30 Ekim 2012

Özgürlük ve Seçimlerimiz...

Adamın biri, bilge bir kral olmakla ün salmış olan kralın yanına gider.. Krala şunu sorar:

Efendim söyleyin bana hayatta özgürlük var mıdır?

Kral ‘Elbette’ der.. ‘Kaç bacağın var senin?’

Adam soruya şaşırarak ‘İki efendim’ der.

Kral ‘Pekala, tek bacağının üstünde durabilir misin?’...

‘Elbette’ diye cevap verir adam.

Kral ‘O halde hangi bacağın üstünde duracağına karar ver’.

Adam biraz düşünür ve sol bacağı üstünde durmaya karar verir.

‘Tamam’ der Kral, ‘Şimdi de öteki bacağını kaldır...’

Adam şaşırır... ‘Bu imkansız kralım’ der.

‘Gördün mü?’ der kral ‘Özgürlük budur. Sadece ilk kararı almakta özgürsün. Ondan sonrasında değil.’


***

Hayat da böyle değil mi? Bir seçim yaparız ve yapacağımız diğer seçimler artık bu ilkinden bağımsız gelişemez. Okuduğunuz bölüm, kariyer hayatızınız, evleneceğiniz kişi, yaşadığınız şehir vs... Aldığınız kararların ne kadarı bunlardan bağımsız gelişiyor?

Bu nedenle mutluluk biraz da yapılan ilk seçimin ne kadar doğru ve yerinde olduğuyla ilgili... Hayatınıza yön verecek kararları alırken enine boyuna düşünmeniz gerekir. Aksi halde bu kararların kurbanı olabilirsiniz.

En kusursuz cinayet, yaşama sevincini öldürmektir...

Son yapılan araştırmalar günde en az 15 dakika gülmenin kalp için çok yararlı olduğunu doğruluyor.

Fotoğraf: Son yapılan araştırmalar günde en az 15 dakika gülmenin kalp için çok yararlı olduğunu doğruluyor. Kahkaha atmak, kan damarlarını genişletiyor, kan dolaşımını hızlandırıyor. Ancak uzmanlar bunun nedenini henüz belirleyebilmiş değil stresin kalbe, kan akışını sınırladığı, damarları sıkıştırdığıysa daha önce birçok araştırmayla kanıtlanmıştı. Bu araştırma, gülmenin damarları genişlettiğini doğruluyor. Kendisiyle barışık olan ve somurtmak yerine gülmeyi seçen kişilerin cinsel yaşamları çok daha hareketli oluyor. Gülmek cinsel yaşamın daha iyi olmasını sağlarken, çiftlerin mutluluğu birlikte yakalamasında da etken oluyor..Gülmek bağışıklık sistemini güçlendirdiği için birçok hastalığı da önlüyor. Soğuk algınlığından yüksek tansiyona, depresyondan alerjiye birçok hastalıkla baş etmenizi sağlıyor.Vücuttaki ağrıların neden oluyor. Gülme ve kahkaha ile insan beyninde doğal morfin yerine geçen endorfin üretiliyor.Endorfin ise morfinden çok daha güçlü ağrı kesici özelliği taşıyor.Gülmek strese karşı en iyi ilaç. Gülünce anti-stres hormonlarının aktif hale geldiği ve vücut direncinin arttığı bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek.Son yapılan araştırmalar günde en az 15 dakika gülmenin kalp için çok yararlı olduğunu doğruluyor. Kahkaha atmak, kan damarlarını genişletiyor, kan dolaşımını hızlandırıyor. Ancak uzmanlar bunun nedenini henüz belirleyebilmiş değil stresin ...


kalbe, kan akışını sınırladığı, damarları sıkıştırdığıysa daha önce birçok araştırmayla kanıtlanmıştı. Bu araştırma, gülmenin damarları genişlettiğini doğruluyor.


Kendisiyle barışık olan ve somurtmak yerine gülmeyi seçen kişilerin cinsel yaşamları çok daha hareketli oluyor. Gülmek cinsel yaşamın daha iyi olmasını sağlarken, çiftlerin mutluluğu birlikte yakalamasında da etken oluyor.. Gülmek bağışıklık sistemini güçlendirdiği için birçok hastalığı da önlüyor. Soğuk algınlığından yüksek tansiyona, depresyondan alerjiye birçok hastalıkla baş etmenizi sağlıyor. Vücuttaki ağrıların neden oluyor. Gülme ve kahkaha ile insan beyninde doğal morfin yerine geçen endorfin üretiliyor.


Endorfin ise morfinden çok daha güçlü ağrı kesici özelliği taşıyor. Gülmek strese karşı en iyi ilaç. Gülünce anti-stres hormonlarının aktif hale geldiği ve vücut direncinin arttığı bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek.

Betül Arım

En az hakettiğim zaman sev beni ,cünki en cok ihtiyac duydugum zaman o dur....



En az hakettiğim zaman sev beni ,cünki en cok ihtiyac duydugum zaman o dur....

Her Zaman Bir Fark Yaratın...

Tanınmış yazarlardan Bayan Brooks, liseye devam ettiği yıllarda, saçların arkadan öne doğru taranması moda olmuştu. Bayan Brooks bunu beceremiyor, bu yüzden çok üzülüyordu.

Kızını bu halde gören babası ona dedi ki:
“Kızım, saçlarını ortadan ikiye ayır, geriye doğru tara ve bir kurdela ile bağla. Bak göreceksin sınıftaki kızların yarısı senin yaptığın gibi yapacaklar.”
Babasının dediği gibi yaptı Bayan Brooks. Hafta sonunda hemen hemen her kız saçlarını onun yaptığı gibi taramaya başlamıştı. Kızını artık memnun gören baba ona şu nasihati verdi:
“Herkes gibi olma, dünyada yeterince aleladelik var zaten.”

http://fwmail.net/hikaye/her-zaman-bir-fark-yaratin/

Ruhsal Algıyı Kolaylaştıran Kokular

  

 Kokular ister bitkisel bir parfüm ya da güzel kokulu bir yağ, ister tütsü olsun fark etmeksizin bilincimizi değiştirmede ve meditasyon sırasında ruhsal teması sağlamada en etkin araçtır. Kokular benzersiz özelliklerine göre çevrenin ve kişinin titreşim frekansını değiştirirler. Ruhsal rehberler için çok çekici olabilirler. Ayrıca çevremizdeki rehberlerin etkinliklerine dair içsel algımızı güçlendirirler.



Gül


Bu koku, sevgi ve neşeyle ilgili ruhsal rehberleri bize çeker. Psişik yeteneği arttırma ve kehanet konularında yardımcı olacak rehberlerle çalışmak isteyenler tarafından ruhsalmeditasyonlar sırasında kullanılabilir.


Elma Çiçeği


Bu koku, doğa ruhlarıyla temasa geçmede çok faydalıdır. Özellikle kendileriyle efsanevî imgeler aracılığıyla çalışacak rehberleri çağıranlar için etkilidir. Boynuzlu At’ı çeken bir kokudur.


Karanfil


Karanfil ruhsal özellikle bedensiz varlıklara karşı koruma sağlayan bir kokudur. Elizabeth döneminde bu koku hayaletlerle karşılaşmayı önlemek için kullanılırdı.


Papatya


Bu koku, Arabistan ve Mısır’la ilişkili mezheplere çekici gelir. Doğa Krallığı’na uyum sağlamanızda yardımı dokunabilir. Aura’yı dengeler ve böylece ruh algısı güçlenir.

Günlük  bu koku, aura ve çevre için arındırmadır. Yüksek titreşimi, istenmeyen ya da düşük seviyeli ruhların gelmesini önler. Koruyucudur, arındırıcıdır ve algıyı açar.


Gardenya


Bu koku, özellikle doğa ruhlarını kendisine çeker. Birçok düzeydeki ruhsal âlemlerle iletişimi, telepatiyi güçlendirir. İyi ruhları çağırma ritüellerinde kullanılabilir.


Lavanta


Bu, stresi azaltan ve farklı bilinç hallerine girmeye yardım eden bir bitkidir. Eskiden hayaletleri görmek isteyen ve bilinçli farkındalığı tetiklemek isteyen kişiler tarafından yanlarında taşınırdı. Vizyon genişletici bir etkisi vardır. Çok çeşitli mezheplerle bağlantıya geçmek için kullanılabilir.


Limon


Limon, iyi ruhları çeken bir kokudur. Eski zamanlarda medyumlar tarafından yüksek titreşim ve üst düzey ruhsal rehberleri çağırmak için sık sık kullanılırdı.


Leylak


Leylak, ruhsal âlemlerle temasa geçmede en yararlı kokulardan biridir. Süptil âlemlerin fiziksel vizyonlarını uyarmada faydalıdır. Bireye iyi ruhların çekilim duymasını sağlar. Bazı peri mezhepleri için çok çekicidir. Perili evleri temizlemede kullanılabilir. Medyumluğun üst düzeylerini tetikler.


Biberiye


Bu baharat ve kokusu Elf Krallığı’nda kutsaldır. İngiltere’de noel zamanı elflere ve diğer iyi ruhlara gelecek yıl yardımlarını esirgememeleri için bir hediye olarak sunulurdu. Günümüzde de kullanılmaktadır. Enerjisi çok koruyucudur. Kişiyi negatif varlıklara karşı korur. Banyoda yağ olarak kullanıldığında Ruh Krallığına karşı bedeninizin duyarlığını arttırır.


Menekşe


Menekşe, periler kraliçesinin çiçeğidir. Bütün doğa ruhlarını kendisine çektiği gibi onlarla daha fazla telepati ve iletişim imkânı sağlar. Meditasyondan önce alnın bir damla kadar yağlanması ruhlara dair farkındalığımızı arttırır.


Salkım


Bu koku gizli güçlere inanan kimseler, metafizikçiler ve şifacılar tarafından iyi ruhları ve kişisel durumlarıyla ilgili belirli rehberleri çekmek için kullanılır. Yaratıcı esin kaynağı olarak size hizmet edecek ve şifa enerjisi geliştirmede yardımcı olacak rehberleri size yaklaştırır.


Baharatlar ve kokularla ilgili daha geniş bir çalışma, ruhsal rehberleri cezp etmedeki yetenekleri hakkında çok daha fazla bilgi sağlayacaktır. Kokular, yalnızca mükemmel sağaltıcı kaynaklar olarak algılanmamalıdır. Aynı zamanda ruhsal gelişim ve yüksek farkındalığa ulaşmada etkin bir rol oynamaktadırlar.


Ruhsal Rehberler, Ted Andrews, Kozmik Kitaplar-2005.

Aldous Huxley'den Hayata Dair Tavsiyeler...



Bundan yirmi yıl sonra, yaptıkların değil, yapamadıkların için üzüleceksin. Dolayısıyla halatları çöz. Güvenli limandan uzaklara yelken aç. Rüzgârı yakala, araştır, düşle, keşfet.

* Bilimde ve güzel sanatlarda en üstün başarılar, tek başlarına çalışan kişiler tarafından elde edilmiştir. Hiçbir parkta bir kurul için dikilmiş bir anıt yoktur

* Yapabileceğin kadar söz ver. Sonra söz verdiğinden daha fazlasını yap.

* Oturarak başarıya ulaşan tek yaratık bir tavuktur.

* Dertlerini gözyaşlarında boğmak isteyenlere dertlerin yüzme bildiğini söyle.

* Dalın ucuna gitmekten korkma. Meyve oradadır.

* Büyük adam büyüklüğünü küçük adama davranışıyla gösterir.

* Şans bukalemun gibidir. Biraz zaman tanı, mutlaka değişecektir.

* Günün sonunda kendini bir sokak köpeği kadar yorgun hissediyorsan, belki bütün gün hırladığın içindir.

* Başlamak için en uygun zamanı beklersen hiç başlamayabilirsin. Şimdi başla! Şu anda bulunduğun yerden, elindekilerle başla.

* Gülümsediğinde güzelleşmeyen bir yüz hiç görmedim.

* Eğer mutluluğunuz, bir başkasının yaptıklarına bağlıysa, çok ciddi bir sorununuz var demektir.

* Kimi zaman içindeki o sessiz sese, uzmanlardan daha fazla güven.

* Aerodinamik yasalarına göre o tombul ve tüylü arının hiç uçmaması gerekiyordu. Herhalde bunu ona hiç kimse söylemedi ki, uçuyor.

* Zamanlarının büyük bir kısmını para kazanmak ve saklamakla geçiren insanlar, sonunda, en çok istediklerinin satın alınamayacak şeyler olduğunu anlarlar.

* Öteki insanlardan daha akıllı ol. Yalnız bunu onlara söyleme!

* Mutluluğun peşinde koşan bir insan mutluluğu bulamaz. Mutluluk, başka şeylerin yan ürünü olarak gelir.

* Mutlu olmanın en garantili yolu bir başkasını mutlu etmektir.

* Hayatta ya tozu dumana katarsın, ya da tozu dumanı yutarsın.

* İyi çalışan, sık gülen ve çok seven başarıyı elde eder.

* İnsanın tüm evrende kesin olarak düzeltebileceği tek bir şey vardır; kendisi

http://fwmail.net/yasam/aldous-huxleyden-hayata-dair-tavsiyeler/

Burcunuz rüyalarınızı ve uyuma şeklinizi nasıl etkiliyor?

Koç

Koç burcunda doğanların hayattaki mottosu her şeye kafadan girmektir. Bu durum hayatlarının birçok alanında geçerlidir. Ancak uyuduklarında, daha az vahşi bir tabiata sahip olurlar. Uykuları genellikle huzurludur ve rüyaları çoğu zaman özgürlük ve bağımsızlık ihtiyaçlarının yanında başarılı kariyer isteklerinin bir yansımasıdır.
Boğa
Boğa burcunda doğanların uykusu huzursuzdur. Boğa burcunun erkeklerinde horlamak istisnadan ziyade bir kural gibidir. Rüyaları genellikle maddi şeyler ve parayla ilgilidir.
İkizler
İkizler, tüm burçlar arasında en az uykuya dönük olandır. Geceleri geç saatlere dek ayakta kalmaları ve yapmak istedikleri her şeyi tamamlayana dek yatağa girmemeleri, karakteristik özellikleridir. Genellikle rüyalarında bir şeylerden kaçarlar. Bu durum, bilinçaltından gelen mesajları nadiren dinlemelerinin bir yansıması olabilir.
Yengeç
Sezgisel ve duygusal doğaları nedeniyle Yengeç burcunda doğanlar uykucu tiplerdir. Yengeç burcunun güç algılanır doğası nedeniyle, rüyalarında genellikle bilmedikleri bir yerde dolanır ya da nerede olduklarını kestirmeye çalışırlar.
Aslan
Lider ruhlu Aslan burcu tedirgin bir uykuya sahiptir. En azından rüyaları güzeldir. Renkli doğaları rüyalarının da renkli olmasına neden olur. Rüyalarında, asla söylemeye cesaret edemedikleri şeyleri söyleyebilirler.
Başak
Gündelik yaşantılarında Başak burcunda doğan kişiler sakin ve içine kapanık bir görünüm taşır. Genellikle karanlık tonlarda rüyalar görürler ve belirsiz, flu görüntülerle boğuşurlar. Genellikle de tam olarak enerji dolu ve canlı bir şekilde uyanamazlar.
Terazi
Terazi burcunda doğanlar, sürekli olarak evrensel bir uyumun peşinde olduklarından, bu çabalarının karşılıksız sonuçlanması uykularını olumsuz etkileyebilir. Ancak genel olarak, en huzurlu uykuya sahip burçlardan biridir.
Akrep
Tutkulu ve rekabetçi doğaları, Akrep burcunun yatakta vahşileşmesine neden olur. Bu durum uykuları açısından da geçerlidir. Sürekli olarak yatakta dönüp duran Akrep rahatsız bir uykuya sahiptir. Rüyalarında genellikle kıskançlık ya da şiddet gibi uç duygular yaşarlar.
Yay
Yay burcunda doğanlar uykucudur. Erken yatmayı ve mümkün olduğunca geç kalkmayı severler. Rüyaları genellikle başlangıcı ve bitişi olan hikayeler şeklindedir. Bu hikayeler çoğunlukla da mutlu bir sona sahip olur. Bu nedenle diğer burçlara göre en mutlu uyananlar da Yay burcu insanlarıdır.
Oğlak
Oğlak burcunda doğanlar canlı bir hayal gücüne sahiptir ve bu özellikleri de rüyalarının çok canlı olmasını sağlar. Uykuları çok derin olduğu halde, gece içinde birkaç kez uyanmaları olasıdır.
Kova
Tüm burçlar içinde en çok rüya görenler Kova burcudur. Genellikle de bu rüyaları canlı bir şekilde hatırlarlar. Rüyaları birçok farklı sembol içerir ve çoğu zaman kendilerini sıra dışı ve karmaşık durumlarda bulurlar. Uykuları huzurlu olsa da, uyurken sıklıkla konuşurlar.
Balık
Balık burcu insanları huzurlu ancak hafif bir uykuya sahiptir. Genellikle suyla ilintili rüyalar görürler. Rüyaları genellikle sanatçıları ve ünlü insanları içerir. Çoğu zaman özendikleri insanları görürler.

(Alıntı)

Başarı, azim ve sabır üzerine tarihteki ünlü kişilerin hayatlarından ders verici örnekler ve başarılı olmanın kuralları:

Başarı, azim ve sabır üzerine tarihteki ünlü kişilerin hayatlarından ders verici örnekler ve başarılı olmanın kuralları:

1. Çok çalışın!

Meşhur alimlerden biri, insanın maddî manevî her konuda başarılı olmasını çalışmaya bağlar ve şöyle derdi:

Suyu düşünmek, susuzluğu gidermez. Odunu düşünmek, insanı ısıtmaz. Bu misaller gibi, insanın bir şeyi sadece düşünmesi ve istemesi de, insanı hedefine ulaştırmaz. Başarı için, çok gayret, çok çalışmak ve uyulması gerekli tüm şartlara riayet etmek lâzımdır.

***

Amerikanın en büyük işadamlarından Çelik Kralı Andrew Carnegie, New York'ta bir kolejde yaptığı konuşmada, gençlere şu öğüdü vermişti:

— Gençleri çeşitli sınıflara ayırabiliriz. Vazifelerini yapanlar vardır. Vazifelerini yaptıklarını iddia edenler vardır. Üçüncü bir grup daha vardır ki, onlar vazifelerini yaptıktan sonra, biraz daha fazlasını yapmak için çalışırlar. Hayatta büyük başarı elde edenler, işte bu gruptaki gençlerdir. Sadece kendine verilen görevi yapmak, çalışkanlık değildir. Çalışkanlık, insanın çalışma potansiyelini tam kullanmasıdır. Televizyon karşısında pinekleyerek çalışkan olunmaz.

2. Cesaretli olun, yenilgi ve zorlukların üzerine gidin!

Yenilgi, hiçbir zaman büyük müzisyen Handel’i pes ettirememiş, tam aksine felâket onun enerjisini bir kat daha arttırmıştır. Borçlarını ödeyemez duruma geldiğinde bile o, hayal kırıklığına düşmemiş; geceli gündüzlü çalışarak bir sene içinde ölümsüz pek çok besteyi yapmıştır.

Biyografisinde denildiği gibi, “O, her şeyi cesaretle karşılamış ve hiç kimsenin yardımına gerek duymadan on iki kişinin yapacağı işi, tek başına yapmayı başarmıştır.”

***

Afrika kâşiflerinden gezgin David Livingstone'a, Güney Afrika'daki bir dernek şu mektubu göndermişti:

— Bulunduğunuz yere ulaştıracak iyi bir yol buldunuz mu? Eğer buldunuzsa, bize bildirin de size katılmak isteyenleri yanınıza gönderelim.

Livingstone'un bu isteğe cevabı şu oldu:

— Eğer buraya iyi yol varsa gelmek isteyenleri ben istemiyorum. Benim, yol olmadığı halde buraya gelmek isteyenlere ihtiyacım var. Yolu olan yere herkes gider. Hüner, yolu olmayan yere varmayı başarmaktır. Tüm keşifler, bu gibi azimli insanların eseridir.

3. Çevrenizde olup biten her şeye dikkat edin ve iyi bir gözlemci olun!

İnsanlar arasındaki en önemli farklardan birisi, dikkattir. Gözleri önünde asılı duran bir ağırlığın, ölçülü bir hareketle gidip geldiğini Galileo’dan önce, birçok insan gördü. Ama bu gerçeğin önemini ilk anlayan Galileo olmuştur.

***

Sir Samuel Brown, yaşadığı Tweed Irmağı civarında ucuza bir köprü kurmak amacıyla araştırmalara başladı. Bahçede gezinirken gördüğü örümcek ağı ona, demir ipler ve zincirlerle bir asma köprü kurma fikrini verdi. Sonuç ise, onun icadı olan asma köprüdür.

***

Kimya hocası, kötü kokulu bir sıvıyı masanın üzerine koyarak öğrencilerine:

— Gözlem melekelerinizi iyi kullanmıyorsunuz, dedi. Ve bir parmağını sıvının içine sokarak ağzına götürdü. Öğrencilerinden de aynı şeyi yapmalarını istedi. Öğrenciler, ister istemez parmaklarını sıvıya batırdılar, ağızlarına götürdükleri zaman da yüzlerini ekşittiler. Öğretmen, öğrencilerini tekrar azarladı:

— Bir daha söylüyorum: Gözlem melekelerinizi iyi kullanmıyorsunuz. Eğer dikkatli bakmış olsa idiniz, ağzıma götürdüğüm parmağın sıvıya batırdığım parmak olmadığını fark ederdiniz.

Bakmak ile görmek arasındaki farkı ne zaman anlayacağız?

4. Yapılması gereken işleri savsaklamayın!

Hayatta büyük başarıların elde edilmesinde tesadüfün ve şansın çok az payı vardır. Bazen atılganlık, istenen sonucu alabilirse de, en güvenli başarı yolu; çalışma ve sabır yoludur. Başarılı insanlar, ayrıntılardan nefret edenler değil, o ayrıntılar üzerinde dikkatle çalışanlardır.

Ünlü ressam Nicholas Paussin, başarısının sırrını şöyle açıklar:

— Yaptığın her işi, en iyi şekilde yapmaya gayret et!

Bir arkadaşı, ona, İtalyan ressamları arasındaki büyük şöhreti nasıl yakaladığını sorduğunda Paussin şu cevabı vermiştir:

— Çünkü, ben yapılması gereken hiçbir şeyi ihmal etmedim.

5. İmkansız kelimesini unutun!

Bir şeyi yapmayı aklına koyan insan, verdiği bu kararla engelleri aşarak hedefine ulaşır. Richelieu de, Napoleon gibi, “imkânsız” kelimesinin literatürden çıkarılmasını, lügatlerden silinmesini isterdi.

Onun, en çok nefret ettiği kelimeler şunlardı:

— Bilmiyorum.. Yapamam.. Mümkün değil...

Israrla şunu söylerdi:

— Öğrenin! Yapın! Tecrübe edin!

***

Robert Fulton, ilk buharlı gemi modeli üzerinde çalışırken, arkadaşları onu, "gerçekleşmesi imkânsız" diyerek teorisinden vazgeçirmeye çalışmışlar; buharlı gemi yerine, yelkenli gemilerin hızını ve randımanını artıracak bir cihaz geliştirmesini istemişlerdi. Fulton:

— Hayır, olmaz, dedi. Gelişmek için dış kaynaklara dayanan bir şey beni ilgilendirmez. Güç, o şeyin kendi içinden gelmeli... İçten destekli güç düşüncesi, Fulton'un buharlı gemiyi icat etmesini netice vermiştir. Bizler çevremize BAĞIMLI olduğumuz için hayallerimizi gerçekleştiremiyoruz. Kişiler çevrelerine BAĞIMLI değil BAĞLI olmalılar.

6. Boş konuşmayın!

Einstein'den bir gün, hayatta başarılı olmayı, matematiksel bir ifade ile anlatmasını istediler.

Bu büyük fizik bilgini cevaben dedi ki:

Eğer (a) hayatta başarılı a olmayı gösterirse, formül şöyledir: a = x + y + z.

Bu formülde (x) çalışmayı, (y) de dinlenmeyi gösterir.

“Peki, (z) neyi gösterir?” diye sordular. Einstein cevap verdi:

— (z) de, çenenizi tutmayı... Gün içinde yaptığımız konuşmaları bir düşünelim, lüzum konuşmalar, işler için harcadığımız zamanı bir şeyler öğrenmek için harcarsak neler başarabiliriz?

7. Bazı başarıların sadece bilgiye değil, kabiliyete de bağlı olduğunu unutmayın!

Genç bir müzisyen, Mozart'a:

— Senfoni nasıl yazılır? diye sormuştu. Mozart:

— Niye önce basit şarkılarla başlamıyorsun? dedi. Genç:

— Ama siz on yaşında iken senfoniler yazdınız, deyince Mozart şu cevabı verdi:

— Evet, ama ben, senfoni nasıl yazılacağını kimseye sormadım ki...

Kabiliyetlerimizi dikkate alamadan yaptığımız çalışmalar, akıntıya karşı kürek çekmektir.

Einstein der ki: Aslında herkes dahidir. Ama siz kalkıp bir balığı, ağaca tırmanma yeteneğine göre yargılarsanız, tüm hayatını aptal olduğuna inanarak geçirir.

8. Ne kadar yetenekli olursanız olun, kendinizi geliştirmeye ve kapasitenizin üstüne çıkmaya çalışın!

Müzikte çağın en büyük tenoru Enrico Caruso, sahneye çıkmadan önce son derece heyecanlanır, adeta tiril tiril titrerdi. Bir keresinde, New York Metropoliten operasında, Verdi'nin “Maskeli Balo”su oynanıyordu Caruso'yu gerginlik içinde titrerken gören mesleğe yeni başlamış bir bayan, hayretle sordu:

— Bay Caruso, niye bu kadar heyecanlısınız?

Caruso, tam bir ciddiyet içinde şu cevabı verdi:

— Diğer müzisyenler yeteneklerinin yüzde 100'ünü kullansalar bile, ben yüzde 150'sini kullanmalıyım. İnsan, kabiliyetlerini tam kapasite kullanmakla yetinmemeli; kendi kendini aşmaya zorlamalıdır. Çünkü kalıcı başarılar, ölümsüz eserler, hep kendini aşabilen yüksek performans gösterenlerin ürünleridir.

9. Herşey mükemmel olsa bile, bazı işlerin asla aceleye gelmeyeciğini sakın aklınızdan çıkarmayın, sabretmeyi öğrenin!

İkinci dünya Savaşı'nın ilk yıllarında, Amerika seferberlik dairesi müdürü Elmer Knudsen, işlerin gerektiği gibi hızlı yürümediğini söyleyerek, kendisini tenkid edenlere şu cevabı vermişti;

"Unutmayınız ki, bugün bu ülkede, dünyanın en iyi hastanelerine, en iyi anestezi uzmanlarına, en iyi çocuk doğum doktorlarına ve en iyi hastane personeline sahibiz; ama bütün modern bilgilerimize ve tıp alanındaki araştırmalarımıza rağmen, bir çocuğun normal doğumu için 9 ay beklememiz gerekiyor."

http://fwmail.net/yasam/basari-azim-ve-sabir-uzerine/

 

“Evren , her an , bize yeni bir hayat vermeye , yeniden başlamaya , yeni fırsatlar yaratmaya , olayları mucizevi şekilde iyileştirmeye , tüm karanlığı aydınlığa ve sevgiye dönüştürmeye hazırdır..”

“Evren , her an ,  bize yeni bir hayat vermeye , yeniden başlamaya , yeni fırsatlar yaratmaya , olayları mucizevi şekilde iyileştirmeye , tüm karanlığı aydınlığa ve sevgiye dönüştürmeye hazırdır..”

_M. Williamson

Cildiniz Kaç Yaşında?

Genetikten yeme-içme alışkanlıklarına kadar cilt yaşlanmasını hızlandıran pek çok neden bulunuyor

Elinize bir kağıt kalme alın ve size uyan her alışkanlık ve koşul için kendinize 1 puan verin:
** Diabet gibi kronik hastalıklar
** Osteopenia (düşük kemik yoğunluğu)
** Uzun süreli ilaç tedavisi
** Menopoz dönemi
** 40 yaşından önce cerrahi müdahaleyle menopoz
** Başarısız akne tedavisi geçmişi
** Başarısız rosacea( yanaklarda ve burunda görülen akneye benzer deri hastalığı) tedavisi geçmişi
** Solgun, çilli bir cilt
** Gözenekli ya da benli bir cilt
** 35 yaş öncesinde fark edilir derin çizgiler
** Obezite
** Aşırı zayıflık
** Geçmişte zayıf beslenme
** Geçmişte aşırı abur cubur tüketimi
** Katkı maddesi içeren besinlerin aşırı tüketimi ve ya meyve–sebzenin az tüketimi
** Yağlı besinler tüketme
** Sigara kullanmak
** Pasif sigara içicisi olmak
** Aşırı alkol tüketmek
** Geçmişte aşırı spor yapmak
** Hareketsiz bir yaşam tarzı
** Stresli yaşam tarzı
** Kansere dönüşebilecek yaralar ve ya cilt kanseri
** Günde 6 saatten az uyumak
** Geçmişte aşırı miktarda güneş ışınlarına maruz kalma, bronzlaşamamak
** 20 yaş öncesinde su toplayacak şekilde güneş yanığı
** Nadiren güneş koruyucusu kullanmak
** Solaryuma girmek
** Yetersiz ve hijyenik olmayan cilt bakımı ya da nemlendirici kullanmamak
** Annenizin cildinin erken yaşlanmış olması
Sonuçlar:
Elde ettiğiniz puanları toplayın ve aşağıdaki sonuçlara göre cildinizin gerçek yaşını öğrenin
21’den 30’a kadar
Cildinizin yaşını öğrenmek için gerçek yaşınıza 10 ekleyin. Ortaya çıkan bu yaş cildinizi ne kadar ihmal ettiğinizi ortaya koyuyor.
14’ten 20’ye
Cildinizin yaşını öğrenmek için gerçek yaşınıza 6 ekleyin. Yeterli derecede sağlıklı bir yaşamınız olmasına rağmen, yaşam tarzınızda değiştirmeniz gereken bazı alışkanlıkların olduğu gerçek.
6’dan 13’e Cildinizin gerçek yaşını öğrenmek için gerçek yaşınıza 3 ekleyin. Gerçek yaşınız ve cilt yaşınız arasında çok fazla bir fark olmamasına karşın, bazı sağlık alışkanlıklarına yoğunlaşmayı ihmal etmeyin.
0’dan 5’e
Cildiniz gerçek yaşınıza eşit. Tebrikler! Sağlıklı yaşlanıyorsunuz ve cildiniz  sağlıklı yaşamınızın bir aynası adeta.
kaynak: milliyet

 

"Hayat bazen insanları, birbirleri için ne kadar çok şey ifade ettiklerini anlasınlar diye ayırır."



 

"Hayat bazen insanları, birbirleri için ne kadar çok şey ifade ettiklerini anlasınlar diye ayırır."

Sen Doğru Yolda Ol Da...

Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil."



 

Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil."
(Konfüçyüs)

Kıllı Tekem...

Insanın karşısında çıkan zorluklara dayanabilme gücü onu bir yerlere getirir...



Uçurtmaların uçmasını sağlayan rüzgardır diye bilinir ancak aslında etken uçurtmanın rüzgara dayanma gücüdür.

Hayat da böyledir.Insanın karşısında çıkan zorluklara dayanabilme gücü onu bir yerlere getirir."

Mesnevi Terapi/Nevzat Tarhan

29 Ekim 2012

Dostuna bir gün yabancın olacakmış gibi davran...



 

Dostuna bir gün yabancın olacakmış gibi davran...

Düşmanına bir gün dostun olacakmış gibi bak...

Ayvanın faydaları...



Protein, karbonhidrat, kalsiyum, demir, fosfor, potasyum, sodyum ve C vitamini içerdiği ile vücut için bir çok yararı bulunan ayva bunların yanında bir çok derde de deva bir meyve.

Ayvanın faydaları

-Ayva, çocukların sağlığını korur, büyümelerini ve gelişmelerini hızlandırır.

-Bir çok hastalığın şifası olan ayva, kalp, akciğer, boğaz, mide, göz, bağırsak ve ağız rahatsızlıklarının tedavisi için faydalı.

-Ayva her yaştaki kişinin sinir sistemini güçlendirir

-Mide ve bağırsakları zararlı mikroplardan koruyup hazımsızlık gibi sorunları önler.

-Cildi ve tırnakları zinde, parlak ve daha sağlıklı hale getirir.

-Grip ve nezlenin iyileşmesini hızlandırır.

-Ayva veya ayva suyu ishalin geçmesi için de çok yararlı. Meyvesi ya da meyvesinden hazırlanan şurup ve komposto ishale iyi gelir.

-Vücudun gücünü artırarak, zinde tutmaya yardımcı olarak yorgunluk ve bitkinlikten korur.

-Ayva ağız kokusunu önler.

-İçerdiği vitamin ve minareler ile kalp ve damar hastalıklarından korur, varisi önler ve varis tedavisinde yardımcı olur.

-Ayvanın cinsel gücü artırdığı söylenmektedir.

-Ayva kandaki kötü kolesterolü düşürerek damar sertliğini önler.

-Ayva hoşafı ağızdaki yaraların iyileşmesini hızlandırır.

-Tereyağı ile pişirilen ayva, balgamı söker, kronik öksürüğe, solunum sistemi hastalıklarına ve bronşite iyi gelir.

-Ayva çiçeği kaynatılarak içilirse anne sütünü artırır, kalbi güçlendirir ve baş ağrısına iyi gelir.

-Ayva kabuklarının kaynatılıp içilmesi, idrar yolu iltihaplarında iyileşmeyi hızlandırır.

-Ağızdaki yaralar, boğazdaki şişlik ve ağrı için ayvanın kendisi veya yapraklarının kaynatılarak suyu ile gargara yapılması mucize etkiler ortaya koyuyor.

-Dudak çatlamalarını önlemek ya da iyileştirmek içinde ayva çekirdeklerinin kaynatılıp dudakların bu suyla yıkanması öneriliyor.

-Ayva yaprakları çay gibi demlenip içildiğinde sakinleştiriyor ve uykusuzluğa iyi geliyor.

-Şeker içeriğinin düşük olması nedeniyle şeker hastaları tarafından da rahatlıkla tüketilebiliyor

''Bugün geri kalan hayatınızın ilk günü...'' Gününüzün kıymetini bilin...

Evlen Benimle...

HER DÜŞÜNDÜĞÜN BİR ŞEKİLDE GERÇEKLEŞİR...:)

 


Hindu cennetinde “Kalpataru” adında bir ağaç var. Dilek ağacı anlamına geliyor. Tesadüfen bir yolcu oraya geldi ve öyle yorgundu ki ağacın altına oturuverdi…



Çok da açtı, o yüzden “Burada birisi olsaydı ondan yemek isterdim” diye düşündü. “Ama hiç kimse yok!” Aklında yemek fikri beliriverdiği anda aniden ortada yiyecekler beliriverdi ve öyle açtı ki hiç düşünmedi. Hepsini yedi. Sonra uykusu geldi ve ”Şurada yatak olsaydı…” diye düşündü.


Ve yatak beliriverdi. Ama yatakta yatarken “Neler oluyor?” diye düşünmeye başladı. “Burada kimseleri göremiyorum. Yemek geldi, yatak geldi -belki bunlar hayaletlerin marifetidir!” Birden ortaya hayaletler çıktı. Bunun üzerine korktu ve “Şimdi beni öldürecekler!” diye düşündü. Ve öldürdüler!


Yaşamın temel kuralı diyor ki “her düşündüğün bir şekilde gerçekleşir”.

Taş Gibi Manita...

OKUNULASI BİLGİ***


 Aşk olduğunda, iki kişi bilinçsiz olarak enerjilerini birbirlerine verirler ve mutluluk ve neşe inanılmaz derecede artar, titreşimler yükselir. Ne yazık ki, insanlar kısa sürede birbirlerinden gelen bu enerjiye bağlanırlar ve evrenden sağladıkları enerjiyi keserler, oysa iki kişinin birbirine verecek yeterli enerjisi yoktur. Bir süre sonra birbirlerine enerji vermeye son verip, diğerinin enerjisini elde etmeye çalışırlar ve çocukluk dramalarının içine düşerler.


Ve sonuçta ilişki giderek yozlaşır ve güç mücadelesine dönüşür. Aslında bu durumdan tam olarak kurtulmayı öğreninceye kadar alfabedeki C harfi gibiyizdir. Karşı cinsten kolay etkileniriz, onun yarım kalmış dairesi gelip bizimkiyle birleşir.Birbirimize enerji akıtmaya başlarız, gerçekte ise kendi dışında diğer yarısını arayan bir başka insanla birleşmiş oluruz. Karşıt cinsten birine bağımlı olmamızın nedeni, karşıt cinsin enerjisini elde etmek istememizdir. Halbuki, içimizdeki kaynaktan aldığımız mistik enerjinin hem erkek hem de dişi yönü vardır. Zamanla onun dışarı vurmasını sağlarız ama evrime ilk başladığımız sıralar çok temkinli davranırız.


Bütünleşme işlevi zaman alır. Eğer olgunlaşmadan eril yada dişil enerjimiz için, insan kaynağı ile bağlantı kurarsak, evrensel kaynağın akışını durdururuz. Önce daireyi kendimiz bütünlemeliyiz.Evren ile bağlantımızı sağlamlaştırmalıyız. Bu zaman alır ancak bunu sağladıktan sonra yüksek ilişkiler kurabiliriz. Böylece bütünleşmiş bir insanla romantik ilişki kurduğumuzda süper-insanı yaratırız. Ama bu bizim bireysel gelişimimiz engellemez. Bu deneyime ilk başlarken, karşılıklı bağımlılık ilişkisinin ilk günlerinde duyulan iyilik ve keyfin tadını, tek başına olduğun zaman çıkarmalısın. Onu içine almalısın.Bundan sonra gelişmeye başlarsın ve kendine uygun romantik ilişkiler sana ulaşır.

Alıntı

28 Ekim 2012

Eski Erkek Arkadaşım Nasıl Benden Önce Evlenir ???

Baktım Arzu sabahtan beri beni facebook’ta beş kere dürtüklemiş, on tane de mesaj atmış. Hayırdır deyip mesajlardan birini açtım. “Bak bak” diye veryansın eden mesajını okumaya başladım. “Görüyor musun sonunda olan oldu Veysel benden önce evleniyormuş.  Hem de şu sahte sarışın Emel’le. Zaten Serdar’da Gamze’yle evlenmişti. Ya kime dokunsam evleniyor ama benle değil benden sonra karşılarına çıkan ilk zibidiyle. Ne ya ben evliliğe hazırlama kurumu muyum” diye başlayan mesajı böyle uzayıp gidiyordu.

Valla Arzu gerçekten doğru söylüyordu. Kız kime el atsa onunla değil de bir sonrakiyle evleniyordu bu adamlar. Hepimiz bu duruma artık şaşmış kalmış vaziyetteydik ki Veysel sanırım bardağı taşıran son damla olmuştu. Ama bir arkadaş olarak üzerime düşen Arzu’ya bunları söylemek değildi tabi ki. Bana düşen olayı önemsiz gösterip arkadaşımın yerlere düşen öz güvenini toparlamaktı.

Arzu’ya face’ten hemen mesaj attım: Kızım ya isteyen evlenir, isteyen boşanır, isteyen çocuk yapar sana ne ki? Sen hem bize yüz kez benim artık Veysel’le işim olmaz, önüme diz çökse, yalvarsa ona dönem demiyor muydun, adam işte duymuş bu söylediklerini, yoluna devam etmiş.

Arzu’dan tabi ki hemen cevap geldi: Yaa Anette inanamıyorum senin afyon bugün patlamadı herhalde. Ben onları tabi ki laf olsun diye söylüyordum. Tamam Veysel’e karşı bir şey hissetmiyorum ama ona düşen gelip benim için uğraşması, çabalaması, benden vazgeçemediğini söylemesi olmalıydı! Hadi onları söylemedi uzun bir yas tutma dönemine girmeliydi! Yani nedir bu çakma sarışın bulmalar, hadi buldu, gönül eğlendirmek yerine evlenme teklifi etmeler falan. Bak sırf bana gıcıklık yapıyor olmasın diyerek dengesini ne kadar kaybetmiş olduğunu bir kere daha anlamamı sağladı…

Ya Arzu’cuğum diye geri mesaj atım hemen. Sana ne, olan olmuş biten bitmiş, yani gerçekten sana ne, niye sürekli adamın sayfasına girip girip casusluk yapıyorsun ki diye cevap yazdım….

Çünkü diye hemen cevabı düştü, bu bir gurur meselesi, bu bir onur meselesi. Bu ayaklar altına alınmış kadınlık gururumun çığlığıdır diye yazarken, herhalde bir an olsun aklı başına gelmiş olmalı ki, Anette ya sanırım egom tavan yaptı, gerçekten bana ne elalemin Veysel’inden derken ve ben tam rahatlamışken, egosu gene onu bir sarstı, bana ne ya, benim önce evlenmem lazım dı diye bu sefere tweetten mesajları düşmeye başladı.

Anladım ki bu kriz bugün geçmeyecekti. Arzu’nun sakinleşmesi için zamana ihtiyacı vardı ya da evlenmeyen eski bir erkek arkadaşa? O anda aklıma eski erkek arkadaşlarından Yusuf geldi. Yaa Arzu’cuğum dedim Yusuf bak hala evlenmedi, seviniyor musun bari dememe kalmadı, Anette ya sende hiç facebook güncellemelerini takip etmiyorsun galiba, Yusuf uzun süredir yelloz Emine’yle beraber deyince beni aldı bir gülme. Kızım sen hem eski erkek arkadaşlarını hem de onların yeni kız arkadaşlarını, yani pardon yeni yellozları da mı takip ediyorsun, sil hepsini gitsin bitsin, kafan rahat etsin o zaman diye karşı bir fikir ortaya atmaya çalıştımsa da Arzu gene veryansın etti. Silmem efendim niye silecekmişim, hiçbirini silmem, ben hepsi otursun beni beklesin istiyorum, önce ben evleneyim, mutlu olayım, çocuk yapayım sonra hepsi ne yaparsa yapsın. Benden önce bunları yapmaya hakları yoktu derken, herhalde son sözleri de kendine anlamsız gelmeye başlamış olmalı ki bir göz kırpma işareti geliverdi mesaj olarak.

Anette ya ben neler diyorum ve diliyorum böyle, ben niye böyle kötü biriyim, neden onların bu kadar çabuk, yani benden önce mutlu olmalarını kaldıramıyorum ki diye sordu içli içli…

Ne diyebilirdim ki, biz insanların zaaflarla dolu yaratıklar olduğunu söylemekten başka…

Sağlıcakla,

 

HAYAT FELSEFESİ

 


Hergün üç kişiye iltifat et...

Yılda en az bir kez güneşin doğuşunu seyret....

İnsanların doğum günlerini hatırla....

İnsanların gözlerini içine bak...


Sık sık "lütfen" de...

Bir müzik aleti çalmayı öğren...

Duşta şarkı söyle...

Değerli takılarını saklama kullan...

Her baharda çimen ek...

İlk önce sen " merhaba "de...

Ucuz otomobil kullan ama sahip olabileceğin en iyi evi al...

Hak ettiğini düşündüğünde maaaşına zam iste...

Hiçbir zaman asla umudunu yitirme, mucizeleer her gün oluyor...


Jackson Brown

Bir güle bakarken, önce bir süre güle bak, birkaç dakika, sonra işlemi tersine çevirmeye başla; gül sana bakıyor. Gülün sana ne kadar çok enerji verebildiğini gördüğünde şaşıracaksın.


Bilincin dışarı doğru akıyor, bu bir gerçek, bir inanç sorunu değil. Bir nesneye baktığında, bilincin nesneye doğru akar.
Örneğin, bana bakıyorsun. Bunu yaptığında kendini unutursun, bana odaklanırsın. O zaman enerjin bana doğru akar, gözlerin bana doğru yönelir. Bu ilginin içten dışa dönmesidir. Bir çiçek görürsün ve büyülenirsin, çiçeğe odaklanırsın. Kendini unutursun, sadece çiçeğin güzelliğiyle ilgilenirsin.


Bunu biliyoruz, her an olur. Güzel bir kadın geçer ve birden enerjin onu izlemeye başlar. Işığın böyle dışarı doğru akışını biliriz. Bu hikayenin sadece yarısıdır. Işığın dışarı doğru her akışında, sen arka plana düşersin, kendine ilgisizleşirsin.
Aynı anda hem özne hem de nesne olabilmen ve bunun yanında kendini de görebilmen için ışığın geri dönmesi gerekir. O zaman kişisel farkındalık ortaya çıkar. Genelde, yalnızca bu yolun ortasında, yarı canlı, yarı ölü yaşarız, durum budur. Işık yavaş yavaş dışarı akmaya devam eder ve asla geri gelmez. Şunu görüyorsun, bunu görüyorsun, enerjiyi hiçbir şekilde gören kişiye döndürmeden sürekli görüyorsun. Gündüz dünyayı görüyorsun, gece rüyalar görüyorsun, sürekli nesnelere bağımlı kalmaya devam ediyorsun. Bu enerji israfıdır.


Taocu inanışa göre, enerjiyi geri döndürmenin gizli ilmini öğrenirsen, ilgin dışa döndüğünde kullandığın bu enerjiyi kaybetmek yerine çok daha belirgin bir hale getirebilirsin. Bu mümkün; konsantrasyon yöntemlerinin hepsinin bütün hüneri budur.


Bir gün, sadece bir aynanın önünde durarak küçük bir deney yap. Aynaya bakıyorsun, aynada kendi yüzün, aynada kendi gözlerin. Sonra bir an için bütün işlemi tersine çevir. Aynadaki yansımanın sana baktığını hissetmeye başla, sen yansımaya bakmıyorsun, yansıma sana bakıyor. Çok tuhaf bir boşlukta olacaksın. Taocu kitaplarda sözü edilmese de, bu bana herkesin kolaylıkla yapabileceği en basit deney gibi görünüyor. Sadece banyondaki aynanın önünde durarak, önce yansımaya bak: sen bakıyorsun ve yansıma senin nesnen. Bu ilginin dışa dönmesidir: aksettirilmiş yüze bakıyorsun, kendi yüzüne tabi ki ama bu yansıma senin dışında bir nesne. Sonra konumu tamamen değiştir, işlemi tersine çevir. Yansıma olduğunu hissetmeye başla ve yansıma sana bakıyor. Anında bir değişim olduğunu, büyük bir enerjinin sana doğru aktığını göreceksin. Bunu yalnızca birkaç dakikalığına dene, canlanacaksın ve çok büyük bir güç içine girmeye başlayacak. Korkabilirsin bile, çünkü bu hiç tanımadığın bir şey; tam bir enerji çemberini daha önce hiç görmedin.


Başlangıçta ürkütücü olabilir, çünkü bunu daha önce hiç yapmadın ve hiç bilmediğin bir şey; çılgınca gelecek. Sarsılabilirsin, içinde bir titreme yükselebilir ya da kafa karışıklığı hissedebilirsin, çünkü şimdiye kadar yönün hep dışarı doğru oldu. İçe yönelişin yavaş yavaş öğrenilmesi gerekir. Ancak çember tamamlanmıştır. Bunu birkaç gün yaptığın takdirde, gün boyunca kendini çok daha canlı hissettiğini görerek şaşıracaksın. Sadece birkaç dakika aynanın önünde durarak enerjinin geri dönmesini sağlıyorsun ve çember kapanıyor. Çember tamamlandığında büyük bir sessizlik vardır. Tamamlanmamış çember huzursuzluk yaratır. Çember kapandığında, huzur yaratır, seni merkeze getirir. Merkezde olmak, güçlü olmaktır, güç senin gücündür. Bu yalnızca bir deney; o zaman bunu birçok şekilde deneyebilirsin.
Bir güle bakarken, önce bir süre güle bak, birkaç dakika, sonra işlemi tersine çevirmeye başla; gül sana bakıyor. Gülün sana ne kadar çok enerji verebildiğini gördüğünde şaşıracaksın.


Aynı şey ağaçlarla, yıldızlarla ve insanlarla da yapılabilir. En iyisi bunu sevdiğin kadın ya da adamla yapmandır. Yalnızca birbirinizin gözlerine bakın. Önce diğer kişiye bakarak başla, sonra diğer kişinin enerjiyi sana geri gönderdiğini hissetmeye başla; armağan geri geliyor. Kendini yeniden dolmuş hissedeceksin, yıkanmış, banyo yapmış, yeni bir enerji çeşidinin tadını çıkardığını hissedeceksin. Bu alıştırmadan yenilenmiş, canlanmış olarak çıkacaksın.


OSHO

15 Ekim 2012

Eğer basit bir şekilde anlatamıyorsan, o konuyu iyi anlamamışsın demektir...

Doğum Gününüze Göre Karakteriniz...


KOÇ (21 Mart-20 Nisan)
21 Mart Berrak
22 Mart Doğrucu
23 Mart Meraklı
24 Mart Sade
25 Mart Dinamik
26 Mart Güvenilir
27 Mart Baslatıcı
28 Mart Masum
29 Mart Gözlemci
30 Mart Uzlaşmaz
31 Mart İnatçı

01 Nisan Ağırbaşlı
02 Nisan İdealist
03 Nisan Dayanıklı
04 Nisan Kararlı
05 Nisan İş bitirici
06 Nisan Deneyci
07 Nisan Coşkulu
08 Nisan Vicdanlı
09 Nisan Ölçüsüz
10 Nisan Gözüpek
11 Nisan Politik
12 Nisan Sosyal
13 Nisan Kutsal
14 Nisan Gelenekçi
15 Nisan İnsancıl
16 Nisan Komik
17 Nisan Ciddi
18 Nisan Savunmacı
19 Nisan İradeli
20 Nisan Mücadeleci

BOĞA (21 Nisan - 20 Mayis)
21 Nisan Sorumlu
22 Nisan Sağlam
23 Nisan Ürkek
24 Nisan Korumacı
25 Nisan Maddeci
26 Nisan Terbiyeli
27 Nisan Yeterli
28 Nisan Sadık
29 Nisan Hüzünlü
30 Nisan Vazifesinas
01 Mayıs Alaycı
02 Mayıs İnceleyici
03 Mayıs İletisimci
04 Mayıs Dadı
05 Mayıs Külyutmaz
06 Mayıs Fantastik
07 Mayıs Düşkün
08 Mayıs Dobra
09 Mayıs Mert
10 Mayıs Yalnız
11 Mayıs Gezgin
12 Mayıs Bağımsız
13 Mayıs Çekici
14 Mayıs Taşkın
15 Mayıs Hayalci
16 Mayıs Becerikli
17 Mayıs Çetin
18 Mayıs Hareketli
19 Mayıs İknacı
20 Mayıs Dışavurumcu

İKİZLER (21 Mayıs-21 Haziran)
21 Mayıs Yaratıcı
22 Mayıs Destansı
23 Mayıs Aktarıcı
24 Mayıs Görkemli
25 Mayıs Cüretkar
26 Mayıs Anaç
27 Mayıs Fedakar
28 Mayıs Fevri
29 Mayıs Acar
30 Mayıs Çevik
31 Mayıs Kırıcı
01 Haziran Gözde
02 Haziran Çözücü
03 Haziran Edalı
04 Haziran Eleştirici
05 Haziran Öncü
06 Haziran Hayalperest
07 Haziran Eğlendiren
08 Haziran Etkili
09 Haziran İsrarcı
10 Haziran Yanar döner
11 Haziran Göçebe
12 Haziran İyimser
13 Haziran Maceraperest
14 Haziran Fırtınalı
15 Haziran Ayartıcı
16 Haziran Paragöz
17 Haziran Sanatçı
18 Haziran Cimri
19 Haziran Kıskırtıcı
20 Haziran Cazibeli
21 Haziran Keyifli

YENGEÇ (22 Haziran-22 Temmuz)
22 Haziran Alkışçı
23 Haziran Büyüleyici
24 Haziran Sihirbaz
25 Haziran Yenilikçi
26 Haziran Dirençli
27 Haziran Savunmacı
28 Haziran Duygusal
29 Haziran Havai
30 Haziran Güdümlü
01 Temmuz Kopmuş
02 Temmuz Baygın
03 Temmuz Vefalı
05 Temmuz Şovmen
06 Temmuz Arzulu
07 Temmuz Teshirci
08 Temmuz Pragmatik
09 Temmuz Şaşkın
10 Temmuz Dengesiz
11 Temmuz Dikkafalı
12 Temmuz İnandırıcı
13 Temmuz Fırsatçı
14 Temmuz Abartıcı
15 Temmuz Baştan çıkaran
16 Temmuz Gergin
17 Temmuz Profesyonel
18 Temmuz İçten
19 Temmuz Mekanik
20 Temmuz İstikrarsiz
21 Temmuz Trajikomik
22 Temmuz Dalgalı

ASLAN (23 Temmuz -23 Ağustos)
23 Temmuz İş bitirici
24 Temmuz Değişken
25 Temmuz Kahraman
26 Temmuz Müjdeci
27 Temmuz Kararlı
28 Temmuz Sampiyon
29 Temmuz Gelenekçi
30 Temmuz Somut
31 Temmuz İnsancıl
01 Ağustos Özgün
02 Ağustos Çok yönlü
03 Ağustos Sorgulayıcı
04 Ağustos Rehber
05 Ağustos Soğukkanlı
06 Ağustos Eşsiz
07 Ağustos Temiz yüzlü
08 Ağustos Numaracı
09 Ağustos Hisli
10 Ağustos Kadife sesli
11 Ağustos Onaylayıcı
12 Ağustos Muhafazakâr
13 Ağustos Tuhaf
14 Ağustos Kopyacı
15 Ağustos Emredici
16 Ağustos Hararetli
17 Ağustos Öfkeli
18 Ağustos Dayanıklı
19 Ağustos Şaşırtıcı
20 Ağustos Gizemli
21 Ağustos Dışadönük
22 Ağustos Deneyimli
23 Ağustos Kusursuz

BAŞAK (24 Agustos-23 Eylül)
24 Ağustos Cinfikirli
25 Ağustos Kontrolsüz
26 Ağustos Yardimsever
27 Ağustos Sosyal
28 Ağustos Dilbaz
29 Ağustos Yapici
30 Ağustos Sert
31 Ağustos Gösterisçi
01 Eylül Mantıklı
02 Eylül İşkolik
03 Eylül Başına buyruk
04 Eylül İnşa eden
05 Eylül Hükümdar
06 Eylül Kaderci
07 Eylül Basarılı
08 Eylül Titiz
09 Eylül Talepkar
10 Eylül
Azimli
11 Eylül Dramatik
12 Eylül Savasçı
13 Eylül İIhtirasli
14 Eylül Kavrayışlı
15 Eylül Yönetici
16 Eylül Coşkun
17 Eylül Azimli
18 Eylül Ketum
19 Eylül İyi görünümlü
20 Eylül Amir
21 Eylül Zevkli
22 Eylül Yorulmak bilmez
23 Eylül Güncel

TERAZİ (24 Eylül-23 Ekim)
24 Eylül Avare
25 Eylül Taşlamacı
26 Eylül Sabırlı
27 Eylül Hırslı
28 Eylül Kalp kıran
29 Eylül Tepkisel
30 Eylül Gafçı
01 Ekim İz sürücü
02 Ekim Sivri
03 Ekim Modacı
04 Ekim Düzelmez
05 Ekim İlkeli
06 Ekim Bohem
07 Ekim Muhalefet
08 Ekim Romantik
09 Ekim Cüretkar
10 Ekim Ekonomik
11 Ekim Rahat
12 Ekim Edalı
13 Ekim Zor
14 Ekim Ilımlı
15 Ekim Oyuncu
16 Ekim Yargıç
17 Ekim Dengeli
18 Ekim Lider
19 Ekim Pırıltılı
20 Ekim Modern
21 Ekim Benzersiz
22 Ekim Cazibeli
23 Ekim Çelişkili

AKREP (24 Ekim-22 Kasim)
24 Ekim Detaycı
25 Ekim Saf
26 Ekim Organizatör
27 Ekim Mesafeli
28 Ekim Arastırmacı
29 Ekim Yenilikçi
30 Ekim İleriyi gören
31 Ekim Pür dikkat
01 Kasım Saldırgan
02 Kasım Dönüştüren
03 Kasım Dünyevi
04 Kasım Kiskirtan
05 Kasım Gerçekçi
06 Kasım Enerjik
07 Kasım Kasif
08 Kasım Çilgin
09 Kasım Cezbedici
10 Kasım Degisken
11 Kasım Gizli
12 Kasım Karizmatik
13 Kasm Yorumcu
14 Kasım Sorusturmaci
15 Kasım Rastlantisal cancan (hııı )
16 Kasım Patron
17 Kasım Köprü
18 Kasım Huysuz
19 Kasım Yorumcu
20 Kasım Kafasi karisik
21 Kasım Sik
22 Kasım Liberal

YAY (23 Kasim-21 Aralik)
23 Kasim Saygisiz
24 Kasim Neseli
25 Kasim Çabalayan
26 Kasim Özel
27 Kasim Heyecanli
28 Kasim Çapkin
29 Kasim Öneren
30 Kasim Saldiran
01 Aralik Sen
02 Aralik Vurdumduymaz
03 Aralik Hünerli
04 Aralik Metanetli
05 Aralik Emin
06 Aralik Seçici
07 Aralik Benmerkezci
08 Aralik Terk edilmis
09 Aralik Süslü
10 Aralik Arzulu
11 Aralik Yogun
12 Aralik Narsist
13 Aralik Marifetli
14 Aralik Gösterisli
15 Aralik Olgun
16 Aralik Uçuk
17 Aralik Kimyager
18 Aralik Iri
19 Aralik Bakici
20 Aralik Dogurgan
21 Aralik Muamma

OGLAK (22 Aralik-20 Ocak)
22 Aralik Enerjik
23 Aralik Sarsici
24 Aralik Karmasik
25 Aralik Dogal
26 Aralik Yilmaz
27 Aralik Yardimci
28 Aralik Çokbilmis
29 Aralik Üstün
30 Aralik Az ve öz
31 Aralik Estetik
01 Ocak Düzenleyici
02 Ocak Bencil
03 Ocak Yogun
04 Ocak Formülcü
05 Ocak Kendini onaran
06 Ocak Içerikli
07 Ocak Siradisi
08 Ocak Fenomen
09 Ocak Hevesli
10 Ocak Görünmez
11 Ocak Degerli
12 Ocak Vahsi
13 Ocak Seyyar
14 Ocak Kaynasan
15 Ocak Çaresiz
16 Ocak Ergin
17 Ocak Agirsiklet
18 Ocak Çocuksu
19 Ocak Hayalperest
20 Ocak Basibos

KOVA (21 Ocak-19 Subat)
21 Ocak Lider
22 Ocak Bocalayan
23 Ocak Kisilikli
24 Ocak Ulasilmaz
25 Ocak Kaderci
26 Ocak Faal
27 Ocak Gelismis
28 Ocak Dayanilmaz
29 Ocak Kavgaci
30 Ocak Mükellef
31 Ocak Sair
01 Subat Gönüllü
02 Subat Kaliteli
03 Subat Hakiki
04 Subat Bükülmez
05 Subat Hatip
06 Subat Popüler
07 Subat Ütopik
08 Subat Müneccim
09 Subat Canli
10 Subat Yürekten
11 Subat Rahat
12 Subat Birlestirici
13 Subat Çevik
4 Subat Hazir cevap
15 Subat Mucit
16 Subat Animatör
17 Subat Sebatkâr
18 Subat Dahi
19 Subat Kâsif

BALIK (20 Subat-20 Mart)
20 Subat Izlenimci
21 Subat Candan
22 Subat Evrensel
23 Subat Tutarli
24 Subat Verici
25 Subat Bahaneci
26 Subat Uyandiran
27 Subat Hakiki
28  Subat Hoslanilan
29 Subat Delikanli
01 Mart Sanatçi
02 Mart Tutsak
03 Mart Tasarimci
04 Mart Soyut
05 Mart Cennet cehennem
06 Mart Güzel
07 Mart Somut
08 Mart Aykiri
09 Mart Astronot
10 Mart Psikolog
11 Mart Sezgili
12 Mart Atak
13 Mart Kaçinilmaz
14 Mart Görece
15 Mart Çok bilmis
16 Mart Esin
17 Mart Havai
18 Mart
Kararsiz
19 Mart Israrci
20 Mart Oyunbaz

Allahım Ne Kadar Güzel Nimetler Vermiş Bize...

Allah 3 şekilde cevap verir;

Fotoğraf

Kabullendim Herşeyi Olduğu Gibi...

Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme

Fotoğraf: Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etmeBaşka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etmeSen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancıHangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etmeÇalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğruÇalınmış başkalarına nazar ediyorsun etmeEy ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin içinBizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etmeDuydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme
Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme
Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme
Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme

Mevlana...

Kimi gittikçe kalır, kimi kaldıkça gider...

"Talih, herşeyi etkiler. Oltanız daima suda dursun. Akıntı, hiç beklemediğiniz anda size balığı getirecektir." ♥

"Talih, herşeyi etkiler. Oltanız daima suda dursun. Akıntı, hiç beklemediğiniz anda size balığı getirecektir." ♥

OVID

Kadın ve erkeklerin evlenecekleri kişide aradıkları özellikler ne?

 

 York Üniversitesi’nin 10 ülkede yaptığı araştırmada kadın ve erkek eşitsizliğinin eş seçimini nasıl etkilediği araştırıldı.


Eşitsizliğin büyük olduğu ülkelerde erkeklerin namuslu ve yemek yapmayı bilen eş aradığı ortaya çıktı ...



İngiltere’de bulunan York Üniversitesi’nden bilim insanları içlerinde Türkiye’nin de bulunduğu 10 ayrı ülkede cinsiyet eşitsizliğinin, eş seçimini nasıl etkilediğini araştırdı. Araştırma sonucunda kadın ve erkeğin daha eşit olduğu toplumlarda iki tarafın da evlenecekleri kişide eğitim ve zekaya öncelik verdiği görüldü. Kadın ve erkek arasındaki uçurumun daha geniş olduğu ülkelerde ise erkeklerin evlenecekleri kişiden namuslu olmasını ve iyi yemek yapabilmesini beklediği saptandı.


TÜRKİYE HANGİ GRUPTA YERALDI

3 bin kişi ile yapılan araştırmada, 10 ülke kadın erkek eşitliğinde 3 sınıfa ayrıldı. Türkiye, Meksika ve Güney Kore ile kadın-erkek eşitliğinin en az olduğu ülkeler arasında yer aldı. Kadın ve erkeğin eşit olduğu toplumlar olarak Finlandiya, Almanya, ABD ve Filipinler seçildi. Kadın ve erkeğin nispeten eşit olduğu toplumların temsilcisi olarak da Portekiz, Polonya ve İtalya tercih edildi.

ERKEKLER İÇİN BEKARET BİRİNCİ SIRADA

Araştırma sonucunda Türkiye’de erkeklerin evlenecekleri kişide aradıkları ilk üç özellik şöyle sıralandı: Bekaret, dış görünüş ve ev işlerinde becerikli olmak. Türk kadınlarının evlenecekleri kişide aradıkları ilk üç özellik ise şöyle: Eğitim ve zeka, hırs ve çalışkanlık, sosyal statü. Kadın ve erkeğin en eşit olduğu ülkelerde erkekler evlenecekleri kadının, eğitimli ve zeki olması ile güzel görünmesini istiyorlar. Kadınlar ise evlenecekleri erkeğin, önce eğitimli ve zeki olmasını daha sonra da çalışkan ve hırslı olmasını bekliyorlar. Kadın-erkek eşitliğinde orta seviyede bulunan ülkelerde ise erkekler, kadınlarda ilk eğitim ve zekaya bakıyor; kadınlar ise erkeklerde hırs ve çalışkanlık arıyor. Kaynak: Haber 365Devamını Gör






Bir şeylerin yoluna girmesi için, Herşeyin ''RAYDAN'' çıkması gerekir bazen...

..Bazen Tek İhtiyacımız Az Demli Bir Çay, Çokça Sessizlik Ve Hayatın "Pause" Tuşunu Bulmak

..Bazen Tek İhtiyacımız Az Demli Bir Çay, Çokça Sessizlik Ve Hayatın

"Pause" Tuşunu Bulmak

13 Ekim 2012

O TABAK BİTCEEEK !:)

Yeryüzündeki tüm dişi canlılar ANNEDİR,
Ve konsept aynıdır: O TABAK BİTCEEEK !:)

Ayy Canım.... Bak Organik Kavga...

Doğum Tarihine Göre Hangi Yemeksin?

Ocak 1 - 9 ~ Musakka
Ocak 10 - 24 ~ Kuru Ustu Pilav
Ocak 25 - 31 ~ İmam Bayıldı
Şubat 1 - 5 ~ Kokareç
$ubat 6 - 14 ~ İşkembe
$ubat 5 - 21 ~ Köfte
$ubat 22 - 28 ~ Tantuni
Mart 1 - 12 ~ Suşi
Mart 13 - 15 ~ İmam Bayıldı
Mart 16 - 23 ~ Kuru Ustu Pilav
Mart 24 - 31 ~ Kokareç
Nisan 1 - 3 ~ İmam Bayıldı
Nisan 4 - 14~ Tantuni
Nisan 15 - 26 ~Kuru Ustu Pilav
Nisan 27 - 30 ~ Köfte
Mayıs 1 - 13 ~ Suşi
Mayıs 14 - 21 ~ İşkembe
Mayıs 22 - 31 ~ İmam Bayıldı
Haziran 1 - 3 ~ Kuru Ustu Pilav
Haziran 4 - 14 ~ Köfte
Haziran 15 - 20 ~ Musakka
Haziran 21 -24 ~ Suşi
Haziran 25 - 30 ~ Kokareç
Temmuz 1 - 9 ~ Kuru Ustu Pilav
Temmuz 10 - 15 ~ Musakka
Temmuz 16 - 26 ~ İşkembe
Temmuz 27 - 31 ~Kokareç
Agustos 1 - 15 ~ Suşi
Agustos 16 - 25 ~ Kuru Ustu Pilav
Agustos 26 - 31 ~ Köfte
Eylul 1 - 14 ~ İşkembe
Eylul 15 - 27~Kokareç
Eylul 28 - 30~ Musakka
Ekim 1 - 15 ~ Suşi
Ekim 16 - 27 ~ Köfte
Ekim28 - 31 ~ Tantuni
Kasim 1 - 16 ~ İmam Bayıldı
Kasim 17 -30 ~ Kokareç
Aralik 1 - 16 ~ Musakka
Aralik 17 - 25 ~ Suşi
Aralik 26 - 31 ~ İşkembe

Musakka
Cekici ve populersiniz.. Kolayca arkada$ edinebiliyorsunuz..Kendinden emintavirlarinizla grup icinde liderlige yaki$iyorsunuz.

Kokareç
Utangac ve sevimlisiniz. Tanimadiginiz insanlarla konu$mayi sevmez ama arkada$larinizla her$eyi payla$abilirsiniz. Arkada$ seciminde oldukcadikkatlisiniz. Sevilen
birisiniz.

Suşi
Yerinde duramayan birisiniz.Cok arkada$iniz var ve sosyal ya$aminiz cok renkli. Dedikoduyu biraz seviyorsunuz. Sizi taniyan sizin gibi biri daha olmadigini du$unuyor. Dikkat cekmeyi cok seviyorsunuz.

Tantuni
Esrarengiz birisiniz. Ne zaman nasil davranacaginiz pek belli olmuyor. Cogu $eyden ilk sizin haberiniz oluyor bu yuzden cok ilgi goruyorsunuz.

Kuru Ustu Pilav
Sessiz sakin ama cok zekisiniz. Dost canlisi, sevilmeyi bekleyen tavirlariniz ilgi cekiyor. Kucuk bir arkada$ grubu size yetiyor. Fazla populer olmasaniz da yakinlarinin el
ustunde tuttugu birisiniz

İmam Bayıldı
Siz lider olmak icin dogmu$sunuz. Sozunu dinleten, dedigini yaptiran birisiniz. Kararli tavirlariniz cevrenizdekileri etkiliyor. Insanlarin arkada$ olmak  isteyebilicegi birisiniz.

Köfte
Uyumlu, sicakkanli birisiniz. Size nasil davranilmasini istiyorsaniz siz de herkese oyle davraniyorsunuz. Sadik  ve durustsunuz, yapmacik insanlara vededikoduya
kar$isiniz.

İşkembe
Cok hassas ve narinsiniz. Kolay a$ik oluyorsunuz. Ne cok utangac ne cok giri$kensiniz. Arkada$ grubunuzda kirilmamasi icin kollanan birisisiniz

 

Senden önce kimse olmadı yalanını söylemeye gerek yok. Senden sonra kimse olmayacak sözünü tutsak yeter.



 

Senden önce kimse olmadı yalanını söylemeye gerek yok. Senden sonra kimse olmayacak sözünü tutsak yeter.

By_Kutay

Bu Sizin HAYATINIZ...

Fotoğraf: BU SİZİN HAYATINIZ - NE SEVİYORSANIZ ONU YAPIN VE SIK SIK YAPINHolstee Manifestosunun başlangıç cümlesi bu...Hep daha iyi hissetmek için yaşıyoruz, hep daha iyi hissetmek için çaba gösteriyoruz. Devamı da burada. Bu konuda en sevdiğimiz manifestolardan biri!Siz de beğendiniz mi? Aynı hissiyatta mıyız?NE SEVİYORSANIZ ONU YAPIN VE SIK SIK YAPIN

Holstee Manifestosunun başlangıç cümlesi bu...Hep daha iyi hissetmek için yaşıyoruz, hep daha iyi hissetmek için çaba gösteriyoruz.

Bu konuda en sevdiğimiz manifestolardan biri!

Öc almaya gücü yeterken, af ile muamele eden kimse ne azizdir...

Hangisi daha çok acıtıyor ?

-Eveet, geçmiş acıtabilir. Ama ondan ya kaçarsın, ya da ders alırsın...

Nasıl bakarsan, öyle görürsün dünyayı...



Hindistan’da yüksek bir dağın doruğuna yapılmış “BİN AYNALI TAPINAK” adlı görkemli bir yer vardı.

Günlerden bir gün bir köpek dağa tırmandı, tapınağın merdivenlerinden çıkarak “BİN AYNALI TAPINAK” a girdi.

Tapınağın bin aynalı salonuna geçtiğinde bin tane köpek gördü. Korkarak tüylerini kabarttı, kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırdı, korkutucu hırıltılar çıkararak dişlerini gösterdi. Ve bin köpek de tüylerini diktiler, kuyruklarını bacaklarının arasına alıp korkunç sesler çıkartıp dişlerini gösterdiler.

Köpek paniğe kapılarak tapınaktan kaçtı.

Ve o andan itibaren bütün dünyanın tehlikeli, korkunç köpeklerle dolu olduğuna inandı.


Bir süre sonra bir başka köpek gelip dağa tırmandı. O da tapınağın merdivenlerinden çıkıp “BİN AYNALI TAPINAK” a girdi. Tapınağın bin aynalı salonuna geldiğinde bin tane köpekle karşılaştı ve çok sevindi. Kuyruğunu salladı, neşeyle oradan oraya zıpladı ve köpekleri oynamaya çağırdı.

Bu köpek tapınaktan çıktığında dünyanın dost ve sevecen köpeklerle dolu olduğuna inanıyordu.

http://fwmail.net/hikaye/bin-aynali-tapinak/

 

Ege'de Bir Çingene Efsanesi...

Antik çağlarda Ege kıyılarında, birçok Yunan uygarlığı vardı. Bunlardan biri de İzmir yakınlarında idi. Adına Yaban Gülü Uygarlığı denirdi. Bu uygarlık adını bir Ege efsanesinden almıştı.

Rivayete göre Ege kıyılarında dünya çingenelerinin başı olan, bir büyük çeri yaşardı. Bu çerinin aşiretinde adı dillere destan olan bir kız vardı. Bütün çingene kızları gibi sıradan bir güzelliği olmasına rağmen, çok güzel sesiyle öyle danslar ederdi ki, ünü bütün dünyaya yayılmıştı.
Yaşlı çeribaşı bu kızın cilve, işve ve danslarına kapıldığından her akşam Ege sahillerinde yaz eğlenceleri düzenlerdi. Bu eğlencelerde tahta fıçılarla, at arabaları dolusu şaraplar gelir, dünya çerileri arasından seçilmiş en iyi kemancılar, zurnacılar ve darbukacılar sahilde toplanırdı. Çok geniş dev halkalar oluşturulur, ortada çam odunlarından bir büyük ateş yakılırdı. Kuzular çevrilir, toprak testilerle şaraplar fıçılardan alınır, herkese dağıtılırdı.
Herkes bir büyük merak içinde çingene kızının çıkmasını, ünlü büyülü danslarını yapmasını beklerdi. Sonunda güzel çingene kızı, saçlarına taktığı yaban gülü, parmaklarında zilleri, uzun eteği ve şuh edasıyla ortaya çıkardı. Bir anda bütün sesler kesilir, saz ekipleri en oynak parçaları çalmaya başlar, çingene kızı da kıvrak bedeniyle dans ederdi. Hızla döndükçe etekleri bir gül gibi açılır, güzel bacakları ay ışığında Venüs heykelleri gibi parlardı.
İri kahve gözleri, can yakan endamı, şen şakrak neşeli sesi, zillerinin şıngırtısı bütün sahilde yankılanırken, toprak şarap testileri dolar dolar boşalırdı. Çingene kızının nereden geldiğini, kim olduğunu, hatta adını bile bilen yoktu. Ancak ipek saçlarına taktığı yaban gülü her zaman yerinde dururdu. Onu ne yatarken, ne dansederken, ne de bir başka zamanda gülsüz gören olmamıştı. Bu nedenle çingene kızına herkes Yaban Gülüm dediğinden adı Yaban Gülüm olmuştu. Bu da yetmemiş, çerinin adı da Yaban Gülüm Çerisi olarak ünlenmişti.
Anadolunun içlerinde, Ege'nin karşı sahillerinde, hatta arap kıyılarında Yaban Gülüm'ün methini duymayan kalmamıştı. Uzak iklimlerden onu izlemeye gelenler çoğunluktaydı.
Yaşlı çeribaşı sonunda sevdalandığı bu kıvrak çingene kızıyla hiçbir şeye aldırmadan kırk gün, kırk gece sürecek bir düğünle evlenmeye karar verdi.

Düğünün her gecesi Ege sahillerinde şölen düzenlendi.
Düğünün son gecesiydi. Eğlencede su gibi şarap aktı. Aşirette Yaban Gülüm'e aşık olanlar, çeribaşını kıskanmaktaydılar. Herkesin sarhoş olduğu bir anda, kir, pasak ve yama içindeki bir çingene genci, çeribaşına saldırarak, onu bıçakladı ve öldürdü. Akan kanlara dayanamayan Çingene kızı denize doğru yürümeye başladı, herkesin gözü önünde...
Hayret!!!! Çingene kızı suya batmıyor, su yüzeyinde yürüyüp gidiyordu. Yürüdü, yürüdü, uzaklaştı, bir nokta gibi kaldı mavilerde ve kaybolup gitti.

Efsaneye göre çingene kızı kendisini çok seven çeribaşının üzüntüsünden çirkinleşti o gece...
Sadece her dolunayda eski güzelliği, eski endamı, eski yakıcılığıyla Ege sahillerine çıkar, görünmez sazların eşliğinde çingene danslarını yapar, sonra da geldiği denize yürür, suların üzerinde, mavilerde kaybolur gider.
Bu yüzdendir ki, Ege sahillerinde yaban gülleri her dolunayda açar, ormanlardan çigan müziği sesleri gelir. Egenin sularında her günbatımındaysa, bir çirkin çingene kızının hayali belirir, ve bu hayal bulutlara vururdu...

 

Uykusuz geçirdiğimiz geceler arttıkça, uykusuzluğun üzerimizdeki psikolojik ve biyolojik etkileri de değişiyor



1 gece uykusuzluk: Kişi kendisini rahat hissedemese de, bünye bir gece uykusuz kalmayı tolore edebiliyor.
2 gece uykusuzluk: Kişinin vücut ısısı ritmi düşüyor ve uykuya dalabilmek için büyük bir dürtü hissediyor.
3 gece uykusuzluk: Özellikle de sıkıcı şeylere odaklanmak oldukça güçleşiyor ve bilişsel işleyişler yavaşlıyor. Bu sayılanlar, özellikle de sabahın erken vakitlerinde şiddetli oluyor.
4 gece uykusuzluk: Yaklaşık üç saniye süren mikro-uyuma davranışı gözlemleniyor. Bu mikro-uyumalar sırasında kişi anlamsızca boşluğa bakıyor ve bilincini yitiriyor. Oldukça huzursuz ve aklı karışık oluyor.
5 gece uykusuzluk: Kişi her ne kadar bilişsel yetilerini halen kullanabiliyor olsa da yukarıda anlatılanlara ek olarak hayaller görmeye başlıyor.
6 gece uykusuzluk: Kişi kim olduğu bilgisini kaybediyor. Buna uyku mahrumiyeti psikozu adı veriliyor

http://fwmail.net/bilim/uykusuzlugun-insan-uzerindeki-etkileri/

İNSANLAR CEVABINI VERMEK İSTEMEDİĞİN BİR SORU SORDUKLARI ZAMAN GÜLÜMSE VE ''NEDEN BİLMEK İSTİYORSUN'' DİYE SOR...



İNSANLAR CEVABINI VERMEK İSTEMEDİĞİN BİR SORU SORDUKLARI ZAMAN GÜLÜMSE VE ''NEDEN BİLMEK İSTİYORSUN'' DİYE SOR...

gÜZEL BİR GÜLÜŞ, KARANLIK BİR EVE GİRAN GÜNEŞ IŞIĞINA BENZER...