İdeal durum insanın mevcut durum ile uyum sağladığı andır.
Bir olaydan dolayı sinirli veya rencide olduğunuzda olayın olumlu yönünü göremezsiniz. Bu nedenle kendinizi, gereksiz bir direniş göstererek yıpratırsınız. Belki de sizi sinirlendiren veya rencide edip direniş göstermenize sebep olan olay tamamıyla sizin yararınıza olacaktır. Bazen şans kendini, sevimsiz bir yüz şeklinde gösterir. Olay, sadece olaydan ibarettir. Tepkiniz olayın nihai sonucunu yaşama şeklinizi belirler. Geçmişte yaşanan bir olayı değiştiremezsiniz. Bugün yapabileceğeniz tek şey, geçmişte yaşadığınız olaya cevap verme şansıdır. O zaman neden menfaatinize uygun olan cevabı vermiyorsunuz? Bunu başardığınız anda güzel hislere sahip olacak, nişleriniz doğrultusunda hareket ederek o olayın sonucunu iyi olarak göreceksiniz. Bu düşünceyi kavrayan ve uygulayan kişi -sanki altı ejderhanın kanatlarında uçuyormuş gibi- arzu ve isteklerinin doruk noktasına yükselecektir.
Bilgi için bugün ya da yarında olmak hiç önemli değildir.
Bilgin, zamanını iyi değerlendirerek kendini geliştirmeye devam eder. Zamanın akışından haberdar olarak zevk ve sefa içinde yaşamaktan uzak durur, aynı zamanda hüzün ve kederin hayatına hükmetmesine de izin vermez, böylece elindeki fırsatları kaçırmaz. Her şeyin "birlik düzeni" içinde olduğu inancıyla kendisini, yıldızlar ve ağaçlar gibi, kainatın bir parçası olarak görür. Zamanın hayalden başka bir şey olmadığı bilinci -nasıl ki bir odadan diğerine geçmek son derece doğalsa- korkuyu gereksiz kılar.
Mütevazı olduğunuz takdirde insanlar doğal bir şekilde size yardım edecekler ve kendi tecrübelerini isteyerek takdim edeceklerdir.
İnsanın doğasında, mütevazı kişileri sevmek ve yardım etmek, kibirli kişilerden ise uzak durma eğilimi vardır. İnsanlar sahip oldukları tavsiyeleri bir süre sonra kibirli kişilerden esirgemeye başlarlar.
.Nefret etmeyin. Nefret, bir nevi zihni işgal etmektir. Ve bu sizi, nefrete neden olan konuya esir eder
Nefret, negatifin ürünüdür. Nefreti hissetmek için kendinize ne kadar izin verirseniz, negatifin elinde o ölçüde oyuncak olursunuz. Birinden nefret etmekle o kişiyi kendi tarafınıza çekersiniz. Gerçekten istediğiniz bu muydu? Bu teması azaltmak için o kişiyi düşüncelerinizden çıkartın. Negatifle savaşta, iyiliklere olumlu cevap verin.
Gücün büyük olabilmesi için, bir eylemi doğru yapmanın temel kuralları ile adaletin, içinizde birlikte hareket etmesi gerekir.
Bencil kişi yalnızca kendi rahatına ve eğlencesine düşkündür. Bütün gücünü bireysel amaçlarını gerçekleştirmek için sarf eder ve başkalarının eziyetine sebep olur. Akılsızca kullanılan bu güç herkes için -özellikle uygulayan kişi için- olumsuzluklar getirir. Bilge kişi doğru uygulamaya ve adalete bağlı olduğu için, kendi gücünden başkalarına yardım etmek ve toplumun refahı için faydalanır. Bu eylem herkes için -özellikle uygulayan kişi için- iyilik getirir.
Ne elde etmeden sevinç duy, ne de hüsrandan kederli ol.Çünkü insan bir şeye çok değer verse bile, elde ettiği anda o şey değerini kaybeder.
Sen ne hüsranından ne de elde ettiğinden sorumlusun. Elde etme ve hüsran iradert dışmda oluşur. Elde etme ve hüsranın, ruha ve ebedi varlığa kattığı bir anlam yoktur. Tüm elde etme ve hüsranlar ölüm anında gerçekleşir. Bir an bile elde etme ve hüsran düşüncesiyle ömrünü heba etme. Ölüm her an kulağına şöyle fısıldar: "Yaşa! Sana yaklaşıyorum!"
İnsanlar muhalefeti, genelde problem üretme gibi görürler. Oysa akıllı kişi bu durumdan kendi menfaatleri doğrultusunda faydalanır.
Akılsız yani kainat kurallarından habersiz kişi zorluklarla karşı karşıya geldiğinde kendi şansından şikayetçi olur. Başkalarının sahip olduğu mevkilere sitem eder, sonuçta çabalarından vazgeçer. Akıllı kişi -kainat kurallarına hakim olduğu için- başkalarının muhalefetinden faydalanır ve düşüncelerini bir süzgeçten geçirerek doğru davranışlara yöneltir. Bu şekilde muhalefetinin sebebini kendi içinde arayacak ve bu içsel görünümü ile dışsal muhalefeti, kendi gelişimi için fırsat olacaktır. Bela, güçlenmeniz için bir fırsattır. Akıllı kişi belanın her zerresinden kendi iyiliği için faydalanır. Bu eylemle sonsuz bir güce ulaşır ve kanatlı biri ata binmiş gibi hızla hedeflerine koşar.
İyilik gördüğünüz an o iyiliği kendinize örnek alın. Kendi kusurlarınızdan haberdarsanız kendinizi o kusurlardan kurtarın.
Huyun gelişmesi şans ve başarıyla sonuçlanır. Akıllı kişi, nasıl ki bir mücevher ustası pırlantayı itina ile işlerse, o da içindeki faziletleri iyi yönde işler. Bu şekilde devam ettikçe başarılı insanların topluluğunda yer bulur.
Akıl ve his el ele dolaşamaz.
Öfke, şehvet, nefret veya aşk insana musallat olduğunda aydın düşünce ve mantık imkansız hale gelir. Kendinizden bir adım uzaklaşıp kendinizi seyrettiğinizde ise, akıla düşünce ve sağduyu ortaya çıkar.
Bilge kişinin yolunda sevinç ve düşünce birlikte gider.
Akıllı kişi sürekli düşünmektedir. Çünkü her çıkışın bir inişi olduğunu ve insanların da olması gerektiği gibi olmadığını bilir. Bu yüzden başkaları ile giriştiği alışverişte geleceği düşünür. Geleceği düşünmek, içsel sevinci yok etmez. Çünkü o, evrenin sevgili çocuğu olduğunu hatırlar.
( Çin Bilgeliği - Dr.Davut İbrahimoğlu )
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder