER.. ...
GÜVENDİĞİMİZ HERŞEY LİMANLARIMIZ..

DEMİR ATTIKLARIMIZ ALDIĞIMIZ KARARLAR..

HALAT ATTIKLARIMIZ YANIMIZDA OLMASINI İSTEDİKLERİMİZ..

KÖPÜKLER,KORKULARIMIZ,ENDİŞELERİMİZ,KAYGILARIMIZ..

VE DENİZ İÇİNDE YAŞADIĞIMIZ DÜNYADIR..

SON OLARAK, FARKINDA OLMAK YADA OLMAMAK İŞTE BÜTÜN MESELE BU...!

ALbert Lynt

Bugün hayata farklı bir açıdan bakaın :)

Fotoğraf

Bulutların Üstünde…Günün Fotosu…29/09/2012

Şunlardan bi tane de ben alayım diyorum...

* Ben Allah Tealâ’ya ancak O’nu sevdiğim, O’nun hoşnutluğunu ve vuslatını istediğim için kulluk ediyorum.

Fotoğraf: * Ben Allah'a O'ndan korktuğum için kulluk etmiyorum. Böyle olsaydı, sahibinden korktuğu için çalışan kötü hizmetçi gibi olurdum. * Cennet sevgisiyle de kulluk etmiyorum. Bu durumda da sahibi kendisine bir şey verince çalışan kötü bir hizmetçi gibi olurdum. * Ben Allah Tealâ'ya ancak O'nu sevdiğim, O'nun hoşnutluğunu ve vuslatını istediğim için kulluk ediyorum.Ünlü kadın sufi Rabia Adeviyye (ö. 801) Kaynak: Ebû Tâlib el-Mekkî, Kûtu'l-KulûbPaylaşım:  Bayzan

 

 

 

Ben Allah’a O’ndan korktuğum için kulluk etmiyorum. Böyle olsaydı, sahibinden korktuğu için çalışan kötü hizmetçi gibi olurdum.

* Cennet sevgisiyle de kulluk etmiyorum. Bu durumda da sahibi kendisine bir şey verince çalışan kötü bir hizmetçi gibi olurdum.

* Ben Allah Tealâ’ya ancak O’nu sevdiğim, O’nun hoşnutluğunu ve vuslatını istediğim için kulluk ediyorum.

Ünlü kadın sufi Rabia Adeviyye (ö. 801) Kaynak: Ebû Tâlib el-Mekkî, Kûtu’l-Kulûb

"Kıskançlık kıyaslamaktır



 

"Kıskançlık kıyaslamaktır...

OSHO

hALBUKİ SENİN YARIŞIN SADECE KENDİNLE OLMALI...

aNETTE

Dila Hanım Türkan Şoray - Kadir İnanır

http://youtu.be/cL6TKKowg38

Kimse kimseyi aldatmasın, kimse kimseyi küçümsemesin, kimse kimseye öfke ile darılma ile zarar vermek istemesin.....

Fotoğraf: Yaşayan varlıkların hepsi; zayıf, güçlü, uzun, kısa, büyük, orta veya küçük görünen, görünmeyen; doğmuş olan veya doğmakta olan, hepsi mutlu olsun! Kimse kimseyi aldatmasın, kimse kimseyi    küçümsemesin, kimse kimseye öfke ile darılma ile zarar vermek istemesin.....buddhaYaşayan varlıkların hepsi; zayıf, güçlü, uzun, kısa, büyük, orta veya küçük görünen, görünmeyen; doğmuş olan veya doğmakta olan, hepsi mutlu olsun!

Kimse kimseyi aldatmasın, kimse kimseyi    küçümsemesin, kimse kimseye öfke ile darılma ile zarar vermek istemesin.....

buddha

Bu evde kim oturur?


Bu evde kim oturur?

Kim süpürür bu bahçeyi?

Oldum olası

Akşamları ateş yanar kapısında. ...
Kimler şarkı söyler içinde?

Soyunur, giyinir,

Yemek pişirir hergün,

Çarşıya çıkar?

Bir de ağaç vardı önünde

Kiraz ağacı,

Her yaz kirazlanadurur

Bıkmadan.


Edip Cansever

Dizginle kendini "Kendi"nle.



 

Dizginle kendini "Kendi"nle.
Buda

28 Eylül 2012

Nil Karaibrahimgil - Yalan Dünya Jenerik Müziği

http://youtu.be/Sv20VJtGCXE

Farenin burnuna nefis bir peynir kokusu gelmişti.

Farenin burnuna nefis bir peynir kokusu gelmişti.

Araştırmak üzere deliğinden başını çıkarınca, bir kedi sesi işitti ve hemen deliğine sindi. Ertesi gün, yine fare delikten başını çıkarınca, kedi sesini duyup deliğine çekildi.

3. gün, fare iyice acıkmıştı. Kediyi nasıl aldatabilirim düşüncesiyle, delikten başını çıkardığında bu defa kedi sesi değil köpek havlaması işitti. Fare sevindi. Demek ev sahipleri kedi yerine köpek edinmişlerdi.

Kendinden emin ve rahat şekilde, peynirin kokusuna doğru giderken, odanın bir köşesinde gizlenen kedi, bir sıçrayışta fareyi yakaladı. Ve yanında kendisini merakla izleyen yavrusuna:

— Gördün mü yavrum, dedi, yabancı dil bilmenin faydasını...

http://fwmail.net/fikra/yabanci-dil-bilmenin-faydasi/

Bu resme mutlaka bakın... Bakalım ilk bakışta yüzleri kimler bulacak...

Kavunun Faydaları:

* Vücudu serinletir.

 

* Su ihtiyacının bir bölümü kavundan sağlanabilir.

 

* İdrar söktürücü özelliği vardır.

 

* Kabızlığın giderilmesinde yardımcı olur.

 

* Yatıştırıcı etkisi ile rahatlık verir ve uykusuzluğa iyi gelir.

 

* Böbrekleri temizleyici özelliğinin yanı sıra böbrek taşlarını ve kumlarını dökmeye yardımcı olur.

 

* Hücre koruyucu özelliği sayesinde yaz aylarında güneşin zararlı etkilerine karşın cildimizi nemlendirir ve rahatlatır.

 

* Sıcakta artan besin bozulması, mikrop üremesi veya iltihaplanma gibi olaylara karşı bağışıklık sistemimizi güçlendirerek direnç sağlar.

 

* Bireylerdeki yağ hücrelerinin çoğalma ve gelişmesini baskılayarak zayıflama ve ideal kilonun korunmasını mümkün kılar.

 

Kmseyi Dış Görünüşüne Göre Yargılamayın...

Kaba saba, soluk, yıpranmış giysiler içindeki yaşlı çift, Boston treninden inip utangaç bir tavırla rektör'ün bürosundan içeri girer girmez, sekreter masasından fırlayarak önlerini kesti...

Öyle ya, bunlar gibi ne idüğü belirsiz taşralıların Harvard gibi üniversitede ne işleri olabilirdi?

Adam, yavaşça rektörü görmek istediklerini söyledi. İşte bu imkansızdı..

Rektörün o gün onlara ayıracak saniyesi yoktu..

Yaşlı kadın, çekingen bir tavırla; "Bekleriz" diye mırıldandı...

Nasıl olsa bir süre sonra sıkılıp gideceklerdi.. Sekreter sesini çıkarmadanmasasına döndü..

Saatler geçti, yaşlı çift pes etmedi..

Sonunda sekreter, dayanamayarak yerinden kalktı. "Sadece birkaç dakika görüşseniz, yoksa gidecekleri yok" diyerek rektörü iknaya çalıştı. Anlaşılan çare yoktu..

Genç rektör, isteksiz bir biçimde kapıyı açtı. Sekreterin anlattığı tablo içini bulandırmıştı. Zaten taşralılardan, kaba saba köylülerden nefret ederdi. Onun gibi bir adamın ofisine gelmeye cesaret etmek, olacak şey miydi bu? Suratı asılmış, sinirleri gerilmişti.

Yaşlı kadın hemen söze başladı. Harvard'da okuyan oğullarını bir yıl önce bir kazada kabetmişlerdi. Oğulları, burada öyle mutlu olmuştu ki, onun anısına okul sınırları içinde bir yere, bir anıt dikmek istiyorlardı.

Rektör, bu dokunaklı öyküden duygulanmak yerine öfkelendi. "Madam" dedi, sert bir sesle, "Biz Harvard'da okuyan ve sonra ölen herkes için bir anıt dikecek olsak, burası mezarlığa döner..."

"Hayır, hayır" diyerek haykırdı yaşlı kadın.. "Anıt değil... Belki, Harvard'a bir bina yaptırabiliriz".

Rektör, yıpranmış giysilere nefret dolu bir nazar fırlatarak, "Bina mı?" diyerek tekrarladı, "Siz bir binanın kaça mal olduğunu biliyor musunuz? Sadece son yaptığımız bölüm yedi buçuk milyon dolardan fazlasına çıktı..."

Tartışmayı noktaladığını düşünüyordu. Artık bu ihtiyar bunaklardan kurtulabilirdi..

Yaşlı kadın, sessizce kocasına döndü: "Üniversite inşaatına başlamak için gereken para bu muymuş? Peki, biz niçin kendi üniversitemizi kurmuyoruz, o halde?"

Rektör'ün yüzü karmakarışıktı.. Yaşlı adam başıyla onayladı.

Bay ve bayan Leland Stanford dışarı çıktılar. Doğu California'ya, Palo Alto'ya geldiler. Ve Harvard'ın artık umursamadığı oğulları için onun adını ebediyyen yaşatacak üniversiteyi kurdular.

Amerika'nın en önemli üniversitelerinden birini: STANFORD'u.


*******

Ayağınıza kadar gelip, sizinle görüşmek isteyen insanlara yaklaşmadan önce bir kez daha düşünün

http://fwmail.net/hikaye/kimseyi-dis-gorunusune-gore-yargilamayin/

 

Verme Sanatı...

Beldelerden birinde, her beldede bir örneğine rastlanan zengin ama cimri bir adam vardı.
Herkesin kendisini cimri diye bilmesinden rahatsız olan adam, bir gün o beldenin bilge kişisine gidip dert yanma ihtiyacı hissetti.

“Niye herkes benden nefret ediyor, anlamıyorum” dedi cimri. “Halbuki, öldükten sonra malımın bir kısmını hayır hasenat işlerine bırakacağım diye söz vermiştim. Bunu duymayan da kalmadı.”
Bilge kişi, adamın sözleri üzerine bir müddet sessiz kaldı. Sonra:
“Sana bir öykü anlatayım” dedi. “Domuz ile ineğin öyküsünü...”
“Tamam” dedi cimri, “anlat bakalım.”
Bilge kişi öyküsüne başladı:
“Bir gün, çiftliğin birinde bir domuz komşu ahırdaki ineğe, insanların kendisini hiç sevmediğinden dert yanmaya başlamış.
‘Senden ise’ demiş, ‘hep güzel sözlerle bahsediyorlar. Anlıyorum; sen onlara süt veriyorsun. Ama ben onlara daha da fazlasını veriyorum. İnsanlara etimi veriyorum, derimden ayakkabı yapılıyor. En iyi fırçalar da benim kıllarımdan yapılır. Hâlâ daha beni niye sevmezler, anlamıyorum?’
İnek, üzüntü içindeki domuza bir müddet öylece baktıktan sonra:
‘Belki de’ dostum dedi, ‘sen bütün bunları insanlara ancak öldükten sonra verdiğin halde, ben verdiklerimi hayatta iken verdiğimdendir...

Siz siz olun her şeyi hayattayken yapın...

http://fwmail.net/hikaye/verme-sanati/

Sorgulamadan Takip Ettiğimiz Yollar...

Bir gün bir ineğin çiftliğine dönmesi için bakir bir ormanın içinden geçmesi gerekti.

Mantıklı düşünme yetisi olmayan bir hayvan olduğundan kıvrıla kıvrıla ilerleyen, önce yokuş yukarı sonra yokuş aşağı devam eden, zorlu bir rota izledi.

Ertesi gün yolu aynı yere düşen bir köpek, ormanın öte yanına geçmek için ineğin gittiği yolu takip etti.

Sonra sıra bir koyun sürüsüne geldi. Sürünün lideri patikanın zaten açılmış olduğunu görünce oraya daldı ve tüm sürü de onu izledi.
Ardından insanlar da bu patikayı kullanmaya başladı: Bir sağa bir sola dönerek, ağaç dalları ve çalılardan kaçınmak için eğilip bükülerek ve bir yandan da -haklı olarak- söylenip küfürler ederek bu patikadan gidip geldiler.

Ama hiç kimse daha iyi bir alternatif yaratmak için bir şey yapmadı.
Böylesine yoğun kullanılması sonucunda patika zamanla küçük bir yola dönüştü.

İsteseler öte tarafa sadece yarım saatte geçebileceklerinden habersiz, insanlar ve ağır yük taşıyan zavallı hayvanlar, bir ineğin açtığı bu yolu takip ederek ormanın öte yanına üç saatte geçmeye mecbur kaldılar.
Yıllar geçti ve küçük yol bir kasabanın ana yolu, daha sonrasında da bir şehrin en önemli caddesi oldu. Ve herkes trafikten şikayet etti durdu, çünkü cadde olabilecek en kötü rotaya sahipti.
Bütün bunlar olurken yaşlı ve bilge orman, insanların var olan bir yolu, bunun en doğru seçim olup olmadığını bir kez bile kendilerine sormadan, nasıl da körü körüne takip ettiklerini seyrederek gülüyordu.

http://fwmail.net/hikaye/sorgulamadan-takip-ettigimiz-yollar/

Himalaya Kristal Tuzunun Faydaları

 



DÜZENLİ KULLANIMLA ŞU RAHATSIZLIKLARIN TEDAVİSİNDE YARDIMCI OLUR

** YÜKSEK TANSİYON (beyin kanaması,kalp krizi ,felç, v.s. rahatsızlıklara sebep olur.) ** KİLO kontrolü ** DEPRESYON (Lityum'la) ** STRES (Seretonin salgısını sağlamaya yardımcı olur.)

** BÖBREK TAŞLARININ ve KUMLARININ. ERİMESİNE

** KALP RİTMİNİ DÜZENLEME ve KALP DAMAR HASTALIKLARI

** MİGREN, ** KEMİK ERİMESİ (Osteoporoz)

** GUT hastalığına

** KİREÇLENME ve ROMATİZMAYA

** KANSERLİ HÜCRELERİN OLUŞUMUNU ÖNLEMEYE ve TEDAVİSİNE yardımcı olur.

** UYKU düzeni sağlar. ** DİABET (ŞEKER) hastalığına

** ALZHEİMER(Rafineri tuza konan Aliminyumlu katkı maddeler ALZHEİMER hastalığa yol açar.)

** ASTIM ve ALERJİYE (1 litre suya 2 çay kaşığı SOLE katılıp her gün 10 dakika buharında durularak tedaviye yardımcı olur. )

** KASLARDAKİ güç kaybına

** YAŞLANMAYI GECİKTİRİR.

** MAKSİMUM ENERJİ kaynağı olduğundan YORGUNLUĞA karşı, KRAMP ve ADELE ağrılarının giderilmesine yardımcı olur.

** HAFIZA, UNUTKANLIK İLE İLGİLİ SORUNLARDA

** SEDEF, EGZAMA, SİĞİL gibi cilt rahatsızlıklarına,

** AKNE ve UÇUKTA (Sole %26 lık tuzlu sudan siğil, uçuk ve akneye sürülür ve zamanla iyileşmeye yardımcı olur.)


 Dr. Albert. P. Krueger & Dr. Richard F. Smith (Kaliforniya Üniversitesi


Mutlu olmadığın biriyle mutlu görünmeye çalışma.

Fotoğraf: Mutlu olmadığın biriyle mutlu görünmeye çalışma. Olan sana olur ... Bukowski ***Mutlu olmadığın biriyle   mutlu görünmeye çalışma.

Olan sana olur ...

Bukowski

Angut...

Kim var diye sağa sola bakmayacaksın;BEN VARIM İŞTE diyip yürüyeceksin...

PATLICAN KAVURMASI

Fotoğraf: ::::::::::::::::::::::PATLICAN KAVURMASI:::::::::::::::::::::::::::::Malzemeler    4 adet patlıcan    4 orta boy soğan    1 tatlı kaşığı toz kırmızıbiber    1 tatlı kaşığı pulbiber (Bunu ben ilave ettim)    Biraz karabiber( Bu da benim ilavem)    Yarım çay bardağı kadar zeytinyağı    TuzPatlıcan kavurması nasıl yapılır?    Patlıcanları alacalı soyup, uzunlamasına 4 e veya 6 ya bölün sonra uzun uzun doğrayın.    Kaynayan suya 1 tatlı kaşığı tuz ve patlıcanları atıp 10 dakika kadar haşlayın.    Bir çatalla yumuşayıp yumuşamadığını kontrol ederek ocaktan alıp süzün.    ESMA “elinizle patlıcanları sıkın” demişti ama ben süzgece koydum. Elimle sıkmadım.    Patlıcanlar süzülürken, soğanları söğüş doğrayıp yağla beraber kızartın.    Üzerine kırmızı biberi, pul biberi (Seviyorsanız 1 tatlı kaşığı salça da olur) ekleyin.    Son olarak patlıcanları ekleyip karıştırın. Biraz daha tuz atın.    10 dakika daha bu şekilde pişirip servis edin.

Malzemeler

4 adet patlıcan

4 orta boy soğan ...
1 tatlı kaşığı toz kırmızıbiber

1 tatlı kaşığı pulbiber (Bunu ben ilave ettim)

Biraz karabiber( Bu da benim ilavem)

Yarım çay bardağı kadar zeytinyağı

Tuz


Patlıcan kavurması nasıl yapılır?

Patlıcanları alacalı soyup, uzunlamasına 4 e veya 6 ya bölün sonra uzun uzun doğrayın.

   Kaynayan suya 1 tatlı kaşığı tuz ve patlıcanları atıp 10 dakika kadar haşlayın.      Bir çatalla yumuşayıp yumuşamadığını kontrol ederek ocaktan alıp süzün.

ESMA “elinizle patlıcanları sıkın” demişti ama ben süzgece koydum. Elimle sıkmadım.

Patlıcanlar süzülürken, soğanları söğüş doğrayıp yağla beraber kızartın. Üzerine kırmızı biberi, pul biberi (Seviyorsanız 1 tatlı kaşığı salça da olur) ekleyin.

Son olarak patlıcanları ekleyip karıştırın. Biraz daha tuz atın.

10 dakika daha bu şekilde pişirip servis edin.

NOSSA NOSSA Ai se eu te pego - Michel Telo (carlos)

http://youtu.be/NUcb74yP1AE

Adam Olmaz Lan Senden...

Suyun Faydaları...

Penceremin önüne araç park etme...

Freddie Mercury - Living On My Own(1993 Version)

http://youtu.be/BjwZ_9n4DVE

Zorluklarla dolu olsa da yaşamak güzel…

Fotoğraf: Zorluklarla dolu olsa da yaşamak güzel…Tonle Sap gölü / KamboçyaFotoğraf: Eddy Ngadiwidjaya

Tonle Sap gölü / Kamboçya
Fotoğraf: Eddy Ngadiwidjaya

Allahım şu an kimin nerede bir sıkıntısı varsa, Sen onu gider...

Bir gez gönül yıktın ise, kıldığın namaz değil

Bir gez gönül yıktın ise, kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi, elin yüzün yumaz değil

Bir gönül yaptın ise, er eteğin tuttun ise
Bir gez hayr ettin ise, birine bin az değil

Erden sana nazar ola, için dışın nur ola
Beli kurtulmuştan ola, şol kişi kim gammaz değil

Er odur alçak dura, ayak odur yola vara
Göz odur ki Hakk'ı göre, gündüz gören göz değil

Yunus Emre'm sözün satar, söze bal ü yağ katar
Altmış bin sarrafa satar, yükü gevherdir koz değil

27 Eylül 2012

Cildimiz İçin Evde Yapabileceğimiz Basit Önlemler Neler Olabilir??

Fotoğraf: Cildimiz İçin Evde Yapabileceğimiz Basit Önlemler Neler Olabilir?? 1-Her gün bolca su içmeyi unutmayalım. 2-Akşamları yatmadan önce makyajın temizlenmesi ve özellikle gece nemlemdirici krem sürmek çok önemli. 3-Proteinden zengin,omega 3 ağırlıklı beslenme çok önemli,kaslarımızın yoğunluğu açısından bu çok önemli,unutmayın ki yüzünüzde de kas yapısı vardır.Bol taze yeşil yapraklı sebze,kırmızı renkteki sebzeleri daha çok çiğ tüketin,asit baz dengesi için bu tür gıdalar vucutta biriken asit fazlasını atarlar. 4-Vücudumuzdaki kasları sporla nasıl çalıştırıyorsak,yüz kaslarına da aynı özeni göstermek lazım.ÖZELLİKLE YÜZ YOGASI HAREKETLERİNİ ÖĞRENİN.....(kitap ve cd mutlaka bulabilirsiniz,Lourdes Çabuk internetten bulabilirsiniz) 5-Ayda bir düzenli evde bile olsa buharla temizlik,haftada 1 peeling yapabilirsiniz.Ara ara yoğurt-bal maskesi cilde nem verir. En önemli fakat çok basit nokta;yaz-kış güneş koruyucu kullanmanız çok önemli. 6-Solaryuma girmekten sakının. 7-Sigara en çok kaçınmanız gereken cildi yaşlandıran bir etken. 8-Duygu ve düşüncelerimizi olumluya dönüştürmek için çaba sarfetmek,kendinizi iyi hissedecek bir şeyler üretin,endolfin,stresin en büyük düşmanı.Stres de cildi en çok yıpratan bir etken. 9-Fırsat buldukça açık ve temiz havada yürüyüş,bol oksijen almak çok önemli. 10-kafeinli,asitli gıdalardan uzak durmak. 11.-Gülmek cildin en güçlü vitamini.Sizi çok strese sokan kişilerden kendinizi koruyun,gülümseten insanlarla daha çok beraber olun.Gerektiğinde hayır demeyi de bilmek lazım.

1-Her gün bolca su içmeyi unutmayalım.

2-Akşamları yatmadan önce makyajın temizlenmesi ve özellikle gece nemlemdirici krem sürmek çok önemli.

3-Proteinden zengin,omega 3 ağırlıklı beslenme çok önemli,kaslarımızın yoğunluğu açısından bu çok önemli,unutmayın ki yüzünüzde de kas yapısı vardır.Bol taze yeşil yapraklı sebze,kırmızı renkteki sebzeleri daha çok çiğ tüketin,asit baz dengesi için bu tür gıdalar vucutta biriken asit fazlasını atarlar.

4-Vücudumuzdaki kasları sporla nasıl çalıştırıyorsak,yüz kaslarına da aynı özeni göstermek lazım.ÖZELLİKLE YÜZ YOGASI HAREKETLERİNİ ÖĞRENİN.....(kitap ve cd mutlaka bulabilirsiniz,Lourdes Çabuk internetten bulabilirsiniz)

5-Ayda bir düzenli evde bile olsa buharla temizlik,haftada 1 peeling yapabilirsiniz.Ara ara yoğurt-bal maskesi cilde nem verir.   En önemli fakat çok basit nokta;yaz-kış güneş koruyucu kullanmanız çok önemli.

6-Solaryuma girmekten sakının.

7-Sigara en çok kaçınmanız gereken cildi yaşlandıran bir etken.

8-Duygu ve düşüncelerimizi olumluya dönüştürmek için çaba sarfetmek,kendinizi iyi hissedecek bir şeyler üretin,endolfin,stresin en büyük düşmanı.Stres de cildi en çok yıpratan bir etken.

9-Fırsat buldukça açık ve temiz havada yürüyüş,bol oksijen almak çok önemli.

10-kafeinli,asitli gıdalardan uzak durmak.

11.-Gülmek cildin en güçlü vitamini.Sizi çok strese sokan kişilerden kendinizi koruyun,gülümseten insanlarla daha çok beraber olun.Gerektiğinde hayır demeyi de bilmek lazım.

Narın faydaları saymakla bitmiyor.

Fotoğraf: Narın faydaları saymakla bitmiyor. İster tek tek tanelerini yiyerek tüketin, ister suyunu sıkarak için nar, pek çok derdin devası. Örneğin narda 10 bardak yeşil çaya ve 4 bardak kızılcık suyuna eşdeğer antioksidan madde bulunuyor. Narın bilinen bazı faydaları: Tansiyonumuzu olumlu bir şekilde düzenler Kalbimizi korur düzenli çalışmasına destek olur Enfeksiyona karşı vücut direncini korur ve artırır Enerji verir, yorgunluğu giderir İdrar söktürücü etkisiyle toksin atımını sağlar Bağışıklık sistemini güçlendirir hastalıklara karşı korur Kolesterol ve kan şekerimizi regüle eder artmasını engeller Bağırsak parazitlerinin düşmanıdır, iyi bakterilerin artmasını sağlar İshali (diare) önler tedavide destek sağlar Ciltte olumlu katkısı vardır, pürüzsüz görünüm sağlar Cilt enfeksiyonlarında olumlu katkısı vardır

Narın faydaları saymakla bitmiyor. İster tek tek tanelerini yiyerek tüketin, ister suyunu sıkarak için nar, pek çok derdin devası.

Örneğin narda 10 bardak yeşil çaya ve 4 bardak kızılcık suyuna eşdeğer antioksidan madde bulunuyor.

Narın bilinen bazı faydaları:
Tansiyonumuzu olumlu bir şekilde düzenler

Kalbimizi korur düzenli çalışmasına destek olur

Enfeksiyona karşı vücut direncini korur ve artırır

Enerji verir, yorgunluğu giderir

İdrar söktürücü etkisiyle toksin atımını sağlar

Bağışıklık sistemini güçlendirir hastalıklara karşı korur

Kolesterol ve kan şekerimizi regüle eder artmasını engeller

Bağırsak parazitlerinin düşmanıdır, iyi bakterilerin artmasını sağlar

İshali (diare) önler tedavide destek sağlar

Ciltte olumlu katkısı vardır, pürüzsüz görünüm sağlar Cilt enfeksiyonlarında olumlu katkısı vardır

aNANE SENCE PARALEL EVRENLER VAR MI?

Kaybetmeye gücünün yetmeyeceği şeyleri asla tehlikeye atma..

Fotoğraf: •	Yapmak istediğin şeyin, yapılması gereken bir şey olduğunu iliklerinde hissediyorsan yap. •	Önsezi çoğu zaman gerçekler kadar önemlidir..•	Mutluluğun kendiliğinden gelen bir şey olduğunu düşünme.Mutluluk bilfiil yaptıklarının sonucudur..•	Arada sırada yalnız kal..•	Alçakgönüllü ve nazik ol, ama kimsenin seni iteklemesine izin verme..•	Duyduğun her şeye inanma, elindeki her şeyi harcama, ve canının istediği kadar uyuma..•	Gizli düşüncelerin gizli kalsın..•	Hayallerinin çevresinde yabani otların bitmesine izin verme..•	Nasıl söylediğinin ne söylediğin kadar önemli olduğunu unutma..•	İlham bekleyerek vakit kaybetme, sen başla ilham gelecektir..•	Alıngan ve kırılgan olma, övgü gibi eleştiriyi de zarafetle kabul et..•	Amaçsız bir yaşamdan sakın..•	Kaybetmeye gücünün yetmeyeceği şeyleri asla tehlikeye atma..•	En iyi ilişkinin, insanların birbirlerine olan sevgilerinin, birbirlerine olan ihtiyaçlarından daha fazla olduğu durumda yaşanıldığını unutma..•	Budalalığı kahramanlıkla karıştırma..Yapmak istediğin şeyin, yapılması gereken bir şey olduğunu iliklerinde hissediyorsan yap.

Önsezi çoğu zaman gerçekler kadar önemlidir..

Mutluluğun kendiliğinden gelen bir şey olduğunu düşünme.Mutluluk bilfiil yaptıklarının sonucudur..

Arada sırada yalnız kal..

Alçakgönüllü ve nazik ol, ama kimsenin seni iteklemesine izin verme.. ...
Duyduğun her şeye inanma, elindeki her şeyi harcama, ve canının istediği kadar uyuma..


 Gizli düşüncelerin gizli kalsın..


 Hayallerinin çevresinde yabani otların bitmesine izin verme..


 Nasıl söylediğinin ne söylediğin kadar önemli olduğunu unutma..


 İlham bekleyerek vakit kaybetme, sen başla ilham gelecektir..


 Alıngan ve kırılgan olma, övgü gibi eleştiriyi de zarafetle kabul et..


 Amaçsız bir yaşamdan sakın..


 Kaybetmeye gücünün yetmeyeceği şeyleri asla tehlikeye atma..


 En iyi ilişkinin, insanların birbirlerine olan sevgilerinin, birbirlerine olan ihtiyaçlarından daha fazla olduğu durumda yaşanıldığını unutma..


Budalalığı kahramanlıkla karıştırma..

 

Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol...!

Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol...!

~Mevlana

Küstahlık, zayıf insanın güçlü olma taklitidir...

Babamla nasıl tanıştınız...

Ben yola sadece güvendiklerimle çıkarım...



Ben yola sadece güvendiklerimle çıkarım...

Anette

26 Eylül 2012

NOHUTLU PİLAV:

Fotoğraf: :::::::::::::::::::::::.NOHUTLU PLAV:::::::::::::::::::::Malzemeler 1 su bardağı Nohut2 su bardağı Pirinç4 su bardağı Su1 paket Tavuk suyu tableti (isteğe bağlı)100 gr. TereyağYemeğin Tarifi  Nohutlar iyice haşlanır. 4 bardak suya tereyağ, tavuk suyu tableti ve köri karıştırılır ve kaynamaya bırakılır. Su kaynadıktan sonra nohut ve pirinç ilave edilir. Pilav suyunu çekinceye kadar pişirilir. Daha sonra kapağın altına bir kağıt havlu koyularak pilav 10 dakika kadar demlenmeye bırakılır.

Malzemeler

1 su bardağı Nohut

2 su bardağı Pirinç

4 su bardağı Su

1 paket Tavuk suyu tableti (isteğe bağlı) ...
100 gr. Tereyağ Yemeğin Tarifi  Nohutlar iyice haşlanır. 4 bardak suya tereyağ, tavuk suyu tableti ve köri karıştırılır ve kaynamaya bırakılır. Su kaynadıktan sonra nohut ve pirinç ilave edilir. Pilav suyunu çekinceye kadar pişirilir. Daha sonra kapağın altına bir kağıt havlu koyularak pilav 10 dakika kadar demlenmeye bırakılır.

Yüzyıllardır oynanmasına rağmen hiçbir seyirci;Sahneye fırlayıp Romeo'nun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştır.



 

Yüzyıllardır oynanmasına rağmen hiçbir seyirci;
Sahneye fırlayıp Romeo'nun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştır.
Sonunda geminin batacağı bilindiği halde Titanic defalarca izlenmiştir.
Bitecektir korkusuyla aşktan kaçarsan hayattan hiçbir tat alamazsın.
Çünkü;
Romeo ölmeli,
Titanic batmalı,
'Ama aşk her şeye rağmen yaşanmalı' !

Adam FAWER

Sevene diken olma, gülü incitme gönül.


Fotoğraf: Çiçeklerle hoş geçin, balı incitme gönül. Bir küçük meyve için, dalı incitme gönül. Başın olsa da yüksek, gözün enginde gerek, Kibirle yürüyerek, yolu incitme gönül. Mevla verince azma, geri alınca kızma, Tüten ocağı bozma, külü incitme gönül. Dokunur gayretine, karışma hikmetine Sahibi hürmetine, kulu incitme gönül. Sevmekten geri kalma, yapan ol, yıkan olma Sevene diken olma, gülü incitme gönül. YUNUS EMRE....✿♥

Çiçeklerle hoş geçin, balı incitme gönül.

Bir küçük meyve için, dalı incitme gönül.
Başın olsa da yüksek, gözün enginde gerek,

  Kibirle yürüyerek, yolu incitme gönül.
...
Mevla verince azma, geri alınca kızma,

Tüten ocağı bozma, külü incitme gönül.
Dokunur gayretine, karışma hikmetine

Sahibi hürmetine, kulu incitme gönül.
Sevmekten geri kalma, yapan ol, yıkan olma

Sevene diken olma, gülü incitme gönül.
YUNUS EMRE

Allah bir kapıyı kaparsa bin kapıyı açar...

Kira mı, kendi evin mi?

Fotoğraf: Tebessüm :)<br/>Tunahan Avcı

Bana Doğru Yolu Göster...