12 Ekim 2010

neyzen teyfik-hayat fazla üstüne gelirse zorlama... bekle...

                        
                                                            Neyzen Teyfik


Yaşam üzerine fazla geldiği zaman onu zorlama,
biraz duraksa, neler olup bittiğine anlam verme.
Mutlaka yanlış bir şey oldu ve düşüncelerin ile
dileklerin aynı orantıda değildi ve varlığın ile buluşamadı.

Sorun yok, sadece bekle.

Güneş doğacaktır, çimler yeşerecektir, çiçekler açacaktır,
rüzgar esecektir ve yağmur yağacaktır, zorlamaya gerek yoktur, olması gereken kendiliğinden olur !
İzlemeye devam et, şahitlik güzeldir, hem olayın dışındasındır hem de içinde, o bir dengedir, o anlamlıdır, şahit ol, tanık ol, olan ile bütünleş, güzellik olanların içinden filizlenecektir; zorlamaya gerek yoktur, olması gereken kendiliğinden olur !..

Hayat üçbuçukla dört arasındadır... Ya üçbuçuk atarsın ya da
dört dörtlük yaşarsın...

Neyzen Teyfik

bu kuşun cinsini bilen var mı ??? bölüm 6

Uzun bacaklar, uzun boyun, uzun gaga. Hareketleri oldukça estetik. Fakat adı ne???




kafa suda...


yavaş yavaş kalkıyor...







hopppp...  tekrar suya...

bu köpeğe bayıldım... bölüm 5



Köpekler gerçekten bizim dostumuz. Bafa taraflarındayım. Masa da oturmuş, çayımı yudumluyorum. Derken misafirim usul usul yanıma geliyor. Masanın yanına kıvrılıveriyor. Ben daha hal hatır sormadan,  kıvrılıp uyuyuveriyor. Şimdi kim kimi koruyor bilemiyorum. Şunun yatışına bakın. Dil de dışarı çıkmış. Tam teslimiyette. Bana koşulsuz güven içinde... Hoşuma gidiyor bu durum. Uzun süre masadan kalkamıyorum...

Sağlıcakla,

Tatlı yiyelim, tatlı konuşalım-Fırın sütlaç...




                                                      Fırın Sütlaç...




Malzemeler
1 litre süt
1 kahve fincanı pirinç
2 su bardağı su
1 ya da daha tatlı sevenler için 1.5 su bardağı tozşeker
3 yemek kaşığı nişasta
1 yumurta sarısı
1 paket vaniya
Hazırlanışı
Pirinçleri yıkayıp süzün (ben baldo pirinç kullanmıştım) ve 2 su bardağı suda iyice pişene kadar haşlayın. Haşlanan pirinçlere sütü, şekeri, nişastayı ilave edin. (şekeri damak zevkinize göre ayarlamazıtavsiye ederim. Birden hepsini koymayın tadarak devam edin)Sürekli karıştırırarak pişirin. Göz göz olunca başka bir kasede çırptığınız yumurta sarısını ilave edip hızlı hızlı karıştırın. Ocaktan alırken vanilyayı ekleyin ki kokusu kaybolmasın. Isıya dayanıklı kaplara paylaştırın. Biraz ılınıp kabuk bağlayınca, kaplarının yarısına kadar su dolu tepsiye koyup üzerleri kızarana kadar 200-250 derecede (yaklaşık 30 dk) üzerlerini kızartın. Soğuyunca üzerine fındık kırığı serpin ve servis edin. Afiyet olsun…

Not: Nefis yemek Tariflerinden alınmıştır...

Fikret Kızılok - Zaman Zaman

Ezginin Gunlugu - Sigaramın Dumanına Sarsam

Masa da masaymış ha / Edip Cansever

Masa da masaymış ha
Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu

Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu.

öküz ve eşek ve keçi zamanı... bölüm 4

Öküz ve eşek ve keçilerin zamanı geldi. Paylaşmazsam darılırlar. Yapacak birşey yok. Devam diyorum. Bugün hayvan belgeseli tadında oldu...Varsın olsun... Önce öküzler...


Yolda...



Yemek bulma telaşı...




Sinmiş... Saklanıyor...



Biraz ot buldun mu...Yiyeceksin abi...

Sonra eşekler...



hüzünlü bakış...



yemek yeme telaşı...



nerde olsa dinlerim...





çalışırken...

en sonda keçilere göz atalım...


tek başına...



sağlıcakla,

ördekler balık yerken...sürü halinde gezerken...bölüm 3

Hayvanlar alemi bölümümüze ördeklerle devam ediyorum. Ördekler balığı nasıl mı yer ? Buyrun. Görelim...

yemek zamanı...




sürü halinde dolaşırlarken...


merakla onları izleyen ben...



sürü başı nereye... herkes oraya...

Tek başına dolanan ördeğe ve besili ördeklere de şöyle bir göz atıp bölümü kapatalım.


çevreye merakla bakınırken...


  renkler çok güzel durmuş...


sağlıcakla,

biraz da deve... bölüm 2

Her bölgede develer başka bir kılıkta karşıma çıktı. Kimileri  başında şapkası dinlenirken, kimileri topluca yemek yiyip, sohbet ederken, kimileri inci gibi sıralanmış yolcu gezdirirken...



                                                         dinlenme hali...

yemek ve söyleşi vakti...




yolcu katarı ...



sağlıcakla,



balığı kapan kedi... ve diğerleri... bölüm 1

Geziye önce Ege'den başladım. Yolda da tabi bir sürü ilginç hayvan manzaralarıyla karşılaştım. Onlardan bir demet sunmak istiyorum...

Önce Foça... Foça çok şirin bir balıkçı kasabasıdır. Kedi cenneti de diyebilriz. Masa altından kedi balığı kaçırırken...

tereddüt...



operasyon...


                                                      afiyet olsun...

yemek tarifi-fırında tavuk kanadı

Malzemeler;
1 kg tavuk kanadı
1 yemek kaşığı salça,
tuz, kekik, karabiber, pul biber, 3 diş sarımsak
2-3 yemek kaşığı sıvı yağ

Hazırlanışı;
Derin bir kabın içerisinde sıvı yağ, salça ve baharatları karıştırıp sosumuzu hazırlayalım. Sarımsakları da bir kaç parçaya kesip sosa ilave edelim. Ardından temizlenmiş kanatları sosun içerinde iyice karıştırıp her tarafının sosa bulanmasını sağlayalım. Kanatları yarım saat kadar sosun içinde dinlenmeye bırakalım. Bekleyemem derseniz de bırakmayın devam edin :) Sonrasında kanatları sosuyla beraber fırın tepsisine boşaltın.1 çay bardağı kadar kaynar su ilave edin. Tepsinin üzerini folyo ile kaplayıp 180 derece fırında pişmesini sağlayın, pişmeye yakın folyoyu çıkarıp üzerini kızartın. Afiyet olsun…
Not; Dilerseniz su koymadan ve folyo ile örtmeden doğrudan fırında kızartabilirsiniz…


karikatür-şimdi aklıma geldi...

başka bir kanyon:saklıkent

Ihlara vadisini anlattıktan sonra benzeri bir coğrafi yapıya sahip olan Saklıkent'i anlatmamak olmaz diye düşündüm. Sonra üzülür, kırılır.

Saklıkent'e varırken sağda harika bir manzara sizi karşılar.

                                               
                                                 Manzara...

Saklıkent'e az kala gözleme yerleri dikkat çeker. Gezintiden sonra mutlaka oturup yemenizi tavsiye ederim. Çok lezzetliler...

gözleme yerleri...


Arkasından Saklıkent'e varırsınız. Saklıkent'in kaya duvarları birbirine çok yakın. 200-300 metre tahta bir köprünün üstünde yürümeniz gerekiyor. Alttda dere bazen sakin bazen çılgın bir şekilde çağlıyor.Buralar biraz serin. Hafif ürperiyorsunuz.

tahta köprü üstü


dere çılgın...


Duvar kayaların genişlediği yer de soluklanıp, suya girebilirsiniz. Ama su buz gibi dikkatlı olun. Doğa ise görsel bir şölen kıvamında...




Yolunuzu mutlaka Saklıkent'e düşürmenizi dilerim.

Sağlıcakla,