19 Aralık 2011

Kişinin her zaman doğru yolda gideceğinin garantisi yoktur.

Kişinin her zaman doğru yolda gideceğinin garantisi yoktur.


 Kişinin her zaman doğru yolda gideceğinin garantisi yoktur.


 Birçok kere birçok şey insanları yanlış yola yönlendirir çünkü doğru kapıya gelmek için birçok kere yanlış kapı çalınır. Hayat böyle.. Eğer ilk seferde doğru kapıya rastlanılırsa onun doğru olduğu anlaşılamaz.


Her yer, her şey kırmızı olsa başka hiç bir renk olmasa kırmızının ne olduğunu kimse bilemezdi. O yüzden son tahlilde hiç bir çaba boşuna değildir.


Her çaba kişinin gelişiminin doruk noktasına ulaşmasına katkı yapar. İnsan asla kararsız olmamalı. Yanlış yola sapmak endişe yaratmamalı. İşte bu önemli bir sorundur.


İnsanlara asla yanlış bir şey yapmamaları öğretiliyor. Onlar yanlış bir şey yapmaktan o kadar korkuyorlar ki, hiç bir şey yapmıyorlar, hareket kabiliyetini yitiriyorlar.


Mümkün olduğu kadar hata yapın. Ama bir şeyi unutmayın. Aynı hatayı tekrarlamayın. O zaman gelişirsiniz. Yoldan sapabilmek özgürlüğünüzün bir parçasıdır.


Bu doğru, bu yanlış diye bir şey yok. Hayat o kadar kesin değil, onu bu kadar kolay etiketleyip sınıflandıramayız. Hayat her şişenin etiketli olduğu ve neyin ne olduğu bilinen bir eczane değildir.


Hayat bir gizemdir, her an tetikte olunmalıdır.


 Neyin doğru neyin yanlış olduğu hakkında önceden hazırlanmış yanıtlara güvenilemez. Hayat çok hızlı ilerler dinamiktir, iki an asla birbiri ile aynı değildir, o yüzden bu anda doğru olan bir şey, bir sonraki anda doğru olmayabilir. Bu değişen hayata nasıl tepki verileceğine kişi o anda karar vermelidir. Hayat böyledir.. Onun için hazırlık yapamazsın..


Onu hazır bir şekilde bekleyemezsin.. Güzelliği bu, anlamı bu. Her zaman şaşırtır ve sürprizlerle gelir. Her anın sürprizlerle dolu olduğunu ve önceden hazırlanan hiç bir yanıtın uygulanabilir olmadığını görürsün, eğer gözlerin varsa… OSHO

Bağırcağına yardım etsene salak...

Feng Shui Dekarosyonda Giriş ve diğer mekanlar;

 

• Giriş kapılarının önünde, içeri giren enerjinin yansıyarak geri dönmemesi için aynaları tercih etmeyiz.

• Giriş kapısının karşında tuvalet olmamalı. Eğer varsa onu da kamufle edin. Gelen misafirlerin anlayamayacağı başka türlü bir çözüm üretebilirsiniz eğer yerini değiştiremiyorsak.

• Her şeyden önce sokak kapınız boyası çatlak, kolu kırık gibi tadilatsız yamuk bir kapı kesinlikle olmamalı. Doğru akış için öncelikle bozuk yerleriniz varsa onarın. Giriş kapısı enerjinin gireceği ilk bölümdür.

• Giriş kapılarının karşısında ayna olmadığı gibi yine cam da olmamalı. İçeri giren enerji yine dışarı dağılır.

• Yine kapı girişlerinde görülecek şekilde yemek masaları yerleştirilmemelidir. Başka yerleşim imkanımız yoksa seperatör ya da diğer başka bölücülerle görünmesini engelleyebiliriz.

• Mobilyalar her zaman düz hatlı olmalı

• Özellikle oturduğunuz odalarda mutlaka kırmızı renginin bulunduğu bir eşya ya da obje görünür yerde olmalı. Kırmızı bir mum, çerçeve, vazo vs olabilir.

• Canlı çiçeklerinizi evinizin güneydoğu cephelerine yerleştiririn. Ama kesinlikle kaktüs bulundurmayın. Yapay çiçek çok tercih edilmez ama canlı olup kurutulmuş çiçekleri hiç bulundurmayın.

• Kuzeybatı cephesi daha çok çalışma alanı olarak görüldüğünden bilgisayar ya da telefonlarınızı o cephede tutun eğer mümkünse

. • Mutfakta da hassas bir yerleşim var. Ateş elementini temsil eden fırın ile su elementini temsil eden lavabo, bulaşık makinesi yan yana ya da karşı karşıya gelmemelidir.

• Yemek pişirirken sırtınız mutfak kapısına dönük olmamalı.

Başlamak İstersen Yeni Bir Hayata

Başlamak İstersen Yeni Bir Hayata

Gölgeni Yedek Bırak Ardında

Aşk tesadüfleri sever

Kader ayrılıkları

Yıllar geçmeyi sever ...


 İnsan aramayı

 Güller açmayı sever

Zaman soldurmayı

 Eller birleşmeyi sever

Yollar ayrılmayı

Hayat tekrarları sever

Yeniden başlamayı

 Kuşlar dalları sever

Kanatlarsa uçmayı

Herkes geçmişi öder

Bir yol ayırımında

Başlamak istersen yeni bir hayata

 Gölgeni yedek bırak ardında


Murathan Mungan

Kalbinin attığı kadar canlısın...



Yerin seni çektiği kadar ağırsın

Kanatların çırpındığı kadar hafif...

 Kalbinin attığı kadar canlısın

 Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...

Sevdiklerin kadar iyisin ...

Nefret ettiklerin kadar kötü...


- Can YÜCEL

Çocukların gözlerini sevdim...

Öyle çok “sevdiğim” var ki...

Çocukların gözlerini sevdim...

İçimde huzuru, mutluluğu yaşattığı için...

Dinmeyecek sanılan fırtınaları sevdim...

Yaşamın her döneminde, savaşmam gerektiğini öğrettiği için...

Başarısızlıkları sevdim...

Başarıya giden yolu gösterdikleri için...

Geceleri sevdim...

Tüm günümü nasıl geçirdiğimi değerlendirme olanağı verdiği için...

İnsanların sorunlarını dinlemeyi sevdim...

Yaşamın gerçeklerini görüp, daha olgun insan olacağımı bildiğim için...

Duyulan eksiklikleri sevdim...

Her şeye sahip olmanın, insanı ne kadar mutsuz ettiğini bildiğim için...

Sabahın erken saatlerinde çalan çalar saatimin sesini sevdim...

Bana bugün de yaşama olanağı verildiğini gördüğüm için...

Buzlu yollarda yürümeyi sevdim...

Yaşamda da atılan yanlış bir adımın, insana ne denli acı vereceğini anımsattığı için...

Uzaklıkları sevdim...

Özlemlerin duyguları pekiştirdiğini bildiğim için...

Yaşamın renklerini sevdim...

Yaşanılan tüm duyguları tablolara döktüğü için...

Bir şeylere inanmanın mutluluğunu sevdim...

Kendimi iyi duyumsadığımda, yanımda olacak insanların varlığını bildiğim için...

Her ne olursa olsun bir şeyin bittiği için üzülmek yerine yaşandığı için sevinmeyi sevdim...

Üzüntülere liman olursak, mutluluğun başka yerlere demir atacağını bildiğim için...

Sevmekten ve sevilmekten korkmayan insanları sevdim...

Sevme ve sevilmenin yapaylıktan değil, doğallıktan geldiğini bildikleri için...

Arkadaşlarımla geçirdiğim zamanları sevdim...

İçten bir sohbetin, tüm ağrılara iyi geldiğini bildiğim için...

Ve sevdiklerimin ellerini tutmayı sevdim...

Avucumun içine bıraktığım yüreğime dokundukları için...

Fikret Kızılok - Zaman Zaman

http://youtu.be/k_EJ5nj0H_8

Gökyüzünü Boyarım Her Sabah

İşim Gücüm Budur Benim

Gökyüzünü Boyarım Her Sabah

Hepiniz Uykudayken.

Uyanır Bakarsınız ki Mavi.

ORHAN VELİ

Balonlar... Baloncuklar... Günün fotosu... 19/12/2011

Bu sefer kesin kesilecek...