2 Haziran 2012

Bilmiyorum, ben ne istediğimi bilmiyorum...

Photo: Ne istediğinizi bilmiyorsanız, işiniz çooook zor!... :)

Meyve ve sebzelerin besin değerleri hakkında bilinmeyenler.

Meyve ve sebzelerin besin değerleri hakkında bilinmeyenler.

Elma: C ve E vitamini, folik asit, pektin ve flovonoid içerir. Bağırsak sisteminin korunmasında faydalı ve posadan zengindir. Kolesterol düşürücü etkisi vardır. Kan şekerini kontrol altında tutar ve vücut direncini artırır. Kas ve eklem ağrılarının azalmasına yardımcı olur.

Kabak: K ve C vitamini içerir. Kanın pıhtılaşmasını düzenler. Kemik gelişimini sağlar. Böbrek fonksiyonlarında faydalıdır.

Armut: Fosfor, kalsiyum ve potasyumdan zengindir. Kalp kaslarının düzenli çalışmasına fayda sağlar. Tansiyon ayarlamasında etkilidir. Posadan zenginliği nedeniyle bağırsakları çalıştırır.

Dut: Kalsiyum, C ve B vitamini ile bol lif içerir. İdrar söktürücü ve bağırsak çalıştırıcıdır.

Kiraz: Kalsiyum, fosfor ve C vitamini içerir. Diş çürümesini önlemede faydalıdır. İdrar söktürücüdür. Vücudun su dengesini sağlar. Erik: A ve C vitamini ile kalsiyumdan zengindir. Bağırsak çalıştırıcı ve direnç artırıcıdır.

Yeni dünya (Malta eriği): A vitamini deposudur. Görmeye ve büyümeye faydalıdır.

İncir: Bol posa, kasiyum, fosfor ve magnezyum içerir. Sindirime yardımcıdır. Kemik ve diş sağlığına etkilidir. Üzüm: Potasyum ve C vitamini deposudur. Sindirim sistemi üzerinde faydalıdır. Vücudun savunma mekanizmasını güçlendirir.

Hindiba: Potasyum, folik asit, C, A ve E vitamini içerir. Demir içeriğiyle kansızlığa iyi gelir. Yüksek lif içeriğiyle bağırsakları çalıştırır. Toksin atıcı ve idrar sökücüdür. İştah açıcı özelliği vardır.

Ananas: Potasyum, fosfor, demir, A ve C vitamini içerir. Toksin atıcıdır. Bağırsakların düzenli çalışmasını sağlar. Cilt sağlığında etkindir. Zindeliği artırır

Havuç: A, B, D ve E vitamini kaynağıdır. Cilt ve kemik sağlığında, hücre yenilenmesinde faydalıdır. Saç dökülmesini azaltır ve saçı canlandırır.

Salatalık: A, B ve C vitamini ile fosfor ve selenyum deposudur. Güçlü bir antioksidandır. Cildi nemlendirir. İdrar yolları enfeksiyonlarında faydalıdır. Bol miktarda posa içermesinden dolayı barsak çalıştırıcıdır. Sakinleştirici etkisi vardır ve toksin atıcıdır.

Şalgam: C vitamini, potasyum ve magnezyum içerir. Yüksek tansiyona iyi gelir. Lif içeriğiyle bağırsak çalıştırıcıdır. Antioksidan özelliği ile kansere karşı koruyucu etkileri vardır.

Soya: A vitamini, folik asit, doymamış yağ asitleri, demir ve yüksek oranda lif içerir. Kalp sağlığını korur. Tansiyona iyi gelir. Bağırsak çalıştırıcıdır. Antioksidan özelliği ile kansere karşı koruyucudur. Kemikleri güçlendirir.

Kuşburnu: A, C, D ve E vitamini yönünden zengindir. Antioksidandır. İdrar yolları enfeksiyonlarında etkilidir. Bağırsak çalıştırır. Enfeksiyonlara karşı vücudu korur. Güçsüzlük ve halsizliğe iyi gelir. Brokoli: A, C, E, B1 ve B2 vitamini ve bol miktarda posa içerir. Kalp hastalıklarına karşı korucudur. Prostat ve kolon kanseri riskini azaltır. Demir ve folik asitten zengindir. Kansızlığa faydalıdır.

Marul: A, B ve E vitamini içerir. Sinir sisteminde faydalıdır. Büyüme ve gelişmede, cilt ve saç sağlığında olumlu etkileri vardır.

Soğan: A, B ve C vitamini ile fosfor ve kükürtten zengindir. Doğal antibiyotiktir. Bronş açıcı, bağırsak çalıştırıcıdır. Dayanıklılığı arttırır. Kemik ve diş sağlığında faydalıdır.

Sarımsak: A, B, C ve E vitamini ile sakaroz içerir. Yaşlanmayı geciktirir. Kireçlenmede faydalıdır. Yüksek tansiyonu ayarlar. Doğal antibiyotiktir. Ödem sökücüdür. Damar gelişiminde faydalıdır.

Kereviz: A ve E vitamini ile folik asit ve potasyum içerir. İdrar söktürücüdür. Sindirimi kolaylaştırır. Sinir sisteminde yatıştırıcı etkisi vardır.

Karpuz: A ve C vitamini ile fosfor ve potasyum içerir. Böbrekteki kum ve taşların atılmasında faydalıdır. Toksin atıcıdır. Sıvı ihtiyacının karşılanmasına da katkısı vardır.

Kavun: A vitamini, potasyum ve folik asitten zengindir. Damar tıkanıklığında, bağırsakların çalışmasında etkilidir. Göz sağlına fayda sağlar.

Brüksel lahanası: C ve B vitamini ile kalsiyum ve demirden zengindir. Kalp sağlığına ve kansızlığa iyi gelir. Kas gelişiminde faydalıdır. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Yüksek tansiyonu düşürmede fayda sağlar.

Lahana: Folik asit, A, B ve E vitamini yönünden zengindir. Güçlü antioksidandır. Mide rahatsızlıklarında ve hazımsızlık gidermede faydalıdır. Toksin atıcıdır. Pazı: A ve C vitamini ile folik asitten zengindir. Beden güçlendiricidir. Demirden zengin olması sebebiyle kansızlığa iyi gelir. Bol posa içerir. Bağırsak rahatsızlıklarında faydalıdır.

Karnabahar: Potasyumdan zengindir. C vitamini içerir. Kalp hastalıklarında ve tansiyon düşürmede faydalıdır. Yer elması: İnsülin ve glikoz içerir. Emziren annelerde süt artırıcı etki yapar. Böbreklerin düzenli çalışmasına yardımcı olur. Cilde faydalıdır.

Pırasa: Demir, kalsiyum ve potasyum içerir. İdrar sökücüdür. Bronş açıcıdır. Sindirimi kolaylaştırır.

Patates: C ve B vitamini ile fosfor ve potasyumdan zengindir. Hazımsızlığı giderir. Mide rahatsızlıklarında faydalıdır. Kalp üzerinde olumlu etkileri vardır. Nişasta içeriğinden dolayı kan şekerinin hızla yükselmesine sebep olabilir.

Enginar: Bol posa içerir. Kalsiyum, potasyum, magnezyum, A ve C vitamini içerir. Karaciğer ve safra kesesi sağlığını korur. Sindirimi kolaylaştırır. Böbreklerin çalışmasını düzenler. Toksin atıcıdır. Taze fasulye: Folik asit, potasyum, A ve C vitamininden zengindir. Kötü kolesterolün düşmesinde yardımcıdır. Antioksidan özelliği vardır.

Avakado: Potasyum, magnezyum, A ve E vitamini içerir. Lif oranı yüksektir. Kabızlığa iyi gelir. Kalın bağırsak ve hemoroit için faydalıdır. Yüksek tansiyonu düşürücü etkisi vardır. Bamya: A, B ve C vitamini içerir. Sindirime yardımcıdır.

Börülce: Kalsiyum, posa, potasyum ve A vitamini içerir. Kolesterolün ve tansiyonun düşmesinde faydalıdır. Kabızlığa iyi gelir.

Ayva: A, B ve C vitamini içerir. Mideyi rahatlatır. İshale karşı korucudur. Cilde faydalıdır.

Bakla: A ve C vitamini içerir. Lif yönünden zengindir. Kabızlığa iyi gelir. Kolesterole ve kansere karşı koruyucudur.

Ispanak: B ve C vitamini ile magnezyum ve çinkodan zengindir. Cilt sağlığına, sinir sistemine, sindirime, göz sağlığına, büyümeye ve gelişmeye faydalıdır.

Mısır: Protein, A, B ve C vitamini yönünden zengindir. Damar sertliğine ve kolesterole faydalıdır. İdrar söktürücüdür. Böbreklerin düzenli çalışmasında fayda sağlar.

Muz: B6 vitamini ve potasyumdan zengindir. Hücre yenilenmesinde ve bağışıklık sisteminin güçlenmesinde faydalıdır. Elektrolit dengesini sağlar.

Kayısı: A, B ve C vitamini içerir. Cilt, göz ve bağışıklık sistemine fayda sağlar. Kemik gelişimini arttırır. Kansızlığa iyi gelir. Kas ve sinir sistemini güçlendirir.

Vişne: A vitamini ve potasyumdan zengindir. İdrar söktürücüdür. Karaciğer ve mide üzerinde olumlu etkileri vardır.

Şeftali: C vitamini, potasyum ve posadan zengindir. Hazmı kolaylaştırır. Sinir sistemine faydası vardır. Vücudun savunma sistemini güçlendirir.

Ahududu: Folik asit, C, E ve A vitamini içerir. İştah açıcı ve idrar sökücüdür. Diş sağlığına iyi gelir. İshali önler ve ateş düşürücüdür.

Domates: Folik asit, magnezyum, potasyum, B ve A vitamini içerir. Hücre yenilenmesinde, bağışıklığın artmasında, kemik ve kas gelişiminde etkilidir.

Patlıcan: B1, B2, C ve A vitamini içerir. Sinir sistemine iyi gelir. Cilt sağlığına ve bağışıklık sistemine faydalıdır. Trabzon hurması: A ve C vitamini ile potasyumdan zengindir. İshal koruyucudur. Göz ve cilt sağlığına olumlu etkileri vardır. Portakal: C vitamini ve flovanoid denilen antioksidan deposudur. Kansızlığa iyi gelir. Kalp ve atardamarları korur. Kolesterol düşürücüdür. Bağışıklık sistemini güçlendirir.

Nar: C vitamini, demir ve potasyum deposudur. Çok güçlü antioksidandır. Kansere karşı koruyucudur. Mandalina: C ve A vitamini ile potasyum yönünden zengindir. Hastalıklara karşı vücudun direncini arttırır. Yüksek tansiyonu düşürmeye yardımcı olur. Damar sertliğine faydası vardır. Güçlü bir antioksidandır.

Greyfurt: Folik asit, potasyum ve C vitamini kaynağıdır. Hücre yenilenmesinde ve büyümesinde etkilidir. Güçlü antioksidandır. Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Damar sertliğine faydası vardır. Kivi: C vitamini deposudur. Yaşlanmayı geciktirir. Güçlü antioksidandır. Alerjiye karşı bağışıklığı arttırır.

Çilek: A, C ve E vitamini ile folik asitten zengindir. Kas ve eklem ağrılarında faydalıdır. Cilde iyi gelir. İdrar sökücüdür. Yeşil biber: C vitamini yönünden çok zengindir. Güçlü bir antioksidandır. Limon: Yüksek oranda C vitamini içerir. İskorbüt hastalığına iyi gelir. Güçlü antioksidandır. İdrar sökücüdür. İdrar yolları iltihabında faydalıdır.

Maydanoz: Çok yüksek oranda C vitamini içerir. Ayrıca folik asit, A ve E vitamini yönünden zengindir. Büyüme, kemik ve diş sağlığı gelişiminde etkindir.

Mango: A ve C vitamini yönünden hayli zengindir. Göz ve cilt sağlığına iyi gelir. Antioksidan özelliği ile kansere karı koruyucudur. Pepino: C vitamini, fosfor ve potasyum kaynağıdır. Eklem romatizmasında, kemik gelişiminde ve hemofili hastalığında etkilidir

Mori Schwartz, hayat dolu bir üniversite profesörü...

Photo: Mori Schwartz, hayat dolu bir üniversite profesörü...1994'te vücudunda bir gariplik hissetmiş. 60'lık vücuduartık dans derslerini kaldıramayacak kadar bitkinleşmiş.doktora gittiğinde yakında öleceği haberini almış: HastalıkMori'yi tekerlekli Sandalyeye bağlamış. Dersleri bırakmış,evdeki bakıcının kollarında bebekliğe yeniden dönmüş.Kucaklanıp kaldırılır, başkası tarafından yıkanır,poposu pudralanır olmuş. Düşünmüş o zaman:"Kendimi bırakıp yok olmayı mı bekleyeyim, yoksa kalanzamanımı en iyi şekilde değerlendireyim mi?" Sonunda ölümünden utanmamaya ve yaşamla ölüm arasındakison köprünün bütün ayrıntılarını anlatmaya karar vermiş.Hayattaki son dersi, "kendi ölümü" olacakmış. Önce sevdiklerini toplayıp, onlara bir "canlı cenaze töreni" düzenlemiş. Bizim ancak ölenlerin ardından yaptığımız sevgi konuşmalarını hayattayken dinleme ve gönlünce cevap verme şansını yaratmış. ABC televizyonunun ünlü haber sunucusu Ted Koppel'ın programına konuk olunca üne kavuşmuş. Dünyanın dört bir yanından mektup yazan, röportajagelen insanlar ona "son yolculuk"u sormaya başlamışlar.Mori'nin bu sorulara verdiği yanıtlar Türkçede de yayımlandı.(Mitch Albom, "Öğretmenim Mori'yle Salı Buluşmaları",Boyner Y. 1997)"Herkes öleceğini bilir, ama kimse buna inanmak istemez.Oysa öleceğimize inansak, bazı şeyleri farklı yapardık.İnsan ölmeyi öğrenince yaşamayı da öğrenmiş oluyor. Budistlerinyaptığını yap ve her sabah omzundaki küçük kuşa sor:- O Gün, bugün mü?Hazır mıyım? Olmak istediğim insan mıyım? Kariyer, iyi maaş,araba ve ev taksitleri... Hayattan istediğim şey bu mu?""Şuraya uzanmış yavaş yavaş ölürken rahatlıkla söyleyebilirim ki, istediğin kadar güce ya da paraya sahip ol, yaşamı satın alamazsın."diyor Mori... "- Son bir 24 saatin olsa ne yapmak isterdin?"sorusuna ise herkesi şaşırtacak kadar sade bir cevap veriyor:"- Sabah kalkar, jimnastiğimi yapar, ardından çörek ve çaylakahvaltı eder, yüzmeye giderdim. Sonra arkadaşlarımı evdegüzel bir öğle yemeğine davet eder, onlara ne kadar değerverdiğimi anlatırdım. Ardından ağaçlıklı bir bahçede yürüyüprenkleri, kuşları seyreder, doğayı içime çekerdim.Akşam sevdiklerimle bir restorana gidip yemek yer veen güzel kızlarla tükeninceye dek dans ederdim.Ardından eve gelir mükemmel bir uyku çekerdim."Sizin bunları yapacak vaktiniz var. Bütün yapmanız gerekenarada bir omuzunuza bir bakış atıp sormak:"Bugün mü küçük kuş, bugün mü?"Mori Schwartz, hayat dolu bir üniversite profesörü...


1994'te vücudunda bir gariplik hissetmiş. 60'lık vücudu artık dans derslerini kaldıramayacak kadar bitkinleşmiş. doktora gittiğinde yakında öleceği haberini almış: Hastalık Mori'yi tekerlekli Sandalyeye bağlamış.


Dersleri bırakmış, evdeki bakıcının kollarında bebekliğe yeniden dönmüş. Kucaklanıp kaldırılır, başkası tarafından yıkanır, poposu pudralanır olmuş. Düşünmüş o zaman: "Kendimi bırakıp yok olmayı mı bekleyeyim, yoksa kalan zamanımı en iyi şekilde değerlendireyim mi?" Sonunda ölümünden utanmamaya ve yaşamla ölüm arasındaki son köprünün bütün ayrıntılarını anlatmaya karar vermiş. Hayattaki son dersi, "kendi ölümü" olacakmış. Önce sevdiklerini toplayıp, onlara bir "canlı cenaze töreni" düzenlemiş. Bizim ancak ölenlerin ardından yaptığımız sevgi konuşmalarını hayattayken dinleme ve gönlünce cevap verme şansını yaratmış. ABC televizyonunun ünlü haber sunucusu Ted Koppel'ın programına konuk olunca üne kavuşmuş.


Dünyanın dört bir yanından mektup yazan, röportaja gelen insanlar ona "son yolculuk"u sormaya başlamışlar. Mori'nin bu sorulara verdiği yanıtlar Türkçede de yayımlandı. (Mitch Albom, "Öğretmenim Mori'yle Salı Buluşmaları", Boyner Y. 1997)


"Herkes öleceğini bilir, ama kimse buna inanmak istemez. Oysa öleceğimize inansak, bazı şeyleri farklı yapardık. İnsan ölmeyi öğrenince yaşamayı da öğrenmiş oluyor. Budistlerin yaptığını yap ve her sabah omzundaki küçük kuşa sor: - O Gün, bugün mü? Hazır mıyım? Olmak istediğim insan mıyım? Kariyer, iyi maaş, araba ve ev taksitleri... Hayattan istediğim şey bu mu?" "Şuraya uzanmış yavaş yavaş ölürken rahatlıkla söyleyebilirim ki, istediğin kadar güce ya da paraya sahip ol, yaşamı satın alamazsın." diyor Mori... " - Son bir 24 saatin olsa ne yapmak isterdin?" sorusuna ise herkesi şaşırtacak kadar sade bir cevap veriyor:


 "- Sabah kalkar, jimnastiğimi yapar, ardından çörek ve çayla kahvaltı eder, yüzmeye giderdim. Sonra arkadaşlarımı evde güzel bir öğle yemeğine davet eder, onlara ne kadar değer verdiğimi anlatırdım. Ardından ağaçlıklı bir bahçede yürüyüp renkleri, kuşları seyreder, doğayı içime çekerdim. Akşam sevdiklerimle bir restorana gidip yemek yer ve en güzel kızlarla tükeninceye dek dans ederdim. Ardından eve gelir mükemmel bir uyku çekerdim." Sizin bunları yapacak vaktiniz var. Bütün yapmanız gereken arada bir omuzunuza bir bakış atıp sormak: "Bugün mü küçük kuş, bugün mü?"

Yüreğine ne ekersen, onu yaşarsın.

Venüs, 15 Mayıs’tan itibaren “İkizler” burcunda gerilemeye başlamış bulunmakta ve bu gerileme dönemi 27 Haziran’a kadar devam edecektir. Venüs, “Terazi” burcunun yöneticisi olup, iliksilerdeki dengeyi temsil etmektedir.

Venüs,  15 Mayıs’tan itibaren “İkizler” burcunda gerilemeye başlamış bulunmakta ve bu gerileme dönemi 27 Haziran’a kadar devam edecektir. Venüs, “Terazi” burcunun yöneticisi olup, iliksilerdeki dengeyi temsil etmektedir.

Aynı zamanda Venüs, “Boğa” burcunun da gezegeni olup diğer yargılarımızı temsil etmektedir. Bu süreç içerisinde ilişkilerimizi gözden geçirir, hayatımızda nelerin bizler için önemli olup, nelerin artık bizler için çok fazla önem kazanmadığını; gerek özel ilişkilerimiz olsun, gerekse iş ilişkilerimiz olsun kendi değer yargılarımızı ön plana çıkartırız.   Venüs’ün 15 Mayıs- 27 Haziran tarihleri arasındaki geri hareketinden dolayı, ilişkilerimizde çelişkiler yaşayabileceğimizi, diplomasi, uzlaşma gerektiren konularda,  problemler yaşayabileceğimizi göz önünde bulundurmalıyız.    Gerileme “İkizler” burcunda gerçekleşeceği için, anlaşmalar, uyum, düzen, işbirliği ve ortak çalışmalarda, tartışmalar, anlaşmazlıklar yaşayabileceğimiz için, kelimelerimizi seçerken dikkat etmeli ve kendimizi içinden çıkılmaz zor durumlara sokmamalıyız.   İlişkilerinizde bir türlü halledemediğiniz konular, hayatınızdan çıkarmak ihtiyacı hissettiğiniz, ister özel ilişkiniz olsun, isterse iş, arkadaşlık ilişkileriniz olsun, Venüs’ün ileri hareket edeceği 27 Haziran ayına kadar aldığınız kararları sakin uygulamayın.   “Venüs” gerilerken yarıda kalmış ilişkiler, eski aşklar tekrar gündeme gelebilir.    15 Mayıs’tan önce bir ilişkiye başlamışsanız eğer, bu süreç içerisinde birbirinizi tanımanız için kendinize zaman vermeli ve acele karar almamalısınız.   Venüs’ün 27 Haziran’dan sonraki düz hareketi size zorluk yaşadığınız, halledemediğiniz konularda, ne yapmanız gerektiğiniz konusunda daha fazla farkındalık sağlayıp bu ilişkide daha fazla yer alıp, almamanız konusunda sizi aydınlatacaktır.   Gerileme süresince, parasal konularda dikkat etmeli ve büyük harcamalar yapmamalıyız. Çok pahalı olan, çok fazla beğenerek aldığınız bir eşya, Venüs düz harekete geçtikten sonra, artık, çok fazla beğeninizi kazanmayıp hatta aldığınız için pişmanlık duyabilirsiniz.   Venüs’ün düz hareketi geçeceği 27 Haziran’dan sonra, alım satım işlerine, güzellik konularına, estetik operasyonlara, dekor konularına atılımlar yapabiliriz.    Gerileme döneminde, evlilik ya da ciddi bir birliktelik için kararlar alınmamasında fayda vardır. Venüs gezegeni her 18 ayda gerilediği için bir sonraki gerileme 21 Aralık 2013- 31 Ocak 2014 tarihleri arasında Oğlak burcunda gerçekleşecektir.

Astrolog Duygu TAĞMAC

Bir o yana, bir bu yana laf götürenleri, bir o yandan bir bu yandan çarpasım var...

Fotoğraf

Hayal ettiğiniz her şey gerçektir...

Tanıdığım en güzel insanlar, yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi ve kaybı yaşamış olan ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş romantik ve anarşist olan insanlardır.

Photo: "-Tanıdığım en güzel insanlar, yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi ve kaybı yaşamış olan ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş romantik ve anarşist olan insanlardır.Bu kişiler yaşama karşı geliştirdikleri kendine has takdir, direniş, duyarlılık ve anlayışla; şefkat, nezaket, bilgelik ve derin sevgiden kaynaklanan bir ilgi ve sorumlulukla doludurlar.Güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar; onlar oluşurlar..."Elisabeth Kubler Ross"-Tanıdığım en güzel insanlar, yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi ve kaybı yaşamış olan ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş romantik ve anarşist olan insanlardır. Bu kişiler yaşama karşı geliştirdikleri kendine has takdir, direniş, duyarlılık ve anlayışla; şefkat, nezaket, bilgelik ve derin sevgiden kaynaklanan bir ilgi ve sorumlulukla doludurlar. Güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar; onlar oluşurlar..."

Elisabeth Kubler Ross

Köpek nerede? Kaç adam var? Haydi başlayın 3 saniye süreniz var...

Bazen fikirlerini de değiştirmelisin...

ODTÜ Felsefe öğrencilerini en çok zorlayan hocalardan biri yıllık olan dersinin final sınavında sınıfa gelmiş ve sınavsorusu olarak tahtaya, "Why?" (Neden?) yazmış

Photo: ODTÜ Felsefe öğrencilerini en çok zorlayan hocalardan biri yıllık olan dersinin final sınavında sınıfa gelmiş ve sınavsorusu olarak tahtaya, "Why?" (Neden?) yazmış. Öğrenciler ilk önce ne yazacaklarını şaşırmışlar, sonra herkes birşeyleryazmaya başlamış.Yalnız bir öğrenci, sınavın ilk dakikasında kağıdını teslim etmiş.Öğrencinin cevabı da soru gibi kısaymış: "Why not?"(Neden olmasın ki?) Bu öğrenci sınavdan "100" almış.Aynı hoca başka bir sınavda "risk nedir?" diye soruyor. Yine bir öğrenci sınavın ilk 10 saniyesinde teslim ediyor kağıdını.Kağıdın üst kısmında sadece isim-soyadı yazıyor, gerisi ise bomboş beyaz yaprak.En altta ise "İşte risk budur" diye yazıyor. Ve sonuçta da sınıftaki en yüksek notu alıyor.Hocanın bir sonraki sınavında yine "Risk nedir?" sorusuyla karşılaşan öğrencimiz tekrar boş kağıt verince bu sefer 0 alıyor. Tabii koşa koşa hocaya gidip sebebini soruyor. İşte cevap:"Aynı şartlar altında, aynı riski iki kere almak aptallıktır! 'Kuantum Yaşam HaritasiKuantum Yaşam Harita'mODTÜ Felsefe öğrencilerini en çok zorlayan hocalardan biri yıllık olan dersinin final sınavında sınıfa gelmiş ve sınavsorusu olarak tahtaya, "Why?" (Neden?) yazmış.


 Öğrenciler ilk önce ne yazacaklarını şaşırmışlar, sonra herkes birşeyler yazmaya başlamış.Yalnız bir öğrenci, sınavın ilk dakikasında kağıdını teslim etmiş.Öğrencinin cevabı da soru gibi kısaymış: "Why not?" (Neden olmasın ki?) Bu öğrenci sınavdan "100" almış. Aynı hoca başka bir sınavda "risk nedir?" diye soruyor.


Yine bir öğrenci sınavın ilk 10 saniyesinde teslim ediyor kağıdını. Kağıdın üst kısmında sadece isim-soyadı yazıyor, gerisi ise bomboş beyaz yaprak. En altta ise "İşte risk budur" diye yazıyor. Ve sonuçta da sınıftaki en yüksek notu alıyor. Hocanın bir sonraki sınavında yine "Risk nedir?" sorusuyla karşılaşan öğrencimiz tekrar boş kağıt verince bu sefer 0 alıyor. Tabii koşa koşa hocaya gidip sebebini soruyor.


 İşte cevap: "Aynı şartlar altında, aynı riski iki kere almak aptallıktır!

Hayat hiç birimiz için tekdüze değil.Aslında hepimizin inişleri ve çıkışları var.

Photo: Hayat hiç birimiz için tekdüze değil.Aslında hepimizin inişleri ve çıkışları var. Bazen daha yukarıda ve iyi hissederken bazen daha aşağıda, daha durgun ve gergin olabiliyoruz. İyi bir ruh halindeyken, aniden bir olay gelişiyor ve kendimizi birden aşağılara çekilmiş hissedebiliyoruz.Bu yüzden de hayatın inişe geçtiği zamanlarda (benim iniş dediğim, yaşama göre çıkış da olabilir çünkü şerde hayr vardır) tırnaklarımızı çıkarıp, önümüze gelen her zemine tutunmaya çalışabiliriz.Bu bir bataklıkta, çırpınarak tutunabilecek bir dal aramak gibi bir şey. Çırpınmak insanı daha da batırıyor. Battıkça da kaygı daha çok artıyor. Durmayı bilmek, daha doğrusu öğrenebilmek gerekiyor.Uyumak zorlayarak yapılabilecek bir eylem değil. Uyumak çabalayarak yapılacak bir eylem değil. Uyumak sadece bir sonuç. Ve bizler sonuçları çabayla değil teslimiyetle alabiliyoruz ancak. Bu sebeble akışa teslim olmak ve akışa güvenmeyi bilmemiz gerekmektedir.AN'da Akışda ve Güvende...AŞK'la 'Kuantum Yaşam HaritasiHayat hiç birimiz için tekdüze değil.Aslında hepimizin inişleri ve çıkışları var.


Bazen daha yukarıda ve iyi hissederken bazen daha aşağıda, daha durgun ve gergin olabiliyoruz. İyi bir ruh halindeyken, aniden bir olay gelişiyor ve kendimizi... birden aşağılara çekilmiş hissedebiliyoruz.Bu yüzden de hayatın inişe geçtiği zamanlarda (benim iniş dediğim, yaşama göre çıkış da olabilir çünkü şerde hayr vardır) tırnaklarımızı çıkarıp, önümüze gelen her zemine tutunmaya çalışabiliriz.


Bu bir bataklıkta, çırpınarak tutunabilecek bir dal aramak gibi bir şey. Çırpınmak insanı daha da batırıyor. Battıkça da kaygı daha çok artıyor. Durmayı bilmek, daha doğrusu öğrenebilmek gerekiyor.Uyumak zorlayarak yapılabilecek bir eylem değil. Uyumak çabalayarak yapılacak bir eylem değil.


Uyumak sadece bir sonuç. Ve bizler sonuçları çabayla değil teslimiyetle alabiliyoruz ancak. Bu sebeble akışa teslim olmak ve akışa güvenmeyi bilmemiz gerekmektedir.AN'da Akışda ve Güvende...AŞK'la


Alıntı: Kuantum Yaşam Haritasından...

İki farklı renk mi görüyorsun?

Ne zaman bir şeyden vazgeçseniz, vazgeçtiğiniz o şey size geri döner...

Niye bu dünyadayız...

Terfi etmiş...

Leblebinin Faydaları...

Çeşitli rahatsızlıkları giderdiği bilinen leblebi nohuttan elde edilir.    Genellikle "sarı leblebi" olarak bilinen bu tür leblebinin öğütülmesi ya da havanda dövülmesiyle leblebi unu elde edilir. Şekerle ya da kuru üzümle karıştırılarak yenilebilen ve son derece lezzetli olan leblebi unuyla, kimi yörelerde "leblebi helvası" da yapılır.    Üçüncü kavurma sırasında kabukları çıkarılmayan bu tür leblebi "sakız leblebisi" adıyla anılır

FAYDALARI:

-Anne sütünü artırır.

-Asit fazlasını alır, mideyi rahatlatır

-Neredeyse yok denecek kadar az yağ içerir ve içinde bulunan yağlar vücuda yararlıdır

-Tokluk hissi verir. Bu sebeple diyet yapanlar için kilo kaybına yardımcıdır

YAPILIŞI:   Leblebi yapmak için öncelikle ateş tuğlası, tava ve karıştırıcıdan oluşan bir kavurma ocağı gerekir. Eleme işleminden geçirilen nohutlar önce ayrılır. İlk kavurma işleminden sonra sıcak olarak çuvallara doldurulup iki gün dinlendirilir. İkinci kavurmadan sonra yine iki gün dinlendirilen nohutlar kuru bir yere serilerek 15-20 gün bekletilir. Bu kavurma ve dinlendirme işlemleri leblebinin kalitesi açısından çok önemlidir. Son aşama olan üçüncü kavurmadan sonra ise nohutların kabukları ayrılır. Leblebinin acılı, tuzlu ya da karanfilli türlere dönüşmesi, bu son kavurma aşamasında belirlenir.

İnsana olanlar değil, o insanın içinde olanlar önemlidir...

İnsanlar hayat ve evrene dair yanlış görüşleriyle kendilerini cezalandırırlar

Photo: Özgüvensizliğin temeli olan utancın marazi bir hal alması, kişinin maruz kaldığı fiziksel ve psikolojik şiddetle orantılıdır.Alay edilen, küçük düşürülen, duygusal ve fiziksel sınırlarına saygı gösterilmeyen; "Sen aptalsın," "Bir işe yaramıyorsun," "Kendinden utanmalısın," mesajıyla büyüyen; ebeveynlerinin yüksek ideallerine yetişemeyen; kabul edilmek için ihtiyaçlarını, arzularını, korkularını, hatalarını ya da başarılarını saklamak zorunda kalan çocuklar, sürekli hissetikleri utanç duygusunu zamanla içselleştirerek (internalization) kendilerini 'yetersiz' ve 'değersiz' görmeye başlarlar."Benliğin kusurlu imgeleri açgözlü, tembel, aptal, pis bilinç altındaki hatıralarda köklenir," Dr. Michael Nichols, No Place to Hide/ Kaçacak Yer Yok Kuantum Yaşam HaritasıKuantum Yaşam Harita'mHayat kimseyi kayırmaz. Kimseye torpil yapmaz. Onun için kimse özel değildir; sağlık, keyif ve huzur prensiplerinin safına geçtiğinizde size iyilik yapar. Hayat hiçbir zaman hastalık, rahatsızlık, kaza yada acı göndermez,


 Ne ekersen onu biçersin yasasına göre, bunları başımıza olumsuz ve yıkıcı düşüncelerimizle kendimiz getiririz. Eğer sevgiye gerçekten inanırsanız, bilinçaltınız size sayısız iyilikle karşılık verecektir. Hayat kimseye karşı kin beslemez. Sizi asla yargılamaz. Hayat elinizdeki kesiği iyileştirir. hayat, parmağınızı yaktığınızda sizi affeder. Ödemi azaltır ve bu bölgeyi yeniden sağlıklı ve mükemmel hale getirir.


Suçluluk duygusu hayata dair yanlış bir kavramdır. Hayat sizi cezalandırmaz yada yargılamaz. Bunu yanlış inançlarınızın, olumsuz düşüncelerinizin ve kendinizi yargılamanızın bilinçaltı etkileri ile siz kendinize yaparsınız. Hayat sizi yargılamaz yada cezalandırmaz.


Doğanın güçleri kötü değildir. Bunların kullanımının etkisi sizin içinizdeki gücü nasıl kullandığınıza bağlıdır. Elektriği birini öldürmek için de evi aydınlatmak içinde kullanabilirsiniz. Suyu bir çocuğu boğmak için de onun susuzluğunu gidermek için de kullanabilirsiniz. İyi ve kötü kişinin zihnindeki düşünce ve amaca bağlıdır. Hayat asla cevap vermez. İnsanlar hayat ve evrene dair yanlış görüşleriyle kendilerini cezalandırırlar. düşünceleri yaratıcıdır ve kendi üzüntülerini yaratırlar.


Joseph Murphy


Kuantum Yaşam Haritası'ndan alnmadır...

Ya hatalarınızla yüzleşirsiniz, ya da hatalarınızla yüzsüzleşirsiniz...

Fotoğraf

Bir Kadına 2 Gün Çok Özel Davranmalısınız...

Siyah Noktalara Yoğurt ve Limon Suyu

Cildimizde en rahatsız olduğumuz konuların başında gelir siyah noktalar. Siyah nokta sorunu olmayan bir cilt sahibi olmak okadar da zor değil. Evde limon suyu ve yoğurtla hazırlayabileceğimiz maskemizle bu sorundan kurtulabiliriz.

Cam bir kase içersine üç çorba kaşığı yoğurt ve bir adet limon un suyunu sıkarak karıştırıyoruz.

Karışımımızı

 

gözlerinize temas etmemesine özen göstererek yüzümüze sürüyoruz. Onbeş dakika kadar bu maske yüzümüzde bekliyor.

Sonra ılık suyla yüzümüzü yıkıyoruz. Bu maskenin faydasına gelince limon içersindeki asit sivilce ve siyah noktaları temizler ve yeniden oluşumunu engeller. Yoğurt ise

limon asidinin oluşturduğu kuruluğu gidererek doğal bir krem vazifesi görür. Bu maskeyi 7 günde bir uygulayabilirsiniz.

Bir problemden kaçmanın en iyi yolu onu çözmektir...

DOSTLUK İPİ

 “ Genç adam iyi bir terziymiş. Bir dikiş makinesi ve küçücük bir dükkânı varmış. Sabahlara kadar uğraşıp didinir ama pek az para kazanırmış. Çok soğuk bir kış gecesi dükkanı kapatırken elektrik sobasını açık unutmuş ve çıkan yangın onun felaketi olmuş. Artık ne bir işi varmış ne de parası. Günler boyu iş aramış ama bulamamış... Yük taşımış, bulaşıkçılık yapmış, yine de evinin kirasını ödeyecek kadar para kazanamamış. Sonunda ev sahibinin de sabrı taşınca, küçük... bir bavula sığan eşyalarıyla sokakta bulmuş kendini... Mevsim kış, hava ayaz olsa da genç adamın köşedeki parktan başka gidecek yeri yokmuş. Bir sabah iş arayacak derman bulamamış bacaklarında. Açlıktan ve soğuktan bitkin bir şekilde bankta otururken, kocaman bir araba yanaşmış kaldırıma. Arka kapıyı açmaya çalışan şoförü kızgınlıkla yana itmiş arabadan inen yaşlı adam, "Yalnız bırakın beni, parkta dolaşırsam belki sinirim geçer" diye söylenmiş.

Zengin bir işadamı olduğu her halinden belli olan ihtiyar, birkaç adım attıktan sonra bankta titreyen terziyi görmüş. Terzi, adamın üzerindeki paltoya bakıyormuş dikkatle. Birden siniri geçiveren ihtiyar, "Zavallı adamcağız kim bilir nasıl üşüyordur, ona nasıl yardım etsem acaba?" diye düşünmeye başlamış. Oysa terzinin düşlediği paltonun sıcaklığı değilmiş. O, çok kalın ve kaliteli bir kumaştan üretilen bu paltonun sahibine hiç de yakışmadığını ve onun vücuduna uygun şekilde dikilmediğini düşünüyormuş. Yaşlı işadamı, terzinin yanına yaklaşıp, "Ne o evlat, bu ayazda parkta donmuşsun. İstersen paltomu sana verebilirim" deyince, "Hayır, teşekkür ederim. Ben sadece bu paltonun size göre olmadığını düşünüyordum. Kumaşı fazla kalın ve sizi olduğunuzdan şişman göstermiş" diye yanıt vermiş terzi.

Yaşlı adam bu cevabı alınca hayli şaşırmış. Çünkü o da üzerindeki paltoya onca para ödediği halde kendisine bir türlü yakıştıramıyormuş. "Soğuktan titrerken nasıl böyle bir şeye dikkat edebiliyorsun?" diye soran yaşlı adam, "Ben terziyim" yanıtını alınca "Benimle gel, hayat hikayeni yolda anlatırsın" diyerek arabaya bindirmiş bizim terziyi. Bu karşılaşma, terzinin hayatındaki dönüm noktası olmuş. Böyle yetenekli bir insanın işsiz ve evsiz kalmasına çok üzülen iyiliksever yaşlı adam, terziye bir dükkan açmasına yetecek kadar para vermiş.

Bunun karşılığında tek istediği kendi giysilerini bu genç adamın dikmesiymiş. Terzi yeniden bir işe hem de kendi işine başlamanın heyecanıyla deliler gibi çalışmaya başlamış. Bu arada yaşlı işadamı da desteğini esirgemiyor, onu kendi çevresinden zengin kişilerle tanıştırarak yeni siparişler almasını sağlıyormuş. Küçük dükkân önce kocaman bir modaevine dönüşmüş, sonra da pek çok ünlü marka için üretim yapmaya başlamış. Terzi artık "ünlü işadamı" diye anılır olmuş. Bir gün ihtiyar adam onu ziyarete gitmiş. Terzi çok büyük bir iş bağlantısı yapmak üzere yurt dışına gidecekmiş ve uçağa yetişmesine az bir zaman varmış. Biraz sohbet ettikten sonra yaşlı adam birden fenalaşmış, kalp krizi geçiriyormuş. Hemen bir ambulans çağırılarak hastaneye kaldırılmasını sağlamış. Yeni işadamımız ise büyük işi kaçırmak istemediği için uçağa yetişmiş. Yaşlı adam krizi atlatmış ve uzun süre hastanede yatmış, bir yandan da sadece bir kez telefon ederek durumunu soran terziyi bekliyormuş. Fakat terzi daha çok para kazanmak için oradan oraya koştururken bir türlü yaşlı adamı ziyarete gidememiş. Aradan o kadar uzun bir süre geçmiş ki bu sefer de utancından yaşlı adamın kapısını çalamaz olmuş. Bir süre sonra terzinin işleri yolunda gitmemeye başlamış. Fabrikalarını kapatmak zorunda kalmış ve elinde kala kala yine küçücük bir dükkan kalmış.

Utana sıkıla yaşlı adama koşmuş hemen nerede hata yaptığını sormak için. Son derece kırgın olan ihtiyar yine de onu kabul etmiş ama anlatacağı öyküyü dinledikten sonra hemen çıkıp gitmesini istemiş. Ve başlamış anlatmaya: "Bir zamanlar fakir bir oduncu varmış. Ormandaki bir kulübede yaşar ve odun keserek hayatını kazanırmış. Bir gün kulübesinde yangın çıkmış ve bu yangın bütün ormanı kül etmiş. O çevrede kimse ona güvenip iş vermeyince, çıkınını alan oduncu, eşeğine binip yola koyulmuş. Ağaçların arasında yürürken birinin kendisine seslendiğini duymuş. Başını kaldırınca konuşanın bir bülbül olduğunu görmüş. Bülbül ona "Senin haline çok üzüldüm, şimdi öyle bir büyü yapacağım ki eşeğin çok güzel şarkı söylemeye başlayacak, sen de onunla gösteriler yapıp çok para kazanacaksın" demiş. Gerçekten de eşek birbirinden güzel şarkılar söylemeye başlamış. Oduncu o şehir senin bu kasaba benim dolaşıp eşeğine şarkı söyletiyor ve herkes onları izlemek için birbiriyle yarışıyormuş.

Oduncu ve şarkı söyleyen eşeği bütün ülkede ünlenmişler. Bir gün yine bir gösteriye yetişmek için koştururlarken, bülbülün yardım isteyen sesini duymuş oduncu. Bir kedi bülbülü yakalamış ve yemek üzereymiş. Şöyle bir duraklamış ama gösteriye gitmemeyi, onca parayı kaçırmayı gözü yememiş, arkasına bakmadan kaçmış oradan. Gösteri başladığında ise eşeği her zamanki gibi güzel şarkılar söylemek yerine sadece bir eşeğin çıkarabileceği sesleri çıkarmış. Oduncu kendisini şarlatanlıkla suçlayan izleyicilerin elinden canını zor kurtarmış. İşte o zaman bülbül ölünce büyünün bozulduğunu anlamış. Ben de senin bülbülündüm ve sen beni öldürdün, büyü de o yüzden bozuldu.

Keşke güzel giysiler dikerken dostluk ipliğini koparmasaydın..." Öyküyü dinleyince hemen çıkıp gitmiş terzi, çünkü söyleyecek bir sözü yokmuş... Dostluk iplerinizi koparmamanız dileğiyle

ALTI ENERJİYİ KULLANABİLME “

Photo: “  ALTI  ENERJİYİ KULLANABİLME  “ * TOPRAK enerjisi, bir tarlada veya bahçede ayaklarınızı sıkıca yer basın, kollarınızı avuçlarınız yere dönük olarak uzatın, sırtınız dik olarak yavaşça yere çömelin sonra yükselin, toprak enerjisinin size aktığını hissedin, bunu sekiz kez tekrar edin. * GÜNEŞ enerjisi, sabah güneşinde ellerinizi göğsünüzde kavuşturun, sonra öne uzatın ve avuçlarınızı güneşe açın, tekrar göğsünüzde kavuşturun, altın güneş enerjisinin size aktığını hissedin, sekiz kez tekrar edin. * OKYANUS enerjisi, deniz kenarında yine elleriniz göğsünüzde kavuşuk olsun, sonra kollarınızı ve bacaklarınızı iki yana açın, açıp kapatırken derin nefes alıp verin, denizin güçlü enerjisinin sizİ yıkadığını hissedin, bunu sekiz kez tekrar edin. * GÖK enerjisi, güzel ve yıldızlı bir gecede bahçe veya balkonda kollarınızı dik olarak yukarı kaldırın ve nefes alın, sonra bir daire çizerek yere indirin, yere paralel olarak tutarken nefes verin, göğün, yıldızların ve ayın enerjisinin size aktığını hissedin, bunu on kez tekrar edin. * EVREN'İN enerjisi, yine gök enerjisi ortamında kollarınızı yukarı kaldırırken nefes alın, sonra yere indirip yere paralel tutup nefes verin, toprağın, güneşin, okyanusun ve göğün enerjisinin sizin merkezinize aktığını hissedin, bunu sekiz kez tekrar edin. Bunu beş kez tekrar edin. * GÜLÜN, karnınızdan kahkaha atarak gülün. Evde kendi kendinize çalışın, karın kaslarınızla kahkahanızı bütünleştirin. ALINTI…* TOPRAK enerjisi, bir tarlada veya bahçede ayaklarınızı sıkıca yer basın, kollarınızı avuçlarınız yere dönük olarak uzatın, sırtınız dik olarak yavaşça yere çömelin sonra yükselin, toprak enerjisinin si...ze aktığını hissedin, bunu sekiz kez tekrar edin.

* GÜNEŞ enerjisi, sabah güneşinde ellerinizi göğsünüzde kavuşturun, sonra öne uzatın ve avuçlarınızı güneşe açın, tekrar göğsünüzde kavuşturun, altın güneş enerjisinin size aktığını hissedin, sekiz kez tekrar edin.

* OKYANUS enerjisi, deniz kenarında yine elleriniz göğsünüzde kavuşuk olsun, sonra kollarınızı ve bacaklarınızı iki yana açın, açıp kapatırken derin nefes alıp verin, denizin güçlü enerjisinin sizİ yıkadığını hissedin, bunu sekiz kez tekrar edin.

* GÖK enerjisi, güzel ve yıldızlı bir gecede bahçe veya balkonda kollarınızı dik olarak yukarı kaldırın ve nefes alın, sonra bir daire çizerek yere indirin, yere paralel olarak tutarken nefes verin, göğün, yıldızların ve ayın enerjisinin size aktığını hissedin, bunu on kez tekrar edin.

* EVREN’İN enerjisi, yine gök enerjisi ortamında kollarınızı yukarı kaldırırken nefes alın, sonra yere indirip yere paralel tutup nefes verin, toprağın, güneşin, okyanusun ve göğün enerjisinin sizin merkezinize aktığını hissedin, bunu sekiz kez tekrar edin. Bunu beş kez tekrar edin.

* GÜLÜN, karnınızdan kahkaha atarak gülün. Evde kendi kendinize çalışın, karın kaslarınızla kahkahanızı bütünleştirin

Cildinizdeki lekenin,sivilcenin çözümü elma ve elma sirkesi

Photo: Cildinizdeki lekenin,sivilcenin çözümü elma ve elma sirkesiElma ve elma sirkesinin doğal güzellik ve sağlık kaynağı olduğunu biliyormuydunuz? Cilt bakımı, saç bakımı, sivilce, ciltteki lekeler, şişmanlık, varis tedavisi. Bütün bunlar için ihtiyacınız olan şey yalnızca elma. Özellikle elma sirkesi sağlıkla parlayan saçlar, lekesiz bir cilt ve ince, güzel bir vücuda kavuşmanı için önemli rol oynar.Kepekli Saçlar İçin Elma SirkesiSaç bakımı ve saçınızdaki kepekler için saçlarınızı yıkadıktan sonra son durulama suyuna yani 1 litre suya 1 çay bardağı elma sirkesi koyun ve saçlarınızı bu su ile durulayın. Bu işlemi bir süre her saçınızı yıkadığınızda uygulayın. Saçlarınız kepekten arınacak ve parlaklaşacaktır.Sivilceler İçin Elma Sirkesi1 çay bardağı elma sirkesine yarım çay bardağı su ekleyin ve bir parça pamuğu bu karışıma batırıp sivilce üzerine bir süre kompres yapın. Faydısı olduğunu göreceksiniz. Elma ve elma sirkesinin doğal güzellik ve sağlık kaynağı olduğunu biliyormuydunuz? Cilt bakımı, saç bakımı, sivilce, ciltteki lekeler, şişmanlık, varis tedavisi. Bütün bunlar için ihtiyacınız olan şey yalnızca elma.


Özellikle elma sirkesi sağlıkla parlayan saçlar, lekesiz bir cilt ve ince, güzel bir vücuda kavuşmanı için önemli rol oynar. Kepekli Saçlar İçin Elma Sirkesi Saç bakımı ve saçınızdaki kepekler için saçlarınızı yıkadıktan sonra son durulama suyuna yani 1 litre suya 1 çay bardağı elma sirkesi koyun ve saçlarınızı bu su ile durulayın. Bu işlemi bir süre her saçınızı yıkadığınızda uygulayın.


 Saçlarınız kepekten arınacak ve parlaklaşacaktır. Sivilceler İçin Elma Sirkesi 1 çay bardağı elma sirkesine yarım çay bardağı su ekleyin ve bir parça pamuğu bu karışıma batırıp sivilce üzerine bir süre kompres yapın. Faydısı olduğunu göreceksiniz.


Not: UYGULAMADAN ÖNCE DOKTORUNUZA DANIŞINIZ...

Rüyalar hakkında ilginç bilgiler

Rüyaların %90ını unuturuz
Gördüğümüz rüyaların sadece çok az bir kısmını hatırlarız. Oysa bize ne kadar uzunmuş gibi gelir…
Gözleri görmeyenler de rüya görebilir
İlginç de gelse gerçektir. Gözleri hiç görmemiş kimseler tamamen sembolik şeyler görür…
Herkes rüya görür
Görmediğini zannedenler büyük yanılgı içindedir! Sadece hatırlamazlar…
Rüyamıza giren bir yüzü, mutlaka bir yerde görmüşüzdür
Tanımadığımızı sansak da, belki yolda yürürken farkında olmadan yanımızdan geçmiş biridir!
Bazen siyah beyaz rüyalar  görürüz
Eskiden daha sık rastlanan bir durum olsa da, bu da ilginç bir bilimsel gerçek.
Gördüğümüz her şeyin sembolik bir anlamı vardır
Bize anlamsız da gelse mutlaka bir anlamı vardır.
Rüyalar duygu durumlarını yansıtır Keyfimiz yerindeyse iyi, değilse kötü rüyalar görmemiz çok olasıdır.
Gecede 4 ila 7 rüya görürüz
Kişiden kişiye değişmekle birlikte birden fazla görürüz. Oysa biz çoğunlukla tek rüya hatırlarız.
Hayvanlar da rüya görür
İnanmıyorsanız uyurken onları izleyin…
Rüyalar arasında işbirliği vardır
Yarım kalan rüyanız bir süre sonra devam edebilir ya da bir önceki gece gördüğünüz rüya ertesi gün başka bir rüyaya bağlanabilir.
Kadınlarla erkeklerin gördükleri rüyalar farklıdır
Kadın  erkek farkı rüyalar da bile ortaya çıkar. Yaşantıların ve hayata bakışını farklılığı rüyalara da yansır.
Önceki yaşantılarımız etkilidir
Ne yaşadıysak rüyamızda da onların yansımalarını görürürüz
Rüyada öldüğünü gören vardır
Mümkün olmadığı söylense de görülebilir. Halk arasında ömrün uzadığına işarettir.
Rüyada cinsel haz alınabilir
Rüyada cinsel birleşme yaşanabilir ve haz duyulabilir.
Rüyada koku duyup tat alabiliriz
Çoğunlukla gerçekten aldığımız koku rüyamıza yansır. Örneğin pişen yemeğin kokusu…

 

Burcunuza göre kendinizi en rahat ortaya koyabileceğiniz günleri biliyor musunuz?

Koç
Burcunuzun uğurlu günü Salı günüdür. Bu gün harekete geçmek istediğiniz konularda daha atak ve cesur olabilir, gücünüzü başkalarına kabul ettirebilirsiniz.

Boğa
Burcunuzun uğurlu günü Cuma. Bu gün kendinizi güvenceye almak istediğiniz konularda daha rahat hareket edebilir ve yatırımlarınız konusunda daha şanslı olabilirsiniz.

İkizler
Burcunuz için uğurlu kabul edilen Çarşamba günü daha hızlı ve rahat iletişim kurabilir, öğrenmek istediğiniz konularla ilgili çok daha çabuk sonuç alabilirsiniz.

Yengeç
Burcunuzun uğurlu günü olan Pazartesi, eviniz ve ailenizle ilgili meseleleri çok daha kolay halledebilir ve yaptığınız çalışmalarla kendinizi ve ailenizi güvencede hissedebilirsiniz.

Aslan
Pazar günü Aslanlar için uğurludur. Pazar günleri yeteneklerinizi ortaya çıkartabileceğiniz çalışmalar içine girebilir ve alacağınız sonuçlarla herkesin övgü ve takdirini kazanabilirsiniz.

Başak
Sizin için en olumlu gün kabul edilen Çarşamba günleri yapacağınız dikkat gerektiren detaylı araştırmalardan daha rahat sonuçlar alabilir ve mükemmel anlaşmalar yapabilirsiniz.

Terazi
Burcunuz için en uğurlu gün Cuma kabul edilir. Cuma günleri bulunacağınız sosyal ortamlarda son derece başarılı ilişkiler kurabilir ve diplomasi gerektiren konularda becerilerinizle çok etkili olabilirsiniz.

Akrep
Salı günü sizin için en olumlu gün kabul edilir. Salı günleri başkalarını etkilemek ve gücünüzü kanıtlamak istediğiniz tüm konularda başarılı çalışmalar yapabilirsiniz.

Yay
Sizin uğurlu gününüz Perşembe... Kendinizi geliştirmek, inançlarınızı sağlamlaştırmak, araştırmalarınızı ve kaynaklarınızı büyütmek istediğiniz her türlü çalışmada Perşembe gününü tercih edebilirsiniz.

Oğlak
Burcunuzun uğurlu günü olan Cumartesi günleri, sizi hedefinize taşıyacak çalışmalar yapabilir, güçlü bir irade sergileyerek başarılı sonuçlar alabilirsiniz.

Kova
Cumartesi günü burcunuzun uğurlu günü olarak kabul edilir. Bu günlerde yapacağınız organizasyonlarda ve geleceğinizle ilgili çalışmalarda başarılı olabilirsiniz.

Balık
Burcunuzun en şanslı günü Perşembe günüdür. Hayallerinize kavuşmak için Perşembe günleri harekete geçebilir ve yapacağınız çalışmalarda şansın sizden yana olduğunu kuvvetle hissedebilirsiniz

Fasulye'nin Faydaları...

Photo: Fasulye: Tam bir protein deposu olan fasulye A, B9 ve C vitamini ile demir ve magnezyum mineralleri açısından zengindir. Ayrıca, B5 vitamini ve kalsiyum içerir. Lif açısından da zengindir.HABERİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINhttp://www.vitaminmagazasi.com/haber/?ha=92Fasulye: Tam bir protein deposu olan fasulye A, B9 ve C vitamini ile demir ve magnezyum mineralleri açısından zengindir. Ayrıca, B5 vitamini ve kalsiyum içerir. Lif açısından da zengindir.
Fasulyenin Faydaları: Vücuda güç ve enerji vererek, bedensel ve zihinsel yorgunluğu giderir. Vücudun gelişimini ve onarımını destekler. Kemikleri güçlendirir. Romatizma ve siyatik şikâyetlerini azaltır. Böbrek rahatsızlıklarında etkilidir. Böbrekleri kuvvetlendirir. Böbrek kumu ve taşlarını dökmeye yardımcı olur. Sinirleri kuvvetlendirir ve kalp çarpıntısını giderir. Kandaki şeker miktarını düşürerek şeker hastalığına karşı faydalı olur.
Fasulye nasıl kullanılır? Tanelerinden ve yapraklarından faydalanılır. Fasulye, taze ve kuru olarak yemeklerde kullanılır. Zehirlenmelerden sonra yenirse iyileşmeyi hızlandırır. Kullanmadan önce bir gün kadar suda bekletilirse gaz yapıcı özelliği gider.

Ha ha ha? Ne komik değil mi?

BİLİNÇALTIMIZIN 11 ÖZELLİĞİ

 Photo: BİLİNÇALTIMIZIN 11 ÖZELLİĞİ1- Bütün anıları depolar. Hiçbir şeyi silmez. Ana rahminden ölene kadar… Geçici olan ve geçici olmayan her şeyi kaydeder. 0–7 yaş arasında kritik akıl faaliyette olmadığı için her şey doğrudan bilinçaltına kaydedilir, doğru-yanlış, güzel-çirkin, ahlaklı-ahlaksız ayrımı olmadan… Kayıt anında anlamsız olsa bile ilerleyen dönemlerde kaydedilene, yaşantılar sonucu bir anlam yüklenir ve bu anlama göre kişinin tepki vermesi sağlanır.2- İlişkilendirmeler, genellemeler yapar. Benzer şeyler ve düşünceler arasında bağlantılar kurar ve hemen öğrenir. Bu özellik çoğu zaman kişiyi zor durumda bırakır. Örneğin belli bir köpek yüzünden gerçekleşen korku yaşantısını bütün köpeklere genelleyerek bir fobi yaratabilir. Bir başka örnek: bahar aylarında acı bir kayıp yaşayan kişinin bilinçaltı bu acı ile baharı birbirine bağlayarak kişiye yıllarca süren bir döngüsel depresyon yaşatabilir. Çoğu zaman insanlar yıllar önce olan o olayı unutmuş olsalar bile bilinçaltı unutmaz.3- Tüm anıları organize eder. Bunun için de zaman çizgisini kullanır. Bilinçaltı geçmiş, şimdi ve gelecek zamanı farklı yerlere kodlar. Örneğin geçmiş zaman, bazıları için arkada, bazıları içinse sağ veya sol yanda olabilir. Gelecek ise önünde uzanmış olabilir. Özellikle geçmiş ile ilgili hatıraların kodlandığı yer yaşanan birçok problemin kaynağı teşkil eder.4- Çözümlenmemiş, olumsuz duygu yüklü anıları bastırır. Amacı kişiyi korumaktır. Yine de baskılanmış bu anılar ile ilgili semptomlar yaratmaktan da geri kalmaz. Örneğin kişinin yaşadığı taciz olayını bastırır ama kişinin kirlenmişlik hissini temizlik takıntısı ile dışa vurur. Bunu klasik bir obsesif-kompülsif durum olarak görürseniz tedavi şansınız kalmaz. Bu davranışı baskılasanız bile ya bir süre sonra yeniden ortaya çıkar ya da şekil değiştirir.5- Bastırılmış anıları çözüm için sunar. Bir davranışın neden yapıldığını açıklamak ve “sahibini” korumak için bunu yapar. Ama sunduğu anının, o davranışla ilgili olması gerekmez. Sadece mantığınıza yatması ve o duygusal tepki için “sahibine” hak vermeniz yeterlidir.6- Bedeni işletir. Bunun için detaylı bir planı vardır: Vücudun şimdiki halinin ve mükemmel sağlığın planına sahiptir. Bu nedenle bilinçaltının yarattığı psikosomatik rahatsızlıkları yine bilinçaltının yardımıyla gidermek mümkündür. Bazen bunu kendisi de yapar. Örneğin sınav kaygısı yüksek bir öğrencinin bilinçaltı kaygıyı yaratan sınavdan sahibini korumak için bağırsak sistemini bozabilir, o geceyi acilde baygın geçirtebilir, elleri ayakları, sanki sinir ucu iltihaplanması varmış gibi tutmaz olabilir vs. Ve sınav saati gelip geçtiğinde sahibini tekrar eski haline getirebilir. Aynı zamanda Yüksek Benliğin işleyişini kontrol eder.7- Bedeni korur. Bedenin bütünlüğünü korur. Hücre düzeyinden sistemlere, sistemlerin uyumlu çalışmasına kadar bütün bedenin işleyişini bir an bile bırakmaksızın kontrol eder. Siz nefes almayı unutabilirsiniz ama o unutmaz.8- Duyguların hâkimidir. Bilinçaltı tüm duygularımızın kaynağı ve yerleştiği yerdir. İnsan duygudan bir an bile çıkamaz. Bir duygu durumundan bir başkasına geçer ve bütün davranışların altında duygular vardır. Bilinçaltı olaylar ve duygular arasında bağlantılar kurar. Kurulan bu bağlantılar ve yüklenen anlamlar davranışlarımızın gerçek sebepleridir. Bir davranışı değiştirmek için ona yüklenmiş anlamı göz ardı eden yaklaşımlar, bilinçaltı karşısında yetersiz kalmaktır. Örneğin eğer sigaraya kendine güven gibi bir anlam yüklenmişse, bu anlamı yükleyebileceği yeni bir davranış seçeneği sunmazsanız sigarayı bırakmanıza izin vermez. Bulunan davranış seçeneğinin de en az sigara kadar kolay ulaşılabilir olması gerekir.9- Son derece ahlaklıdır. Size öğretilen ve içinde yetiştirildiğiniz ahlaksal yapıya sıkı sıkıya bağlıdır. Tersi davranışlarda yaşanan suçluluk duygusu bazen bir ömür boyu sürer. Bu kez de bilinçaltı kişiyi cezalandıracak bir hastalık veya bir mahrumiyet yaratabilir.10- Hizmet etmekten hoşlanır, gerçekleştirmek için net ifadelere ihtiyaç duyar. Bilinçaltı sahibi ne isterse sahibine onu verir. Yalnız bilinçaltı çok istediğimiz veya hiç istemediğimiz şeylere, yani iyi konsantre olduğumuz şeylere ulaşmamızı çabuklaştırır. Bundan dolayı Hipnozda kişi hep olumlu olana, istenen duruma yönlendirilir.11- İstenene ulaşılması için kaynaklar üretir, muhafaza eder, dağıtım yapar ve “enerji” iletir. İsteme noktasında dikkatli olmak gerekir. Sürekli ölmek istediğini söyleyen biri, sonunda bilinçaltını tedavisi çok zor ya da imkânsız bir hastalık yaratmaya itebilir.

 1- Bütün anıları depolar. Hiçbir şeyi silmez. Ana rahminden ölene kadar… Geçici olan ve geçici olmayan her şeyi kaydeder. 0–7 yaş arasında kritik akıl faaliyette olmadığı için her şey doğrudan bilinçaltına kayde...dilir, doğru-yanlış, güzel-çirkin, ahlaklı-ahlaksız ayrımı olmadan… Kayıt anında anlamsız olsa bile ilerleyen dönemlerde kaydedilene, yaşantılar sonucu bir anlam yüklenir ve bu anlama göre kişinin tepki vermesi sağlanır.


2- İlişkilendirmeler, genellemeler yapar. Benzer şeyler ve düşünceler arasında bağlantılar kurar ve hemen öğrenir. Bu özellik çoğu zaman kişiyi zor durumda bırakır. Örneğin belli bir köpek yüzünden gerçekleşen korku yaşantısını bütün köpeklere genelleyerek bir fobi yaratabilir. Bir başka örnek: bahar aylarında acı bir kayıp yaşayan kişinin bilinçaltı bu acı ile baharı birbirine bağlayarak kişiye yıllarca süren bir döngüsel depresyon yaşatabilir. Çoğu zaman insanlar yıllar önce olan o olayı unutmuş olsalar bile bilinçaltı unutmaz.


 3- Tüm anıları organize eder. Bunun için de zaman çizgisini kullanır. Bilinçaltı geçmiş, şimdi ve gelecek zamanı farklı yerlere kodlar. Örneğin geçmiş zaman, bazıları için arkada, bazıları içinse sağ veya sol yanda olabilir. Gelecek ise önünde uzanmış olabilir. Özellikle geçmiş ile ilgili hatıraların kodlandığı yer yaşanan birçok problemin kaynağı teşkil eder.


4- Çözümlenmemiş, olumsuz duygu yüklü anıları bastırır. Amacı kişiyi korumaktır. Yine de baskılanmış bu anılar ile ilgili semptomlar yaratmaktan da geri kalmaz. Örneğin kişinin yaşadığı taciz olayını bastırır ama kişinin kirlenmişlik hissini temizlik takıntısı ile dışa vurur. Bunu klasik bir obsesif-kompülsif durum olarak görürseniz tedavi şansınız kalmaz. Bu davranışı baskılasanız bile ya bir süre sonra yeniden ortaya çıkar ya da şekil değiştirir.


5- Bastırılmış anıları çözüm için sunar. Bir davranışın neden yapıldığını açıklamak ve “sahibini” korumak için bunu yapar. Ama sunduğu anının, o davranışla ilgili olması gerekmez. Sadece mantığınıza yatması ve o duygusal tepki için “sahibine” hak vermeniz yeterlidir.


6- Bedeni işletir. Bunun için detaylı bir planı vardır: Vücudun şimdiki halinin ve mükemmel sağlığın planına sahiptir. Bu nedenle bilinçaltının yarattığı psikosomatik rahatsızlıkları yine bilinçaltının yardımıyla gidermek mümkündür. Bazen bunu kendisi de yapar. Örneğin sınav kaygısı yüksek bir öğrencinin bilinçaltı kaygıyı yaratan sınavdan sahibini korumak için bağırsak sistemini bozabilir, o geceyi acilde baygın geçirtebilir, elleri ayakları, sanki sinir ucu iltihaplanması varmış gibi tutmaz olabilir vs. Ve sınav saati gelip geçtiğinde sahibini tekrar eski haline getirebilir. Aynı zamanda Yüksek Benliğin işleyişini kontrol eder.


7- Bedeni korur. Bedenin bütünlüğünü korur. Hücre düzeyinden sistemlere, sistemlerin uyumlu çalışmasına kadar bütün bedenin işleyişini bir an bile bırakmaksızın kontrol eder. Siz nefes almayı unutabilirsiniz ama o unutmaz.


 8- Duyguların hâkimidir. Bilinçaltı tüm duygularımızın kaynağı ve yerleştiği yerdir. İnsan duygudan bir an bile çıkamaz. Bir duygu durumundan bir başkasına geçer ve bütün davranışların altında duygular vardır. Bilinçaltı olaylar ve duygular arasında bağlantılar kurar. Kurulan bu bağlantılar ve yüklenen anlamlar davranışlarımızın gerçek sebepleridir. Bir davranışı değiştirmek için ona yüklenmiş anlamı göz ardı eden yaklaşımlar, bilinçaltı karşısında yetersiz kalmaktır. Örneğin eğer sigaraya kendine güven gibi bir anlam yüklenmişse, bu anlamı yükleyebileceği yeni bir davranış seçeneği sunmazsanız sigarayı bırakmanıza izin vermez. Bulunan davranış seçeneğinin de en az sigara kadar kolay ulaşılabilir olması gerekir.


9- Son derece ahlaklıdır. Size öğretilen ve içinde yetiştirildiğiniz ahlaksal yapıya sıkı sıkıya bağlıdır. Tersi davranışlarda yaşanan suçluluk duygusu bazen bir ömür boyu sürer. Bu kez de bilinçaltı kişiyi cezalandıracak bir hastalık veya bir mahrumiyet yaratabilir.


 10- Hizmet etmekten hoşlanır, gerçekleştirmek için net ifadelere ihtiyaç duyar. Bilinçaltı sahibi ne isterse sahibine onu verir. Yalnız bilinçaltı çok istediğimiz veya hiç istemediğimiz şeylere, yani iyi konsantre olduğumuz şeylere ulaşmamızı çabuklaştırır. Bundan dolayı Hipnozda kişi hep olumlu olana, istenen duruma yönlendirilir.


11- İstenene ulaşılması için kaynaklar üretir, muhafaza eder, dağıtım yapar ve “enerji” iletir. İsteme noktasında dikkatli olmak gerekir. Sürekli ölmek istediğini söyleyen biri, sonunda bilinçaltını tedavisi çok zor ya da imkânsız bir hastalık yaratmaya itebilir.

Arpacık soğanlı yahni

Malzemeler 1kg dana kuşbaşı

1 kg arpacık soğan

2 adet domates

1 adet kırmızıbiber (közlemelik)

1 adet yeşil biber (közlemelik)

1 yemek kaşığı biber salçası

2 yemek kaşığı tereyağı

Yarım çay bardağı üzüm sirkesi

Sıcak su ( tenceredeki etlerin üzerini örtecek kadar) Kristal kayatuzu, karabiber, kırmızıbiber
Hazırlanışı Etleri cam bir kaba koyun, üzerine sirkeyi döküp karıştırın ve sirke içinde 15-20 dakika buzdolabında dinlendirin. Bu arada soğanları soyup yıkayın. Biberleri yıkayıp temizleyin, uzunlamasına dört beş parçaya bölün ve küçük küçük doğrayın. Domatesleri de soyup küçük küp şeklinde doğrayın. Etleri buzdolabından çıkarın. Sirkenin fazlasını süzdürün. Bir tencerede kısık ateşte tereyağını eritin, üzerine etleri ilave edin, arada bir karıştırarak etler suyunu bırakıp, çekinceye kadar pişirin. Daha sonra arpacık soğanları, doğranmış domatesin ve biberin, çok az suda sulandırılmış salçayı, tuz, karabiber ve kırmızıbiberi de ekleyin. Üzerini örtecek miktarda sıcak su koyun, kapağı kapalı olarak kısık ateşte pişirmeye bırakın. Etler iyice yumuşayıp, yemek kendi suyuyla kalınca ateşten indirin ve servis edin

kayanak: Karatay Mutfağı...

Karatay Mutfağı”ndan Haziran ayına özel mönü!

Türkiye’yi zayıflatan profesörden Haziran ayında mevsimine göre sebzelerden hazırlanmış çok özel bir mönüye ne dersiniz?

 

Bugünün 30’lu yaşlarını süren insanlarının çocukluk yaşlarında kışın domates, çilek ya da yazın muz göremediklerini söyleyen Prof. Dr. Canan Efendigil Karatay, o zaman pazarlarda, manavlarda sadece mevsiminde yetişen sebze ve meyvelerin bulunduğunu, o zamanlar mevsiminde sebze tüketiminin öneminin bilindiğini vurguluyor. Karatay Diyeti’nin amaçlarından biri de mevsiminde yetişen yiyeceklerin sağlıklı beslenmemiz açısından önemini anlatmak ve neyin hangi mevsimde yetiştiğini hatırlatmak. İşte burada yola çıkarak Türkiye’yi zayıflatan profesör Haziran ayına özel bir mönü hazırlamış. İşte o mönü ve mönüyü oluşturan yemeklerin tarifleri

Kahvaltı (8.00 – 09.00)
Karatay kahvaltı tabağı

Az pişmiş 2 adet yumurta

Bir avuç içiniz kadar az tuzlu peynir

Bir ince belli çay bardağı ceviz, fındık, fıstık, badem veya yerfıstığı içi

Az tuzlu 10-15 adet zeytin

Domates, biber, salatalık, turp, maydanoz, nane, roka

Limonlu çay veya süt içilebilir

Öğle yemeği
Arpacık Soğanlı Yahni

Zeytinyağlı taze fasulye

Çoban salatası

Ayran

Akşam yemeği
Şişte dilbalığı

Zeytin piyazı

not: Herhangi bir diyete başlamadan önce mutlaka doktorunuza danışınız...

YÜKSEK MOTİVASYON İÇİN ALTIN KURALLAR...

 Photo: YÜKSEK  MOTİVASYON  İÇİN  ALTIN  KURALLAR...1- Önce hedeflerinizi belirleyin. (kişisel hedefler, eğitim, kariyer, aile)2- Hedeflerinizi yazın.3- Hedeflerinizi hayal edin.4- Kendinize başarılı bir model insan seçin.5- Başarı hikayeleri ve sözleri okuyun.6- Motive edici filmler izleyin.7- Pozitif müzikler dinleyin.8- Büyük düşünün.9- Motivasyonu yüksek insanlarla arkadaşlıklar kurun.10- Etkili uygulanabilir planlar yapın.11- Sizinle aynı hedefi paylaşan insanlarla arkadaş olun.12- Her iş için zamanlama yapın. Ne zaman başlayacak ve ne zaman bitireceksiniz tespit edin.13- Kendinize değer verin.14- Kendinizi takdir edin.15- Başkalarını motive etmeyi öğrenin16- Esnek olun.17- Uykunuza dikkat edin.18- Hayatta neler sizin için önemli? Değerlerinizi yazın ve sıralayın.19- Duyusal keskinliğe sahip olun. Hedefinize doğru ilerliyor musunuz yoksa ondan uzaklaşıyor musunuz fark edin.20- Kaliteli ara vermeyi öğrenin.21- Nefes almayı öğrenin.22- Her güne güzel bir gün olacak düşüncesiyle başlayın.23- Büyük hedefler belirleyin.24- Kişisel gelişime önem verin.25- Sağlıklı beslenin.26- Bol su için.27- Kendinizi ödüllendirin.28- Yürüyüş yapın.29- Kendinize güvenin.30- Abartmayın.31- Enerjinizi dengeli kulanın.32- Sahip olduğunuz güzellikleri fark edin ve şükredin.33- Dua edin.34- Önemli bilgileri not alın.35- Kendinize ve başkalarına pozitif telkinlerde bulunun.36- Asla vazgeçmeyin.37- En kritik zamanlarda en az iki seçeneğiniz olduğunu bilin.38- Kendinize ve başkalarına hayır demesini öğrenin.39- Beyin fırtınası yapın.40- Çözüm odaklı olun.41- Hep Nasıl yapabilirim diye düşünün.42- Geçmişteki olumsuz olayları ardınıza atın.43- Umudunuzu koruyun.44- Geçmişteki olumlu anlarınızı tekrar hatırlayın.45- Kendinizi sadece kendinizle kıyaslayın.46- Kaybettiklerinize değil hep elinizdekilere bakın.47- Saat değil, dakika odaklı olun.48- Gülümseyin.49- Deneyimlerden faydalının.50- Kendinize ve başkalarına karşı dürüst olun.

 1- Önce hedeflerinizi belirleyin. (kişisel hedefler, eğitim, kariyer, aile)

 2- Hedeflerinizi yazın.

3- Hedeflerinizi hayal edin.

4- Kendinize başarılı bir model insan seçin. ...

5- Başarı hikayeleri ve sözleri okuyun.

6- Motive edici filmler izleyin.

7- Pozitif müzikler dinleyin.

8- Büyük düşünün.

9- Motivasyonu yüksek insanlarla arkadaşlıklar kurun.

10- Etkili uygulanabilir planlar yapın.

11- Sizinle aynı hedefi paylaşan insanlarla arkadaş olun.

12- Her iş için zamanlama yapın. Ne zaman başlayacak ve ne zaman bitireceksiniz tespit edin.

13- Kendinize değer verin.

14- Kendinizi takdir edin.

15- Başkalarını motive etmeyi öğrenin

16- Esnek olun.

17- Uykunuza dikkat edin.

18- Hayatta neler sizin için önemli? Değerlerinizi yazın ve sıralayın.

19- Duyusal keskinliğe sahip olun. Hedefinize doğru ilerliyor musunuz yoksa ondan uzaklaşıyor musunuz fark edin.

20- Kaliteli ara vermeyi öğrenin.

21- Nefes almayı öğrenin.

22- Her güne güzel bir gün olacak düşüncesiyle başlayın.

23- Büyük hedefler belirleyin.

24- Kişisel gelişime önem verin.

25- Sağlıklı beslenin.

26- Bol su için.

27- Kendinizi ödüllendirin.

28- Yürüyüş yapın.

29- Kendinize güvenin.

30- Abartmayın.

31- Enerjinizi dengeli kulanın.

32- Sahip olduğunuz güzellikleri fark edin ve şükredin.

33- Dua edin.

34- Önemli bilgileri not alın.

 35- Kendinize ve başkalarına pozitif telkinlerde bulunun.

36- Asla vazgeçmeyin.

 37- En kritik zamanlarda en az iki seçeneğiniz olduğunu bilin.

38- Kendinize ve başkalarına hayır demesini öğrenin.

39- Beyin fırtınası yapın.

40- Çözüm odaklı olun.

41- Hep Nasıl yapabilirim diye düşünün.

42- Geçmişteki olumsuz olayları ardınıza atın.

43- Umudunuzu koruyun.

44- Geçmişteki olumlu anlarınızı tekrar hatırlayın.

45- Kendinizi sadece kendinizle kıyaslayın.

46- Kaybettiklerinize değil hep elinizdekilere bakın.

 47- Saat değil, dakika odaklı olun.

48- Gülümseyin.

49- Deneyimlerden faydalının.

50- Kendinize ve başkalarına karşı dürüst olun.

Kendime şunu dedim:

Photo: Kendime şunu dedim:   Korkunun ecele faydası yok.. ki..Korkma,  Ben YANINDAYIM..!

Kendime şunu dedim:   Korkunun ecele faydası yok.. ki.. Korkma,  Ben YANINDAYIM..!

Yayların Gücü Adına... Günün Fotosu...01/06/2012

‏Photo: לכל מי שתהה/שאל לאן נעלמה התמונה הזו שהעלתי שלשום,אז פייסבוק  החליט להוריד אותה מהקיר שלי בתואנה שהיא אינה הולמת ושהאינדיאנים צריכים להתלבש על מנת לקבל ביטוי בפייסבוק.משחר ההסטוריה הולכים האינדיאנים עירומים ולגברת פייסבוק שהגיחה רק אתמול לאוויר העולם מפריע להציג את המסורת הזו כפי שהיא.כאילו היה מדובר בתמונת עירום פורנוגרפית.מרגיש לי שהמסר שכתוב בתמונה עשה לא טוב לכמה אנשים,האמת שבטבעיות שאותה לא רוצים לחשוף  ולא העירום הגופני לכשלעצמו.<br /><br/>בכל מקרה,בגלל שהמסר הכתוב בתמונה חשוב,הנה שוב התמונה לפי ה"כללים" של פייסבוק.</p><br/><p>Dear friends.<br /><br/>some of you asked me/was wondering what hapened to  the foto of the indians native i published in the last few days.<br /><br/>unfurtuntjy facebook took off  the original  foto i published yesterday because they asked me "to poot some closthes" on the native indians ....<br /><br/>the native indians was alwase naked be4 facebook came to the world and the facebook took the pic off because he has his "rouls" so the indians needs to chang their culture and poot clothes if someone want to show them in their nature way of leaving..<br /><br/>the mesege is importent of this picture so we "fix" it for now to something not realy natural in fotoshop.‏

Renklerin gücü

Bazen  bir rengi seyretmek ve ona odaklanmak ihtiyacı hissederiz, bu her zaman  ayni renk değildir, çoğu zaman enerjisini depolamak istediğimiz renk,  adeta herhangi bir gıda türüne ihtiyaç duyduğumuz zamanlardaki gibi bizi  çekebilir.

Ona uzun süre bakmak ferahlatıcı olacaktır. Ruhsal ve  bedensel olarak renklerin sağaltıcı, şifa gücü, insan üzerinde etkin  kılınabilir. Her bir renk, zaman zaman yararlı ya da zararlı kuvvete  sahiptir. Dolayısı ile bize olumlu gelebilecek renkleri, giysi ve  dekorasyon seçiminde bilinçli kullanmak önemlidir.

 

Her  renk, kendine has bir frekansla titreşiyor, vücudumuzdaki organların da  belirli frekanslarda titreştiği göz önüne alınarak, belli renklerin  kullanımı ile bedende rahatsızlık hissedilen bölgelere enerjisini  iletip, hastalıklarda tedaviye yardımcı olunabileceği düşünülmüş.

Renklerle tedavi, yüzyıllardır uygulanılmış ezoterik bir bilgi. Rutin  günlük renk terapisini kendi başına uygulamak için, öncelikle ruhsal  huzur veren turkuaz rengini zihin gözü ile canlandırmaya çalışmanız  önerilir. Transa girildiğinde, tüm renkleri sırayla takip eden ve altın  rengine dek uzanan bir tayf görme çalışması gibi terapiler de  yapılabilir.

 

Kromoterapi, yardımcı renk tedavisinin çalışması; belli organlarımızı yöneten 7 enerji  merkezinin; yani Chakra (şakra) ların, 7 renge karşılık gelen renk  titreşimleri hastalıklarla azaldığında; bazı renklere olan  ihtiyaçlarının fazlalaştığı mantığına dayanır.

Hastalıklarda bu ihtiyacı  dengelemek adına yapılabilecek yardımcı tedavi, duruma uygun rengi,  ışık halinde vücuda vermektir. Bunun yanında, belirlenen renkte taş  taşımak, kıyafetler ve ortamı renklerle düzenlemek olumlu sonuçlar  verebilir. Bazen bir fon veya objeye bakarak veya renkli bir kumaşı yüze  kapatıp, gözler açık dinlenmekle ya da uygun renge boyanmış ampullerin  kullanımı ile terapi sağlanabilir. Hangi renge ihtiyacımız varsa, o  renkte meyve sebze bulabiliriz. Bunları yemek, suyunu içmek tedavinin  diğer tamamlayıcı unsurlarındandır.

 

Bu tedaviye örnek bir renk  verip sarıyı inceleyelim; sarı, 3. çakra ile ilgilidir, bu çakra,  bağımsızlık ve kişisel gücü belirler. Sindirim sistemi, karaciğer,  böbrekler, kan ve pankreas etkilediği alanlar. Bu bölgelerde sorun  olursa, sarıya gerek duyulabilir. Güneş ışığında durmak, altın veya  benzer renk taşlar takmak, sarı giysi ve çarşaflar, sarı ışıklı bir  lambayı ilgili çakra bölgesine yönelterek beklemek, bu renk çiçekler  almak, mısır, muz, greyfurt, limon gibi sarı bitkilerden faydalanmak iyi  gelebilir. Bu renkle sindirim sorunları, kaşıntı, egzema, mesane  sorunları, bayılma, gaz birikimi, karaciğer, pankreas, safra kesesi  sorunları, şeker hastalığı, kramplar gibi hastalıklarda tıbbı desteğin  yanında rahatlatıcı bir terapi uygulanılabilir.

Hangi durumlarda  hangi renklerin kullanılacağı, çakralarla ilişkili organların ve o  çakraya karşılık gelen rengin belirlenmesi ile bulunuyor.

 

7 ana çakra ve renkleri

Muladhara  Çakra: “Temel” anlamındadır. Omurga ile bağlantı yeri kuyruk sokumu  kemiğidir, rengi kırmızıdır. Svadhisthana Çakra: Üreme organları  üzerinde bulunur. Anlamı “Benliğin Mekanı”, rengi turuncudur, idare  ettiği iç salgı bezi yumurtalıklardır. Manipura Çakra: “Pırlantalar  Şehri” rengi sarı, yönettiği iç salgı bezleri adrenallardır. Anahata  Çakra: “Çalınmamış” anlamındadır, kalbe yakındır, kardiak sinirağını  idare eder, rengi yeşildir. Vişuddha Çakra: Anlamı “saf”, rengi mavi,  yeri gırtlak bölgesindedir, işitme duyusu, tiroid bezleri, ses tellerini  yönetir. Ajna Çakra: “Sınırsız Güç” alında ve kaşların arasındadır,  rengi mavidir, epifiz bezine bağlıdır, durugörü verir, uyarılması şuur  açılımı sağlar. Sahasrara Çakra: “Bin Taç Yapraklı” anlamındadır, tüm  çakraları koordine eden mega-merkezdir, başın üstündedir. Hipofizi  yönetir, rengi beyazdır. Soma Merkezi: Tali çakradır, alnın ortasındadır  ve rengi mordur.

 

Sevdiğimiz renklerin,  kişiliğe dair ipucu verdiği düşünülür. Ancak, bir renge takıntımız ve  sürekli onu kullanma eğilimimiz varsa şu sonuçlar biraz daha geçerli  olabilir. Kırmızı: agresif ve ateşli. Sarı: kimliği karışık ama uyumlu.  Pembe: gösterişi seven, karşı cinsten gizlice nefret eden, aldatmayı  seven. Mor: entelektüel, kontrollü, görünüşüne önem veren, hareketli.  Siyah: uyumsuzluğu seven, cesur, bağımsız. Yeşil: aldatmayı sevmeyen,  sevecen, müşfik. Turuncu: hayal gücü geniş, egoistliği ağır basan.  Kahverengi: sıcak, derin, romantik, tartışmalarda ağır sözler  kullanabilir. Gri: kararsızlık, soğukkanlılık, tarafsızlık. Mavi: hassas  duyarlı, iyi bir eş. Beyaz: tutucu, korunmayı sever görünen, ancak  baskın kişilik.

 

Gizemciler tarafından, insanda hakim ilkeleri  sembolize eden renklere önem verilmiş, buna göre de; Spiritüel Ruh:  Sarı. Hayvani Nefis: Kırmızı. Hayat İlkesi (Prana): Turuncu. Can: Yeşil.  Aura (canlıların bedenlerinden yayılan ışınım, bir tür elektromanyetik  alan): Mavi. Ruhsal Akıl: Leylak. Eterik duble-Astral Eş: Mor renklerde  belirlenmiştir.

 

Enerjinizle en doğru iletişimi kurabilen renklerin aydınlığında ve esen kalın.

 

Ferda Ercan Uyulan.

 

Okültizmveenerji Kitap.