10 Ocak 2013

Hangisi Daha Güzel...

KALP İLE BEYİN ARASINDA BİR KÖPRÜ BULUNDU...(Yüzyıllardır gelmiş geçmişüstadların,bilgelerin,peygamberlerin en azından 1 kez olsun gönül gözüdiye adlandırdığı şey gerçek oluyor).





Yüzyıllardır gelmiş geçmiş üstadların,bilgelerin,peygamberlerin en azından 1 kez olsun gönül gözü diye adlandırdığı şey gerçek oluyor.

Kalbimizin sadece vücudumuza kan pompalayan bir organ olmadığı bilim tarafından son yıllarda giderek daha iyi anlaşılıyor.

Kalbin daha öncede...n bilimin farketmediği, AMA sözde daha ilkel toplumların çoktan farkettiği, bildiği bir dolu yönü de bilim tarafından farkedilmeye başlandı.

Mesela kalbimizde NÖRONLAR bulundu. O sebeple de kalp nakli yapılan bazı insanlarda daha önceden olmayan alışkanlıklar, özellikle de daha önceden olmayan yeni yeme alışkanlıkları ortaya çıkabiliyor.

KALP İLE BEYİN ARASINDA BİR KÖPRÜ BULUNDU.
Bu köprünün henüz NE yaptığı bilinmiyor.Muhtemelen BİLGİ taşıyor.Çünkü nöron demek bize ait bilgiler demek.Ya bizimkalbe kayıt ettiğimiz,yada doğuştan gelen..

Kalbimizin beynimizden 100 kere daha güçlü elektrik Alan ve 5000 kere daha güçlü manyetik Alan ürettiği saptandı.

O kadar güçlü manyetik bir Alan ki 22.000 mil uzaktaki uydudan bile ölçülebiliyor.

Dünyanın manyetik alanındaki dalgalanmalardan biz insanların etkilendiği biliniyordu, ancak bizim kalbimizin yaydığı manyetik alanın dünya manyetik alanını etkilediği pek bilinmiyordu.

Yeryüzünün manyetik alanları ve bu alandaki dalgalanmalar uydulardan düzenli olarak ölçülüyor.

Örneğin ikiz kulelerin yıkıldığı 11 Eylül günü dünyanın manyetik alanlarında bilim adamlarının anlayamadığı anormal bir sapma olmuş.

Sonradan araştırdıklarında o gün televizyonlardan kulelerin yıkılma görüntüsünü dünyanın çeşitli yerlerinden izleyen insanların duyduğu üzüntüden kaynaklandığı anlaşılmış.

Kalbe dayalı yaşamı geliştirmek için bir Kalp Matematiği Enstitüsü bile kurulmuş.

Belki internetten girip bakmak isterseniz diye İngilizcesini de yazayım: IHM, açık hali ileInstitute of Heart Math.

Başında Howard Martin adında bir bilim adamı var. Sürekli kalp zekası ve kalpten evrene yayılan dalgalarla ilgili çeşitli bilimsel araştırmalar yapıyorlar.

Aslında tavsiyem, belkiye bırakmayın, mutlaka bu web sitesini ziyaret edin.

Bu enstitünün misyonu kalbe dayalı yaşamı geliştirmek, insanların stres düzeylerini azaltıp kalp ve beyin ilişkisinin COHERENCE dedikleri durumda kalabilmelerini sağlamak.

Bir de Global Coherence adını verdikleri bir yeryüzü manyetik alanı ile insan kalbi ve beyin manyetik dalgaları arasındaki ilişkiyi gözlemleyen bir proje yada sistem kurmuşlar.Coherence (uyum, ahenk , eş fazlı) durumunda kalp ve beyin dalgaları arasındaki ilişki uyumlu oluyor ve ölçülebiliyor.

0.10 hertz olduğunda coherence yani uyum gerçekleşiyor.

Ve bu dalga boyuna gelebilmek ise ancak bir başkası için şefkat, (çare, takdir, affetme ve şükran duyguları hissettiğinizde oluyor.

Bu durumda olmak ise sizin bağışıklık sisteminizin güçlenmesine, hastalıklarınız varsa iyileşmesine yardımcı oluyor, stres hormanları düzeyi düşüyor.

Aynı zamanda yeryüzü manyetik alanı ile de uyum içerisinde oluyorsunuz.

Hatta Coherence durumunda olup olmadığınızı ölçmek için bir alet bile geliştirmişler.

Aletin adı DA EM Wave. Artık bazı bilim adamları bu aleti takıp dolaşıyor.

Eğer uyum durumunda değilseniz alet de kırmızı ışık yanıyor.

Kalp ve beyin arsındaki iletişim uyumlu ise yani takdir, şükran ve sevgi duyguları içerisindeyseniz alet yeşil yanıyor.

Tabii kırmızı görünce hemen toparlanıp, bir dakika ben NE düşünüyorum, hissediyorum da kırmızı yanıyor diye kendinizi yoklamanız gerekiyor.

Ve hemen zorla da olsa kendinizi daha olumlu duygular hissetmeye yönlendiriyorsunuz.

Sizdeki yeşil ışıktan hem sağlığınız, hem de dünya manyetik alanı olumlu etkileniyor.

Bir süre sonra kendinizi iyice eğitip muhtemelen artık çoğunlukla yeşil ışıkta kalmayı başarıyorsunuz.

Bir de elinizi bizzat kalbiniz üzerine koymak da, elin yarattığı baskı yüzünden zihnin dikkatini oraya çekip kalbe inmeyi, kalple bağlantı kurmayı kolaylaştırıyormuş.

Bu sitede stresi azaltmak, kalp boyutunda yaşamayı öğretmek için başka teknikler de var.

Kısacası artık analitik zihinlerimizden uzaklaşıp daha çok kalp boyutunda yaşamayı mutlaka öğrenmemiz gerekiyor.

'' Bilim de bunu söylüyor

Mümkün olduğu kadar varoluşa karşı şükran dolu ol...

Fotoğraf

İntikam Almak İstiyorum…



Saat sabahın beşi ve cep telefonum yanımda olduğundan Belkıs’ın aramasıyla uyanıyorum. Belkıs’ın sesi sinirli bile değil sadece ve sakince şunu diyor ’ben intikam almak istiyorum’… Hoppala buyrun burdan yakalım… Malumunuz üzere kocası (yedi senelik bir evlilik sonrası) kendisini aldatmış ve Belkıs’da kendi hayatına devam etmek yerine kocasından intikam almayı seçmiş…

Peki dedim intikam almak için ne yapacaksın, Belkıs şöyle cevap verdi ‘’gece gündüz onu arayacağım, mesajlar atacağım, işini basacağım, evine gideceğim’’ eee dedim peki sonra ‘’kadını taciz edeceğim’’ peki sonra ‘’bilmiyorum’’ dedi hayır dedim yani bunları yaptın sana ne faydası olacak ‘’hiç’’ dedi ‘’hiçbir faydası olmayacak ama onun da mutlu olmasına engel olmuş olacağım, onu huzursuz etmiş olacağım’’ bundan sonra hayatını böyle değerlendirmek istiyorsan bu senin seçimin dedim ama kendi hayatına da devam etmek her zaman bir seçenek biliyorsun dimi dedim…

‘’Biliyorum’’ dedi ‘’ama bu sefer de ondan intikam almak için başkasıyla olurmuşum (yani sen buldun bak bende birini buldum) gibime geliyor’’ dedi… Önce sakinleş dedim, merkezini kaybetmişsin ve bu çok doğal, ama merkezini bulmadan yapacağın her hareket seni sadece dibe çeker. Tekrar merkezini bulana kadar bekle … Ve dedim senden şunu düşünmeni istiyorum ‘’biz bu dünyaya gelişmeye ve öğrenmeye geldiysek sen bütün bunlardan ne öğrendin, önce bunun cevabını ver ve sonra harekete geç olur mu?’’

İlk yangını geçmiş gibi rahatladı ve telefonu kapattı, bu konuşmalardan daha çok yapacağımızı biliyordum ama neye odaklanması gerektiği konusunda ona bir fikir verebildiğimi de umuyordum…

O kapattı bu sefer 20 senelik evlilikten sonra kocasını boşamış Yonca telefon açtı. Kocasını boşamış olan o, kocasını bir daha görmek istemeyen o, ama kocası kendinden 20 yaş küçük bir sevgili bulup, evlenip bir de çocuk yapınca, deliler gibi koca aramaya başlayan yine o. Ne oldu dedim, ‘’benim son adam da işe yaramaz çıktı, onla de evlenemiyeceğim, şu şu şu özellikleri işime gelmedi’’ dedi. Son 5 sene içinde bu değiştirdiği yaklaşık yirminci adam olduğundan artık bu sözlerikanıksamıştım. Bak dedim eğer evlenmek istiyorsan evlen ama bunu sadece eski kocam evlendi aha bakın bende hala evlenebilirim demek için yapıyorsan yapma dedim.

O kapattı aynı problemden müzdarip Cemre aradı. Hikaye aynı. Kocayı boşamış, iki çocuğun velayeti onda, her şey yolunda gidiyordu. Ta ki eski koca evlenene kadar. Tanrım bu eski kocalar yeniden evlenince mi kıymete biniyor acaba. Ya Cemre dedim, sen bu adamı kapıya koymadın mı ‘’evet koydum, ama şimdi geri istiyorum’’, ee adam evli, ‘’ee bananae’’demez mi , belli oldu bugün kafayı yiyeceğim ben.

Arkasında Melissa aradı, ‘’bugün ne yaptım biliyor musun’’ dedi yoo dedim hayırdır. ‘’Hani dedi kocam beni aldatınca bütün apartman arkamdan konuşmuştu özellikle 21nolu dairedeki Semiha çok konuşmuştu ya’’, evet dedim ne olmuş, ‘’hah dedi Semiha’nın kocası onu geçenlerde dövmüş, şimdi de evden gitmiş, bende bütün mahalleye bunu anlatıp, ondan intikam alıyorum. İyi yapıyor muyum?’’ Haa dedim süper yapıyorsun? Nerden anladın. İyi bir şey yaptığını düşünsen zaten bana sormazdın Yalan mı deyip onla da telefonu kapattım.

Bütün bu hiçbir sonuca ulaşmayan konuşmalardan sonra kendime çeki düzen verip, öğlen yemeğinde ortaköyde Aylayla buluşmak üzere yola çıktım. Ayla bekar, uzun bir ilişkisi olmuş o kadar. Onla tatlı tatlı sohbet ederim zannediyorum ama nerdeee. Demesin mi, ‘’ben evleneceğim adama sırtımı dayamam, kendi paramı kendim kazanırım, beni de sadece geçici olarak aldatmasını umut ederim’’, (birine takılırsa fena ama onun dışında affedirim)ee dedim niye evlenicen o zaman, ‘’çocuk için’’ dedi. Çocuk için evlenilir mi bilemedim. Herkesin çocuğu olmak zorunda mı? Belki de tekamül yolunda herkesin çocuk sahibi olmasına gerek yoktur. Tamam tabi ki çok güzel bir şey de illa ki şart mı yani. Bir de çocuk için ödeyeceğin bedellere bak. Baştan aldatılmayı kabul ediyorsun.

Ya arkadaşlar ben galiba 2013’e giremedim. Girdim de bu giriş işime gelmedi. Herkes bir başka telden çalıyor. Televizyonda da ‘’İntikam’’ diye bir dizi başlıyormuş. Valla çok yerinde bir dizi başlatıyorlar bence. Hepimiz bir intikam peşinde yaşadığımıza göre bunun dizileştirilmesinden daha doğal ne olabilir ki. Eminim sevelim, sevilelim, herkesi affedelim diye bir dizi çekseler kimse seyretmeyecek.

Hani hep derler ya, bir duygunun bitmesi için; önce onun tüketilmesi gerek, belki bizde insanlık olarak bu intikam duygusunu böyle tüketip, tüketip, tüketip sonra günün birinde huzura kavuşabiliriz.Ve hayatın başkasından intikam almak için değil, olaylardan ders alıp, hayatımıza daha iyi bir şekilde devam etmek için olduğunu anlarız. Ne dersiniz?

Sağlıcakla,

Pi'nin Yaşamı...Son Zamanlarda Seyrettiğim En Güzel Film...Kaçırmayın...

Pi'nin YaşamıHindistan’dan Kanada’ya giden bir yük gemisi, içindeki hemen hemen tüm canlılarla birlikte trajik şekilde batar. Bir can kurtaran filikası, uçsuz bucaksız vahşi Pasifik Okyanusu'nun ortasında yapayalnız kalır. Sandalın hayatta kalmayı başarabilen mürettebatı ise bir sırtlan, kırık bacaklı bir zebra, bir orangutan, Richard Parker adında üç yüz kiloluk bir Bengal kaplanı ve Pi adlı 16 yaşında Hintli bir çocuktan oluşmaktadır. Pi'nin hayvanat bahçesi işleten ve hayvanlarıyla göç yoluna koyulan ailesi, batan gemide yaşamını kaybetmiştir.
Pi, kurtuluş yok gibi görünen bu okyanusta zayıf bir sandalda yanındaki hayvanlarla birlikte hayatta kalma savaşı verir ve keskin zekası ve zooloji bilgisiyle besin zincirine kurban gitmez. Ama şimdi Bengal Kaplanı ile teknede baş başa kalmıştır. Dev kaplana yem olmamak için hayvanla anlaşmanın ve yakınlaşmanın yollarını bulur. Sıra dışı yolculuk sona ermeden büyülü bir adaya varacaktır...
Oscarlı sinemacı Ang Lee'nin yönetmenliğinde sıra dışı bir öykü sunan filmin kadrosu ise oldukça renkli. Daha önce oyunculuk deneyimi bulunmayan Suraj Sharma'nın Pi'yi canlandırdığı yapımda, ayrıca Tobey Maguire, Irrfan Khan, Adil Hussain rol alıyor

Ne Oldu Lan?

Fotoğraf

HANGİ BURÇ NEYİ ÖNEMSER?





KOÇ : arzu ettiği herşeyi

BOĞA: eline geçen herşeyi

İKİZLER: o anda dikkatini çeken herşeyi

YENGEÇ: eksikliğini hissettiği herşeyi

ASLAN: kendisini önemli hissettiren herşeyi

BAŞAK: istisnasız herbişeyi

TERAZİ: o ara hoşuna giden herşeyi

AKREP: işine yarayan herşeyi

YAY: alternatif oluşturan herşeyi

OĞLAK: sorumlu olduğu herşeyi

KOVA: tam olarak çözemediği herşeyi

BALIK: belki kendinden başka herşeyi, belki de sadece kendini … aslında hiçbirşeyi … ya da… amaaan işte öyle bir şey!
juno astroloji

Bilinçaltınızdakiler bilincinize çıkmadıkça, karşınıza kaderinizolarak çıkar...




''Bilinçaltınızdakiler bilincinize çıkmadıkça, karşınıza kaderiniz olarak çıkar...