29 Mayıs 2011

Biz ağaçlara zarar vermek istemeyiz...



Biz ağaçlara zarar vermek istemeyiz. Ne zaman onları kesmemiz gerekse, önce onlara tütün ikram ederiz. Odunu asla ziyan etmeyiz, lazım olduğu kadar keser, kestiğimizin hepsini kullanırız. Eğer onların hislerini düşünmez ve kesmeden önce tütün ikram etmezsek, ormanın diğer bütün ağaçları gözyaşı dökecektir, bu da bizim kalbimizi yaralar. KIZILDERİLİ SÖZLERİ...

Hayko cepkin -demedim mi...

http://youtu.be/QUbHiZnQaKU

oraya gitme demedim mi sana?
seni yalnız ben tanırım demedim mi?
demedim mi bu yokluk yurdunda hayat çeşmesi benim?

bir gün kızsan bana, alsan başını yüzbin yıllık yere gitsen
dönüp kavuşacağın yer benim demedim mi?

demedim mi şu görünene razı olma
demedim mi sana yaraşır otağ kuran benim asıl.
onu süsleyen bezeyen benim demedim mi?

ben bir denizim demedim mi sana.
sen bir balıksın demedim mi,
demedim mi o kuru yerlere gitme sakın.
senin duru denizin benim demedim mi?

kuşlar gibi tuzağa gitme demedim mi?
demedim mi senin uçmanı sağlayan benim,
senin kolun kanadın benim, demedim mi?

demedim mi yolunu vururlar senin,
demedim mi tövbeni bozarlar senin.

oysa senin ateşin benim, sıcaklığın benim demedim mi?
onu süsleyen bezeyen benim demedim mi?

demedim mi yolunu vururlar senin,
demedim mi tövbeni bozarlar senin

Aşk nedir...

 



Aşk denge hırsızıdır... Tüm hayatını ters düz eder insanın...

Ama yine de iyi ki vardır...

Her olmayan işte bir hayır vardır...



Gizli nimetler...

Yillar once Iskocya'da yasayan Clark ailesinin bir ruyasi vardi. Bay Clark ve karisi calisti ve para biriktirdi. Dokuz cocuklari ve kendileri icin Amerika'ya seyahat planlari yaptilar. Parayi toplamak yillar aldi ama sonunda Clark ailesi gerekli parayi toparladi, pasaportlarini aldilar ve tum aile icin Amerika'ya gitmek uzere buyuk gemide rezervasyonlar yapildi.

Tum aile fertleri yeni hayatlari ile ilgili heyecan dolu bir bekleyis icindeydiler. Gelgelelim Iskocya'dan ayrilmalarindan 7 gun once, ailenin en kucuk oglunu bir kopek isirdi. Doktor dikis atmanin yanisira kuduzdan suphelenerek evi 14 gunlugune karantinaya aldi ve evin kapisina sari bir carsaf asildi.

Ailenin hayalleri yikilmisti. Planladiklari gibi Amerika'ya yolculuklarini gerceklestiremeyeceklerdi. Baba hayalkirikligi ve kizginlik dolu olarak binmeyi planladiklari ama Clark ailesi olmaksizin gidecek geminin ayrlisini izlemek uzere limana gitti. Bir anda gozyaslarina bogulan baba, bu talihizlikten dolayi ogluna ve Tanri'ya lanetler okudu.

5 gun sonra trajik haber Iskocya'da yayildi. Muhtesem Titanik batmisti. Batmasi mumkun olmadigi soylenen gemi batmisti ve beraberinde yuzlerce can almisti. Clarks ailesi de o gemide olacakti ama kucuk oglan bir kopek tarafindan isirildigi icin Iskocya'da kalmislardi. Bay Clark haberleri duyunca ogluna sarildi ve aileyi kurtardigi icin ona tesekkur etti. Ailesinin hayatini kurtardigi ve trajedi gibi gordugu bir durumu bir nimete donusturdugu icin Tanri'ya da sukretti.

Anafikir:

Her zaman anlamasak da hersey bir nedenle olur. Bizim icin iyi olmadigini dusundugumuz seyler aslinda gizli nimetlerdir.

El sözüyle yola çıkan, el yolunda yorulur...



Heyoğul!

Azını gören, çoğunu bilen, sözünü diyen oğul...
Sen sen ol, el sözüyle yola çıkma...
El sözüyle yola çıkan, el yolunda yorulur.

DEDE KORKUT

Washing post gazetesinin yaptığı sosyal deneyin görüntüleri...

http://youtu.be/hnOPu0_YWhw

Ulan işiniz gücünüz arak...


Liszt, Hungarian Rhapsody No.2 Orchestra

 

http://youtu.be/goeOUTRy2es