31 Aralık 2011
ŞİMDİ ANNEME KAYBOLAN YILLARIMI SORSAM, NEREYE KOYDUYSAN ORDADIR DER :))
ŞİMDİ ANNEME KAYBOLAN YILLARIMI SORSAM, NEREYE KOYDUYSAN ORDADIR DER :))
2012 yılı kişisel analiziniz...
Hepimiz her yıl farklı bir yıl enerjisi yaşarız. Ve hayatımız boyunca 9 yılda bir benzer yıllardan geçerek bir devinim halinde hayat yolculuğumuz devam eder. Tıpkı mevsimler gibidir hayatımızdaki döngüler. Hareketli ve coşkulu Yaz biter, hüzünlü sonbahar gelir. Karlı ve içe dönük kış biter ve ardından coşkulu yeniden doğuşlara gebe, yemyeşil miss kokulu bir ilkbahar gelir. Hayatlarımız da böyledir. Yeniliklerle dolu 1 yılı gelir ardından sevgi dolu 2 yılı gelir, onu ateşli 3 yılı takip eder… ve nihayet bilge 9 ulaşırız ve bir döngümüz tamamlanır. Ardından tekrar 1 gelir, sonra 2, sonra 3… bu devinim sürer gider. Her 9 yılda bir döngü yaşarız. Hayatımızda yaşadıklarımızın benzerliklerine bakarsak bu döngüleri net bir şekilde algılayabiliriz.
İçinde bulunduğumuz yılın değerini öğrenmek için doğduğumuz gün + doğduğumuz ay toplanır ve tek basamaklı bir rakama indirgenir. Bu elde edilen rakam içinde bulunduğumuz yılın değeri ile toplanır.
Örnek 1:
5 Nisan doğumlu Ayça’ nın yılını hesaplayalım: 5+4= 9 ve 2012 yılının yıl enerjisi 2+0+1+2= 5 beş ile toplanır 9+5=14 à 1+4=5 (BEŞ)
Örnek 2:
18 Temmuz doğumlu Murat’ ın yılını hesaplayalım: 1+8+7=16 à 1+6=7 ve 2012 yılının yıl enerjisi 2+0+1+2= 5 beş ile toplanır 7+5=13 à 1+3=4 (DÖRT)
1-2-3-4-5-6-7-8-9 NE ANLAMA GELİR?
1 (BİR) : Yeni bir döneminiz başlıyor. Dokuz yıllık bir döngüyü 2011 yılında tamamlamışsınız. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmasın istiyorsunuz. İçinizde yenilikler yaratmak için derin bir his var. Bu yılınızda atacağınız tüm adımlar size önümüzdeki 9 yıl boyunca yardımcı olacak. Bu yıl yeni bir işe başlayabilir, şirketinizi değiştirebilir, kariyerinize yepyeni adımlar atabilirsiniz. Hayat amacınızı hissedip bu alanda cesur adımlar atabilirsiniz. Yeni bir ilişkiye başlayabilirsiniz. Mevcut ilişkinizi yeni bir boyuta taşıyıp evlenebilir, birlikte yaşamaya başlayabilirsiniz. Bu yıl sizin yenilikler yılınız. Değişimden ve adım atmaktan korkmayın. Bu yıl ev, şehir değiştirebilirsiniz. Büyük çapta hiçbir değişim yapmasanız bile yeni bir adım atmanızı ve hayatınızda bir yenilik katmanızı öneririm.
2 (İKİ) : Geçtiğimiz yıl hayatınızda yeni bir dönem başlamış. 2011 yılında attığınız adımların, başladığınız işlerin ödüllerini bu yıl içinde alacaksınız. Sorumluluklarınız artacak. Evlenmek, çocuk sahibi olmak, evcil bir hayvan almak, yardımseverlik çalışmalarına katılmak için ideal bir yıldasınız. Bu yıl sevgi, şefkat ve annelik (babalık) enerjiniz artacak. Sevdiklerinizle daha fazla zaman geçirebilir, aile kavramının önemini daha iyi anlayabilirsiniz. Çocuklarınız ve annenizle ilgili konular gündeminizde olabilir. Genel olarak yumuşak enerjili ve duygusal bir yılınızdasınız.
3 (ÜÇ) : Ateş enerjisi ile dolu bir rakam olan 3 bu yıl sizin kaderinizde önemli bir yapı taşı olacak. İyimserlik hakim olacak ve çok çalışacaksınız. Hatta o kadar çok ki bu aşırı çalışma hali size yorgunluk verebilir. Ama devamlı bir hareket enerjisinin hayatınıza hakim olduğunu görebilirsiniz. Bu yıl aynı zamanda aydınlanma yılıdır. Farkındalığınız artacak ve bazı sorularınızın cevapları size gelecek. Kendi içinize dönmeye ve sakinleşmeye özen göstermek size içsel deneyimleriniz ve sezgisel gelişiminiz anlamında yardımcı olacaktır. Bu yıl sanatsal çalışmalar yapmak, kurslara katılmak açısından da size faydalı olacaktır.
4 (DÖRT) : Büyük değişimlerin ve dönüşümlerin zamanıdır sizin için. Hayatın anlamını ve kendi yaşadıklarınızı derin bir şekilde sorgulayacak ve içinize döneceksiniz. Pek çok değişiklik yapmak isteyeceksiniz. İçinizde değişim duygusu tavan yapacak. Ama bir yandan da temkinli olmayı isteyen ve hareket edemeyen bir enerjiniz olabilir. Bu ikilik halinin sizde depresif bir duygu oluşturmaması için bu sürecin doğal olduğunu kabul edin. Sorgulamalarınızı ve içsel çalışmalarınızı sakince yürütün. Her şeyin olması gereken akışında tezahür ettiğini hatırlayın. Küçük değişiklikler yapıp, büyük değişimleriniz için biraz sabretmeyi öğrenin. Tabii ki hayat yolunda ya da diğer öz sayılarında 4 rakamı olanların durumu biraz daha farklıdır. Onlar için 4 büyük bir enerji sağlar. Ve hayatlarındaki en büyük adımları bu yıllarında atabilirler. Bunu öğrenmek için hayat yolu rakamınıza da bakmanızı öneririm. Hayat yolu rakamınızı bulmak için de gün+ay+yıl tüm doğum tarihi rakamlarınızı toplayın. Sonunda tek basamaklı bir sayıya indirene kadar kendi içinde toplama işlemini tamamlayın.
5 (BEŞ): Bu yıl sizin özgürlük ve hareket yılınız. Yüklerinizden arındığınız bir döneme giriyorsunuz. Sizinle enerjisi uyumlu olmayan her ne varsa, iş/ilişki/bakış açısı… bunu değiştirme zamanıdır. Zaten 2011 yılında hayatı derin derin sorgulamıştınız. Bu sorgulamanın sonucunda bazı kararlar aldınız. Bu yıl o kararlarınızı hayata geçirme zamanıdır. Eğitim, bilgi, kişisel gelişim, yüksek öğrenim, akademik kariyer…vs için çok ideal bir yıl bu. Algılama ve zeka kapasitenizin çok açıldığı bir enerjiye adım atıyorsunuz. Bu yıl, taşınabilir, yeni bir şehir ya da ülkeye gidebilirsiniz. Hayatınıza pek çok yeni insan girecek. İletişim büyük önem taşıyacak bu sene.
6 (ALTI): Aşk yılınıza hoş geldiniz. 6 rakamı; sevgi, güzellik, aşk, adalet, denge, aile, sadakat kavramlarını gündeme getirir. 2012 yılı sizin en güzel yıllarınızdan biri olacak. Yeni bir aşk başlayabilir, eski bir aşkınız yeniden gündeme gelebilir. Hayatınızdaki dengeyi korumayı öğreneceksiniz. Dengeleriniz alt-üst olabilir, her şey sizin seçimlerinizle doğru orantılıdır. Aile kurabilir veya ailenize daha fazla zaman ayırabilirsiniz. Çocuğunuz olabilir veya hamile kalabilirsiniz. Güzellik ve sanatla ilgili çalışmalar yapabilir veya evinizi güzelleştirebilirsiniz. İç dekorasyon, feng shui konuları ilginizi çekebilir. İlişkileriniz bu yıl en önemli konunuz olacak.
7 (YEDİ): Tekamül, ruhsal konular ve evrensel gizemler bu yıl fazlasıyla ilginizi çekecek. Belirli bir alanda uzmanlaşabilir, analitik düşünceler üretebilirsiniz. İşinizde terfi alabilir veya yeni gelir yolları bulabilirsiniz. Para konularında iyi yıllarınızdan birindesiniz. Bilimsel araştırmalar yapabilirsiniz. Özellikle ruhsal konularla ilgilenenler açısından tekamüllerinde çok önemli bir yıl bu. 7 rakamının bir diğer fonksiyonu da aile kurmak, evlenmek, çocuk sahibi olmak, hamile kalmak için güzel bir yıldır. Her ne yaşarsanız yaşayın ruhsal farkındalığınız ve sevgi kapasiteniz artacak. Yeter ki kendinizi özünüze kapatmayın. Rüyalarınızla çok derin mesajlar size iletilebilir.
8 (SEKİZ): Sekiz rakamı, başarı, güç, sorumluklar ve maddi konuları temsil eder. Oldukça başarılı bir yıla giriyorsunuz. Hayatta pek çok fırsatla karşılaşabilirsiniz. Maddi geliriniz artabilir. Önemli olan karılaştığınız fırsatları değerlendirebilecek durumda olun ve bunun farkındalığını koruyun. 9 yıllık döneminizin sonuna yaklaşıyorsunuz. Sekiz yıl önce başladığınız konuda size bol bol ödüller gelebilir. O defteri kapatma isteği hissedebilirsiniz. Yeniliklerle dolu bir dönemin yaklaştığını hissedeceksiniz. Ama hala önünüzde 2 yıl var. Bu nedenle bu döneminizi ileride ne yapacağınız yönünde düşünerek harcayacağınız yerde anınızı iyi değerlendirin. Sorumluluklarınız artacak ve fazladan yük yüklenme ihtimaliniz yüksek. Bu durum size sırt ve bel ağrısı olarak yansıyabilir. Maddi konular gündeminizde olacak. Ev, arsa, araba… alabilir, mevcut evinizi dekore edebilirsiniz. Bereketli bir yıl sizi bekliyor.
9 (DOKUZ): Ruhunuza detoks yapacağınız harika bir yıla giriyorsunuz. Dokuz yıl önce başladığınız dönem sona eriyor. 2003 yılında başladığınız iş/ilişki/düşünce akımı… her ne varsa bunların değişip, dönüşme zamanı geliyor. Bu yıl kendinizi bir çocuk gibi şımartmak için harika bir zaman. Seyahatler, içsel yolculuklar, keyif, eğlence ve geçen zamanı değerlendirip yeni yılın enerjisine kendinizi hazırlamak için harika bir zaman dilimi. Bilgiler ve bilgeleşmek de sizin için bu yıl önem taşıyacak. Olgunlaştığınızı hissedeceksiniz. Yeni dönem enerjisini hafiften hissetmeye başladınız. Ama 1 yılınızda ne yapacağınızı anlamak için acele etmeyin yıl boyunca bu konuda pek çok işaret alacaksınız. Kendi merkezinize dönerseniz, dua, meditasyon, yoga, namaz, zikirle ilgilenirseniz ruhsal anlamda da önemli yol kat edebileceğiniz bir yıl bu. Aynı zamanda bu kadar derin konunun yanında bir çocuğun içsel neşesini ve hayata hayretle bakan gözlerini ruhunuzda hissedebilirsiniz.
Sevgilerimle
Aşk ve mucizeler dolu, bereketli, ışıklı bir yıl olsun 2012…
Bir delinin mal beyanı...
1-Avşa adasında üç daire, dört üçgen, beş dikdörtgen
2-Gökyüzünde bi bulut
3-Bitlis'te beş minare ...
4-Bir yazlık biri kışlık iki platonik sevgili
5-Büro mobilyası ve çelik kapı üreten bir fabrikanın öğle üzeri yaslanıp sigara içilen beyaz duvarı
6-Islıkla da çalınabilen dört anonim türkü
7-Palandökende bi palan, iki döken
8-Kastamonu da üç kasto
9-Üç fay hattı
10-Bir çarşamba, iki perşembe, üç cuma
11-Dünyada mekan
12-Ahirette iman
13-Denizde kum
14-Uzayda yerçekimsizlik
15-Bi çuval gazoz kapağı
16-Bi kibrit kutusu sigara izmariti
17-Onsekiz saç biti
18-Biri İngilizce 6 adet küfür
19-Yirmi tane boş naylon poşet
20-Sevenlerin kalbinde kurulmuş bir taht
21-Bi sürü saç sakal, kıl, tüy, yün
22-Üç ayrı parkta üç ayrı belediyeye ait üç ayrı banka reklamlı bank
23-Bi ayakkabı çekeceği
24-Üç don lastiği
25-İki büyük taş kütlesi
26-Bir adet ağaç gölgesi
27-Üç kuş kanadı sesi
28-Bi sürü kedi köpek
29-Bi marmara denizi
30-Camına yaslanıp seyredilen iki piliç çevirmeci
31-Her aksam karıştırılan dört çöp bidonu
32-Çalip çalip kaçılan beş melodili apartman zili
33-Nakit 15 lira
34-Anne babadan kalma yarısı yaşanmış bi ömür
Çok muhteşem bir dönemin içindeyiz...!
Çok muhteşem bir dönemin içindeyiz...!
Çok yüksek titreşimler yaşayacağız...!!
Ne mutlu bizlere...
Ne mutlu köprüden geçeceklere...
Ne mutlu yenilikle buluşacak OLanlara... ...
Ne mutlu Birlikte yolda OLanlara...!!!
Hermes Şems
Kendi sesini duyana kadar, başkalarının seslerini kendinin sanacak ve konuşacaksın.
Kendi sesini duyana kadar, başkalarının seslerini kendinin sanacak ve konuşacaksın.
Kendine inanana kadar, başkalarının yarattığı inanç kutucuklarında saklanacaksın.
Kendine güvenene kadar, başkalarının limanlarına sığınacaksın.
Kendinde saklı hakikate uyanana kadar, onu yanılsamalar da arayacaksın.
Kendi sözün özünle hizalanana kadar, başka güzel sözlerden ilham alacaksın.
Kendin OLana kadar, takipçi ve arayan olacaksın.
O'nu kendinde bulana kadar, dışsallaştıracaksın.
Kendine inanana kadar, başkalarının yarattığı inanç kutucuklarında saklanacaksın.
Kendine güvenene kadar, başkalarının limanlarına sığınacaksın.
Kendinde saklı hakikate uyanana kadar, onu yanılsamalar da arayacaksın.
Kendi sözün özünle hizalanana kadar, başka güzel sözlerden ilham alacaksın.
Kendin OLana kadar, takipçi ve arayan olacaksın.
O'nu kendinde bulana kadar, dışsallaştıracaksın.
Otunu, suyunu bilmediğin gönüllerde koyun gütme!
Otunu, suyunu bilmediğin gönüllerde koyun gütme!
Yoksa, 'kaçırcağın keçilere' çobanlık yapamazsın ...!
Şems-i Tebrizi
YENİ YIL DUASI…………. “ BENİ KORU TANRIM...”Kendimde; bütün sadeliğimde, sıradanlığımda, yalınlığımda, saf sevgide, net görüşte, tek bilişte, her şeye mesafesiz yakınlıkta, yıkılmaz bir Ruh duruşunda, dengede kalmam için bana Güç ver.
Bildiğini söyleyip de bilmeyenlerden...
Oldum deyip de oldurmaya uğraşanlardan
Aydınlandım deyip de ışımayanlardan
Öğrettiğini sanıp da öğrenmeyi unutanlardan
Çareyim deyip de, derde düşürenlerden
Beni arındırıp da kirletenlerden
Aydınlığa götürüp de, karanlıklarda bırakanlardan
Cahilliği yerecek kadar cahil olanlardan
Vardım deyip de, yolumu başa çevirenlerden
Sevgiyi sözcüklerde bırakanlardan
Sana el pençe kul olup da, ruhuma hükümdar olmak isteyenlerden
Sevgi için deyip de sevgi dışında kalanlardan
Aşk için deyip de, aşkı yargılayanlardan
Hepimiz yoldayız deyip de, kendini yol yapanlardan
Hepimiz Biriz deyip de, kendini bir, beni iki yapanlardan
Hakikati bildim deyip de, beni bilmeyenlerden
Gerçeği gördüm deyip de, toprakta, bitkide ve insanda, seni göremeyenlerden
Çok şey söyleyip de, hiçbir şey söylemeyenlerden
Havada uçup da, dünya gezegeninde yürüyemeyenlerden
Âlemlerde meleklerle kucaklaşıp da, dünyada insan kardeşleriyle kucaklaşamayanlardan
Ben senim deyip de, ben de kendini göremeyenlerden
Her boyutta dolanıp da, insan boyutuna giremeyenlerden
Olmakta olanı kabul edip de, beni olduğum gibi kabul etmeyenlerden
Sana hizmet edip de, insan kardeşlerine hizmet etmeyenlerden
Koşulsuzum deyip koşulsuzluğu koşul yapanlardan
Zararsızım deyip de, en büyük zararı verenlerden
İhtiyaçsızım deyip de, ben den düşlerimi bile çalanlardan
İnsanlık için deyip de, her şeyi kendisi için isteyenlerden
Kendim deyip de, kendi nefsini kral yapanlardan, sen beni koru.
Kendimde; bütün sadeliğimde, sıradanlığımda, yalınlığımda, saf sevgide, net görüşte, tek bilişte, her şeye mesafesiz yakınlıkta, yıkılmaz bir Ruh duruşunda, dengede kalmam için bana Güç ver.
Yılsızlaşmak...
Aslında hiçbirini bilmezdik doğduğumuzda.
Daha anlatmamışlardı neden saati bulduklarını, yılları ve ayları...
Sadece tan ve gün batımı vardı: Aydınlık ve karanlık başlangıçları.
Şimdi hepsini biliyoruz; saatler her yerde.
Geliştiğimizi söylüyorlar gün be gün,
Zamanın sahibi olmaya çalışırken onun esaretinde.
Hiç unutmadan zamanın durmadan aktığını,
Yılları, ayları, günleri bir kenara bırakabilsek keşke, anlarken yaşlandığımızı.
Sadece bir sonraki günün doğuşuna odaklansak.
Zor, biliyorum, saate bakmadan yaşamak
Ama en korkuncu neleri kaçırdığını sonradan anlamak.
Umudum, geç kalmadan yarınki sabahın tadını çıkarmak.
Umut dolu sabahlarla bezenmiş bir 2012 dileğiyle...
Mehmet U.soyer...
Daha anlatmamışlardı neden saati bulduklarını, yılları ve ayları...
Sadece tan ve gün batımı vardı: Aydınlık ve karanlık başlangıçları.
Şimdi hepsini biliyoruz; saatler her yerde.
Geliştiğimizi söylüyorlar gün be gün,
Zamanın sahibi olmaya çalışırken onun esaretinde.
Hiç unutmadan zamanın durmadan aktığını,
Yılları, ayları, günleri bir kenara bırakabilsek keşke, anlarken yaşlandığımızı.
Sadece bir sonraki günün doğuşuna odaklansak.
Zor, biliyorum, saate bakmadan yaşamak
Ama en korkuncu neleri kaçırdığını sonradan anlamak.
Umudum, geç kalmadan yarınki sabahın tadını çıkarmak.
Umut dolu sabahlarla bezenmiş bir 2012 dileğiyle...
Mehmet U.soyer...
Sorunlarımıza neden sımsıkı sarılıyoruz? Onları bu kadar çok mu seviyoruz?
Sorunlarımıza neden sımsıkı sarılıyoruz? Onları bu kadar çok mu seviyoruz? Mutsuzluktan, üzüntü ve kederden, acıdan kurtulmak istemiyor muyuz? Bunlara dayanarak kendimizi var ettiğimizi mi düşünüyoruz? Olumsuz ya da olumlu sonuca bağlanmak, lunaparktaki heyecan treni (rollercoaster) gibi olmuyor mu? Yaşam yükselirken keyif almaya başlıyoruz, inerken de korku basıyor.
Kendimizi hissetmek için bir heyecan trenine mi ihtiyacımız var? Ne zaman olayların, durumların bizi yönetmesini bırakacağız? Ne zaman gökyüzünün salt bulutlardan olmadığını, arkasında parlak bir güneşle aydınlanan gökyüzünün olduğunu fark edeceğiz?
Lao Tzu, bundan binlerce söne önce bunu görmüş, olgular, eşik değerine kadar yükselir ve eşik değerinden sonra tersine döner. Tüm evrenin temeli bu prensibe bağlı. Sonsuz iyi olma hali ya da sonsuz kötü olma diye bir nokta yok. Herşey, karşıtına dönüşüyor. Gece gündüze, kötü iyiye, cehalet bilgeliğe, mutsuzluk mutluluğa... Ikiliklerden oluşan bir evrende yaşıyoruz ve bu ikilikler, sürekli birbirine dönüşüyor. Bunlara ne kadar sarılırsak, o kadar fırtınalı yaşayacağımız apaçık ortada. Başımıza gelen olaylar, yaşadıklarımız, hepsi bizim seçimlerimiz, doğrudan ya da dolaylı. Ne kadar çok iyilik istersek, o kadar çok kötülüğü var ediyoruz, ne kadar çok zenginlik istesek, o kadar çok yoksulluk yaratıyoruz, ne kadar çok bilgi istesek, o kadar çok cehalete sebep oluyoruz. Bu kadar aç gözlü olmayalım, insanın olabileceği en karanlık hallerden biri bu.
Bir değişiklik yapalım! Bu sene için hiçbirşey istemeyelim, bakalım ne olacak. Aç gözlü olmayalım, ne gelene sevinelim, ne de gidene. Heyecan treninden artık inmenin ve sadece gözlemlemenin vakti gelmedi mi? Bırakalım o tren, inip çıksın, zamanla sıkılanlar olacaktır, inip bize katılacaklardır. İnanıyorum, çünkü biliyorum; çok daha dingin, yaşamın keyfine varan insanlar olacağız.
Cem Gencer
Kendimizi hissetmek için bir heyecan trenine mi ihtiyacımız var? Ne zaman olayların, durumların bizi yönetmesini bırakacağız? Ne zaman gökyüzünün salt bulutlardan olmadığını, arkasında parlak bir güneşle aydınlanan gökyüzünün olduğunu fark edeceğiz?
Lao Tzu, bundan binlerce söne önce bunu görmüş, olgular, eşik değerine kadar yükselir ve eşik değerinden sonra tersine döner. Tüm evrenin temeli bu prensibe bağlı. Sonsuz iyi olma hali ya da sonsuz kötü olma diye bir nokta yok. Herşey, karşıtına dönüşüyor. Gece gündüze, kötü iyiye, cehalet bilgeliğe, mutsuzluk mutluluğa... Ikiliklerden oluşan bir evrende yaşıyoruz ve bu ikilikler, sürekli birbirine dönüşüyor. Bunlara ne kadar sarılırsak, o kadar fırtınalı yaşayacağımız apaçık ortada. Başımıza gelen olaylar, yaşadıklarımız, hepsi bizim seçimlerimiz, doğrudan ya da dolaylı. Ne kadar çok iyilik istersek, o kadar çok kötülüğü var ediyoruz, ne kadar çok zenginlik istesek, o kadar çok yoksulluk yaratıyoruz, ne kadar çok bilgi istesek, o kadar çok cehalete sebep oluyoruz. Bu kadar aç gözlü olmayalım, insanın olabileceği en karanlık hallerden biri bu.
Bir değişiklik yapalım! Bu sene için hiçbirşey istemeyelim, bakalım ne olacak. Aç gözlü olmayalım, ne gelene sevinelim, ne de gidene. Heyecan treninden artık inmenin ve sadece gözlemlemenin vakti gelmedi mi? Bırakalım o tren, inip çıksın, zamanla sıkılanlar olacaktır, inip bize katılacaklardır. İnanıyorum, çünkü biliyorum; çok daha dingin, yaşamın keyfine varan insanlar olacağız.
Cem Gencer
Hiç pişmanlık duymamayı, geriye dönüp bakmamayı bir yaşam kuralı edinin...
Hiç pişmanlık duymamayı, geriye dönüp bakmamayı bir yaşam kuralı edinin.
Pişmanlık enerjinizi boşa harcamanıza neden olur; geçmişin üzerine hiç bir şey inşa edemezsiniz.
Önemli olan an'ı yaşayabilmektir."
Katherine Mansfield
Iron Maiden - Fear Of The Dark (Live in Rock In Rio)
http://youtu.be/szt60RlgcL4
hamdım,piştim,yandım diyor. ötekiler,yemek tarifi sanıyorlar.
Hazreti Mevlana diyor ki; yeter taş oldugun, birazda toprak gibi ol diyor ötekiler,tusinami çamuru oluyorlar
ne olursan ol,yine gel diyor, ötekiler,sunni,alevi,kürt diye ayırıyor.
ya göründügün gibi ol ya oldugun gibi görün diyor. ötekiler,yüzlerine maske takıp,hiç olmadıkları gibi görünüyor.
düne dair ne varsa söylendi ,bu gün yeni şeyler söylemek lazım diyor, ötekiler,papagan gibi aynı şeyleri söylemekten bıkmıyor.
ne kadar iyi bilirseniz bilin,karşınızdakinin anlayabilecegi kadar anlatabilirsiniz diyor ötekiler,nasıl işlerine gelirse öyle anlıyorlar.
hamdım,piştim,yandım diyor. ötekiler,yemek tarifi sanıyorlar.
soruda bilgeden dogar,cevapta diyor ötekiler,kendileri sorup kendileri cevaplıyor.
ayıpsız dost arayan dostsuz kalır diyor ötekiler,çıkar için dost arıyor,ayıplı,ayıpsız aramıyor.
ne elbiseler gördüm içinde insan yok ne insanlar gördüm üzerinde elbise yok diyor herkes,urbasına göre ikram görüyor.
ne olursan ol,yine gel diyor, ötekiler,sunni,alevi,kürt diye ayırıyor.
ya göründügün gibi ol ya oldugun gibi görün diyor. ötekiler,yüzlerine maske takıp,hiç olmadıkları gibi görünüyor.
düne dair ne varsa söylendi ,bu gün yeni şeyler söylemek lazım diyor, ötekiler,papagan gibi aynı şeyleri söylemekten bıkmıyor.
ne kadar iyi bilirseniz bilin,karşınızdakinin anlayabilecegi kadar anlatabilirsiniz diyor ötekiler,nasıl işlerine gelirse öyle anlıyorlar.
hamdım,piştim,yandım diyor. ötekiler,yemek tarifi sanıyorlar.
soruda bilgeden dogar,cevapta diyor ötekiler,kendileri sorup kendileri cevaplıyor.
ayıpsız dost arayan dostsuz kalır diyor ötekiler,çıkar için dost arıyor,ayıplı,ayıpsız aramıyor.
ne elbiseler gördüm içinde insan yok ne insanlar gördüm üzerinde elbise yok diyor herkes,urbasına göre ikram görüyor.
Eğer dünya üzerinden bir tek şeyi kaldırabilme becerim olsaydı, açgözlülüğü kaldırmak isterdim
Eğer dünya üzerinden bir tek şeyi kaldırabilme becerim olsaydı, açgözlülüğü kaldırmak isterdim...
Cem Şen
Başka bir Ruhun yolculuğunu yargılamak sana düşmez...
Başka bir Ruhun yolculuğunu yargılamak sana düşmez.
Seni ilgilendiren, bir başkasının ne olduğu veya olmayı başaramadığı değil,
Senin kim olduğunu anlamandır...
Neale Donald Walsch
Seni ilgilendiren, bir başkasının ne olduğu veya olmayı başaramadığı değil,
Senin kim olduğunu anlamandır...
Neale Donald Walsch
Madde'den maneviyata giden yolu aç!
Sevgili Evren,
Bana kendimi tırtıldan kelebeğe,
Beşer'den Kamil'e,
Madde'den maneviyata giden yolu aç!
Işık olmama,
kendimi aydınlatırken Evrendaşlarımı da aydınlatmama izin ver!
Bana ışık tutan dostlarımı,
kadim bilgeleri anlamama izin ver!
Dönüşürken ışık saçmayı seçiyorum!
Dönüşürken yol açmayı seçiyorum!
Dönüşürken yaraya merhem, düşmanlığa barış olmayı seçiyorum!
Ben ihtiyacı tamamlayan, gerekli olanı birbirine harmanlayan olmayı seçiyorum!
Yüce Yaradan, senin bana uygun gördüğünü sevgiyle kabul etmeyi seçiyorum!
Sana doğru yol alırken, yolun hem geride kalan, hem de önümde olan bölümü ile bir olmayı seçiyorum!
Yaşadıklarıma ve yaşayacaklarıma ÇOK ŞÜKÜR! diyorum.
Sınırlı sorumlu dünyanın farkında olmayı kabul ediyorum!
Ve ÖYLE OLSUN
Bana kendimi tırtıldan kelebeğe,
Beşer'den Kamil'e,
Madde'den maneviyata giden yolu aç!
Işık olmama,
kendimi aydınlatırken Evrendaşlarımı da aydınlatmama izin ver!
Bana ışık tutan dostlarımı,
kadim bilgeleri anlamama izin ver!
Dönüşürken ışık saçmayı seçiyorum!
Dönüşürken yol açmayı seçiyorum!
Dönüşürken yaraya merhem, düşmanlığa barış olmayı seçiyorum!
Ben ihtiyacı tamamlayan, gerekli olanı birbirine harmanlayan olmayı seçiyorum!
Yüce Yaradan, senin bana uygun gördüğünü sevgiyle kabul etmeyi seçiyorum!
Sana doğru yol alırken, yolun hem geride kalan, hem de önümde olan bölümü ile bir olmayı seçiyorum!
Yaşadıklarıma ve yaşayacaklarıma ÇOK ŞÜKÜR! diyorum.
Sınırlı sorumlu dünyanın farkında olmayı kabul ediyorum!
Ve ÖYLE OLSUN
KENDİMİZİ DOĞRU İFADE EDEBİLİYORMUYUZ ?
Tencere satıcısı bir adam tencere satışı...na çıkmış. Bir eve varmış ve zili çalmış. Karşısına bir adam çıkmış. Tencereci tenceresini çok güzel bir şekilde anlatmaya başlamış, tencerinin dibi böyle, kapağı şöyle vs. Adam, istemiyorum demiş. Tencereci çıkmış gitmiş. Az sonra tekrar aynı eve gelmiş ve tekrar zili çalmış. Ev sahibi kapıyı açmış ve tencereci yine anlatmaya başlamış.
Ev sahibi biraz sinirli bir ses tonuyla “kardeşim istemiyorum” demiş. Adam, peki demiş tekrar ayrılmış evden. Az sonra aynı kapının zilini bir kere daha çalmış ısrarlı ve dertli tencereci. Adam kapıyı açar. Adam bir kere daha şansını dener ve anlatmaya başlar. Ev sahibi tencereciyi bu sefer kovar. Tencereci binadan uzaklaşır biraz dolaşır ve bir süre sonra tekrar aynı eve gelir ve zili tekrar çalar cesaretle.
Aynı adam bu sefer hışımla kapıyı açar, tencereci hiç fırsat vermeden “aslında sen bu tencereyi alırdın ama ben sana anlatamadım” der. :)
Kafanın içinde beynin var. Ayakkabının içinde de ayakların. Hangi yönü seçersen kendini oraya götürürsün...
"Kafanın içinde beynin var. Ayakkabının içinde de ayakların. Hangi yönü seçersen kendini oraya götürürsün."
Çocukluk, gecenin bir yarısı tuvaletten odana koşarken kimsenin seni yemediğine sevinmektir
Çocukluk, gecenin bir yarısı tuvaletten odana koşarken kimsenin seni yemediğine sevinmektir
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)