31 Mart 2012

Tam aydınlanacağım...

Bilinçaltının Yüklerini Bırakma (Bağ Kesme Çalışması)

Bilinçaltının Yüklerini Bırakma (Bağ Kesme Çalışması)


Geçmişinden, çevrendeki insanlardan, annenden, babandan, sevdiklerinden, çatışma yaşadığın kişılerden yaşadığın alandaki herkesten ve her olay ve durumdan aldığın bilinçaltı kalıpların varlığında ve dış dünyanda çatışmaya sebep oluyor. Varlığının sonsuzluğu bu sınırlı kalıplarınla çatışıyor doğal olarak. Bu çatışma dış dünyanda da çatışma ile problemlerle karşılaşmana neden oluyor. Bu uygulamada bu yüklerin her birini tek tek bırakacak özgürleşeceğiz.

Rahat olacağın bir yerde rahat bir pozisyonda otur. Gözlerini yavaşça kapat. Ağır ağır ve derin nefesler al. Üç derin nefes alışverişinden sonra hayatında en fazla çatışma yaşadığın kişiyi gözünün önüne getir. Bu kişi bir arkadaşın olabilir, tanıdığın olabilir, bir akraban olabilir. Şu an hayatında olabilir, ya da geçmişte hayatında olmuş bir kişi olabilir. Hatta şu anda hayatta olmayan biri de olabilir. En fazla çatışma yaşadığın kişiden başla. Her seferinde bir kişi ile çalışacaksın.

Gözlerin kapalı, derin ve ağır nefesler alıyorsun. İlk önce çalışma yapacağın kişinin karşında olduğunu gör. Şu anda o kişi karşında. İmgesel olarak göremesen de yalnızca karşında olduğunu hisset. Şu anda o karşında duruyor. Ne hissediyorsun. Daha önce yaşadıgınız o çatışmadan dolayı ona kızgın olabilirsin, ya da sen bir şey yaptın, bunun suçluluğunu taşıyor da olabilirsin. O kişiden korkuyor olabilirsin hatta nefret ediyor olabilirsin. Ama bil ki bunu sen hissediyorsun. O sadece içindeki kızgınlığın, korkunun açığa çıkması, dışarıdaki yansıması. O sensin. Kendi içindeki, bilincindeki çatışan yönlerini görüyorsun. O sana onu gösterdi. Seni sana gösteren bir aynan, yüzün o. Senin iç dünyanın ayna görüntüsü. İçindeki bu çatışmayı durdurmazsan, hayatında farklı farklı görünüşlerle ayni sorunu yaşayacaksın. İsimler değişecek belki, sahneler degişecek. Ama aynı şeyleri tekrar tekrar yaşayacaksın eğer içinde o çatışan yönünü bırakmazsan.

Şimdi, ona hissettiğin şeyler ne olursa olsun onun gözlerinin içine bak. Ama yalnızca sevgiyle. Çünkü o sensin, senin yüzün. Sevgiyle gözlerinin içine baktıktan sonra ona söyleyeceğin iki cümle çok önemli. Bu seni onun varlığıyla ve evrenle birleştiren iki cümle. Evrenden, her şeyden kendini ayırdığın, büyük resmi göremediğin için yaşadın bunları. İki cümle.

TEŞEKKÜR EDİYORUM.

SENİ SEVİYORUM.

Bu iki cümle, seninle onu,  çatışma ile çözümü biraraya getirecek. Teşekkür ediyorsun, çünkü o sana senin bir yüzünü gösterdi. Senin olmak istemediğin bir yüz olabilir bu. Ama en mükemmel yüzünü ortaya çıkarman için, önce sen olmayan yüzlerini kendine gösteriyorsun. Kendin olmayan yüzlerini görerek, en mükemmel oluş halini ortaya çıkaracaksın. Kendini hatırlıyor, her an yükseliyor, varlığın muhteşemliğini açığa çıkarıyorsun. Bunun için hayatında mutlaka çatışma yaratman gerekmiyor.Bir şeyleri öğrenmek için hayatında mutlaka zorluk yaşaman, düşmen, kafanı duvara çarpman gerekmiyor. Kafanı duvara çarpmadan da öğrenebilirsin. Acı çekmek burada öğrenmek ya da hatırlamak için kullandığın bir yöntemdi. Ama bu şekilde öğrenmek yerine her şeyi kolaylıkla, acı yaratmadan, sevgiyle, mutlulukla, bollukla hatırlayabilirsin. Acıyı kullanarak öğrenmek senin seçimin. Seçimin ne ise de onu yaşarsın.

Evrene bakarsan her şeyin kolaylıkla olduğunu görürsün. Evrende milyonlarca galaksi trilyonlarca trilyon yıldız var. Devasa boyutları ile doğal halleri ile dönüyorlar. Bir güç sarfetmelerine gerek yok. Bir tohum toprağa düştüğünde doğal hali ile çıkıyor. Bunu içinn ek bir güce, cabaya ihtiyacı yok her şey doğal haliyle ve kolaylıkla oluyor. Işığın müziğiyle birleştiğinde hayatında her şeyin kolaylıkla olduğunu goreceksin.

Gözlerin kapalı, o kişi karşında. Gözlerinin içine sevgiyle baktın. O muhteşem iki sözcüğü söyledin. Seni seviyorum, teşekkür ederim. Sonra ona SARIL. Bunu fizikselleştirebilir kendine sarılıyormuş gibi bir sarılma hareketi yapabilirsin. Bu sıcaklığı hissetmeni sağlayacaktır. Kendine sarılıyormuş gibi sarıl ona. Hisset sıcaklığını. Varlığını içine al. O senin varlığının içinde kabul etmediğin bir yüzün. O yüzünle bir arada olmak durumunda değilsin. Ama o yüzünü de kabul et. O da senin bir yüzün. Bir şeyi bırakman için önce kabul etmen gerekir. Kabul etmediğin, reddettiğin her ne varsa onları çoğaltırsın. Kabul, ruhunun, bedeninin şifasıdır.

Sarıldıktan sonra şunları söyle ona:

“Çok güzel anlar yaşadık, bir yüzümü gördüm ve çok güzel deneyimler kazandım. Ama artık varlığımda bu yükü taşımayı tercih etmiyorum.”

Valığımızda karşılaştığımız insanların yüklerini taşyoruz. Bu sevdiğimiz insanlar için de geçerli. Sevdiğimiz biri bizimle biraraya geldiğinde yaşadığı bir sorunu anlattığında fark etmeden onun yükünü alıyoruz. Aynı zamanda onun hayata bakışını, kalıparını da bilinçaltımıza ekliyoruz. Çatıştığımız insanlar keza onların yüklerini de hala üzerimizde aşıyoruz. Geçmiş denilen zaman diliminde bir olay yaşanmış. Hala hayatımızda bu olayın yükünü taşıyoruz. Bu cümleyi söyleyin ona. Bu cümle ondan ayrılmanız anlamına gelmiyor. Varlığınızın bir parçasından ayrılamazsınız. Her biri bir çünkü. Yalnızca aldığınız, üzerinize yapıştırdıgınız yükünüzü bırakıyorsunuz. Çünkü artık yürümek, mutlulukla koşmak, ışığın muhteşem müziğini yazmak istiyoruz. Her şey birbiri ile bağlı ve bir olduğundan siz bu çalışmayı yaptıgınızda, karşınızda gördüğünüz kişi de yüklerini bırakabilir eğer arzu ederse tabi.

Ona sarıl ve bunu söyle “ama artık varlığımda bu yükü taşımayı tercih etmiyorum.”. Sonra bir adım kadar geriye çık. Göbekleriniz arasında bir kordon ya da ip olduğunu düşün. Bu kordon, varlığına aldığın bu yükü taşıyan kordon. Kordonu gör, bu kordonla bilinçaltı kalıplarını, varlığını aşağı çekecek kabukları aldın. Şimdi eline altın renkli bir makas al. Bu altın renkli makasla o kordonu kes. Kordonun kesildiğini ve ayrıldıgını mutlaka gör. Ya da hisset. Ayrılmaz, kesilmezse tekrar dene. Daha çok sevgini ver. Bazen ip büyüyebilir, dallanıp budaklanabilir. Bu sefer makası büyüt o ip kesilsin ve ayrılsın. İp ayrıldıktan sonra tekrar gözlerinin içine bak, teşekkür ediyorum de ve uzaklaştığını gör. Yavaş yavaş gözlerini aç.

Bu çalışmayı yaparken çözülmeler yaşayabilirsin. Sarıldığında bazen birden bir duygu boşalması yaşayabilir, ağlayabilirsin. Bırak hislerin olduğu gibi aksın sen süreci yönetmeye çalışma bırak kontrolü. Varlığının çatışmaları çözülsün.

Çalışmanın aşamalarını kısaca tekrarlıyorum.

Gözlerini kapa, birkaç derin nefes al,

Çalışma yapacağın kişiyi karşına al,

Gözlerinin içine sevgiyle bakarak, teşekkür ediyorum ve seni seviyorum de,

Sonra ona sevgiyle sarıl ve şöyle söyle “Çok güzel anlar yaşadık, bir yüzümü gördüm ve çok güzel deneyimler kazandım. Ama artık varlığımda bu yükü taşımayı tercih etmiyorum.” Bir adım geriye çık.

Aranızda bir kordon olduğunu gör ya da düşün. Yükü taşıyan bu kordonu altın bir makası eline alarak kes. İpin ayrıldıgını mutlaka gör. Ayrılmazsa makası büyüt. Eğer zorlama ya da direnç hissediyorsan o an o kişiyi bırakıp başka birine geçebilir, başka bir zaman yine aynı kişi için yapabilirsin.

Gözlerinin içine tekrar sevgiyle bakarak, teşekkur ediyorum de, senden uzaklaştığını gör ve gözlerini yavaş yavaş aç.

Bu çalışmayı her seferinde bir kişi için yap. Bir kişi için 2-3 dak. yeterlidir bunun için. Öncelikle en çok çatışma yaşadığın kişilere, daha sonra çevrendeki insanlara, geçmişte yaşamış ya da şu an yaşamayan hayatındaki kişilere, en son sevdiklerine de bu çalışmayı yap. Bir kişi için eğer kordon ayrıldı ise bir kez yapman yeterli. Tekrar tekrar yapman inancının zayıflığını, şüphe duymuş olduğunu gösterir. Bir kez yap ve olduğunu bil. Sevdiklerinle daha güçlü bağlar kurduğunu, daha mutlu ilişkiler deneyimlediğini göreceksin. Çalışma iki taraflı çalıştığından, çatışma yaşadığün bir kişi ile birden daha güzel bir diyalog içine girdiğini görebilirsin. O kişi seni hiç beklemediğin halde hemen ve kısa bir süre sonra arayabilir. Birden çatışmanın çözümlendiğini görebilirsin.

Daha açık, sevgi dolu dostluklar, ilişkiler kuracaksın. Çünkü ilişkilerin yüklerden özgürleşecek. Hayatına artık hizmet etmeyen kişilerin de hayatından birden kendiliğinden çıktığını göreceksin. Çünkü o senin bir yanındı, ve sana yalnızca bir şey anlatmak için yine senin tarafından kendi yüzlerinden birini görmen için geldi. Artık hayatındaki görevi bittiğinden, birden uzaklaştıgını görebilirsin. Hayatına yeni birileri girebilir. Hayatına yeni girenler de senin şu andaki sevgi dolu titreşimine uygun kişiler olacak. Hatırla, içerisi nasılsa dışarısı da öyledir. İç çatışma durduğuda dışarıdaki çatışma da duracak.

Çalışmayı kendinde çatıştığı yanların için de yapabilirsin. Mesela bir konuda endişeleniyorsun, ya da içinde bir yanın seni aşağı çekiyor, korkuya sevkediyor. Bu sefer, kendini karşına al ve bu çalışmayı yap. Karşındaki kendin olsun. Bak gözlerinin içine. Karşındakini tanımla, o sensin, benim …..dan endişe duyan yanım. Teşekkür ediyorum, seni seviyorum. Sarıl, “Çok güzel anlar yaşadık, bir yüzümü gördüm ve çok güzel deneyimler kazandım. Ama artık varlığımda bu yükü taşımayı tercih etmiyorum” dedikten sonra kendi nin o yüzü ile arandaki bağı kes. Bunu aynı şekilde, bağımlı olduğun şeylere yapabilirsin. Herhangi bir hastalığını karşına alıp onunla bağini kesebilirsin. Bu yöntemle birden hastaığın çözülmeye iyileşmeye başladığını görebilir, mucizeler yaşayabilirsin. Hatta calışmayan bir cihazla arandaki baği kestiğinde onun çalışmaya başladığını bile görebilirsin.

Bizim cansız dediğimiz cihazlarımız da enerji ile calıştıklarından bazen bizdeki enerji dalgalanmaları manyetik alan yaratıp onların bozulmasına sebep olabilir. Bazen tuttuğunuz bir şeyin bozulduğunu, ya da elinizde kırıldığını görebilirsin. Uygula bunu, aklına gelen her şeyle yapabilirsin, bitkilerin, hayvanlarınla, bununla oyna ve yaratıcılığınla bu yöntemi kullan. Çok etkili ve hızlı çalışan bu yöntem, ayağındaki taşları, prangaları atmanı, kanatlanmanı sağlayacaktır.

Mart Cosmopolitan'da "Eşruhunuzu Nasıl Bulursunuz?"u yazmıştım.

Mart Cosmopolitan'da "Eşruhunuzu Nasıl Bulursunuz?"u yazmıştım.

Nisan'da ise "Eşruhunuzu Buldunuz da, İlişkinizi Nasıl Sürdürürsünüz?"ü yazdım.

Mayıs'ta da "Eşruhunuzla Nasıl Vedalaşırsınız?"ı yazıp seriyi tamamlayacağım inşallah. :)

Antakya kem göz mozaiği...

Gösteriş yapmaya çalışmayın, sadece kendiniz olun ve ne yapmaktan keyif alıyorsanız onu yapın.

Gösteriş yapmaya çalışmayın, sadece kendiniz olun ve ne yapmaktan keyif alıyorsanız onu yapın.

Warren Buffet

30 Mart 2012

Bu sizin hayatınız...

Gün içi murphy kuralları...

1 - Bir şey tamir ederken elin tamamen yağlandığında burnun kaşınır.

2 - Yere düşürdüğün bir bozuk para veya bir küçük vida ulaşılması en zor yere yuvarlanır.

3 - İnsanların seni seyretme olasılığı düştüğün komik durum ile doğru orantılıdır.

4 - Yanlış numara çevirdiğinde çevrilen numara kesinlikle meşgul değildir.

5 - Patronuna lastiğin patladığı için geç kaldığını söylediğinde ertesi gün lastiğin gerçekten patlar.

6 - Gırgır geçmeye başladığın anda patron kapıda görünür.

7 - Sıkışık trafikte şerit değiştirdiğinde, terk ettiğin şerit daha hızlı akmaya başlar.(her zaman)

8 - Duşa girip ıslandığında telefon çalar.

9 - Birileri ile karşılaşma ihtimalin, görünmek istemediğin zaman en üst düzeydedir.

10 - Bir makinenin çalışmadığını ispat etmen gerektiğinde kesin çalışır.

11 - Kaşıntının şiddeti ulaşma zorluğun ile doğru orantılıdır.

12 - Sinemada sıranın ortasında oturanlar salona en son girerler.

13 - Üzerine yağ-reçel sürülmüş bir ekmek kesinlikle en pahalı halıya ve yüzüstü düşer.

14 - Ayağınıza tam oturan bir ayakkabı kesinlikle mağazadaki ayakkabıların en çirkinidir.

15 - Herhangi bir şeyi beğendiğinizde derhal üretimden kaldırılır

Yaz gelirken alternatifler... Günün Fotosu...30/03/2012

Ne düşünmüyorsun ?

ACİL...ACİL... VE ÖNEMLİ...

ACİL...ACİL... VE ÖNEMLİ... Arkadaşlar, bundan üç beş ay önce Tuna Özdemir diye biri bana musallat oldu. Baktım laftan anlamıyor kendisini engelledim. Arkasından bir çok sahte isimle hesap açarak beni rahatsız etmeye devam etti. Hepsini engelledim. Bir süreedir sesi çıkmıyordu. Dün bazı arkadaşlarıma mesajlar atıp, benle irtibata geçmeye çalışmış. KENDİSİYLE HİÇBİR İLGİM İLİŞİĞİM VE BAĞLANTIM VE TEMASIM YOKTUR VE OLMAMIŞTIR  VE OLMASINI DA İSTEMİYORUM...Bu şahsın hesabını lütfen engelleyin... ve size de böyle bir mesaj yazarsa muhattaap bile almayın VE ENGELLEYİN...

BUGÜN BANA YARIN SİZE ARKADAŞLAR.... MUTLAKA ENGELLEYİN...

ÜÇ BEŞ AY ÖNCE ONUN  FACEBOOK HESABINI ENGELLEMEDEN ÖNCEKİ HATIRLAYABİLDİĞİM BİLGİLERİ ŞÖYLE; ANTALYALI VE KAFASINDA BİR KORSAN ŞAPKASI VAR....

Beden Dili Kullanımında El, Kol ve Avuç Hareketleri...

Beden Dili Kullanımında El, Kol ve Avuç Hareketleri



 Aşağıdaki resimde sırası ile el, kol ve avuç hareketlerinin beden dili açısından nasıl değerlendirilmesi gerektiği detaylı olarak gösterilmiştir.


1. Sana karşı tamamen dürüst olacağım...

2. Ağız Koruyucu

3. “Sayın hakimim, benim naçizane görüşüme göre“…

4. Başparmaklar arka cepten dışarı çıkıyor

5. Ense kaşıma

6. Yaka çekiştirme

7. Burna dokunma

8. Can sıkıntısı

9. Yüksek çatı

10. Alçak çatı

11. Çene okşamanın bayan versiyonu

12. Karar verme

13. İlgili değerlendirme

14. Olumsuz düşünceleri var

15. Kontrolü ele alma

16. Kontrolü bırakma

17. Adam gibi el sıkışma

18. Politikacı el sıkışı

GÜN; Şafağa bırakılmış umuttur,

GÜN; Şafağa bırakılmış umuttur,

UMUT; Rüzgarla gelen tebessümdür,

TEBESSÜM; Güneşin yüzünde mutluluktur,

MUTLULUK; Bahçende yeşeren sevgidir,

SEVGİ; Yüreğinden dilediğin hayattır,

HAYAT; Sana bağlanan aşktır,

AŞK; Sende çoğalan huzurdur,

HUZUR; Uzaktan gelen

GÜNAYDINDIR !!!
GÜZEL BİR GÜN OLMASINI DİLERİM......................

DAHA DA ÖNEMLİSİ GÜZEL BİR HAYATINIZ OLMASINI DİLERİM...

Beni seveceksin de eline ne geçecek...

Burçlar için söylenebilecek en güzel sözler

Koç
Canım benim. Ya ben yerim senin o duygusal, mütevazi, ince, anlayış yumağı duygularını! Sen seçildinde mi gönderildin bu dünyaya? Bir insan bu kadar mı düzgün, bu kadar mı programlı, bu kadar mı anlayışlı olabilir? Bu Koç'lar var ya, IQ seviyesi yüksek insanların burcudur. Dost insan, güzel insan... İnsan gibi insan. Allah seni başımızdan, yanımızdan eksik etmesin. İyi ki varsın! Allah herkese Koç gibi dostlar nasip etsin inşallah. Bitanem benim, canım canım...
Boğa
Ayy, benim güzeller güzelim. Bu Boğa'lar var ya, dünya tatlısı, yer gök harikası, şeker mi şeker insanlardır. Bal bunlar bal. Bunun sohbetine doyum olmaz. İyi sevgili, iyi arkadaş, iyi, iyi, iyi,... Say say bitmez bunlar. Hatta bak yazmayayım dedim, ama dayanamayacağım ve sizinle de paylaşacağım bu gerçeği. Biliyor musunuz ki sizler; "Bir Boğa bir dünyaya bedeldir," lafını? Onlar şanlı burç aleminin, yere göğe sığmaz, harikulade burç gurubudur.
İkizler
Halt etmiş sana iki-yüzlü diyenler. Onlar seni çekemiyorlar. Rahatlığın, her ortama uyum sağlayışın, pratik zekân... Tabii ki, kıskanırlar seni, şekerim. Kim senin kadar özgüven sahibi olmak istemez ki? Sen hiçbir zaman unutma, tatlı İkizler insanı; seni hayatın boyunca çekemeyenler olacaktır. Sen hiç takma o güzel kafana onları. Sen burçların en sevimlisisin. Adın İkizler; ama sen bitanesin.
Yengeç
Allah seni yarattı da, melekleri niye yarattı? Ya kardeşim nedir bu zerafet, bu karizma... Sen mıknatıs mısın nesin? Bir insan, her girdiği ortamda bu kadar ilgi çekmeyi nasıl başarır? Hem de hiçbir çaba sarf etmeden... Yoksa sen mükemmelliğin eş anlamı mısın? Kim istemez annesi Yengeç burcu olsun, eşi bir Yengeç burcu olsun? Sen var ya, olmazsa olmazsın. Burçların baş tacısın.
Aslan
Heyt bee... Gözümüzün şenliği, gönlümüzün nuru. Afet-i devran, mükemmel-i cihan. Aslan mı bu aslan. Senin kadar aynalarla baışık olan var mı şu dünyada? Sen ki güzelliğin simgesi, yer yüzünün güneşi. Senin bütün fallarında nazar çıkacaktır... Mümkündür. Başka mümkünatı da yoktur, zaten. Allah seni kem gözlerden korusun inşallah, emi?
Başak
Merhametlim benim. Karıncayı bile incitemeyen, hassas, sevgi dolu, güzel Başak'ım benim. Efendiliğin simgesi, kibar insan. Seni var ya, anlatacak kelime bulamıyorum. Nesin sen? Yoksa kanatsız bir melek mi? Herkesin iyiliğini düşünen, verici, vefakâr Başak. Senin adın Başak değil; barışın, temizliğin simgesi Beyaz Güvercin olmalıydı. Neyse canım, sen üzülme. Biz biliyoruz ya, o yeter, Beyaz Güvercinim benim.
Terazi
Hay sana dengesiz diyen o dengesizler... Ben onlara ne diyeyim bilmiyorum ki! Yahu, sen olmasan var ya, su İnsanoğlu soyunda bir eksiklik, bir yitim olurdu. Sen dengesin insanlık için. Alem buysa kral sensin. Sen susarsan bir neden, konuşursan ayrı bir neden vardır. Marifetli, kabiliyetli, en artılı burç sensin. Senin üstüne burç tanıyan, megalomandır. Söylesene senin üstüne burç mu vardır? Ben ki, şahsi fikrim, senden iyisini bilmem, tanımam, görmem.
Akrep
Herkes bir Akrep olarak doğmayı isterdi, inan bana. Güzel gözlerin, gururun, albeninin temel taşı Akrep. Senin kadar hayatına hakim, senin kadar yaptığı işin arkasında durabilen kaç kişi kaldı artık? Allah senin soyunu eksik etmesin. Sen ki, bir bakışıyla buzları eritebilen, insana senin için Ferhat olup dağları delmeyi istettirebilen insan. Kim demişse sana fesat diye, onlarin hepsi... Neyse, yine açtıracaklar ağzımı. Senin güzel gözlerin bile yeter o kıskançlara. Sen görmezden, duymazdan gel o fesatları.
Yay
Kainatın bir burcu olsa, kesin Yay olurdu. Sanatkar, vefakâr, doğru dürüst insan dedikleri sen olsan gerek. İçinde bir tek Yay olmayan bir arkadaş grubunu, uğruma ölecek olsalar bile tanımam ben. Senin heyecan budalası olduğunu sanan bir grup kendini bilmez, senin o insana hayat veren enerjini çekemeyenlerdir. Burçlar aleminin kozmik mucizesisin sen. Senin havan bile yeter güzelim... Çatlasın çekemeyenler.
Oğlak
Aman, sana inatçı diyorlar diye üzülme. Onlar senin istikrarına gıptayla bakıp, senin yarın bile edemeyen kişiler. Dürüstlük senin burç genlerinde var. Bütün alimler, bilginler genelde Oğlak'tır. Oğlak burcu olmak bile, tek başına bir şereftir. Hatta Oglak burcu olarak doğamamış kadersizler için, Oğlak burcunun birinci dereceden akrabası olmak bile ayrı bir şereftir. Sen kıvrak zekanla, zaten her zaman bir sıfır öndesin.
Kova
Hep çevresindekileri düşünen, insancıl duyguları fazla gelişmiş, sevgi dolu Kova'lar. Allah sizin iyiliğinizi versin, emi? Ayol, bu ne vericilik, bu ne geniş bir yürek öyle? Sana sabit fikirli diyenler, senin her fikrinin bir cevher olduğundan habersiz mi? Eşitlik senin için ne kadar önemli, halbuki! Ah keşke, herkes senin çeyreğin kadar bile olabilse... Sen çok yaşa, emi?
Balık
İnsanlar öyle duygu yoksunu olmuşlar ki, senin bu yaradılışının özü, duygusallığını alaya alacak kadar saçmalayabiliyorlar bazen. Sen paranoyak değilsin, canım, ince fikirlisin. Ama, nerde bu ayrımı yapacak kafa bazılarında? Ben senin o yanağına düşen göz yaşını seviyorum, o hüzün dolu bakışını seviyorum. O sevgi dolu, gizemli yüreğini seviyorum. Sana sıkıcı diyenler, boğum boğum sıkıla inşallah. Sen ferah tut kendini. Rahat ol, boşver, takma o çan çan çeneleri kafana.

Beni bir ben bilirim...

Toksin atma formülü;




TOKSİN ATICI: 1 kap içerisine yarım demet taze maydanoz (saplarıyla birlikte), yarım demet taze nane yaprakları, 1 adet limon, bir parça ıhlamur ve 2 litre su eklenir. Yaklaşık 30 dakika kaynatılır ve soğuduktan sonra süzülerek içilir. Sa...bah aç karnına 1 su bardağı her gün içmelisiniz.


TAZE HAVUÇ VE KEREVİZ SUYU KARIŞIMI: Havuç ve kerevizin içerdikleri maddeler birleşince güçlü bir antioksidan ve kanser önleyici etki gösterirler. Ayrıca karışımın içerdiği A vitamini bağışıklık sistemini, dişleri, iskelet sistemini ve görmeyi güçlendirir. Cilt sağlığı açısından da önemlidir. Haftada 1 kere 1 ara öğünü kaldırıp içilmelidir

Dünyanın 7 hatası...

Haydi bugün küsleri barıştırma günü olsun...

sağdaki kuş: küstüm sana

soldaki kuş: hahaytt asıl ben küstüm

ortadaki kuş: sizi barıştırmadan uçarsam eğer bana da ruknettin demesinler

28 Mart 2012

Aşk Bitti - El Yazısı Film Müziği ( Ezginin Günlüğü)

http://youtu.be/phXtABEUJUQ

Aşk bitti
Elimden sanki minik bir balık kayıp gitti
Aşk bitti
İçimden sanki bir şeyler kopup gitti
Aşk hiç biter mi
Hiç bir şey olmamış gibi
Boşlukta kaybolup gider mi
Aşk hiç biter mi

Kalır adımızla
Bir sokak duvarında
Bir ağaç kabuğunda
Bir takvim kenarında
Kalır bir çiçekte
Bir defter arasında
Bir tırnak yarasında
Bir dolmuş sırasında
Kalır bir odada
Bir yastık oyasında
Bir mum ışığında
Bir yer yatağında
Aşk hiç biter mi

Pardon, sonsuzluk kaç gün sürüyo ?

Eyvah eyvah...

Gözlerinin gördüğünü yüreğinin gördüğüne değişiyorsan eyvallah!

  Yüreğinin gördüğünü gözlerinin gördüğüne değişiyorsan eyvah, eyvah! ''


MEVLANA

Ben” im diye etrafınıza gösterdikleriniz yüzde kaçınız sizin? Yüzde kaç mutlusunuz? Yüzde kaç gerçeksiniz siz?

Ben” im diye etrafınıza gösterdikleriniz yüzde kaçınız sizin?

Cesaret edip gösteremediğiniz daha yüzde kaçınız var geride?

Yüzde kaç kendinizsiniz siz? Düşündünüz mü hiç? ...

Yüzdeyüz kendiniz olmadığınız için;

Yüzde kaç mutlusunuz?

Yüzde kaç aşıksınız?

Yüzde kaç annesiniz, babasınız, dostsunuz, sevgilisiniz,....?

Yüzde kaç gerçeksiniz siz?

Hayal ettiniz mi hiç, yüzdeyüz kendiniz olabilmeyi?

Tüm çıplaklığınızla ortaya çıkıp, ben buyum işte diyebilmeyi? Hiç rahatsız etmiyor mu sizi, üstünü örtüp, unutmaya çalıştığınız, yok saydığınız o duygular?

Kurtulmak için hiç bir istek duymuyor musunuz, yıllardır ruhunuza yerleştirdiğiniz sizi kısıtlayan o sınırlardan, kurallardan, yargılardan?

Yüzdeyüz kendiniz olarak yaşamak için cesaretiniz mi yok? Yeterince iyi olamamak, red edilmek mi korkutuyor sizi?

Yüzdeyüz kendiniz olarak yaşama riskini mi göze alamıyorsunuz?

! Kişisel arzular yerine hep dışarıdan gelecek motivasyonlara ihtiyaç duymak!

Kendini beyninde oluşturduğun negatif düşüncelerin, koşullanmaların parmaklıkları arasına hapsetmek!

Herşeye önyargı, gelenek yada moda düşüncelerin penceresinden bakmak.

Yüzdeyüz kendin olmak yerine, senden beklenenlere göre kendine sürekli yeni imajlar oluşturmak, olmak istenen kişi olmaya çalışmak!

Ezberci bir makina olmayı, kendi hikayesi olan mutlu ve yaratıcı bir insan olmaya tercih etmek.

Hadi itiraf edin artık kendinize asıl gerçeği! Aslında bunun böyle olması gerekmediğini. Bu yolu kolay olan olduğu için kendinizin seçtiğini.

Bunları bilerek kabullendiğinizi. Keşfedilmemiş yolları denemeye cesaretiniz olmadığı için bilinen, kalabalık ana yolları, ikinci el bir yaşamı tercih ettiğinizi.

Kendi ışığınızın size yeteceğine inanamadığınız için sürekli birilerinin peşinden gittiğinizi. Hadi alın artık üzerinize, yaptığınız seçimlerin, verdiğiniz kararların tüm sorumluluğunu.

Kabul edin artık, parmaklarınızın arasından akıp gidenin kendi hayatınız olduğunu.

Gösterin artık kendinize, mutlu olmak için ne kadar cesur olduğunuzu!

27 Mart 2012

"Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş, gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım."

"Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş, gözyaşımı kahkahaya çevirdiğinde anladım."

Can Yücel

Dinlerseniz, size her zaman doğru yolu gösteren bir sesin var olduğunu unutmazsınız..."



Dinlerseniz, size her zaman doğru yolu gösteren bir sesin var olduğunu unutmazsınız..."

Thomas Hughes

Siz Hangi Agaçsınız?





Celtic Astroloji doğanın kendisidir ve burçlar ağaçlara göre belirlenir. Doğduğunuz gün, hangi ağaçla ilgili olduğunuzu gösterir. Bu astroloji sistemine göre hangi ağacın özelliklerini taşıdığınızı merak ediyorsanız işte yanıtı...

23-31 Aralık : Elma Agaci

01-11 Ocak : Koknar

12-24 Ocak : Karaagac

25 Ocak-3 Subat : Selvi

04-08 Subat : Kavak

09-18 Subat : Sedir

19-28 Subat : Cam

01-10 Mart : Salkimsogut

11-20 Mart : Ihlamur

21 Mart : Mese

22-31 Mart : Findik

01-10 Nisan : Uvez

11-20 Nisan : Akcaagac

21-30 Nisan : Ceviz

01-14 Mayis : Kavak

15-24 Mayis : Kestane

25 Mayis-3 Haziran : Disbudak

04-13 Haziran : Gurgen

14-23 Haziran : Incir

24 Haziran : Hus

25 Haziran-4Temmuz : Elma

05-14 Temmuz : Cam

15-25 Temmuz : Karaagac

26 Temmuz-4Agustos : Selvi

04-13 Agustos : Kavak

14-23 Agustos : Sedir

24 Agustos-2 Eylul : Cam

03-12 Eylul : Salkim sogut

13-22 Eylul : Ihlamur

23 Eylul : Zeytin 2

4 Eylul-3 Ekim : Findik

04-13 Ekim : Uvez

14-23 Ekim : Akcaagac

24 Ekim-11 Kasim : Ceviz

12-21 Kasim : Kestane

22 Kasim-1 Aralik : Disbudak

02-11 Aralik : Gurgen

12-21 Aralik : Incir

22 Aralik : Kayin

Elma : (Ask) Cazibeli, fiziksel olarak dikkat cekici, etkileyici… Hos bir auraya sahip. Flortoz ve maceraperest ama hassas ve her zaman asIk bir tip. Sevmeye ve sevilmeye merakli. Sadik ve hassas bir es. Comert. Bilimsel konulara yetenegi var. Bugun icin yasar. Hayalgucu yuksek.

Kestane : (Durustluk) Alisilmadik bir guzelligi vardir ama insanlari etkilemek gibi bir derdi yoktur. Adil ve neselidir. Dogustan diplomattir. Cok kolay huzursuzluga kapilir ama her turlu iliskisinde hassastir. Bazen olagandisi davranir. Sevgili bulmakta gucluk ceker.

Incir : ( Hassasiyet) Cok guclu, bagimsiz, tartismalara ve zitliklara fazla izin vermeyen, aile hayatina duskun, iyi bir baba ve hayvan severdir. Sosyal bir kelebek gibidir. Espriden anlar, aylakligi ve tembelligi de sever. Bencilligi vardir. Akilli ve pratiktir.

Disbudak : (Hirs) Farkli bir cekicilige sahip, hayat dolu,talepkar, dusuncesizce hareket eden ve elestirilere kulak asmayan biri. Hirsli, akilli, yetenekli, kaderine hukmetmeyi seven, egoist olmaya elverislidir. Ama ona guvenebilirsiniz. Bazen beyni kalbine hukmedebilir. Iliskiler cok ciddiye alir ve sadiktir.

Kayin : (Yaraticilik) Iyi bir zevki vardir. Gorunuse ve kendi goruntusune onem verir. Materyalistik sayilir. Hayati ve kariyeri icin cok ve duzenli calisir. Ekonomiktir. Gereksiz risklere girmez. Makul bir tiptir. Diyet ve sporla fizikine dikkat eder

Hus : (Esinlenme) Hayat dolu, etkileyici, elegan, arkadas canlisi, gosteristen uzak, mutevazi, asiriliklardan hoslanmayan, kaba seylerden nefret eden biridir. Dogal ve sakin bir yasami tercih eder. Fazla tutkulu degildir. Hayal gucu yuksek ve az hirslidir. Sakin ve uygun ortamlar yaratir.

Sedir : (Guven) Zarif, her ortama ayak uydurabilen, luksu seven, sagligina dikkat eden, kendine guvenen, baskalarina da biraz yukaridan bakan biridir. Kararli, sabirsiz ve baskalarini etkilemeyi sever. Iyimserdir ve beceriklidir. Tek ve gercek askini bekler. Cabuk karar verir.

Selvi : (Sadakat) Guclu, fiziksel olarak kasli, her ortama uyabilen, hayatla fazla ugrasmayan, hosnut, iyimser, paraya meraklidir Yalnizliktan nefret eder. Kolay kolay tatmin edilemeyecek kadar tutkuludur. Ama sadiktir. Modu cabuk degisir. Kurallara boyun egmez. Biraz da ukala ve ilgisizdir.

Karaagac : (Asil): Musfik, fiziksel olarak duzgun, giyimine dikkat eden, taleplerinde asiriliga kacmayan, insanlara nese verebilen, liderlik etmeyi seven ama kendisi altta olmayi sevmeyen biridir. Durust ve sadik bir estir. Baskalari icin karar vermeyi sever. Comerttir. Pratik zekasi guclu ve iyi bir espri anlayisi vardir

Koknar : (Gizem) Sira disi bir zevki vardir. Sofistike ve kadirsinastir. Guzel olan her seyi sever. Dik basli, cabuk mod degistiren,bencil olmasina ragmen kendisine yakin olanlarla ilgilenen biridir. Cok mutevazi oldugu soylenemez. Hirslidir. Memnun edilmesi zor bir sevgilidir. Cok arkadasi vardir. Cunku ona guvenebilirsiniz.

Findik : (Olaganustu) Cekici, anlayisli, insanlari nasil etkileyecegini bilen, fazla talepkar olmayan, sosyal hayatta aktif ve girisken hatta dovusken biridir. Populerdir. PsIkolojik durumu cabuk degisir. Kaprisli bir asIktir. Ama durust ve esine toleransli davranir. Kusursuz bir yargi yetenegi vardir.

Gurgen : (Zevk sahibi) Cool bir guzel. Dis gorunusune ve bakimli Olmaya dikkat eder. Zevk sahibidir. Baskalarini kendinden fazla dusunur. Hayati mumkun oldugunca kolay bir hale getirmeye calisir. Disiplinli bir hayat icin kilavuzluk eder. Iliskilerinde kibardir. Farkli Sevgililer bulmak ister. Duygulariyla ilgili olarak mutlulugu yakalamasi kolay olmaz. Cogunlukla da baskalarina guvenmez. Kararlarindan da asla emin olmaz.

Ihlamur : (Suphe) Hayatin ona getirdiklerini kabul eder. Kavga ve tartismadan nefret eder. Caliskandir, tembelligi ve bencilligi hic sevmez, streslidir.Yumusak huylu ve merhametlidir. Arkadaslari icin cekinmeden fedakarlik yapar. Becerikli olmasina ragmen bunlari degerlendirmesini bilmez. Mizmizdir. Kiskanc fakat vefalidir.

Akcaagac : ( Ozgur zeka) Hayal gucu ve orijinalliklerle dolu hic de siradan olmayan biridir. Utangac, hirsli, gururlu, kendine guvenli, yeni deneyimlere ac biridir. Genellikle sinirli ve gergin bir yapisi vardir. Hafizasi kuvvetlidir. Cok kolay ogrenir. Ask hayati biraz karmasIktir. Baskalarini etkilemeyi sever.

Mese : (Cesaret): Saglam yaradilisli, cesur, guclu, bagimsiz ve giriskendir. Acima duygusu cok yoktur. Isini sansa birakmayi sevmez. Ayaklarini yere saglam basmak ister. Hareketlidir

Zeytin : (Erdem): Gunesi, sicak havalari sever. Makul biridir.Kibar duygulari vardir! Agresyon ve siddetten kacinir. Sakin ve toleranslidir. Adalet duygusu gelismistir. Hassas, kiskancliktan uzak bir yapisi vardir. Okumayi ve sofistike insanlarla muhatap olmayi sever

Cam : (Titiz) Uyumlu iliskileri sever. Dinc ve gucludur. Nasil rahat edilebilecegini bilir. Dogal ve hareketli biridir. Iyi bir partnerdir Cok arkadas delisi degildir. Cabuk asIk olur ama atesi cabuk soner.Her seyden kolay vazgecebilir. Ideali bulana kadar her sey gecicidir. Guvenilir ve pratiktir.

Kavak : (Tatminsiz) Fazla kendine guvenmeyen, sadece gerektigi zaman cesaretli olan biridir. Arkasinin guclu olmasini ve sIki insanlarla muhatap olmasini sever. Cok secicidir. Genellikle yalnizdir. Artistik bir dogasi vardir. Kin tutar. Iyi bir organizatordur. Felsefi takilmayi sever. Ama her durumda guvenilebilir biridir. Iliskilerini de cok onemser.

Uvez : (Hassasiyet) Dikkat cekici, nese verici, bencillikten uzak dikkat cekmeyi seven biridir. Hayata baglidir. Yerine ve duruma gore hem bagimli hem bagimsiz olabilir. Zevklidir. Duygusal, hassas, tutkulu ve artistik ozellikleri vardir. Iyi bir es olur ama cok zor affeder.

Ceviz : (Tutku): Garip ve zitliklarla dolu biridir. Egoist ve agresiftir. Beklenmedik tepkiler gosterir. Asil bir ruhu vardir. Spontanedir. Cok hirslidir ve hic esnekligi yoktur. Zor ve alisilmisin disinda bir estir. Cok zor begenir. Sadece takdir eder. Cok kiskanc ve tutkuludur. Uyum gostermek icin fazla fedakarlik etmekten de hoslanmaz. Ilginc stratejiler uretir.

Salkimsogut : (Melankoli) Guzel ve cok melankoliktir.Etkileyicidir. Guzel ve zevkli seylere meraklidir. Seyahat etmeyi sever. Hayalperesttir.Kaprisli ama durusttur. Baskalarinin duygularina onem verir.Cabuk etki altinda kalir ama beraber yasanmasi zordur. Talepkardir. Sezgileri de kuvvetlidir. AsIkken aci ceker ama demir atabilecegi birini bulabilir

Bitkihastanesi.com

 

Bırak kendini...

İnsanlar ırmaklar gibidir, kendini akışına bırakırsan bir bakarsın ki başka bir ırmak sana karışıvermiş, birlikte akıyorsunuz.

Zamanı geldiğinde de o ırmakla yollarınız ayrılır, bir başka ırmakla karışıverirsiniz…

Yaşamın akışı budur.

Bırak kendini...

O anda kiminle akman gerekiyorsa

Evren sana onu  getirsin

Dışını Beğenmediği birinin İçini Merak Etmez...!

Kime Sorsan "Önemli Olan İnsanın İç Güzelliğidir..."Der,

Ama İnsanoğlu İşte... Dışını Beğenmediği birinin İçini Merak Etmez...!

O salata değil, benim kirli çamaşırlarım...

O salata değil, benim kirli çamaşırlarım...

Benim için ne kadar insan olduğun ya da ne kadar insan olmaya olmaya çalıştığın önemli ve bir o kadar da değerli...♥

Benim yaşam felsefemin özeti bu...

Zengin ya da fakir oluşun, neye inandığın, dilin, rengin, cinsel tercihin, hangi okulu bitirdiğin, mesleğin, inançların, yaşın, doğduğun yer, yaşadığın yer, ideolojin, giyim kuşamın, zevklerin... Hepsine saygım var... Ama asla önceliğim değil.

Seni sevmem, seni anlamam, sana saygı duymam ve seninle iletişim kurup, aynı sokakları, aynı sofrayı paylaşmam için önceliğim değil.

Benim için ne kadar insan olduğun ya da ne kadar insan olmaya olmaya çalıştığın önemli ve bir o kadar da değerli...♥

Çünkü O beni asla unutmaz ve ihmal etmez...

Hz.Süleyman bir karıncaya bir yıllık yiyeceğinin miktarını sorar. Karınca da, bir buğday tanesi yerim diye cevap verir.


Cevabın doğruluğunu kontrol etmek isteyen Hz. Süleyman  karıncayı bir şişeye koyar.


Yanına da bir buğday tanesi koyar ve hava alacak şekilde şişeyi kapatır.


Sonra da bir yıl bekler. Müddeti dolunca şişeyi açtığında bir de bakar ki karınca buğday tanesinin yarısını yemiş, yarısını da bırakmıştır.


Hz.Süleyman karıncaya buğday tanesini tamamen neden yemediğini sorar.


Karınca da, "Daha önce benim yiyeceğimi yüce Allah  verirdi. Ben de O'na güvenerek bir buğday tanesini yerdim.


Çünkü O beni asla unutmaz ve ihmal etmezdi. Fakat bu işi sen üzerine alınca doğrusu nihayet bu aciz bir insandır diye sana pek güvenemedim.


Belki beni unutup yiyeceğimi ihmal edebilirsin. O yüzden yarısını bıraktım der."

Çin'de sokak süpürgesi... Günün Fotosu... 27/03/2012

Güzelliğin Sırrı Kayısı Yağı... Cilt kırışıklıkları için birebirdir...

 Kayısı çekirdeğindeki bitkisel yağların damıtılmasından elde edilen kayısı çekirdeği yağı, özellikle cilt yaşlanmaları, cilt lekeleri ve cilt kırışıklıkları gibi cilt sorunlarına iyi gelmektedir. Kayısı çekirdeği değişik vitamin ve mineraller bakımından oldukça zengindir. Kayısı yağında A, D, E, K vitaminleri bulunur. Özellikle A vitamini cildi gençleştirici ve cilt kırışıklığı ve lekelerini yok edici özelliklere sahiptir. Sivilceler nasıl geçer sorusunun cevaplarından birisi de Kayısı yağı çekirdeği kullanmaktır. Kalsiyum, Magnezyum ve Selenyum gibi mineraller ve iz elementler bakımından da zengin bir sihirli iksir olan Kayısı çekirdeği yağı, özellikle kuru ciltlere iyi gelmekte ve kuru ciltli kişilerde görülen cilt yıpranmalarını engellemektedir. Haftada 2 kez cilt kırışıklıkları olan bölgelere uygulanan kayısı çekirdeği yağı cildi gençleştirir.

Kayısı çekirdeği yağı aynı zamanda selülitli bölgelere uygulanırsa bölgesel zayıflama ve incelme çabalarınızda da faydalı olur. Kayısı çekirdeği yağının zayıflamaya doğrudan etkisi olmasa da selülit hücrelerini eritmekte ve selülite bitkisel çözüm olarak öne çıkmaktadır.

Kayısı çekirdeği yağının faydaları bunlarla bitmez. Kayısı çekirdeği yağının faydaları arasında selülit tedavisi de yer almaktadır. Eczanelerde ve aktarlarda kayısı esansı olarak ta sorarak temin edebileceğiniz kayısı çekirdeği yağı faydaları çok olan ama hiç bir yan etkisi zararı olmayan bir bitkisel tedavi solüsyonudur. Kaysı çekirdeği‘nin bazı kimyasal işlemlerle yağının damıtılmasından elde edilen yağın şişelenmesinden ibarettir. Kayısı yağı aynı zamanda kalsiyum, magnezyum, karotin ve betakaroten maddelerini içeriyor. Kayısı yağı yaşlanmayla ortaya çıkan kırışıklıkları azaltıyor.

Kayısı çekirdeği yağı nasıl kullanılır? Cildin doğal güzelliği için haftada bir gün, kuru ciltlerde ise günde bir defa deriye kayısı yağı sürülmesini tavsiye ediyoruz

Not: Kullanmada önce doktorunuza mutlaka danışınız...

Etrafındaki canlara bir bak !

"“Etrafındaki canlara bir bak !

Bazılarının sana ne kadar ihtiyacı  var görmüyor musun ?!

Belki de sen O'nlar için varsındır.

Sanma ki sen bu dünyaya sadece kendi   mutluluğunu sağlamak için gönderilmedin.

Sen diğer varlıklar için varolursan     ancak o zaman yükselirsin"

Gül gibi kadınsın...

bi yandan senin hissettiğin acıya senin kadar üzülen, hissedemese de içi yanan insanların olduğunu bilmek güzeldir

"Yalnız olmak, etrafında kaç kişi olduğundan bağımsız bir durum...

Elini sobaya vurduğun an, yanında kaç kişi olursa olsun, bi tek senin canın yanar.

O acıyı bi tek sen hissedersin.

Ama bi yandan senin hissettiğin acıya senin kadar üzülen, hissedemese de içi yanan insanların olduğunu bilmek güzeldir."

‎''''Sakın bir şey bırakma yarına , yarın yok ki....


''''Sakın bir şey bırakma yarına , yarın yok ki....


Öyle çabuk geçiyor ki günler,


  Hele sen de bir bak hayatına


Daha dün doğmuşuz sanki ,


Yeni okula başlamışız ,


Yeni sevmişiz ...


 Öyle çabuk geçiyor ki günler,


 Hele sen de bir bak hayatına ,


Yarın bitecek sanki her şey .


Yarın ölecek gibiyiz.


Daha doymamışız yaşamasına,


Günlerimiz dün bir, bugün iki .


 Sakın bir şey bırakma yarına .


Yarın yok ki.


Özdemir Asaf

26 Mart 2012

Kovalamacan ve koşuşturman yüzünden yaşam ne zaman gelip de kapını çalsa sen evde olmuyorsun...

Sen sadece alacak kapasiteyi yaratırsın; her şey gelir...

Sen sadece kapıyı açarsın. Yaşam sana gelmeye hazır.

Sen o kadar çok engel koyuyorsun ki!

Yaratabileceğin en büyük engel de yaşamı kovalamak.

Kovalamacan ve koşuşturman yüzünden yaşam ne zaman gelip de kapını çalsa sen evde olmuyorsun...

 

OSHO

Vücudumuzda 24 saatte neler oluyor?




















İnsanoğlu 24 saatte 24 kez değişir. Hem ruh hali hem de vücut ısısı, tansiyon, kalp atımı, hormonlar sürekli değişim halindedir. Biologlar, doktorlar ve farmakologlar bu olağanüstü duruma kronobiyoloji adını veriyorlar.
İşte 24 satte vücudumuzda olanlar:
06.00 Kortizon salgılamasıyla organızma uyanır. Bu uyanma vücut için kendini yavaş yavaş kalkmaya hazırlama işaretidir. Metabolizma hareketlenir ve o günün işleri için enerji ve protein hizmete hazır olur.
07.00 Vücut hala zayıf bir safhadadır. Bu nedenle bu saatte spor yapmaktan kaçının. Çünkü kalbe ve dolaşıma gereksiz yüklenmiş olursunuz. Spor yerine güzel bir kahvaltı edin, çünkü sindirim organları bu saatte iyi çalışır. Karbonhidratlar bizim için yararlı olacak enerjiye çevrilir. (Geceleri ise yağlar)
08.00 Bu saat cinsel yaşamınız için en iyi zamandır. (Geceleri değil). Çünkü bezler fazla miktarda hormon salgılarlar. Romatizması olanlar uzuvlarındaki ağrıyı günboyu daha kuvvetli hissederler. Sigara tiryakileri için de durum farklı değildir. Kahvaltı sigarası damarları her zamankinden daha fazla daraltır.
09.00 Vücudun dinç, kuvvetli olduğu saattir. Herhangi bir hastalık için iğne olacaksanız bu en doğru zamandır. İğnenin ateş ve şişme gibi yan etkileri ender olarak görülür, vücudumuz röntgen ışınlarına karşı daha dirençlidir.
10.00 Organizma şimdi faaliyete, harekete hazır durumdadır. Fazla enerjiktir, vücut en fazla ısısına ulaşmıştır, verimliliğimiz en üst düzeydedir. “Kısa sure belleği” iyi durumdadır. İnsan yaratıcı ve dinamik olur. Fakat dikkat edilecek nokta şudur; saat 10.00 ile 12.00 arası enfarktus olaylarına sık rastlanır.
11.00 Vücudumuzun tam formunda olduğu bir saattir. Kalp ve dolaşım o kadar zinde durumdadır ki yapılan muayenelerde kalpteki bir bozukluk gözden kaçabilir. Verimli olmaya programlanmışızdır. Hazır cevaplık ve özellikle hesap işleri, matematik ödevleri rahat ve iyi bir şekilde, zorlanmadan yapılabilir.
12.00 Vücudun dinlenmeye ihtiyaci vardır. Dikkat azalır ve insani uyku basar. Midedeki asit miktari fazlalaşır. (Hatta birşey yemesek bile) Beyindeki kan akımı azalır. Çünkü kan sindirim organlarını desteklemesi için mide tarafindan kullanılır. Öğle uykusu uyuyabilen kişilerde istatistiklere göre enfarktuse yüzde 30 oranında az rastlanır.
13.00 Vücut formdan bir hayli düşmüştür. Verimlilik gün ortalamasının yüzde 20 aşağısındadır. Bütün organlar en alt düzeyde çalışır, sadece safra öğle yemeğini hazmettirmek için faaliyettedir.
14.00 Kendimizi bitkin hissederiz. Çünkü tansiyon ve hormon düzeyi düşmüştür. Diş doktorundan korkan kişi doktora bu saatte randevu almalıdır. Çünkü bu saatte acıyı daha az hissederiz. Lokal anestezi uzun süre devam eder (30 dk.). Sabahları bu süre 12 dk., aksamları ise 19 dk.'dir.
15.00 Yeni işlere hazır olun. Enerjimiz geri gelmiştir, ellegimiz tam formundadir. İkinci kez verimliliğe yaklaşırız ama bu verimlilik sabahkinden azdır.
16.00 Spor faaliyetleri için en iyi saattir. Tansiyon ve dolaşım çok iyi durumdadır. Antremanlar için de en iyi zamandır. Asit önleyici ilaçların etkisi bu saatte çok iyidir.
17.00 Organların faaliyeti üst düzeydedir.Kuvvetimiz artar, oksijenin harcanması fazlalaşır. Böbrekler ve mesane özellikle çok calışır. Tırnakların ve saçın en çabuk uzadığı zamandır. Fakat mide ülseri olan hastalar için durum kritiktir. Öğleden sonra geç saatlerde ve akşamın ilk saatlerinde midedeki asit miktarı fazlalaşır. Saat 17.00'ye doğru mide kanamasından dolayı hastaneye gelenlerin sayısı artar.
18.00 Akşam yemeği için iyi bir saattir .Pankreas bu saatte özellikle aktiftir. Karaciğer bile alkole karşı her zamankinden daha hoşgörülü ve dayanıklı sayılabilir.
19.00 Kanbasıncı ve nabız genellikle bu saatte tembelleşir. Bu nedenle kan basıncı düşüren ilaçlar konusunda dikkatli olmalısınız, bu ilaçlar tehlikeli olabilirler. Sinir sistemi üzerinde etkili olan ilaçlarin tesiri de bu saatte fazladır.
20.00 Karaciğerdeki yağ düzeyi düşer ve kirli kan kalbe her zamankinden daha fazla akar. Allerjisi olanlar ve astımlilar ilaclarini bu saatte almalidirlar. Etkisi hemen görülür. Antibiyotiklerde az dozda alınsa bile etkileri en üst düzeyde olur.
21.00 Sindirim organlarının günlük görevi sona ermiştir. Davetleri sevenler dikkatli olmalıdırlar. Gelen herşey midede sabaha kadar hazmedilmeden kalır ve bu durum tehlikelidir. Kalan yemekler barsak sahasındaki mukozaya hücum ederler. O yuzden bu saatte özellikle kilolu olanlar yemek konusunda dikkatli davranmalıdırlar.
22.00 Bu saatte vücudumuzun polisi akyuvarlar özellikle aktiftirler. Dozu azaltılması gereken ilaçlar için bu çok elverişli bir saattir. Bu ilaçlar yanlış zamanda alındığı takdirde enfeksiyon tehlikesi fazlalaşır. Sigara içenler de son sigaralarını içmelidirler çünkü bu saatten sonra vücut nikotin gibi zehirleri daha zor atar.
23.00 Organizma gün boyunca aktif birşekilde faaliyet gösteren stress hormonunun salgılamasını durdurur. Bu saatte sakinleşiriz, rahatlarız, gevşeriz. Tam dinlenme saatidir. Metabolizmanın faaliyeti en alt düzeydedir. Tansiyon, kalbin atımı ve vücut ısısı düser. Gebelerde doğum sancıları çoğunlukla bu saatte olur. Çünkü sancıya neden olan gebelik hormonlarının salgılanması üst düzeydedir.
24.00 Uyuduğumuz sırada deri hücreleri durmadan çalışır, gündüz olduğundan daha sık bölünürler. İlk rüya safhası başlar, yarım saat içinde rüya görmeye başlarız.
01.00 Verimliliğimiz en alt düzeydedir. Bu saatte hala çalışanlar hata yaparlar, dikkat son derece azalır. Çünkü vücut kendini uyumaya programlamıştır, kısa zamanda en derin uykuya dalınır.
02.00 Araba kullananlar bu saatte çok dikkatli olmalıdırlar. Çünkü görme zayıflar, tepkiler yavaşlar. Bu nedenle trafik kazaları bu saatte daha fazla olur. Vücut soğuğa çok hassastır, çabuk üşür. Fakat derimiz acıya karşı fazla hassas değildir.
03.00 Bedensel ve ruhsal olarak karanlık bir safhadır. Melatonin hormonunun salgılanması tembel ve kararsız yapar. İntihar edenlerin sayısı fazlalaşır.
04.00 Stres hormonundan enerji kazanırız. Enfarktus krizleri saat 04.00 ile 06.00 arasında özellikle fazladır. Çünkü kan basıncı oldukca yükselir, damarlar gerilir. Gebe kadınlar için de doğum yapma olasılığının en yüksek olduğu zamandır.
05.00 Bu saatte vücuttaki erkeklik hormonu salgılanması artar. Stress hormonun konsantrasyonu bizi faaliyete geçirmiştir. Bu hormon gündüz değerinin tam altı katına çıkar. Vücudumuz harekete geçer kaybolan enerji yeniden geri gelir. Artık yeni bir güne başlamak için hazırızdır

Kendinizi cezalandırmaktan size bir yarar gelmez.

Karşılaştığınız herkesin kalbi sevecenliği hak eder.

*Öfke ve pişmanlıklara bağlı kalmak size istediğiniz şeyi vermez.

*Sevecenliği kendine saklamak, acı çekmeye karar vermektir.

*Nazik olmak sizin yararınızadır.

*Kendinizi cezalandırmaktan size bir yarar gelmez.

*Sevecenlik mutluluğa götürür.

SİZ MUTLU OLMAYA LAYIKSINIZ

Hadi, kendine bir iyilik yap. Herkese Gülümse…

Hayat bir sevdadır… Onu yaşa!

Hayat bir hediyedir… Onu al!

Hayat bir bilmecedir… Onu çöz!

Hayat bir fırsattır… Onu yakala!

Hayat bir şarkıdır… Ona eşlik et!

Hayat bir bahçedir… Onu der! ...

Hayat bir iyiliktir… Ona karşılık ver! …

Kendine bir iyilik yap. Herkese Gülümse…

Çünkü… Samimi bir sevginin yerini başka ne tutabilir bu hayatta…

Birine karşılıksız iyilik etmenin hazzını başka hangi şey yaşatabilir insana…

Hangi intikam daha güçlüdür kötülüğe iyilikle cevap vermekten…

 İnsan yaşadıkça zaten, vazgeçemeyiz ki sevmekten…

Biliyorsun, küçücük bir tebessümle değişebilir bütün dünya bir anda…

Biliyorsun, insanlığımız büyüdükçe büyür iyiliğin sıcacık kucağında…

İyilik üzerine yazılar, hikâyeler, şiirler, öneriler, güzel sözler ve daha neler neler…

Hadi, kendine bir iyilik yap. Herkese Gülümse…

 -Shakespeare-

Dikkat... Dikkat... Bu resimde kaç adam var ? ? ?

Mandala, Hindistan kökenli dinlerde metafizik veya sembolik bakımdan meta veya mikro kozmosu gösteren şekillere verilen ad.

 

Mandala, Hindistan kökenli dinlerde metafizik veya sembolik bakımdan meta veya mikro kozmosu gösteren şekillere verilen ad. Genellikle daire veya kare şeklinde olurlar. Belirgin bir şekilde duran merkez noktası etrafına şekiller ve desenler yerleştirilir.Herşeyin mistik merkezini sembolize eden mandalalar meditasyon nesnesi olarak kullanılabilmektedir.

Budist bağlamda mandalanın amacı insanın acısına onu aydınlanmaya ulaştırarak son vermek ve hakikate ilişkin doğru görüşe ulaştırmaktır.

MANDALANIN YARARLARI      

   Dinlenmek ve konsantre olmayı arttırmak için yapılabilecek çalışmalardan biri de, tam bir sessizlik içinde veya arkaplandaki hafif bir müzik dinlerken birmandala boyamaktır.

• Mandalalar ruh için bir ilaçtır.

• Mandalalar vücut, ruh ve zekânın kaynasmasıdır.

• Kendi yaratıcılığını keşfetmektir.

• Kendinizi ve etrafınızı saran gerçeği farketmektir.

• Günlük yaşantınızla ve streslerinizle daha kolay başetmektir.

• Sakin ve serinkanlı olmayı öğrenmektir.

• Dikkatini toplama süresini uzatmaktır. Mandalalardan özellikle son zamanlarda okullarda da yararlanılmaktadır. Mandala ile öğretmenler öğrencilerin iç dünyalarını daha iyi tanımakta ve çocuğa yaklaşımda çocuğun bu özelliklerinden yararlanmaktadırlar. Ayrıca mandala çalışmasından sonra çocukların, grup çalışmalarında, gruba uyum sağlamalarında ve dinleme becerilerinde olumlu etkilendikleri görülür





Her şeyin ne kadar da kusursuz olduğunu fark ettiğinizde...