15 Ekim 2011

Geçmiş yaşanmış ve bitmiş. Bunu değiştiremeyiz. Ama geçmiş hakkındaki düşüncelerimizi değiştirebiliriz...

 



 

Geçmiş  yaşanmış ve bitmiş. Bunu değiştiremeyiz. Ama geçmiş hakkındaki  düşüncelerimizi değiştirebiliriz. Bizi geçmişte biri incitti diye,  şimdiki anda KENDİMİZİ CEZALANDIRMAK ne saçma. Çok derin kırgınlıkları  olan insanlara hep şunu söylerim: “lütfen, bu kırgınlıkları daha da  derinleştirmeden çözmeye başlayın. Bir cerrahın bıçağı altında ya da  ölüm yatağında olduğunuz ana kadar beklemeyin, o zaman bir de  yaşadığınız panikle başa çıkmak zorunda kalacaksınız”

Bu kadar gezgim gezdim daha dünyanın kabasını alamadım...

 



Şu dünya haritasına bakıyorum da daha ne kadar çok gezecek yer var...

Bu kadar gezgim gezdim daha dünyanın kabasını alamadım... Halbuki bazı erkadaşlar ince temizliğe geçmişler... Darısı başıma diyeyim...

Daha önce de dibe vurdum...Ama hepsinde de yukarı çıkmayı bildim...Gerekirse yine çıkarım...



Dibi biliyorum, diyor,
En kalın köklerimle onu yokluyorum,
Siz dibten korkarsınız,
Ben korkmuyorum,...
Daha önce de dibe vurdum.."

Sylvia Plath

Ama hepsinde de yukarı çıkmayı bildim...

Gerekirse yine çıkarım...

Teyzenin ifadesi... Günün fotosu... 15/10/2011

Sarı Kantaron... İyidir strese, uykusuzluğa, gerginliğe...

Sarı Kantaron (Hypericum perforatum); çok yıllık, üzerinde pek çok sarı çiçeği  olan bir çalı türü olup, Asya’ dan Amerika’ ya kadar dünyanın pek çok ülkesinde  doğal olarak yetişen ve Ortaçağdan beri güvenle kullanılan bir bitkidir. Binbirdelikotu olarak da bilinir. Bu bitki hakkındaki modern ilgi; 1997 yılında  Newsweek dergisinde ve sonrasında diğer gazete ve dergilerde çıkan makale ve  yazılar ile ABD’de bazı TV programlarında yapılan haberlerden sonra daha da  arttı denilebilir. Aslında bundan yıllarca önce başta Almanya olmak üzere birçok  Avrupa ülkesinde bu bitki “Doğal Antidepresan” olarak kullanılıyordu ve diğer  antidepresan ilaçlardan çok daha az yan etkili olması nedeniyle zaten dikkatleri  üzerine çekmişti.

Yapılan araştımalara göre bitki 50’den fazla etken  madde içermekte olup; bunlardan en önemlileri hiperisin (hypericin),  flavonoidler, taninler, resin ve prosiyanidinler’ dir. Sarı kantaron hakkında  yapılan araştırmalar bu bitkinin sentetik antidepresan ilaçlarla benzer etkili  olmasına rağmen daha az yan etkiye sahip olduğunu ortaya koymuştur. Hiperisin  beyindeki Teta dalgalarını da arttırmaktadır. Teta dalgaları normalde uyku  esnasında meydana gelirler ve derin düşünce veya meditasyon, yüce duygular,
memnuniyet ve yaratıcı düşüncenin artması gibi şeylerle ilişkilidirler. Sarı  Kantaron Ekstresi aşağıdaki durumlarda önerilmektedir:

Faydaları ve Kullanım Alanları:

Yaraların iyileşme sürecini hızlandırır.
Hafif ve orta şiddetteki depresyonlarda rahatlatıcı ve sakinleştirici etkisi vardır.
Korku, endişe, kaygı, umutsuzluk ve çaresizlik  duygularının giderilmesinde yardımcıdır.
Siyatik, eklem iltihabı (artrit) ve pre-menstural kramplar (Adet öncesi ağrı ve sıkıntılar) giderilmesinde faydalıdır.
Safra salgısını uygun yönde etkileyerek sindirim sistemini  rahatlatır.
Kronik yorgunluk sendromunda, uykusuzluk, menopoz dönemindeki sıkıntı, stres ve gerginliklerin giderilmesinde etkilidir.

Kullanım  Biçimleri :

Çay Hazırlamak : 1 tatlı kaşığı dolusu bitki, orta boy 1  su bardağı kaynamıs suya eklenir ve 3-4 dakika demlendikten sonra süzülür.
Yukarıda belirtilen durumlarda günde 2-3 bardak içilir.

Binbirdelikotu
(Kantaron) Yağı Hazırlamak : Günesli havada toplanmıs çiçekler, gevsek biçimde  bir siseye doldurulur ve üstüne, sızma zeytinyağı eklenir. Zeytinyağı çiçekleri  örtmelidir. Mayalanma süresi olan 3-5 gün süresince sisenin kapağı açık tutulur  ve arada bir çalkalanarak, günesli bir yerde bekletilir. Daha sonra şişenin  kapağı kapatılır ve 4-5 hafta boyunca, arada bir çalkalanarak güneste  bekletilir. Süre sonunda süzülür, çiçekler de sıkılır ve koyu renkli şişelere  doldurularak saklanır. Yanık yaraları için, zeytinyağı yerine, ketentohumu yağı  kullanılır.

Binbirdelikotu (Kantaron) Tentürü Hazırlamak : 1 lt konyağın  içine, güneste toplanmış ve ince kıyılmıs 2 avuç bitki (sap, yaprak ve çiçek )  eklenir. Sise 14 gün boyunca güneşte bekletilir ve arada bir çalkalanır. Süre  sonunda süzülür ve koyu renkli şişelere aktarılarak, serin bir ortamda  saklanır.

Sarı Kantaron Ekstresi: (Hypericum perforatum L.) Özellikle Avrupa ve Amerika'da çay yerine, bitkinin çiçek, yaprak ve saplarından elde  edilen ve kapsül şeklinde satılan ekstresi de kullanılmaktadır. Kronik yorgunluk  sendromunda, menopoz dönemindeki sıkıntı, stres ve gerginliklerin giderilmesinde  faydalıdır

Not: Kullanmadan önce doktorunuza danışınız.

Deve kervanı... Günün fotosu... 09/10/2011

Bir yerden ayrılırken, insanların size ne kadar iyi davrandıklarını görmek çok ilginçtir...

WILLOUGHBY YASASI
Birine bir makinenin çalışmadığını kanıtlamaya çalışırsanız makine o anda çalışacaktır.

MURPHY'NIN 4 NOLU ÖLÇÜTÜ
Ne zaman bir işi yapmaya karar verirseniz, o anda yapmanız gereken bir  başka iş çıkar.

LOFTA'NIN GÖZYAŞLARI
Hic kimse sizi kendinizi iyi hissettiğiniz zaman terketmez.

FANT YASASI
Bir eliniz dolu iken diğer elinizle kilitli bir kapıyı açmak zorunda kaldığınızda, anahtar kesinlikle elinizin dolu olduğu taraftaki cebinizdedir

MURPHY ILKESI
Iyi bir yanlış yapmanın her zaman bir yolu vardır.

FULTON'UN YERÇEKIMI YASASI
Düşen bir nesneyi sakın tutmaya çalışmayın. Bırakın düşsün, daha az zarar görecektir.

CAMPBELL YASASI
Ne kadar az iş yaparsanız, işleriniz o kadar yolunda gider.

KOVAC'IN YASASI
Telefonda yanlış numara cevirdiğinizde, asla meşgul çalmaz.

ANONIM BIR YASA
Beklenmedik bir yerden gelen para, beklenmedik bir harcamaya gider.

MURPHY'NIN ONARIM KONUSUNDAKI YASASI
Ufak bir arızayı gidermeye çalışırken, daha önemli bir arızaya neden   olursunuz

ÖNEMLI INSANLAR KURALI
Büyük hayranlık ve saygı duyduğunuz insanların derin düşüncelere daldığını gördüğünüzde, olasılıkla öğle yemeğinde ne yiyeceklerini düşünüyorlardır.

YASENEK'IN GÖZLEMI
Öpüşen insanlar birbirlerine o kadar yaklaşırlar ki, birbirlerinin hatalarını göremezler.

ARLEN YASASI
Bir yerden ayrılırken, insanların size ne kadar iyi davrandıklarını  görmek çok ilginçtir.

MURPHY YASASI
Bir işin ters gitme olasılığı varsa, kesinlikle ters gidecektir.

MURPHY'NIN 2 NOLU ÖLÇÜTÜ
Her iş düşündüğünüzden daha uzun sürer.

MURPHY'NIN 3 NOLU ÖLÇÜTÜ
Birkaç işinizin birden ters gitme olasılığı varsa, kesinlikle size en çok zarar verecek iş ters gidecektir

Onemli olan hakli ya da haksiz olmak degildir...



Hala anlayamadiniz degil mi? Onemli olan hakli ya da haksiz olmak degil..Kavganin kazanani yoktur..Ya kaybedersiniz ya da daha cok kaybedersiniz..Onemli olan kalp kirmamak..Onemli olan yargilamadan, karsiliksiz sevebilmek ve iyilik edebilmek..Hakli bile olunsa ozur dileyecek kadar asil olmak..Bilge olmaktir..Egonuzu kontrol edemediginiz surece, o sizi kontrol etmeye devam edecek..Boyle oldugu surece tum Dunya sizin bile olsa asla mutlu olamazsiniz..

Hayatınızı etkileyen kim oldu???

Çoğu kez kimlerden nasıl etkilendiğimiz üzerinde pek düşünmeyiz; ama bir anlık bir etki ömür boyu yaşamamıza yön verebilir. Aynı şekilde kimleri nasıl etkilediğimiz üzerinde de pek düşünmeyiz.

Seminer verdiğim şirketin kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı olan kişi kırk yaşlarında girişimci, kendinin ve şirketinde çalışanların gelişimine önem veren biri. Katılımcıların tümü paylaşımı bitirdikten sonra, şimdi aklına gelmiş olan bir şeyi paylaşmak istediğini söyledi: "Yıllar önce üniversite sınavını kazanmıştım, ama içinde bulunduğum bazı koşullar nedeniyle üniversiteye gitmeyi ertelemeye karar vermiştim. Kızıltoprak'tan karşıya geçmek için otostop yapıyordum. Biri beni arabasına aldı. Kim olduğumu merak ediyordu, birkaç sorudan sonra üniversiteyle ilgili durumumu öğrendi ve şöyle dedi: "Kim olduğumu bilmiyorsun, yıllar sonra beni hiç hatırlamayacaksın, ama senden yaşlıyım, beni bir ağabey gibi gör ve dediğime önem ver: hayatta önemli olan hiçbir konuyu askıya alma, bugün yapabileceğini hiçbir zaman yarına bırakma."

Gözleri doldu ve daha fazla konuşamadı. Bir süre sustuktan sonra şöyle dedi; "Bu kişinin sözünü dinledim ve okula gittim. Şu ana kadar bu insanın hayatımı ne kadar derinden etkilediğini fark etmemişim. Adını bilmediğim o kişiye şimdi şükran duygusu içindeyim."

Evet, yukarıda sorduğum soru üzerinde birkaç dakika düşünün.

Topluma dışarıdan baktığınız zaman bir grup insan görürsünüz. Bir mahalle birbirine değer verenlerden de oluşabilir, birbirini umursamayanlardan da. Gözle görülmeyen bir ilişkiler dokusu vardır ki, o mahalleyi insanca yaşanacak bir yer yapar.

Farkına vardığınız şeyi paylaşmak ister misiniz? Benim bir önerim olacak: sizin yaşamınızı derinden etkileyen bir kişiye mektup yazın ve kısaca sizi nasıl etkilediklerini anlatın. İçinizden teşekkür etmek geliyorsa, o kişi sağken bu fırsatsı değerlendirin.

Düşünmenizi istediğim ikinci konu şu: İçinde bulunduğunuz konumda kimleri etkileme durumundasınız? Farkına varmak sorumluluk için ilk adım işte bu.

İSTER YÜZDÜRÜR, İSTER BATIRIR BEN KARIŞMAM KARDEŞİM

Adamın biri bir gün bahçesinde otururken boktan top yapan bir bok böceğini görmü...ş, böcek pisliği ayakları ile yuvarlayarak giderken içinden şöyle geçirmiş:"Ey Allahım! her şeyi çok güzel çok hoş yaratmışsın da, şu böceği sırf pislikle uğraşsın diye mi yarattın?"

Aradan bir kaç ay geçmiş adam umarsız bir hastalığa yakalanmış.Derdine kimseler çare bulamamış.

En sonunda bilge bir doktor ''Bak demiş bazen bahçelerde gezen bir böcek olur ayakları ile pislik yuvarlar işte o yuvarladığı pisliklerden 40 gün boyunca aralıksız yiyeceksin" demiş.

Adam köfteyi çakmış ve 40 gün boyunca o pislikleri yemiş ve iyileşmiş. Aradan yıllar geçmiş aynı adam gemiye binmiş ve denizin ortasında çok büyük fırtınaya yakalanmışlar. Herkes bağırıp, çağırıp, ağlaşırken bu adam bacak bacak üstüne atıp sakince çayını yudumluyomuş. En birileri dayanamamış sormuş. "Biz yana yakıla dua edip bağırıp çağırıyoruz sendeki bu ne rahatlık ne be adam!."

Adam şöyle cevap vermiş '' KURBAN OLDUĞUMUN BİR KERE İŞİNE KARIŞTIM BANA KIRK GÜN BOK YEDİRDİ, İSTER YÜZDÜRÜR, İSTER BATIRIR BEN KARIŞMAM KARDEŞİM


not: Avustralya kıtasının yerleşiminin hızla yaygınlaştığı yıllarda otlaklarda bu böceklerin olmaması yüzünden kısa sürede otlaklar gübre yığınlarıyla kaplanmıştı.Türkiye'den gönderilen bir çift bok böceğinden(Fam:Scarabaeidae) yapılan üretimle çıkan bireyler doğaya salındı ve otlaklar bu sayede kurtuldu.

Bizimkiler hala evli...