26 Nisan 2012

Siz şu ahtapotlara bakın... Neler neler yapıyorlarmış da haberimiz yokmuş...

Ahtapot anneliği hiçbir canlının anneliğine benzemez.Dişi Ahtapot çiftleşmeden sonra bir oyuk bularak oraya yerleşir.Yumurtlamaya başlar ve yumurtlama işlemi bittikten sonra kuluçkaya yatar.


Her ne pahasına olursa olsun yuvasını terk etmez yavrular yumurtadan çıkmadan açlığa dayanamazsa birkaç kolunu yer ve bu şekilde tüm yavrular yumurtadan çıkıncaya kadar haytta kalır ve yumurtaları korur.


Ancak uzun süren kuluçka dönemi onu aç ve bitkin bırakır tüm yavrular yumurtadan çıkınca oda yuvasında can verir. - Bu yüzdendir ki hiçbir dişi ahtapot yavrularının büyüdüğünü göremez

Suratları 7 saniyede bulacak akıllılar aranıyor...

Bugünkü üstünlüğüne fazla güvenme...

Mümin müminin aynasıdır...

Boğulmak üzere olduğun üzüntü kuyusundan kurtulmak için...

Memento Mori Nedir? -


Memento mori, "fani olduğunu hatırla", "öleceğini hatırla" veya "ölümünü hatırla" gibi şekillerde çevrilebilecek bir Latince deyiş.


Ayrıca bu deyiş, aynı amacı taşıyan fakat farklı şekil ve konseptleri kullanan çeşitli sanat eserleri için de kullanılır ki buradaki aynı amaç insanlara faniliklerini, ölümlü olduklarını hatırlatmaktır. Memento Mori antik çağında'da kullanılan bir uyarı bağırmasıdır.


Muzaffer bir Roma generali, savaştan galip çıkıp sokaklarda zafer turu atarken arkasında duran bir Köle kafasının üstüne bir Defne çelenki ya da Müşter-Tapınak-Taçı tutup şunları söyler:


Memento mori ; Fani olduğunu hatırla.


Memento te hominem esse; Sadece bir insan olduğunu hatırla.


 Respice post te! Hominem te esse memento!; Arkana bak! Sadece bir insansın, hatırla!

Eyvah! En Yakın Arkadaşımın Sevgilisine Aşığım…

Yakın arkadaşların, herhalde çok sık beraber olmaktan, huyları suları da iyice bir birbirine benziyor ve sonuçta birinin sevgilisi diğerine cazip mi gelmeye başlıyor ne? “Arkadaşımın aşkısın ama benim de aşkımsın” olayı hayatta ne kadar da sık karşılaştığımız bir durum değil mi? Valla bu iki tarafın, hatta üç tarafın, da yerinde olmak istemediğim bir durum ama o kadar yaygın ki üstünde düşünmeden de geçilemez gibi geldi…

Açıkcası yakın çevremde ben de bu tip durumlara çok sık şahit oluyorum. Önce biri çıkmaya başlıyor, sonra diğeri evleniyor. Dur dur, gerçekten böyle oluyor. Şimdi böyle bildiğim örnekleri saymaya başlıyorum: Bir, iki, üç, dört, beş, altı, yedi… Amanınnn demek ki ilk çıkılan olmak iyi bir şey değil. Adam ne yapıyor: “Dur ben şunun arkadaşıyla bir çıkayım dikkatini çekeyim, sonra da diğeriyle evlenirim mi?” diyor yahu. Bu ne saçma durum oldu şimdi.

“Dur bakayım arkadaşımın aşkısın senle çıkmam” diyenler var mı? Şöyle bir zihnimi tazeliyorum. Düşünüyorum. Yok, vallahi yok. Dur vallahi demedim. Tamam mı? Çok düşününce bir tane anımsar gibi oldum.

Peki iki arkadaşla da çıkıp sonra ilkine dönüp kendini affettirmek için evlenen var mı? Düşünüyorum, düşünüyorum. Evet buldum. Bir, iki… Neyse sayı daha az ama var.

Peki herkesin yoluna gittiği bir durum var mı? Dur acele etmeyelim. Düşünelim. Düşünelim. Yok. Adam mutlaka ikisinden biriyle kalıyor, kadınlar arkadaşlıklarını bitiriyor. Valla bendeki örnekler böyle.

Şimdi yaptığımız istatistik neticesinde şu sonuç çıkıyor. En yakın arkadaşınla sevgilini tanıştırmayacaksın. Eh bu saçma bir durum olduğuna göre tabi ki tanıştıracaksın. Ne yani hep gözün arkanda mı olacak o zaman. Ehh o da çekilir şey değil. Güven olmadıktan sonra o ilişkiyi ne yapayım der insan. Valla gel de işin içinden çık o zaman.

Yani olayı şöyle düşünebiliriz, birkaç arkadaş birlikte alışverişe çıktık diyelim. Şimdi herkes aynı pantolonu, aynı ayakkabıyı, aynı kolyeyi beğenir ya. Bu da onun gibi bir şey herhalde.  Huylar, zevkler zaten yakın ki beraber dolaşıyorsun o zaman erkek zevkin niye farklı olsun ki. Arkadaşın seni devamlı burnunun dibinde “mucuk mucuk” görüyor, senden onun ne mükemmel bir adam olduğunu dinliyor, gördükçe daha beğenir hale geliyor, ee bi de aralarında elektriklenme varsa kim tutar onları durumu anında meydana geliyor.

Durun etik mi dediniz, karşındakini incitmemek mi dediniz, arkadaşlık nerede mi dediniz. Nerede olduğunu ben de bulamadım. Maalesef biz insanlar zayıf yaratıklarız. Karşımızdakine vereceğimiz zararları fazla düşünmeden hareket etme eğilimindeyiz. Umarım ilerde ruhlarımız gelişir de bu tip durumlar azalır.

Ama şimdilik “Allah böyle bir olayın her bir tarafında olanın yardımcısı olsun” demekten başka bir şey elimden gelmiyor. Sizin geliyor mu?

Sağlıcakla,

Ne ol! Ne Olma!

Vitamini Kabuğunda Olan Besinler!!

  Eminim birçoğumuz "onun vitamini kabuğunda, asıl orasını yiyeceksin" cümlesini aile büyüklerimizden yüzlerce kez duymuşuzdur. hatta belki de bunu diyen aile büyüklerinden birisinizdir. Peki bu gerçek mi? ... birçok besinin kabuğu, kendisinden daha fazla fayda gösterir. İşte O Besinler;


Armut kabuğu


 Kendisinden daha fazlavitamin ve besin konsantrasyonu içeren besinler arasındadır. Kanser hücrelerinin büyümesini engellediği gibi güçlü antioksidanlarda içeririr.


Patates Kabuğu


  Patates özellikle Türk yemeklerinde oldukça fazla bulunan bir malzemedir.insanlar için yaratilmış bir besindeposudur. Patates’in sadece kendisi değil çöpe attığımız kabukları bile çok yararlıdır.Cilt için gerçek bir besin gücüdür. Sadece bir yumruk büyüklüğünde patates lif, potasyum, demir, fosfor çinko ve C vitamini içerdiği için günlük ihtiyaçlarımızdandır.


Kivi Kabuğu   Bu doğa harikası kivi meyvesinin kabuğu anti-kanser, anti-enflamatuar ve anti-alerjik özellikler sunan antioksidanlar içerir.Ayrıca, gıda zehirlenmesi gibi tehlikeli sorunlarda da etkilidir.


Muz Kabuğu


  Yapılan bir araştırmaya göre, ruh halini dengeleyen kimyasallar muz kabuğu özünde bulunuyor.
Aynı zamanda katarakt hastaları, ve ultraviyole ışınlarına maruz kalanlar içinde oldukça yararlıdır.
Muz kabuğunu on dakika kaynattıktan sonra suyun soğumasını bekleyerek içebilirsiniz.


Portakal Kabuğu


   Kabuğu, kolestrolü önemli ölçüde azaltabilir. Kabukların içerisinde bulunan güçlü antioksidanlar, suyundan 20 kat daha fazla fayda sağlıyor.   Lezzetli bir kek yaptığınızda içine koyacağınız portakal suyu ve kabukları bu sağlıklı yiyecek için altarnetif olacaktır.


Elma Kabuğu


 Cornell Üniversitesi araştırmacıları elma kabuğunun, içindeki tatlı beyaz bölgeye göre yüzde 87 oranda daha fazla kanser karşıtı fotokimyasal içerdiğini tespit etmiş.


Salatalık Kabuğu


 Kendisinde neredeyse hiç kalori bulunmayan bu yiyeceğin kabuğu, deriyi dolgunlaştıran, kırışıklığı önleyen kolajen olan silisten meydana geliyor. Silis için uzmanların önerdiği minimum bir doz yok ama uzmanlar günde en az beş miligramı uygun buluyor. Bu da tek bir salatalığın kabuğundan alabileceğin miktara denk.

Bir düğün, taş çatlasın kaça mal oluyor?

Seni her zaman üzecek biri olacaktır.

Seni her zaman üzecek biri olacaktır.

Yapman gereken insanlara güvenmeye devam etmek ve kime ikinci defa güveneceğine daha fazla dikkat etmektir…”

- Gabriel Garcia Marquez

Ahh Şu Ön Yargılarımız

http://youtu.be/VSrAJsWvEIc

BİLMELİSİN Kİ!!!....

BİLMELİSİN Kİ!!!.... Bilmelisin ki… Bilmelisin ki …

Duvarda asılı diplomalar insanı insan yapmaya yetmez. ...

Bilmelisin ki …

Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır.

Bilmelisin ki …

Karsındakini kırmamak ve inançlarını savunmak arasında çizginin nereden geçtiğini bulmak zor.

Bilmelisin ki …

Gerçek arkadaşlar arasına mesafe girmez. Gerçek aşkların da!

Bilmelisin ki …

Tecübenin kaç yasgünü partisi yaşadığınızla ilgisi yok, ne tür deneyimler yaşadığınızla var.

 Bilmelisin ki …

Aile hep insanın yanında olmuyor. Akrabanız olmayan insanlardan ilgi,sevgi ve güven öğrenebiliyorsunuz. Aile her zaman biyolojik değil

Bilmelisin ki … Ne kadar yakın olursa olsunlar en iyi arkadaşlar da ara sıra üzebilir. Onları affetmek gerekir.

Bilmelisin ki …

Bazen başkalarını affetmek yetmiyor. Bazen insanın kendisini affedebilmesi gerekiyor.

Bilmelisin ki …

Yüreğiniz ne kadar kan ağlarsa ağlasın dünya sizin için dönmesini durdurmuyor.

Bilmelisin ki …

Şartlar ve olaylar, kim olduğumuzu etkilemiş olabilir. Ama ne olduğumuzdan kendimiz sorumluyuz

Bilmelisin ki …

İki kişi münakaşa ediyorsa, bu birbirlerini sevmedikleri anlamına gelmez. Etmemeleri de sevdikleri anlamına gelmez.

 Bilmelisin ki … Her problem kendi içinde bir fırsat saklar. Ve problem, fırsatın yanında cüce kalır.

Bilmelisin ki … sevgiyi çabuk kaybediyorsun, pişmanlığın uzun yıllar sürüyor.

Can Yücel..

Bir süre sonra bir eli tutmakla

Sana Bir Soru Sordum ! ...

Biz yeniyiz,Yenilir yenilir, Tekrar deneriz…

Biz henüz yazılmamış bir hayatın,

henüz gidilmemiş olan ülkenin,

henüz yaşanmamış olan aşkların acemisiyiz.

Yollarımızı da şaşırabilir,

 karşılıksız aşklarda yaşayabilir,

yanlış bir hayatı da seçebiliriz.

Biz yeniyiz,

 Yenilir yenilir, ...

... Tekrar deneriz…


ERTÜRK AKŞUN

Ah, yaşam böyle işte: Dünyaya gelmesen hiçbir şey göremezsin, gelsen dertten kurtulamazsın.

Ah, yaşam böyle işte: Dünyaya gelmesen hiçbir şey göremezsin, gelsen dertten kurtulamazsın.

- Cengiz AYTMATOV / Gün Uzar Yüzyıl Olur