1 Ocak 2012

NEDEN KEDİ İLE KÖPEK ANLAŞAMAZ?

Yıllar boyunca kedi ve köpek düşmanlığından bahsedilmiştir. Öyleki "kedi köpek gibi dalaşmak" insan ilişkilerinde dahi kullanılır bir deyim haline gelmiştir. Ancak bu bir kural olamayacağı gibi günümüzde bunun aksi örnekleri gün geçtikçe çoğalmaktadır. Hayvanlar kendi aralarında beden diliyle konuşurlar. Kulak, kuyruk, göz, dudak ve dilleri ile çeşitli mimikler ya...parlar ve bu mimiklerin bir anlamı vardır.

 

Kedi ve köpek arasındaki bu geçimsizliğin kökeninde karşılıklı olarak bu mimiklerin yanlış anlaşılması asıl nedeni oluşturmaktadır. Ayrıca köpeğin doğasından gelen avcılıkta bu geçimsizliğin nedeni olarak sayılabilir. Doğada yaşayan hayvanlar tehlike oluşturabilecek herhangi bir durumda korkarlar ve savunma içgüdüsü ile saldırganlaşırlar. Kedi köpek karşılaşmasında da durum pek farklı değildir.

 

Farklı iki türün birbirlerinin farklı mimiklerini yanlış algılamaları doğaları gereği saldırı ve savuma içgüdüsü doğuracağından sonunda amansız bir kavga başlar. Örneğin; köpeğin hızlı adımlarla kediye yaklaşması kedi için saldırı olarak algılanabileceği gibi köpeğin sevinçle kuyruğunu sallamasıda kovalamacanın başlamasına neden olabilir.

 

Beden dili olarak tanımlanan bu mimiklerin karşılıklı öğrenilmesi durumunda kedi ve köpek arasında güzel dostluklar kurulabilir. Bu amaçla, yavru yaşlarda bir arada yaşamaya başlayan kedi ve köpeğin birbirlerinin tavır ve davranışlarını tanıması daha kolay olacaktır.

Merhaba demek ne demek? Hiç düşündünüz mü? Ya da bilen var mi içinizde 'merhaba' ne anlama geliyor diye?..

Merhaba demek ne demek? Hiç düşündünüz mü? Ya da bilen var mi içinizde 'merhaba' ne anlama geliyor diye?.

Çok ilginç bir o kadar da hoş ve sıcak bir anlamı varmış meğer... '

Merhaba' aslında farsça kökenli olup'benden size zarar gelmez'anlamına geliyormuş. Çok hoş değil mi?

Bunu öğrendikten sonra karşımdaki insana merhaba demek daha bir anlamlı oldu benim için,bu mesajı okuyan herkese benden; 'Merhaba'

Nobunaga adlı bir yüce Japon savaşçısı bir avuç eriyle, sayıca on kat daha güçlü düşmana saldırmayı kararlaştırır...




Nobunaga adlı bir yüce Japon savaşçısı bir avuç eriyle, sayıca on kat daha güçlü düşmana saldırmayı kararlaştırır. Kazanacağını bilir, ama erleri kuşkuludur.


Yolda bir Shinto sinliğinde duraklarken, erlerine şunları söyler: “Sinliğe gireceğim. Çıkınca şu parayı atacağım; tura gelirse kazanacağız, yazı gelirse yenileceğiz. Kaderin elinde bir oyuncağız biz.”


Nobunaga sinliğe girer, sessizce yakarır. Çıktığında atar parayı, tura gelir. Erleri vuruşmak için sabırsızlanırlar ve kolayca kazanırlar savaşı. ... “Yazgıyı kimse değiştiremez!” der yardımcısı savaştan sonra.


“Doğru dersin!” diye yanıtlar Nobunaga, iki yanı turalı parayı göstererek.

Yılbaşı geldi, bakalım facebook notlarımız nasılmış?

Dede ailenin başı kadın mıdır, erkek midir?

Asla nefretinle bir şeye karar verme...


Asla nefretinle bir şeye karar verme.


 Nefretin varlığını iyi bir şekilde bilerek, her zaman sevginin karar vermesine izin ver.

Ben nefreti bastırmanı söylemiyorum, ama karar verici olmasın.

Orada olmasına izin ver, ikinci derecede bir önemi olsun.

Onu kabul et, ama asla onun hükmedici olmasına izin verme.

Onu görmemezlikten gel, ve o kendi doğası gereği yok olur.

Daha çok dikkati sevgiye ver; bırak doğrudan sevgi karar versin.

Er ya da geç, sevgi senin tüm varlığını ele geçirecek, ve nefret için hiç yer kalmayacak.
-Osho-

duasız üşürmüş yürekler bil...

paylaşmak güzel bir duygu...

Alçakça söylenen bir söze karşılık vereyim deme, çünkü o sözün sahibinde onun gibi daha nice sözler vardır.



Alçakça söylenen bir söze karşılık vereyim deme, çünkü o sözün sahibinde onun gibi daha nice sözler vardır.

Cevabınıza yine onlarla cevap verirler.

HZ. ALİ (ra

Arkadaşlar ben hızımı alamayıp, galiba yanlislikla 2013'e girdim.!..



 

Ben galiba yanlislikla 2013'e girdim.!..ehi;o

Sen ne güzelsin farkında mısın?

Sen ne güzelsin farkında mısın?
Ve ne muhteşem bir düzen bu, her şeyde kendini görmek...
Kaldır başını bak, pırıl pırıl masmavi bir gökyüzüsün, yemyeşil bir ağaç, kıpkırmızı bir gül, bastığın topraksın..
Her gülüşte, her bakışta, her bedende sen varsın..
Sen her yüzde, her surette AŞK’sın…
Uzak da sensin yakın da, varlık da sensin, yokluk da..
Hem içindesin kendinin, hem de dışında..♥♥♥

Frank Sinatra, My Way, With Lyrics

http://youtu.be/6E2hYDIFDIU

Bir çok şey için
Ve herşeyden vazgeçeceğim
Yeniden tek başıma olmak için
Ve yeniden özgür
Evet!
Şimdi hepsini dışarı vuracağım
Ayağa kalkıp bağıracağım
Ne yapıyorsam kendi yolumda yapacağım
Bu benim yolum
Ya benim yolumdan gidersin
Ya da defolup gidersin
Bir gün benim gördüğüm gibi göreceksin
Çünkü hiç bilmiyorsun
Bilmiyorsun evet
Nereye gideceğini
Dinle, dinle, dinle, dinle melodimi...
Evet!
Şimdi hepsini dışarı vuracağım
Ayağa kalkıp bırakacağım
Ne yapıyorsam kendi yolumda yapacağım
Bu benim yolum
Ya benim yolumdan gidersin
Ya da defolup gidersin
Bir gün benim gördüğüm gibi göreceksin
Çünkü hiç bilmiyorsun
Bilmiyorsun evet
Nereye gideceğini
Dinle, dinle, dinle, dinle melodimi...

En tatlı şeyler ekşir kötü işler yaparak ;Ottan çok daha iğrenç kokar çürüyen zambak

Hiç can acıtmayanlar incitme gücü varken,

Herşeyi yapabilir görünüp yapmayanlar,

Kaya gibi duranlar başkasını sarsarken,

Tamaha sırt çevirip haram şey kapmayanlar

Tanrı lûtfunun helal mirasçısıdır hepsi.

Doğa nimetlerini yok olmaktan esirger,

Hepsi kendi yüzünün sahibi, efendisi ;

Bu yetkin erdemlere herkes bekçilik eder.

Mevsime güzellikler  getiren yaz çiçeği

Yaşar kendi belirli ömrünü, ölür sonra ;

Ama kötü bir iffet bozar bozmaz çiçeği

Şanı maskara olur en değersiz otlara.

En tatlı şeyler ekşir kötü işler yaparak ;

Ottan çok daha iğrenç kokar çürüyen zambak

WILLIAM SHAKESPEARE   Sone 94

2011'de kırdığım, üzdüğüm, astığım, kestiğim, laf sokup incittiğim herkesten özür diliyorum...

Doğru işlemeyen akıl, keskinmiş, neye yarar? Saatin iyiliği koşmasında değil, doğru gitmesindedir...



 

Doğru işlemeyen akıl, keskinmiş, neye yarar? Saatin iyiliği koşmasında değil, doğru gitmesindedir...

Vauvenargues

Çocuk onunla geçireceğiniz zamana bakarak, onu sevip sevmediğinizi bilecektir...

Genç bir adam ceza evini boylamak üzereymiş.... Yargıç onu çocukluğundan beri tanıyormuş ve ünlü bir yazar olan babasıyla da tanışıyormuş. Sulh yargıcı, -“Babanı hatırlıyor musun?” diye sormuş. Bu soruya -“Onu oldukça iyi hatırlıyorum” şeklinde cevap vermiş. Suçlunun vicdanını yoklamaya çalışan yargıç şöyle demiş: -“Mahkum edilmek üzereyken ve şu anda mükemmel bir insan olan babanı düşünürken, onun hakkında net olarak ne hatırladığını anlatır mısın?“ Bir sessizlik olmuş.

Daha sonra yargıç beklenmeyen bir cevap almış; -“Öğüt almak için yanına gittiğimde, yazdığı kitaptan başını kaldırarak bana baktığını ve “Çek git başımdan; çok meşgulüm !” dediğini hatırlıyorum. Ona arkadaşlık etmek için yaklaştığımda bana dönerek “Çek git başımda oğul; bu kitabı bitirmeliyim !” derdi. Sayın yargıcım siz onu büyük bir yazar olarak hatırlarsınız fakat ben onu kaybedilmiş bir arkadaş olarak hatırlıyorum”

Yargıç kendi kendine söylenmiş; -“Yazık ! Kitabı bitirdi ama oğlunu kaybetti ! ”

Siz ister çocuğunuza çok zaman ayırmak arzusunda olun, ister olmayın, çocuk her şeyin farkındadır. Ne onu oyuncağa boğmak, ne bol öpücükle karşılamak, ne eğitim konusunda ona üstün olanaklar hazırlamak, ne de sosyal açıdan her türlü avantajı sağlamak onunla birlikte sevgi ile bütünleşerek geçirilen zamanın yerini doldurabilir. Çocuk onunla geçireceğiniz zamana bakarak, onu sevip sevmediğinizi bilecektir. Bu nedenle anne-babalar, çocuklarına olan sevgilerini onlara zamanlarını vermekle göstermelidirler

GÜNÜNE HAKİM OLAMAYAN ÖMRÜNE HAKİM OLAMAZ...

2011'de yapamadıklarına üzülme, 2012 işte sana fırsat...

KENDİNE MEYDAN OKU :)))

ve şunu asla unutma!!!

GÜNÜNE HAKİM OLAMAYAN ÖMRÜNE HAKİM OLAMAZ...

Sevgilerimle

Sevgili arkadaşlarım, garip bir şey oldu bu sabah. "Listendeki tüm arkadaşlarının adını adresini ve telefon numarasını vereceksin" dedi 3 kişi bana

Başta biraz tırstım, sonra baktım güler yüzlü iyi halliydiler. Verdim ve sizi nasıl bulacaklarını tarif ettim. Kızmadınız değil mi? Sizi ne yapacaklarsa artık.

Beni nerden tanıdıklarını bilmiyorum. Çok samimi davrandılar. Sanki 40 yıldır arkadaşmışız gibi. Bu sabah size doğru yola çıktılar, hazırlıklı olun. Söz verdiler, sizlere çok iyi bakacaklarmış. Onlara inandığım için kızmayın bana, onlara güvendim.

İsimlerini sordum, birinin adı sağlık, ötekinin adı aşk, diğerinin adı ise mutluluk'muş... 2012'de hep sizinle kalacaklarmış....

Herkese çiçek dağıtıyorum... Günün fotosu...01/01/2012

Eğer daima cennette olmak istersen, herkesle dost ol, hiç kimsenin kinini yüreğinde tutma!

Eğer daima cennette olmak istersen, herkesle dost ol, hiç kimsenin kinini yüreğinde tutma!

Fazla bir şey isteme ve hiç kimseden de fazla olma!

 Merhem ve mum gibi ol! İğne gibi olma!

Eğer hiç kimseden sana kötülük gelmesini istemiyorsan; kötü söyleyici, kötü öğretici, kötü  düşünceli olma!

Çünkü bir adamı dostlukla anarsan, daima sevinç içinde olursun.

İşte o sevinç cennetin ta kendisidir.

 Eğer bir kimseyi düşmanlıkla anarsan, daima üzüntü içinde olursun.

İşte bu dert de cehennemin ta kendisidir.

Dostlarını andığın vakit gönül bahçen çiçek açar, gül ve fesleğenlerle dolar.

Düşmanları andığın vakit, gönül bahçen, dikenler ve yılanlarla dolar; canın sıkılır, içine pejmürdelik gelir.

Mevlana

Sizlere,bolluğun,bereketin simgesi olan,kırmızı keçeden yaptığım narı armağan ediyorum...

 

lalalall lalalal alalalal

Koca bir yıl devrildi, ee takvim de başa çevrildi yılbaşı ömrümden bir sene daha sildi. Dönüp bakıyorum söyle bir arkama nasıl da geçti şu koskoca bir yıl demeden yapamıyorum açıkçası

Yeni yıl hepimize sağlık,mutluluk,huzur,bereket ve bolluk getirsin.. Eski yılın acılarını alarak,neşemize neşe katsın :)
Sizlere,bolluğun,bereketin simgesi olan,kırmızı keçeden yaptığım narı armağan ediyorum...

Bilete bir şey çıkmayınca...

...Vee yeşil (kalp çakra=kalp gözü, sevgi) geç...Bırak kalp gözüne seni götürsün :)


Meğer balkonuna penceresinden bakarken gördüğüm trafik isiklari ne cok şey anlatıyormuş :)

 kırmızıda dur (kök çakra) dur topraklan ve OL,

sarıda (solar pleksus=güven) hazirlan kendine güveni oluşturan,

vee yeşil (kalp çakra=kalp gözü, sevgi) geç. bırak kalp gözüne seni götürsün :)

aşk'a, aşk'la :)

HER TOHUM İÇİNDE EVRENSEL BİLGİYİ BARINDIRIR...

Yazar: Vladimir Megre
Türkçesi: Koray Karasulu
Sayfa sayısı: 224


Sibiryalı bir işadamı olan Vladimir Megre, 1994 yılında Sibirya'nın tayga ormanlarına doğru ticari bir geziye çıktığında tanıştığı yaşlı bir adam ona "Çınlayan Sedir" ağaçlarıyla ilgili şaşırtıcı bilgiler verdi.

Ama yaşlı adamın torunu olan Anastasya ile tanışmasının hayatının dönüm noktası olacağını nereden bilebilirdi ki.

Sibiryalı Şaman Anastasya'dan öğrendikleriyle çok derin bir dönüşüm yaşayan Megre, tüm ticari planlarını bir yana bırakarak Anastasya'ya verdiği sözü tuttu, Anastasya'nın cömertçe paylaştığı iç görüleri paylaşmak üzere kitaplar yazmaya başladı; daha önce tek bir yazı ya da şiir yazmamasına rağmen.

Bundan sonra olanları Vladimir Megre asla hayal edemezdi. Kitap milyonlarca insana büyük heyecan ve ilham verdi. Hiçbir reklamı yapılmayan Çınlayan Sedir kitapları serisi, kitabı daha bitirmeden bile eşlerine dostlarına alanlar ve kitabı okuyanların çevresindeki insanlara hararetle önermesiyle bir fenomene dönüştü.

Hayatımızın HER boyutunda yaşadığımız ve düşündüğümüz konuları içerdiği için kitabı bir kategoriye koymak mümkün değil. Sağlıklı hamile kalmak ve doğumun öneminden çocuk yetiştirmeye, bireysel ve sosyal sorunların çözümünden bahçıvanlığa, düşüncenin nasıl yarattığından insan hayatının anlamına, megalitik (tarih öncesi çağlara ait) bilimden insanlığın gizlenmiş olan şok edici gerçek tarihine, cinsellikten dine yayılan konuları kapsayan bilgiler her birimizin içinde var olan sınırsız potansiyeli keşfetmemizi sağlıyor.

Bu zihin açıcı ve insanı derinden sarsan kitaplar, elinizden bırakamadığınız sürükleyici bir roman gibi keyifle ve kolaylıkla okunuyor... bir belgesel yapıtın gerçekliğine sahip... ve derin iç görüleri içeriyor.

Bu kitap daha önce okuduğunuz HİÇBİR kitaba benzemiyor.

Okuduktan sonra aynı şeyi siz de başkalarına söyleyeceksiniz...

Yazı Yaz. Soru sor. Bilgi al. İnsanlarla Tanış. Arkadaş edin. Gül. Eğlen. Ağla. Müzik dinle. Araştır. Fikir sor.

Yıldızlar 2012 için neler söylüyor? Bugün bakmayacağım da ne zaman bakacağım...



http://astroloji.milliyet.com.tr/Astroloji/Default.aspx

Şayet bir gün, çaresiz kalırsanız, bir kurtarıcı beklemeyin. Kurtarıcı kendiniz olun!”



 

Şayet bir gün, çaresiz kalırsanız, bir kurtarıcı beklemeyin. Kurtarıcı kendiniz olun!”

-- Mustafa Kemal Atatürk

Yeni yılın bu ilk gününde ne olacaksın?

Akşamdan kalmalara büyük hizmetim... Mis gibi İşkembe çorbası... Buyrun efem...

iskembe çorbasıMALZEMELER:

500 gram dana ya da koyun işkembesi,

2 fincan sirke,

6 diş sarımsak,

1 kaşık yağ,

1 kaşık kırmızıbiber,

tuz,

su.

 

YAPILIŞI:

Temizlenmiş işkembe ve tuz içi su dolu bir tencereye konup, kaynatılır.

• Su kaynayana kadar tencerenin kapağı kapatılmaz. Üstüne bi­riken köpükler kaşıkla alınır.

• Köpükleşme bitince kapak kapatılır. İşkembe pişinceye kadar kaynatılır.

• İşkembeler sudan çıkarılır, doğranır.

• Sirkeye, doğulmuş sarmısak karıştırılır. Kaynayan çorbaya ek­lenip ateşten alınır.

• Bir kaşık yağ eritilir, üzerine kırmızıbiber konulup, karıştırılır.

• Servis yapılırken, üzerine istendiği kadar biberli yağ konulur

MARİFET MUTLU OLMAK DEĞİL MARİFET : DENGEDE KALMAK

Her sabah aynı enerjiyle uyanmak mümkün mü?

Hayatın içinde ki, problem olarak bize yansıyan gerçeklere rağmen her an mutlu olmak mümkün mü?

Öncelikle şu MUTLU OLMAK olgusunu kendi içinde bir masaya yatıralım isterseniz.

Danışanlarımızla yaptığımız görüşmelerde o denli sık karşılaşıyoruz ki: MUTLU OLAMIYORUM.

Ben de o zaman hemen soruyorum en sinir bozucu halimle:)

NE OLSA KENDİNİ MUTLU HİSSETMİŞ OLACAKTIN?

 

 

Bu soruya herbirimizin verdiği cevap farklı olacaktır. Kişisel özelliklerimiz ve tercihlerimiz bakımından, hepimiz dünyayı farklı pencerelerden görür, farklı beklentilerle algılarız.

 

 

Her insanın hayatı tecrübe etme şekli, bu farklılıkları oluşturur.

 

 

Kimisine göre mutluluk bir YAPMA İŞİDİR.

Ne olsa kendini mutlu hissetmiş olacaktın sorusuna '' uçsuz bucaksız denizlerde sörf yapsam mutlu hissedeceğim'' yanıtını verir.

Kimisine göre mutluluk bir BİLME-ANLAMA işidir. Böyle insanlar için kavrayış, sondaki amaç kadar önemli olabilir.

Kimisine göre mutluluk bir ELDE ETME-SAHİP OLMA İŞİDİR. Şu arabayı veya şu insanı elde ettiğimde mutlu olacağım derler.

Kimi insanlar için ise mutluluk diğer insanlarla İLETİŞİM KURMA HALİNDE OLMAKTIR.

Son olarak ele alacağımız insanlar ise HANGİ DURUMDA KENDİNİ İYİ HİSSETMİŞ OLACAKSIN, sorusuna ''.....konusunda OLDUĞUMDA'' der.

 

 

Bu soruya verilecek cevaplar, kişinin MUTLU OLMA STRATEJİSİNİ belirler.

 

 

Mutlu olmak bir davranış şeklidir ve her davranışın kendi içinde bir stratejisi verdır.

 

 

Biz kişisel gelişimciler danışanlarımıza, o sinir bozucu sorularımızı ardı ardına sorarken, değişmesini istedikleri davranışın stratejisini belirlemeye çalışırız.

 

 

-MUTLU OLMAK İSTİYORUM.

-NE OLDUĞUNDA KENDİNİ MUTLU HİSSETMİŞ OLACAKTIN?

-ÖZGÜR OLDUĞUMDA.

-NE OLDUĞUNDA ÖZGÜR OLDUĞUNU HİSSEDECEKSİN?

 

 

'' BEN ÖZGÜR OLMAK İSTİYORUM'' diyen bir insan bunu gerçekleştirmek istiyorsa, ÖZGÜR OLMAnın öncelikle kendi algısındaki yansımasına ve özgür olmaktan ne anladığına bakmalı.

VE algısındaki özgürlük kavramının anlamı, değeri, inançlarındaki yansıması ve kişinin bunu ne kadar istediği ortaya konmalıdır.

 

 

Bu model, BEKLENTİYİ, İSTEĞE DÖNÜŞTÜREN ve KUANTUMSAL YAKLAŞIMI HAREKETE GEÇİREN BİR  ÇALIŞMADIR.

.............

Bazen bir şeyleri gerçekten isteriz. Bununla birlikte isterken, o istediğimize ulaşmak için doğru stratejiyi kuramayız.

Hayallerinizin bir beklentiden öte GERÇEKLERİNİZ OLMASINI İSTİYOR İSENİZ, SİZİ MUTLU EDECEK BU TECRÜBENİN, SİZDEKİ ANLAMINI BULMALI VE ONA ULAŞMAK İÇİN DOĞRU STRATEJİYİ UYGULAMALISINIZ.

 

 

Bazı durumlarda, mutlu olma haline ulaşmak için, birşeyler daha bilmeye, bir şeyler daha yapmaya ve elde etmeye ihtiyacınız olabilir. Doğru hedef belirlendiğinde, doğru bir yol haritası ile KİŞİYİ GERÇEK MUTLULUĞA GÖTÜRECEK DAVRANIŞ artık bilinmiş olur.

 

 

Mutluluk sonda değil, yürünecek yoldadır.

Sondaki duyguya odaklı bir mutluluk, BEKLENTİDEN ÖTE BİR ŞEY DEĞİLDİR.

MUTLULUK BİR DENGE İŞİDİR.

ELİNDEKİ DOĞRU STRATEJİ, KİŞİYİ DENGEDE TUTAN BİR DURUMDUR.

MUTLULUK, GERÇEK İHTİYACIN OLANA YÜRÜDÜĞÜN YOLDA, DOĞRU STRATEJİLERİ KURDUĞUN BİR OLMA HALİDİR.

 

 

Nice mutluluklara SEVGİMLESİNİZ.

 

Geçen yılda çektiğiniz sıkıntıları, yaptığınız hataları, hayal kırıklıklarınızı ve harcadığınız fırsatları unutun...

Her tohumun kendi içinde özünde, bir gün karanlık toprak altından gün ışığına çıkarak büyüyeceği, dallanıp budaklanacağı ve yüzlerce meyve verecek olgun bir ağaca dönüşeği bilgisi saklıdır.



 

Her tohumun kendi içinde özünde, bir gün karanlık toprak altından gün ışığına çıkarak büyüyeceği, dallanıp budaklanacağı ve yüzlerce meyve verecek olgun bir ağaca dönüşeği bilgisi saklıdır. Çok küçük bir tane tohum bunu bilmektedir. Özünde bu bilgiyi taşımaktadır.

Linki tıklayın ilk yılbaşı hediyeniz benden olsun... Buyrun efem...



 

http://www.kd-pavza.si/datoteke/200412231201341.swf