Küçük kız, oldukça şaşkın bir şekilde : "Anne, anne, benim, ben senin kızınım, şimdi birlikte tatile gidiyoruz ya.." Annesi, bu sefer, tonu gitgide artan bir ciddiyetle : "Bakın, beni rahatsız ediyorsunuz ama, sizi polise şikayet etmek etmek zorunda bırakmayın lütfen beni.." Bu yanıt karşısında, iyice şaşıran o güzel kız çocuğu, o son bir-iki dakikanın kendisine yaşattığı güvensizlik sonrası, çok doğal ve bir o kadar çocukça tepki verdi. Ağlamaya başladı ki hem de nasıl bir ağlama. Annesinin "tamam tamam canım, şaka yaptım, gerçekten şaka yaptım canım kızım" demesi bile o ağlamanın önüne geçemedi.
Neyse ki, dakikalar geçtikçe, biraz sarılma biraz da tatlı dilli konuşma işin içine girince, o ağlamanın yerini "gözüyaşlı gülümsemeler" aldı. O güzel çocuğun, yüzünde, sesinde, gözünde evet neredeyse tüm benliğinde büyük bir huzur ve güven vardı. Yaşadığım bu güzel deneyim bana bir kez daha insana dair o kadar çok şey anlattı. Yaşam boyunca kendimize ve başkalarına duyduğumuz güven, ilişkilerimizdeki gel-gitler veya git-geller, hayallerimiz ve korkularımız arasındaki süresiz yalnızlıklarımız gibi. O güzel kız çocuğu çok benzer şeyler hissetti diye düşünüyorum. ?"
Mehmet Yıldırım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder