25 Kasım 2011

Eğer ruhta sevginin ışığı olursa, İnsanda güzellik olur...



Eğer ruhta sevginin ışığı olursa, İnsanda güzellik olur.


                  Eğer insanda güzellik olursa, Evde uyum ve yardımlaşma olur.


                  Eğer evde uyum ve yardımlaşma olursa,


  Ülkede düzen ve adalet olur. Ve eğer ülkede düzen ve adalet olursa,


      Dünyada sulh ve barış olur.


Sevgi, saygı ve bilgelikle  kalmanız dileğiyle...


Çin Ata sözü

Seksi tavşan diyin...

24-27 Kasım tarihlerinde Naturel Beden, Zihin ve Ruh Festivali’ne uğrayın derim...



24-27 Kasım tarihlerinde Naturel Beden, Zihin ve Ruh Festivali’nde olacağız. Askeri Müze Harbiye Kültür Sitesi'nde düzenlenecek festival çerçevesinde Buğday Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Güneşin Aydemir’in “Doğa Ritüelleri ile Gezegenin Çakralarına Ulaşmak” başlıklı sunumunu izleyebilirsiniz.

Festivalin kapanışında ise Victor Ananias'ı ”Bir Tohum Hikâyesi: Victor Ananias” başlıklı etkinlikle anacağız. A3 numaralı standımıza bekliyoruz...

Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği

kahvenizi nasıl alırsınız ?

kahvenizi nasıl alırsınız ?

-bol huzurlu

- bol sağlıklı

- bol gezili

-bol mutluluklu

- bol ışıklı

- bol aşklı

- bol kahkahalı

olsun lütfen

susmaya değecek güzellik her zaman bulunmuyor. .



Konuşmaya  değecek birşeyler elbet bulur insan  ama susmaya değecek güzellik her zaman bulunmuyor. .

Tibet’in Gençlik Pınarı hareketleri...

Bu Haraketleri Yapan Yaslanmıyor

Dünyanın dört bir tarafında binlerce insan tarafından uygulanan mucizevi Tibet Ayinleri’ni oluşturan 5 hareketi aşağıda resimlerle göstermeden önce faydalarını tekrarlamakta yarar var:

Tibet’in Gençlik Pınarı hareketleri veya Tibet Ayinleri (Tibetan Rites) adıyla dünyaya yayılan ancak bildiğimiz anlamda dinsel ayinle hiç bir ilgisi olmayan bu 5 hareketin düzenli yapılması durumunda kişiye sağladığı yararlar arasında şunlar sayılıyor: Daha genç bir görünüm, ciltte ve saçlarda canlanma, kırlaşmış saçlarda yeniden koyulaşma, düzenli ve sağlıklı bir uyku, sabahları dinç ve canlı uyanmak, belkemiği, eklem problemleri gibi ciddi romatizmal rahatsızlıklardan ve ağrılardan kurtulmak, hafızada güçlenme, fazla kiloların verilmesi, göz bozukluklarında düzelme, fiziksel güçte artış, duygusal ve zihinsel sağlık, uyum ve yüksek enerji…

“5 Ayin” Egzersiz Programı’na Başlarken

1. İlk hafta, o da nispeten sağlıklı ve formdaysanız, her bir hareketi yalnızca 3′er kez yapın. 2. Hareketsiz ve kiloluysanız veya sağlık problemleriniz varsa, hareketlere sadece 1′er kere yaparak başlamalısınız. Yaparken bir zorlanma hissederseniz veya ağır bir takım ilaçlar kullanıyorsanı z başlamadan mutlaka doktorunuza danışın. 3. Kendinizi kaçar kere yaparken rahat hissediyorsanı z, başlangıç olarak o kadar yapın. Bu da ilk hafta her bir egzersizi birer kere yapmak olabilir. İkinci hafta 2 kere, üçüncü hafta 3′er kere olarak arttırabilirsiniz. 4. Her bir egzersizi en fazla 21 kere yapmalısınız. İleride programınızı yoğunlaştırmak isterseniz, hareketleri daha hızlı bir tempoyla yapmayı deneyebilirsiniz, ancak sayısını kesinlikle arttırmayın. Her bir egzersizi 21 kereden fazla tekrarlamak, chakra’larınızı olumsuz etkileyeceğinden, bedeninizde dengesizlikler yaratabilir. 5. Bir süredir hareketsiz kaldıysanız, “5 Ayin” egzersiz programına her gün mümkünse yarım saat yürüyerek hazırlanın. 6. Tam olmasını istiyorsanız, “5 Ayin”i yaşamınıza katarken, şekersiz ve az yağlı bir diyet sürdürmenizin de büyük katkısı olacağını bilmelisiniz. Ayrıca sindirimi zor besinleri de günlük diyetinizden çıkartın. 7. Azami yarar görmek için hareketlerin mümkünse sabahları kahvaltıdan önce yapılması öneriliyor. Ancak bu mümkün değilse günün herhangi bir saati olabilir.

Tibet Ayini egzersizleri için normalde önerilen ilk hafta her hareketi 1′er ya da 3′er kere tekrarlayarak başlamak ve her hafta 2′şer arttırarak kendinizi hiç bir şekilde zorlamadan bir kaç hafta veya ay içinde 21′e ulaşmak. Başlarda eğer üstüste bir kaç kere tekrarlamak sizi yoruyorsa, 3 kere yapıp, dinlenip sonra bir 3 daha yapabilirsiniz. Burada (ve her tür egzersizde) unutulmaması gereken en önemli şey, kendinizi hiç birşekilde zorlamamanız gerektiğidir. Ve bu hareketleri aradan aylar, yıllar bile geçse 21′er kereden fazla yapmayacaksını z.

* Bu hareketleri zorlanmadan uygulayabilecekseni z, ilk olarak her hareketi 3′er kere tekrarlayarak başlayın. (Eğer bir sağlık sorunu veya kilo gibi hareketleri rahat yapmanızı engelleyecek bir durumunuz varsa, yukarıda sıraladığım maddelere bir göz atın.) * İlk hafta 5 hareketi de 3′er kere tekrarladıktan sonra (yine, kendinizi hazır hissediyorsanı z) ikinci hafta tekrarları 2 arttırın, yani ikinci haftanızda her bir hareketi 7′şer kez tekrarlayın. Bu şekilde her hareketi 21 kez tekrarlıyor duruma gelene kadar her hafta hareketleri önceki haftadan 2 kez fazla tekrarlayarak ilerleyin. İlk hafta 3′er kez, ikinci hafta 5′er kez, üçüncü hafta 7′şer kez… * Her hafta 2′şer arttıra arttıra her hareketi 21 kez yapar duruma geldikten sonra artık arttırmaları bırakıyorsunuz ve (umarız) hayat boyu 21 kere tekrarlamaya devam ediyorsunuz. * Hareketleri her gün düzenli yapmayı beceremezseniz ve ara vermek zorunda kalırsanız, yeniden en baştaki gibi 3′er kez yaparak ve zamanla yine aynı şekilde arttırmak üzere en baştan başlamalısınız. * Fazla beklemenize gerek yok, hareketlerin ilk etkilerini çok kısa sürede görmeye başlayacaksınız, bu da muhtemelen motivasyonunuzu daha da arttıracak. * Tibet’in Gençlik Pınarı egzersizlerinin işe yaraması için hareketleri uygularken doğru nefes alıp vermeyi kesinlikle unutmamalısınız. Kolay Gelsin!

1. HAREKET

Kollarınızı omuzlarınızın hizasından yere yatay durumda açarak dik durun. Başınız hafifçe dönene kadar saat yönünde kollarınız açık dönün. Dönüşlerinizin sayısını yavaşça 1′den 21′e kadar arttırın. Nefes alıp verme: Dönüşlerinizi yaparken karnınızdan derin bir şekilde nefes alıp verin.



Faydaları: Dolaşımı geliştirerek varisli damarlar, osteoporoz ve bas ağrılarına iyi geliyor. Her gün yapmak tüm bedeni gençleştiren bir süreci başlatabilir.

2. HAREKET

Sırtüstü olarak yere yatın. Kollarınızı, avuçiçleriniz yere bakar şekilde, parmaklar kapalı, iki yanınıza uzatın. Çenenizi göğsünüze gömecek şekilde başınızı yerden kaldırın. Bunu yaparken bacaklarınızı, dizlerinizi kırmadan dümdüz yukarı kaldırın. Hatta mümkünse başınıza doğru çekin. Bu arada dizleri kırmamalısınız.  Sonra yine ağır ağır dizlerinizi kırmadan bacaklarınızı ve başınızı yere doğru indirin. Kaslarınızı gevşettikten sonra yeniden harekete başlayın.

Nefes: Başınızı ve bacaklarınızı kaldırırken derince nefes alın, indirirken verin.


//

Faydaları: Tiroit bezi, böbreküstü bezleri, böbrekler, sindirim organları ve prostat ile rahmi de içine alacak şekilde cinsel organlar ve bezler üzerinde onarıcı bir etkisi var. Arterit, osteoporoz, düzensiz regller, menopoz semptomları, sindirim ve bağırsak sorunları, sırt ağrısı, bacak ve boyunlardaki sertliğe iyi geliyor. 3. HAREKET

Bedeniniz dik duracak şekilde dizlerinizin üzerine oturun. Ellerinizi baldır kaslarınızın üzerine yerleştirin. Çeneniz göğsünüze değecek şekilde başınızı ve boynunuzu öne doğru sarkıtın. Ardından bel kemiğinizi mümkün olduğunca geriye doğru yaylandıracak şekilde başınızı ve boynunuzu geriye doğru sarkıtın. Bu egzersiz boyunca ayaklarınız yere dik, ayakparmakları nız kıvrık durmalı. Geriye doğru yaylandıkça el ve kollarınızla baldırlarınızdan güç alacaksınız. Mümkün olduğunca geriye doğru yaylandıktan sonra bedeninizi doğrultun ve harekete baştan başlayın.

Nefes: Omurganızı yaylandırırken karnınızdan derin bir nefes alıp, doğrulurken nefesinizi verin.



Faydaları : İkinci gibi üçüncü de tiroit bezlerini, böbreküstü bezleri, böbrekleri, sindirim sistemi organlarını ve prostat ile rahmi de içine alarak cinsel organları gençleştiriyor. Menopoza girmiş ve düzensiz veya tembel regl dönemleri geçirme eğilimindeki kadınlar için özellikle iyi.

4. HAREKET

Ayaklarınız arasında biraz mesafe bırakıp bacaklarınızı dümdüz öne uzatarak yere oturun. Gövdesiniz dik dururken, ellerinizi avuçiçleriniz yere bakacak şekilde kalçalarınızın iki yanına koyun. Çeneniz göğsünüze değecek şekilde, başınızı öne doğru sarkıtın, ardından başınızı mümkün olduğunca geriye doğru sarkıtırken kollarınızdan kuvvet alarak kalçalarınızı havaya kaldırın. Gövdeniz havada, kollarınız dimdik, dizleriniz 90 derece kırılmış dururken bedeninizdeki tüm kasların kasıldığını hissedin. Başlangıçtaki oturur pozisyona dönerken kaslarınızı da gevşetin. Tekrarlamadan önce biraz dinlenin.

Nefes: Gövdenizi kaldırırken derin bir nefes alın, kaslarınızı sıkarken nefesinizi tutun, yere inerken nefesinizi bırakın.



Faydaları: Tiroit bezi, sindirim sistemi, prostat ile rahmi de içine alacak şekilde cinsel organları ve bezleri dolaşım ve lenfatik akış üzerinde canlılık veren bir etkisi var. Karın bölgesini, uylukları, kolları ve omuzları güçlendirir. eğer sinüs tıkanıklığınız varsa bu hareketin burun deliklerinizi açtığını da fark edebilirsiniz.

5. HAREKET

Yüzükoyun yere uzanın. Hareket boyunca yere koyduğunuz ellerinizden ve ayak parmaklarınızdan güç alacaksınız. Gövdeniz bir sarkma pozisyonu alacak şekilde kollarınız yere dik dururken, omurganızı öne doğru yaylandırarak başlayın. Bir yandan da başınızı mümkün olduğunca geriye doğru sarkıtın. Ardından ayaklarınızı yere tam basarak kalçanızı yukarıya doğru çekin, bedeniniz ters bir V şeklinde dururken çenenizi de göğsünüze doğru çekin. Sonra tekrar kalçanızı yere doğru sarkıtıp sırtınızı yaylandırın.

Nefes: Bedeninizi yukarı doğru çekerken derin bir nefes alın, aşağı inerken nefesinizi bırakın.



Faydaları: bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkisi olan dolaşım ve lenfatik akışın geliştirilmesine yardımcı olur. Derin soluk alıp vermeyi, enerji ve canlılığı uyarır. Diğer hareketlerde olduğu gibi özellikle menopoz ve düzensiz regl dönemleri semptomlarını hafifletiyor.

Not: Yukarıdaki şemalar ve bazı bilgiler LifeEvents.org adlı siteden alınmıştır Hareketleri doktorunuza danışmadan ve ısınmadan yapmayınız...

Bel ve boyun sorunları olanların bu hareketlerden bazılarını yapmaları sakıncalıdır...

Hayatımın hatasını yapıyorum galiba...

Ve birlikte yalınayak yaşayabilmenin özgür keyfinden habersizce...



…ve Külkedisi kaçarken, papucu ayağından fırladı. Ertesi gün Prens ayağı bu papuca sığacak genç kızı aramaya koyuldu. Ülkenin tüm kızları, Prens tarafından beğenilmek için ayaklarını daha ufak hale nasıl getireceklerinin çabasına giriştiler. İşte o gün, bu gündür kadınlar, ayaklarını, erkekler tarafından belirlenmiş kalıplara SIKIŞTIRMAYA çalışır, böyle yaparak erkeğin “Prensesi” olacağını düşler ...dururlar.


Zaman geçtikçe topallamasının, kendini depresif hissetmesinin sebeplerini sürekli kendi eksiklerinde arayarak…ve papucun ne denli geçerli olduğunu hiç düşünmeden…

erkekler ise ellerindeki “ayakkabıya” (veya düşlerindeki kalıba) “ ayağını” (kendini) SIKIŞTIRACAK kadını arar; “AYAĞI SIKIŞMIŞ” bir kadının ne denli gerçek, ne kadar huzurlu, mutlu olup, mutlu edebileceğini düşünmeden…


Ve birlikte yalınayak yaşayabilmenin özgür keyfinden habersizce…   -Leyla Navaro

Allah muhabbetlerini arttırsın... Günün fotosu... 25//11/2011

Bütün dünya kardeş olsa...

 

Yumuşak davranış, huzursuz kişileri bile etkiler...


Bilge kişi, atalarının sözlerini ve davranışlarını öğrenerek kendi karakterini ve kişiliğini  sağlamlaştırır.


Yüzyılların deneyiminden  ortaya çıkan onurlu sözlerin öğrenilmesi ile bilgelik kazanırız. Eski destan  kahramanlarının yaptıklarım idrak ederek ilham alırız. Bilgelik ilhamla  birleştiği zaman çok büyük şans, mutluluk ve başarı getirir.



Eski elbiseleri onarmak, ödünç elbise almaktan daha iyidir.


Kişinin yaya yürümesi, kendine  ait olmayan bir arabayı kendisine aitmiş gibi göstermesinden daha iyidir.  Yoksul olup kendinizi zengin gibi gösterirseniz kimse size yardım etmez. Çünkü  sizin herhangi bir şeye ihtiyacınız olmadığını düşünürler veya gösteriş  budalası olduğunuzu anladıklarında kendi değerinizi kaybedersiniz. Ayrıca  yoksulken zengin gibi görünmeye çalışmak kendi gözünüzde de değerinizi düşürür.  Çünkü bu davranış seldi kendinize olan inanç ve saygınınızı yok eder.


Başkası ile bir anlaşmazlık içine  girdiğinizde, onunla anlaşma sağlayacak kadar güçlü, aydın ve kendinizden emin  olmalısınız.


Başkası ile anlaşmazlık  halindeyken daima tehlikeye maruz kalma durumundasınız. Çünkü rakibiniz size  darbe vurma peşindedir. Yolun yansında problemi tatlıya bağlamak, çatışmada  emniyet sağlar. Bu akıllı bir davranıştır ve bilge kişi -bir başarı elde  ettiğine inanarak- bu fırsatı değerlendirir. Çatışmanın sürdürülmesi kötü  sonuçlar verir. Çünkü çatışmanın sürdürülmesi düşmanlığın devamı demektir


Yumuşak davranış, huzursuz kişileri bile  etkiler.


Eğer başkalarının kaba  davranışlarının, sizin sakin davranışlarınızı etkilemesine izin vermezseniz,  sizin yumuşak davranışlarınız onları değiştirecektir.


İçsel çatışmalar  dıştaki tehlikeyi ortadan kaldırma gücünü azaltır.


Bir işe başlanıldığında  kişinin içsel çatışmaları beraberinde şüpheleri getirir. Bir grupta var olan  içsel çatışma, üyelerin ortak hareketini engeller. Çatışma birey için  zayıflatıcı bir faktördür. Çatışma olduğu an tehlikeli işlerden uzak durmak ge­rekir.  Çünkü başarıyı yakalamak için ortak ve merkezi güce ihtiyaç vardır


( Çin Bilgeliği - Dr.Davut İbrahimoğlu )


Auranız hangi renk... Küçük bir testle bulabilirsiniz...


Biz fark etmiyoruz belki, ama sokakta yürürken bile etrafımızı saran bir renk var. Duygusal ve zihinsel hallerimizin yansıması bu renk. Aura kelimesinin geçerliliğine inanmak için mutlaka Doğu felsefelerini takip etmek gerekmiyor. Baskın duygularımız ve tavırlarımız bize bir renk veriyor. O renk fiziksel olarak görünmese de, hareketlerimizin, kişiliğimizin temel öğelerinden biri haline geliveriyor. Şimdi bakalım sizin etrafınızı nasıl bir renk sarıyor? Hayatın hangi rengine katkıda bulunuyorsunuz?.. Bilimsel bir iddiamız yok, ama renkli hayatları destekliyoruz



Ne üzerine basılan dünyevi bir halıyım ne de dünyevi bir mücevher ...

Mevlana - Ben kimim
Tanrıya hürmet eden insan Bu suretle niçin düşünürsün

Ağırbaşlılığa döndüm yüzümü, Ben ne müslümanım,ne hinduyum,

Ne hristiyan Ne Zerdüşt ne de Yahudi.

Ne batının yanındayım ne Doğunun

Ne Okyanusunum ne de Yeryüzünden çirkin bir yaratık

Ne doğal bir mucizeyim Ne de ötedeki yıldızlardanım.

Ne toz tanesiyim ne de solunan hava

Ne damardaki suyum ne de ateşden vucüt buldum

Ne üzerine basılan dünyevi bir halıyım ne de dünyevi bir mücevher

Ne kainata hapsoldum ne de göklerin saltanatına.

Ne ataların vaatleriyim ne de geleceğin kahini

Ne cehennem azabıyım ne de Cennetin zevki Ne Ademin ne de havvanın soyundanım

Ne de cennetle ilgili yalandan inanan bir dünyadanım.

Yerim yok Yüzüm yok Vücudum ve Ruhum yok İlahi bir bütünüm de yok.

Neşeli kahkahaların ikiliğini saf dışı ettim

Buradaki ahengi gördüm Bundan sonra ahenk hangi şarkıyı söylediğimdir.

Ahenk ne konuştuğumdur Ahenk ne bildiğimdir ve neyi araştırdığımdır.

Aşkın kadehinden sarhoşum

Yukardaki ve aşağıdaki iki dünyayı da kaybettim.

Bana gelen tek kader güçlü bir dilenciliktir. Bütün hayatım boyunca şayet bir kez adını unutursam

Böyle bir an için ,pişmanlığımdan,ömrümü verirdim.

Sevgili hocam Şems Tebriz Bu dünyada aşkla sarhoşum Aşk yolu kolay bir yol değil.

Yıkılmışım, Batmalıyım.

Günnnnnnnnnaaaaaaaaaaaaydddddddınnnnnnnnnnnnnn...