9 Nisan 2012

Hurileri nerden veriyorlar...

Bu kızın yüzüne kaç kişi toplanmış... Söyleyecek var mı???

ÇOK BASİT BİR SAĞLIK UYARISI...

Mümkünse, her sabah veya akşam, günde bir kez olabilir, sert bir zemin üzerinde çıplak sağ ve sol ayak üzerinde, GÖZLERİNİZ KESİN TAM KAPALI her iki kolunuz yanlara T şeklinde açık, yaklaşık 30 sn.'de 100'e kadar, tek ayak üzerinden "sesli" sayarak DENGE'de durma eğitimine vücudunuzu ve beyninizi mutlaka ACİL alıştırınız.
İlk bir hafta sayamamanız çok normal. İl...k bir haftadan sonra, 100'e kadar sayarak bu eğitime vücudunuzu alıştırırsanız, ileride kesinlikle ALZHAIMER  konusunda sorun yaşamazsınız.
Huzurlu ve Kaliteli yaşamanız, "en az 100 yaşınıza kadar, her konuda birlikte sağlıklı yaşlanabilmemiz dileğiyle..."
ÖZEL NOT: Lütfen, olabildiğince fazla, özel dostlarınızla bu çok basit bilgiyi paylaşıp, kendilerini bilgilendiriniz... Şu an olmasa bile, yıllar sonra özel dostlarınızın

İlişkilere astrolojik bakış...

İlişkinizin genel özellikleri hakkında bilgi sahibi olmak istiyorsanız, ilk tanışma gününüzün hangi burca denk geldiğini bularak yorumları okuyabilirsiniz

KOÇ
(21 Mart-20 Nisan arasında tanıştıysanız)

Astrolojik bakımdan Koç yılın ilk burcudur. Koç ilişkisi fırtınalı, dur durak bilmeyen bir ilişkidir. Tıpkı Koçlar gibi, Koç ilişkisi de hızlı meydana gelir, düşünüp tartışmak için pek yer bırakmaz. Koç kendine güvenen bir burçtur, buna bağlı olarak Koç ilişkisi ateşli, şehvet dolu, ama kavga gürültü de içerebilen, inişli çıkışlı bir ilişkidir. Flört etmek, öpüşmek, dokunmak ilişkinin ana hatlarıdır.
Avantajları: İlişkiniz dramalarla dolup taşacak.
Zorlukları: Koçlar'ın tek zayıf noktası egoistliktir. Koç ilişkisinde yaşayacağınız en büyük sorun kişilik çatışmasıdır. Her ikiniz de kendi isteklerinizi ön planda tuttuğunuz ve bunlardan fedakarlık etmek niyetinde olmadığınız için, arada sırada sorun yaşayabilirsiniz.
Tedavisi: Koç ilişkisi yaşayanlar hedefleri severler. Kendinize daima bir hedef belirleyin. O hedefe ulaşmak sizin için bir beyin jimnastiği niteliğinde ve ilişkinize hareket kazandırıyor.
BOĞA
(21 Nisan-21 Mayıs arasında tanıştıysanız)

Boğa burcu hassas, duygu dolu bir burçtur. Birbirlerine masaj yapmak, yatakta birbirlerine dondurma yedirmek favori aktiviteleridir. İlişkinizde kaliteli restoranlarda yemek yemeye ve eğlenceye büyük önem veriyorsunuz. Mümkün olduğu kadar yatak odası dışına çıkmaya ve insanların arasına karışmaya çalışın.
Avantajları: İlişkiniz aşk gezegeni Venüs'ün etkisi altında, daha ne olabilir ki?
Zorlukları: Boğa'nın olumlu sayılamayacak ilk özelliği sahiplenici olması, ikincisi ise inatçılığıdır.
Tedavisi: Partnerinizin, alıp satabileceğiniz bir obje olmadığını unutmayın. İlişkide daha duyarlı olmayı deneyin. Fiziksel uyum çok önemli, okşamayı, masajın gücünü birlikte keşfedin.

İKİZLER
(22 Mayıs-21 Haziran arasında tanıştıysanız)

Bu burcun en önemli özelliği iletişim olduğu için, ilişki daima sıcak ve bol konuşma içeren bir havada geçecektir. İkizler bir hava grubu burcudur, bu ilişkide beyinlerin vücutlardan daha fazla temas içinde olması beklenebilir. Şehvetin doğru kotalarda yaşanması için ikinizden birinin Toprak burcu olması iyi olur.
Avantajları: Daima çok konuşacaksınız.
Zorlukları: En şehvetli ilişki sayılmaz çünkü yatakta bile konuşmayı tercih edersiniz. Her ikiniz de çeşitli beklentiler içinde olduğunuzdan, bazen çatışmalar yaşanabilir.
Tedavisi: İşler tehlikeli bir yokuşa sürüklendiğinde, bir aşk notu veya şehvet dolu bir e-posta her şeyi düzeltebilir. İlişkinizin doğru yürümesini istiyorsanız, boş konuşmalardan vazgeçip, arada sırada daha ciddi konular üzerine eğilmelisiniz.

YENGEÇ
(22 Haziran-23 Temmuz arasında tanıştıysanız)

Aşkınız aile izlerini taşıyan, korumacı bir havada olacaktır. Yaşam tarzınız aile ve ev hayatıysa, mutlu olabilirsiniz, tam aradığınızı buldunuz demektir. Yengeç anaç duyguların ağır bastığı bir burçtur. Bu burca ait bir ilişkisi olan kişiler çabucak çocuk sahibi olmak ve büyük bir aile kurmak isterler.
Avantajları: Hayaliniz televizyon seyredip birlikte yemek pişirmekse, size olağanüstü bir ilişki vaat ediyoruz.
Zorlukları: O kadar yumuşak ve romantik bir ilişki geçiriyorsunuz ki şehvetiniz neredeyse yok olma sınırında. Unutmayın şehvetsiz aşk olmaz, aşk hayatınızı canlandırın.
Tedavisi: Birbirinizden ne kadar farklı olsanız da ev ortamında birlikte olmak size farklı deneyim kazandırır. Beraber koltukta film izleyin, yemek pişirin, hatta temizlik yapın, mutluluğun değişik tatlarını yakalayacaksınız.

ASLAN
(24 Temmuz-23 Ağustos arasında tanıştıysanız)

Hayatınız asla sıkıcı olmayacak çünkü daima dramatik yükselişler ve inişler yaşayacaksınız, ancak belli bir noktadan sonra yorulabilirsiniz. Aslan bir Ateş burcudur, yani ilişkiniz sımsıcak olacak ancak yanıp tutuşurken ilişkinizi de yok etmemeye özen gösterin.
Avantajları: Aslan Güneş tarafından yönetilir. İlişki ne zaman mükemmeli yakalarsa, bunu anlayıp, bozmamak için elinizden geleni yaparsınız.
Zorlukları: Siz farkında bile olmadan şehvetiniz sizi yakıp tüketebilir. İlişkinizin devam etme şansı var, ancak önünüzde büyük riskler olduğunu unutmayın.
Tedavisi: Soğukkanlılığınızı koruyun. Her şeyi beyaz veya siyah olarak görmekten vazgeçin.

BAŞAK
(24 Ağustos-23 Eylül arasında tanıştıysanız)

Ne zaman tanıştığınız, ne giydiğiniz, ne yediğiniz, hepsi dün gibi aklınızda. Başak aşırı detaycı bir burçtur, gözünden hiçbir şey kaçmaz. Fazla eleştirici olsa da, Başak bir Toprak burcudur, yani seks hayatınızın mükemmel olma şansı çok fazla.
Avantajları: Birbirinize çok iyi bakacak, huzurlu bir ilişki yaşayacaksınız.
Zorlukları: Her şeyin dört dörtlük olması isteğiniz bazen yorucu olabilir. Hayatınızın biraz rast gele olmasına izin verin.
Tedavisi: Detaycı olmakla resmin tümünü algılayabilmek arasında bir denge kurun. Tartıştığınız zaman güzel hatıralarınızı aklınıza getirin ve sahip olduğunuz güzellikler için şükretmeyi öğrenin.
TERAZİ
(24 Eylül-23 Ekim arasında tanıştıysanız)

Bu ilişkinin devam etme şansı çok yüksek çünkü zaman geçse de, birbirinize kur yapmaktan vazgeçmiyorsunuz. Terazi aşk gezegeni olan Venüs tarafından yönetilir. Aşk, düzeyli ilişkiler, uyum ve dürüstlük ilişkinizin ana hatlarını oluşturacaktır.
Avantajları: Yıldızlar sizin tarafınızda, mükemmel bir ilişki yaşamaya hazır olun.
Zorlukları: Bu burç kararsızlık burcudur. Sinemaya mı gideceksiniz, yoksa evde kalıp DVD mi seyredeceksiniz? Paris'e mi, yoksa New York'a mı uçacaksınız? Sürekli farklı şeyler istiyorsanız, hiçbir yere varamazsınız.
Tedavisi: Terazi'nin en büyük özelliği dengedir. Hayatınıza denge getirmek istiyorsanız, müzakere yeteneğinizi geliştirmeye bakın.
AKREP
(24 Ekim-22 Kasım arasında tanıştıysanız)

Akrep cinselliğiyle ünlü bir burçtur. İlişkinizin büyük bir bölümü cinsellik üzerinde kurulu olsa da, derin ve duygusal bir ilişki yaşamanız için hiçbir engel yok.
Avantajları: Tekrar mı hatırlatalım? Cinsel hayatınız gerçekten mükemmel.
Zorlukları: Arada sırada saklı kalması gereken şeyleri ortaya döktüğünüz için sorunlar yaşanabilir.
Tedavisi: Kendi kendinizi yemek yerine, bazı sorunları açık açık konuşun. Kavga etmekten korkmayın, kavgaların sonunda barışmak güzel olabilir.

YAY
(23 Kasım-21 Aralık arasında tanıştıysanız)

Yay şehvet dolu bir ateş burcudur. Söz konusu gönül ilişkileri olunca, soğuk Oğlak bile kendini kaybedebilir.
Avantajları: Macera üzerine kurulmuş bir ilişkidir. Birlikte seyahat etmek, hatta ayrı şehirlerde oturarak aşk yaşamak sizin için uygun olabilir.
Zorlukları: Şehvetten yorgun düşüp ilişkinizi rutine sokarsanız bu, sonun başlangıcı olabilir.
Tedavisi: Macerayı canlı tutmak için hafta sonu kaçamakları ve başka ilginç planlar yapın.
OĞLAK
(22 Aralık-20 Ocak arasında tanıştıysanız)

Size güven veren bir ilişki istiyorsanız, doğru yoldasınız. Oğlak ilişkisi her şeyden çok düzen, güven verir insanlara. Satürn tarafından yönetilen Oğlak ilişkisinin uzun süreli bir ilişki olma şansı fazladır.
Avantajları: Bu ilişkide paylaşılmış hedefler söz konusu olduğu için, başarı şansı yüksektir.
Zorlukları: Burçların en duygusallarından olmasa da, partnerlerden biri Koç, Aslan veya Yay olursa, şehvet bakımından da sorun yaşanmayabilir.
Tedavisi: Oğlak çiftleri pratik ve disiplinlidir, bu özellikten yararlanarak sorunlarınızı atlatabilirsiniz. Çatışmaktan çok, orta yolu bulmaya çalışın. "Sen çamaşırları as, ben banyoyu temizleyeyim" tipi çözümleri tercih edin.

KOVA
(21 Ocak-19 Şubat arasında tanıştıysanız)

Bu ilişki asla sıradan bir ilişki olamaz. İlişkiniz aynı zamanda son derece entelektüeldir, birlikte dünyayı kurtarma planlarını bile tartışabilirsiniz.
Avantajları: Bu ilişki her birinize benlik duygusu kazandıracaktır. Bu da son derece olumlu, elektriği arttıran bir özelliktir.
Zorlukları: Kova en seksi burç olmasa da, ikinizden biri Ateş burcu (Aslan, Koç, Yay) veya Toprak burcu ise (Boğa, Oğlak veya Başak), ilişkinin sımsıcak geçmesi için şansınız var.
Tedavisi: Aynı hedefi paylaşmak insanları daima birleştirir. Köpeklerinizi birlikte dolaştırmanız bile ilişkiniz adına artı bir puan. Beraber planlar yapın, hayatlarınızı paylaşın, ama aynı zamanda partnerinize yer bırakmayı da ihmal etmeyin.

BALIK
(20 Şubat-20 Mart arası tanıştıysanız)

Bu ilişki o kadar uyumlu ki, ruh ikizinizi bulmuş gibisiniz. Bu ilişkiden doğan aşk romantik bir biçimde yaşanacaktır. Balıklar filmlerdeki aşklara çok inanırlar ve aşklarını gerçekten film gibi yaşarlar: eşsiz ve görkemli.
Avantajları: Bu ilişki anlayış doludur. Tam "gerçek olabilmesi için fazlasıyla güzel" dedirtecek tipten.
Zorlukları: Balık burcu Neptün tarafından yönetilir. İlişkiniz ara sıra yanlış anlaşmalara ve hayalperestliğe kurban gidebilir.
Tedavisi: Her an aşık olmak mümkün değil. Gerçek bir dünyada yaşadığınızı kabul edin. Gerçekçi olmak aşkı öldürmek anlamına gelmiyor

"Bu da geçer ya Hu " nun hikayesi...

RİVAYET OLUNUR Kİ ...


Sultan Mahmut, bir gün tüm vezirlerini toplayıp, " Bana bir yüzük yaptırın ve üzerine öyle birşey yazdırın ki, ona her baktığımda, hüzünlüysem neşeleneyim, neşeliysem hüzünleneyim " diye buyurmuş ...


Vezirler toplanmışlar dört bir yana haber salmışlar. Sonunda bir gün bir yüzükle sultanın karşısına çıkmışlar, yüzüğü vermişler.


 Sultan Mahmut " Tamam işte bu" demiş...


Yüzüğün üzerinde ; "Bu da geçer ya Hu " yazıyormuş...


Hattatlar bu lafı çok sevmişler ve eserlerinde sıkça kullanmışlar. Günümüzde bile latin harfleriyle yazılıp, duvarlara asılmıştır.


Örnek yazı ise bir Ambigram'dır. Yani 180 derece çevrildiği zaman bile değişmeyen yazıdır...

Belki uzun,belki kısa bir yoldasınız...



Belki uzun,belki kısa bir yoldasınız...


Her başarısızlık sizin için KAVŞAK,

Endişeleriniz VİRAJ,

Arkadaşlarınız bazen GAZ PEDALI,

bazen FREN,

Düşmanlarınız trafik ışıklarındaki KIRMIZI,

Aileniz yolunuzdaki UYARI TABELALARI ...

İş hayatınız ENGEBELİ BİR ARAZİ...

AMA...

Deponuz PRENSİPLERİNİZ' le doluysa,

Motorunuz İRADENİZ kadar sağlamsa,

İnancınız GARANTİ BELGENİZ olmuşsa,

Ve her anınızda YARATAN' ın varlığını hissediyorsanız...

Dilediğiniz yere er yada geç varacaksınız!

Muhteşem Yüzyıl - Keman Muziği

http://youtu.be/MylNYB0_s1I

Işık ol Meral Okay. Ve biz hala bir saniye sonra yitebilecek bir hayatla neler yapabileceğimizi bilemeyecek kadar deliyiz

Işık ol Meral Okay. Ve biz hala bir saniye sonra yitebilecek bir hayatla neler yapabileceğimizi bilemeyecek kadar deliyiz

Geçmişten öğren...

Geçmişten öğren

bugünü yaşa

Yarına bak

Bu öğleden sonra dinlen :)

İnsan bazen vermeli, almak için…

İnsan bazen vermeli, almak için…

Bir yürek vermeli önce, bir gönül

O yüreğe sevgi vermeli, dostluk vermeli

Umut ekmeli o sevgi, dostluğu büyütmek için

Bir hayat olmalı; iki kişinin paylaşacağı bir ömür için

Zaman vermeli, anlayış vermeli

İsteklerine gem vermeli…

Bir ömrü paylaşmak için, iki kişilik sevgi vermeli

Dürüstlük vermeli saygılarını vermeli

Bazen ödün vermeli prensiplerinden…

Bazen sıkılmalı başkası için,

İstemediği şeyleri yapmalı paylaşmak adına hayatı

Biraz da cesur olmalı adım atmak için

Verdikten sonra beklemeli, almak için

Sabırla, umutları soldurmadan beklemeli

Bekleyişin hazzını tatmalı

Vuslatı arzulayarak, özlemlere umut ekmeli

İnsan vermeli önce kendisinden

Sonradan almak için…

“­Dü­şün­ce­le­rin ney­se ha­ya­tın da o­dur… Ha­ya­tın gi­di­şi­ni de­ğiş­tir­mek is­ti­yor­san, dü­şün­ce­le­ri­ni de­ğiş­tir…” William Shakespeare

Hangi Bölgede Ne Yetişir Öğrenmek İsteyenlere...

Bu üç kapıdan hangisinin seçerdiniz??? Para, Şans, Aşk...

Ağacın dalları... Günün Fotosu... 09/04/2012

Ürünlerin Doğada Yokoluş Süreleri...

Elektromanyetik Alan" konusunda doktora yapmış bir kişiyim...

Elektromanyetik Alan" konusunda doktora yapmış bir kişiyim. Öncelikle dizüstü bilgisayarlarıni asla ve asla kucağınızda, dizinizin üstünde kullanmayın. En çok manyetik alanı saç kurutma makinesi ve ütü yayar (bu aletleri kullanırken acele edin, işinizi çabuk bitirin. "Yatak odalarında televizyon, bilgisayar ya da cep telefonu bulunması tahmin edemeyeceğiniz kadar zararlıdır.  Havayı iyonize eden elektromanyetik alan yüzünden çoğu zaman bir koku ile algıladığımız ancak gözle göremediğimiz elektrik yüklü parçalar havada asılı kalırlar. Saatlerce havalandırsanız bile tam olarak ortamdan süpürülmezler, her nefes aldığınızda ciğerlerinize bu parçaları çekiyorsunuz demektir. Elinizin hemen altındaki klavye ve Mouse ise her hareketinizde elektrik sinyalleri gönderir.

 

Mutlaka kablolu mouse kullanınız. .  Aynı şekilde uzun süreli klavye ve mouse kullanımı maalesef bilekleri ve eli deforme etmektedir. "RSI (Repetitive Strain Injury)" denen sürekli aynı bedensel hareketlerin tekrarıyla oluşan eklem rahatsızlıkları ve "Carpal Tunnel Sendorumu  (tekrar eden hareket sendromu )" ciddi sonuçları olan ve ameliyat gerektirebilen hasarlar verirler. Lazer baskı yapan yazıcılar, çalışmaları sırasında ozon gazı üretirler. Uzmanlar kanser ve bağışıklık sistemi hastalıklarının, manyetik alanın zayıflattığı bünyelerde oluştuğunu söylüyorlar. Mesela çoğumuzun kullandığı Bluetooth kablosuz bağlantısı için HP firmasının resmi kitapçığı "lütfen sağlığınız için bir metreden kısa mesafede Bluetooth kullanmayın” diyor. Eğer bütçeniz yetiyorsa LCD dediğimiz ince ekranlardan alın. Bunun radyasyon seviyesi daha düşüktür.
Bilgisayar kasanızı bedeninizden uzak tutun. Kabloları mümkün olduğunca uzun tutarak çevrenizdeki boş alanı uzatın, Bilgisayar masanızı metal aksamdan değil, ahşap ve elektrik yükü tutmayacak şekilde oluşturun. Bilgisayarınızın bağlı olduğu prizi mutlaka topraklı yaptırın. Günde bir kaç saatten fazla keyif, oyun ve web gibi zorunlu olmayan aktiviteler için bilgisayar karşısında zaman harcamayın. Son olarak, bilinen tüm elektronik cihazlarda elektromanyetik alanı yakalama becerileri yüzünden özellikle ametist kristalleri kullanmanızı ve bilgisayarınızın yakınına koymanızı önereceğim. Bu ametist kristalleri belli aralıklarla deniz suyuyla topraklandıklarında elektrik yükleri sıfırlanarak gereken koruma alanını sağlamaya devam ederler." Sevgili okurlar, ben şahsen Balıkesir Dursunbey Güğü Köyü'nde çalışırken, köyde ametist madeni olması nedeniyle, bol miktarda ametist kristali edinmiştim. VE EN ÖNEMLİ KONU: . . .

 

Eğer acil servis doktoru falan değilseniz, cep telefonunuz uyuyacağınız odada asla açık olarak kalmamalı.  Gece siz uyurken Yatak Odanızdan en az 10 metre uzakta olmalıdır!!!! Yapılan araştırmalara göre 20 dakika boyunca cep telefonu ile kesintisiz konuşanların, bir sağlık kuruluşunda beyin kontrolünden geçmesi gerekiyor. Nitekim telefon ile konuşurken sınırı aştığınızda hep başınız ağrır.. Unutmayınki , konuşurken de telefonun patlama gibi bir tehlikesi  vardır . . .  Mutlaka KULAKLIK KULLANIN ! ! ! Telsiz telefonlarda da benzer tehlikeler mevcut, ev telefonunuz telsizse değiştirin, kablolu alın.
Çamaşır ve bulaşık makineleri çalışırken yanında durmayın ( mesela bulaşık makinesini çalıştırıp yanındaki masada keyif çayı içmeyin veya masa keyfi yapmayın ), çünkü çok manyetik alan yayarlar.  Özellikle çamaşır makinesinin, çamaşırları döndürme aşamasında hemen uzaklaşın... Son olarak; kullanmadığınız aletleri fişten çekin. Yapılan araştırmaya göre, "stand by" da yani bekleme modunda kalan aletler, gene elektrik tuketıyorlar.  Ve ABD'de bekleme modunda tüketilen elektiriğe " vampir elektirik" deniliyor.  Bu da gösteriyor ki elektronik aletler fişten çekilmediği, en azından güç düğmesinden kapanmadığı sürece bizim için tehlike yaymaya devam ediyor... Tüm bu aletlerin neden olduğu masraf ve küresel ısınma yetmiyormuş gibi, bizi de tüketiyorlar yavaş yavaş.. Elektromanyetik Alan konusunda doktora yapmış olan,  Doç. Dr. Ayşegül YILMAZ'dan...

Annem sağa sola haber saldı...

Ölüm bizi ayırabilir mi?

Kararlılık, Güven, Açıklık, Cesaret, İçtenlik, Denge, Keyif, Sabır, Tutku...

Saygı kayığına binmeden, sevgi denizi geçilemez...

Bedenimi yenilemek istiyorsam, zihnimi güzelleştirmeliyim.

Bedenimi yenilemek istiyorsam, zihnimi güzelleştirmeliyim. Kötülük, fesatlık, düş kırıklığı ve ümitsizliğe ilişkin düşünceler bedenimin sağlığını çalar.


Acı dolu bir yüz tesadüflerin değil,acı dolu düşüncelerin sonucudur. Kırışıklıkların mimarı budalalık,tutku ve gururdur. Güzel hoş bir evim olsun istiyorsam,odalara bol bol hava ve güneş ışını girmesine izin vermem gerekir.


Güçlü bir beden, aydınlık ve mutlu bir yüz için de keyifli, iyi niyetli, nazik düşüncelerimin zihnime doluşmasına izin vermeliyim. Hastalıkları iyileştiren en iyi doktor, neşeli düşüncelerdir. Sıkıntı ve üzüntüyü hiçbir şey iyi niyet kadar kolay kovamaz.


Sürekli hastalıklı beklentiler,kin, haset ve şüphe içinde yaşamak insanın kendisini kendi elleriyle yaptığı hapishaneye tıkmasıdır.


Fakat her zaman iyi düşünen, her şeyden memnun olan,her şey de iyi yön gören bencillikten uzak düşüncelerin cennetin kapısını açtığına inanan, herkesin huzurlu olmasına çalışan kişi sonunda kendiside sonsuz bir huzur içinde yaşamaya başlayacaktır.

Okyanus Park- Honkong... 08/04/2012...Günün Fotosu