15 Kasım 2012

Kasımda aşk başkadır?:)



Aşk her zaman başkadır, başkalaşır, başkalaştırır bünyeyi. Ne güzel birşeydir Aşk! Sonuçta kim aşksız kalabilirim diyebilir ki ? Hani yaz ayları sevgili bulma ve aşık olma durumu için potansiyeli daha yüksek aylardır ya. Tatile gidersin bir potansiyel mevcuttur. Dışarı çıkarsın bir potansiyel mevcuttur. Bir cafede oturursun potansiyel mevcuttur. Kısacası havalar güzel olduğundan her daim bir hareketlilik mevcuttur ve hareketin olduğu yerde enerji vardır, aşkta iki kişinin karşılıklı yaşadığı enerji patlaması değilmidir :) ...



Sonra yaz biter enerji azalmaya başlar, sonbahar gelir yağmurlar çöker havalar soğur, renkler grileşir, hareketlilik azalır, potansiyeller azalır Aşk! ihtimali uzaklaşır. Tam kışa girmek üzereyken Kasım ayı gelir kapıya dayanır, son bir atımlık barut kalmıştır ve bu da Kasım ayında sonuna kadar değerlendirilir, oldu oldu olmadı soğuk kış günlerini yalnız geçireceğin gün gibi aşikardır. İşte bu sebepten Kasımda Aşk başkadır.


O son atımlık barut kullanıldığında ve Aşk olarak geri dönüşüm sağladığında insan bir başka sarılır Aşk`a, kaçırmak istemez o fırsatı, önümüz kış nede olsa! Şöyle örneklemek isterim; son kibritle yakılan sigaranın değeri, tuttuğunuz takımın son dakikada attığı gol, son otobüsü kaçırmamamış olmanızın mutluluğu, son paranızla oynadığınız kazı kazandan çıkan bir 20 TL, keza son paranızla oynadığınız iddaanın tutması, geç kaldığınız sınava son dakikada yetişmeniz, bakkaldaki son ekmeğe yetişmeniz falanlar filanlar... İşte Kasımda Aşkta böyledir

bÜLENT tURAN

Botokslanınca Ne Oluyor?

Kaderini sev-belki seninki en iyisidir...



Deniz kıyısında bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır. Güneş onu yakıp kavurur. O da Tanrıya yakarır keşke güneş olsaydım diye. "Ol" der Tanrı. Güneş oluverir. Fakat bulutlar gelir örter güneşi, hükmü kalmaz...



Bulut olmak ister. "Ol" der Tanrı. Bulut olur. Rüzgar alır götürür bulutu, rüzgarın oyuncağı olur. Rüzgar olmak ister bu kez. Ona da "Ol" der Tanrı. Rüzgar her yere egemen olur, fırtına olur, kasırga olur. Herşey karşısında eğilir. Tam keyfi yerindeyken koca bir kayaya rastlar. Ordan eser burdan eser, kaya banamısın demez! Bildiniz, Tanrı kaya olmasına da izin verir. Dimdik ve güçlü durmaktadır artık dünyaya karşı....


Sırtında bir acı ile uyanır.... Bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır. .. "


Amor Fati - Nietzsche "

Depresyona iyi gelen yiyecekler

Depresyona iyi gelen yiyeceklerden önce iyi gelmeyenlere kısaca  değinelim. Öncelikle depresyon döneminde alkol tüketimi olumsuz  düşüncelerden kurtulmak ve ruh halini yükseltmek için çekici gelebilir,  ancak düzenli alkol tüketimi depresyon belirtilerini şiddetlendirir, kişinin sosyal ortamdan uzaklaşmasına neden olur ve alkol bağımlılığı riskini büyük oranda yükseltir. Ayrıca kan şekerini kısa sürede yükselten ve düşüren şekerli yiyecekler, tatlılar depresyondaki kişilere tavsiye  edilmez. Tavsiye edilenler ise; yüksek protein içeren, lifli, omega 3  bakımından zengin besinlerdir.

Depresyon Tedavisine Yardımcı Gıdalar


Öncelikle omega 3 bakımından zengin ceviz, keten tohumu veya yağlı balıkları haftada en  az 2 öğün tüketmeniz uzmanlar tarafından tavsiye ediliyor. Omega 3′ün  faydası duygu dalgalanmalarını hafifleterek depresyon sırasında yaşanan  olumsuz ruh halini bir miktar azaltması.

Kepekli tahıllar yavaş sindirildiğinden kan  şekerinizi belirli bir düzeyde tutarak aşırı şeker dalgalanmalarını  önler. Bu, kan şekeri nedeniyle oluşabilecek yorgunluk, isteksizlik ve halsizliğin engellenmesi için kullanılabilir. Kahverengi pirinç, tam  tahıllı makarna, tam tahıllı ekmek tüketebilirsiniz. Karbonhidrat  bakımından zengin tahıllı gıdalar aynı zamanda serotonin seviyesini yükselterek ruh halini iyileştirmeye yardımcı olur.

Kümes hayvanları, peynir, yumurta, fıstık ezmesi, süt gibi protein bakımından zengin gıdalar ruh halini geliştiren, beyin kimyasalları düzenlenmesine yardımcı olan  "triptofan" adlı bir amino asit içerir. Protein ayrıca depresyon  döneminde ihtiyaç duyulan enerjiyi sağlayarak depresyon ve anksiyete belirtilerinin hafifletilmesine yardımcı olur. Et tüketirken etin yağsız olmasına ve tavuk ürünlerinin derisiz olmasına dikkat edin.

Yeme Alışkanlıkları


İyi beslenme aynı zamanda iyi yeme alışkanlıklarıyla yakından ilgilidir. Küçük öğünleri sık yemek kan şekerini sabit tutmanızı sağlar. Gün boyu bol bol su için çünkü vücudun susuz kalması depresyon belirtilerinin şiddetlenmesine  neden olabilir. Alkol, kahve ve diğer kafein içeren içeceklerin  tüketimini sınırlandırın

http://www.kadinvekadin.net/depresyona-iyi-gelen-yiyecekler-2012-07-20.html

Gezegenler ve Vücudumuz



Güneş, vücut üzerinde, sağlık, kalp, dolaşım sistemi, omurga, hücre, yaşam gücü, erkekte sağ göz, kadında sol göz, vücudun sağ tarafı ve beyin ile ilgilidir.


Güneş

Vücut üzerinde, sağlık, kalp, dolaşım sistemi, omurga, hücre, yaşam gücü, erkekte sağ göz, kadında sol göz, vücudun sağ tarafı ve beyin ile ilgilidir. Güneşin Astrolojik horoskopta yerleşimine, çok dikkat edilmelidir. Güneş, 6, 8, ve 12. eve düşüyor ise, farklı şekillerde incelenmelidir. Çünkü Güneş’in 6. ve 12. eve yerleşimi çoğunlukla sağlıksızlığı, bedenin zayıf bir karakteri olduğunu haber verir. 6. evdeki Güneş, beslenme bozuklukları sebebi ile bedenin kendisini kolay toparlayamayacağını gösterir. 12. evdeki Güneşin etkilerinin, herhangi baskın Satürn transitleri ile karşılaşması, kişinin yaşamındaki belli bir dönemi hastanelerde geçireceğini gösterir.

Ay

Vücut üzerinde dişi prensibi, üretkenliği ve verimliliği ifade eder. Doğurganlık, vücut sıvıları, kan serumu, lenfler, mide, sindirim sistemi, beyincik, mukoza zarını Ay etkisinde kabul ederiz. Kadında sağ göz, erkekte sol göz demektir. Ay çocukluğumuzu, çocukluğumuzdaki yaşam gücümüzle beraber geçmiş yaşamımızdan getirmiş olduğumuz sağlık sorunlarını da temsil eder. Ay, bilhassa kadınlarda göğüs bölgelerinde olabilecek sorunları, evrelerine göre de kişinin vücut sıvılarındaki problemleri göstermesi açısından önemlidir. Balzamik Ay’a sahip hanımların göğüs bölgelerindeki kanser riski, Ay’ın diğer evrelerine sahip kişilere göre çok daha fazladır.

Merkür

Vücutta, konuşma ve duyu organları, sinir sistemi, motor sinir sistemi, eller ve parmaklar, solunum sisteminin üst kısmı, tiroid bezini işaret eder. Merkür vücutta iletişim kurduğumuz tüm duyu organlarını temsil eder. Horoskopta zararlı bir Merkür, bilhassa Capella, Bellatrix, Betelgeuse, Fomalhaut gibi bir yıldız ile kavuşmuş bir yükselenle birlikte ise, işitme sorunları verebilir. Merkür retro doğmuş kişilerde, zaman zaman hipofiz tümörleri, kulak siniri üzerinde baskı veya vertigo gibi hastalıklar da görülebilir.

Venüs

Vücutta bezeler ve hormon sistemi, böbrekler, toplardamarlar, seksüalite, boğaz, ağız, deri, yanakları ile ilişkilidir. Venüs erkeklerde ve kadınlarda, barsakları, bel bölgesini, genel vücut estetiğini, kadında cinsel organları ve toplar damarları gösterir. Venüs zararlı bir pozisyonda ise cilt kuru olabilir. Vücudun çeşitli bölgelerinde sedef ve lupus gibi hastalıklar kadında çok fazla görülebilir. Kadındaki tüm dişilik hormonlarını Ay ile birlikte Venüs yönetir. Çocuk olması için gerekli olan rahim sıvılarını ve anne sütünü de gizemli Venüs olarak görebiliriz. Eğer Venüs, horoskopta çok ağır ve zararlı etkiler almış ise, kadında ağır kanser, cinsel bölgelerde gelişebilecek tümör ve genel şekil bozukluklarına sebebiyet verebilir.

Mars

Vücut ısısı, kaslar ve kas sistemi, seksüel fonksiyonlar, baş, kan kimyası, kemik iliği ve lenfositler Mars ve Mars’ın yöneticisi olduğu Koç burcu tarafından yönetilir. Mars’ın zararlı konumu, diğer ışıklarda sabit yıldızlar ve bulutsular ile destekleniyor ise, bilhassa çocukta lösemi ve kemik kanserleri görülebilir. Kemik iliği kanserlerinde, Mars ile Satürn’ün birlikte etkisinin olduğu unutulmamalıdır. Spina Bifida, Mars ile Uranüs’ün zararlı açıları ile ortaya çıkabilir. Horoskop buna göre değerlendirilmelidir.

Jüpiter

Jüpiter gezegeni, baz metabolizmamız ile çok ilgilidir. Metabolizmanın süratini, horoskopta Mars ile birlikte verir. Bilhassa obezite ve diğer kilo problemlerinin altındaki ana sebep Jüpiter’dir. Ayrıca tüm karaciğer bölgesi, safra kesesi, pankreas, safra sıvıları, batın bölgesi, yağ kistleri, Jüpiter tarafından yönetilir. Zararlı Jüpiter transitleri veya Yay burcundaki zararlı gezegen kavuşumları, Hepatit C gibi ağır hastalıklara sebebiyet verebilir. Yay burcu ile beraber Jüpiter, karaciğer metabolizma hormonlarını belirler. Şeker hastalığı söz konusu ise, Jüpiter’e ve Başak burcuna bakılmalıdır.

Vücutta iskelet sistemi, kemikler, sertleşme, taş oluşumu, organ kaybı, yaşlılık, eklemler, dalak, dişler, kemik iliği, kalsiyum, magnezyum, potasyum dengesi, kandaki tüm mineraller, kronik kemik tümörleri, ligamen ve lif hastalıklarını yönetir. Satürn transitlerinin, hastalıklarda, yaşamı ağır ağır tüketen bir etkisi vardır. 6, 8, ve 12. evlerde güçsüz bir Satürn’ü olan kişiler, kronik hastalıklara sahip olabilirler. Onun yaptıklarını ne kadar beğenmesek de, gittikten sonra bize ne kadar çok şey öğrettiğini görürüz. Katı, disiplinli ve can yakıcı bir öğretmendir. Karma’nın ağır topudur. Uranüs

Vücudumuzdaki sinir hücreleri, beyin hücreleri ve motor nöron aktivasyonlar ile ilgilidir. Dendridler ve aksonlar arasındaki snapsları yönetir. Beyindeki seratonin geri emiliminin Uranüs ile alakalı olduğu düşünülmektedir. Nörona ait tüm bozukluklar, doğuştan kaynaklanan nörotik beyin problemleri, Mars ile birlikte Spina Bifida, doğuştan felçler, yüzde ve vücuttaki çeşitli tikler, doğuştan spastite, beyin felci, Uranüs’ün horoskoptaki yerleşimi ile alakalıdır. Vücutta genel ritmi temsil ettiği için Uranüs, kalpteki sinüs düğümlerini, aritmi gibi düzensizlikleri temsil eder. Uranüs’ün Mars ile olan etkileri, tüm nöronlar ile alakalı sorunları temsil eder iken, Merkür ile problemleri, beyin, beyin epifizi ve hipotalamus vil limbik sistem bölgelerindeki ciddi problemlere işaret eder.

Neptün

Neptün’ün horoskoptaki sorunlu yerleşimi, bedensel anlamda tarifi çok kolay olmayan vücut hastalıkları, FMF (Akdeniz ateşi), vücut sıvılarından kaynaklanan alerjiler, iyi huylu tümörler ve vücuttaki ödem, sebepsiz siğiller, hücre içi hidrasyon problemlerine işaret eder. Eklem romatizmalarının ve vücuttaki yeri belirsiz iltihapların altında, Mars-Satürn-Neptün, Mars-Neptün, Mars-Satürn etkileri aranmalıdır. Zehirlenmeler ve boğulma, septik şok, hafif bakteriyel hastalıklar, ağır geçen ama ölümcül olamayan viral hastalıklar, tüm mantarlar da Neptün ile ilgilidir.

Plüton

Tüm kanserler, cinsel organ hastalıkları, çok ağır virütik hastalıklar, AIDS, ağır İspanyol gribi, ölümcül tüm bakteri ve virüs hastalıkları Plüton tarafından temsil edilir. Ağır transitleri ölüme sebebiyet verir. Ağır kan kayıpları, hemoroit hastalığı ve boşaltım sorunları da Plüton’un konusunun geçtiği alanlardır

Vücut ısısı, kaslar ve kas sistemi, seksüel fonksiyonlar, baş, kan kimyası, kemik iliği ve lenfositler Mars ve Mars’ın yöneticisi olduğu Koç burcu tarafından yönetilir. Mars’ın zararlı konumu, diğer ışıklarda sabit yıldızlar ve bulutsular ile destekleniyor ise, bilhassa çocukta lösemi ve kemik kanserleri görülebilir. Kemik iliği kanserlerinde, Mars ile Satürn’ün birlikte etkisinin olduğu unutulmamalıdır. Spina Bifida, Mars ile Uranüs’ün zararlı açıları ile ortaya çıkabilir. Horoskop buna göre değerlendirilmelidir.

Jüpiter

Jüpiter gezegeni, baz metabolizmamız ile çok ilgilidir. Metabolizmanın süratini, horoskopta Mars ile birlikte verirMetabolizmanın süratini, horoskopta Mars ile birlikte verir. Bilhassa obezite ve diğer kilo problemlerinin altındaki ana sebep Jüpiter’dir. Ayrıca tüm karaciğer bölgesi, safra kesesi, pankreas, safra sıvıları, batın bölgesi, yağ kistleri, Jüpiter tarafından yönetilir. Zararlı Jüpiter transitleri veya Yay burcundaki zararlı gezegen kavuşumları, Hepatit C gibi ağır hastalıklara sebebiyet verebilir. Yay burcu ile beraber Jüpiter, karaciğer metabolizma hormonlarını belirler. Şeker hastalığı söz konusu ise, Jüpiter’e ve Başak burcuna bakılmalıdır.

Vücutta iskelet sistemi, kemikler, sertleşme, taş oluşumu, organ kaybı, yaşlılık, eklemler, dalak, dişler, kemik iliği, kalsiyum, magnezyum, potasyum dengesi, kandaki tüm mineraller, kronik kemik tümörleri, ligamen ve lif hastalıklarını yönetir. Satürn transitlerinin, hastalıklarda, yaşamı ağır ağır tüketen bir etkisi vardır. 6, 8, ve 12. evlerde güçsüz bir Satürn’ü olan kişiler, kronik hastalıklara sahip olabilirler. Onun yaptıklarını ne kadar beğenmesek de, gittikten sonra bize ne kadar çok şey öğrettiğini görürüz. Katı, disiplinli ve can yakıcı bir öğretmendir. Karma’nın ağır topudur. Uranüs

Vücudumuzdaki sinir hücreleri, beyin hücreleri ve motor nöron aktivasyonlar ile ilgilidir. Dendridler ve aksonlar arasındaki snapsları yönetir. Beyindeki seratonin geri emiliminin Uranüs ile alakalı olduğu düşünülmektedir. Nörona ait tüm bozukluklar, doğuştan kaynaklanan nörotik beyin problemleri, Mars ile birlikte Spina Bifida, doğuştan felçler, yüzde ve vücuttaki çeşitli tikler, doğuştan spastite, beyin felci, Uranüs’ün horoskoptaki yerleşimi ile alakalıdır. Vücutta genel ritmi temsil ettiği için Uranüs, kalpteki sinüs düğümlerini, aritmi gibi düzensizlikleri temsil eder. Uranüs’ün Mars ile olan etkileri, tüm nöronlar ile alakalı sorunları temsil eder iken, Merkür ile problemleri, beyin, beyin epifizi ve hipotalamus vil limbik sistem bölgelerindeki ciddi problemlere işaret eder.

Neptün

Neptün’ün horoskoptaki sorunlu yerleşimi, bedensel anlamda tarifi çok kolay olmayan vücut hastalıkları, FMF (Akdeniz ateşi), vücut sıvılarından kaynaklanan alerjiler, iyi huylu tümörler ve vücuttaki ödem, sebepsiz siğiller, hücre içi hidrasyon problemlerine işaret eder. Eklem romatizmalarının ve vücuttaki yeri belirsiz iltihapların altında, Mars-Satürn-Neptün, Mars-Neptün, Mars-Satürn etkileri aranmalıdır. Zehirlenmeler ve boğulma, septik şok, hafif bakteriyel hastalıklar, ağır geçen ama ölümcül olamayan viral hastalıklar, tüm mantarlar da Neptün ile ilgilidir.

Plüton

Tüm kanserler, cinsel organ hastalıkları, çok ağır virütik hastalıklar, AIDS, ağır İspanyol gribi, ölümcül tüm bakteri ve virüs hastalıkları Plüton tarafından temsil edilir. Ağır transitleri ölüme sebebiyet verir. Ağır kan kayıpları, hemoroit hastalığı ve boşaltım sorunları da Plüton’un konusunun geçtiği alanlardır

http://www.r2d3dergi.com/2012/09/26/gezegenler-ve-vucudumuz/

Kendini kabul ettiğin an güzelleşirsin...:))

Kendini kabul ettiğin an güzelleşirsin...:))

 

Serap Özger...

Kaybetme cesareti olmayanın, gerçeği söyleme kapasitesi yoktur".

Kaybetme cesareti olmayanın, gerçeği söyleme kapasitesi yoktur".

Jerry Brown

"Tanrı sizi kıyıya doğru itiyorsa yalnızca iki nedeni vardır. Ya sizi düşerken yakalayacaktır ya da size uçmayı öğretecektir.".......♥



 

 

"Tanrı sizi kıyıya doğru itiyorsa yalnızca iki nedeni vardır. Ya sizi düşerken yakalayacaktır ya da size uçmayı öğretecektir.".......♥

 

Sibel Şen

Divali Işık Festivali... Günün Fotosu... 15/11/2012

Fotoğraf: Divali - Işık festivali gecesi Hindistan'ın uydudan görünüşü.


Bu gün Hindistanın en büyük bayramlarından biri olan Divali. Bu bayram, ışık festivali olarak da bilinir. Geceleri yakılan sayısız yağ kandili Rama'nın sürgünden evine dönüşünü canlandırır. Bu festival, Bombay'da Laksmi'ye ve Kalküta'da Kali'ye adanmıştır.


Tamamı beş gün süren bu bayramın birinci günü yeni iş yılı döneminin başlangıcıdır. İkinci gün Krishna'ya, üçüncü gün Şiva'ya, dördüncü gün ise arkadaşça görünen fakat şeytani bir güç olan Bali'ye adanmıştır. Beşinci günde erkekler kızları ziyaret eder, kızlar ve kadınlar erkeklerinin alınlarına tikka denilen kırmızı boya ile birer noktacık koyar, erkeklere ziyafet verirler.













Fotoğraf: Bu gün Hindistanın en büyük bayramlarından biri olan Divali. Bu bayram, ışık festivali olarak da bilinir. Geceleri yakılan sayısız yağ kandili Rama'nın sürgünden evine dönüşünü canlandırır. Bu festival, Bombay'da Laksmi'ye ve Kalküta'da Kali'ye adanmıştır. Tamamı beş gün süren bu bayramın birinci günü yeni iş yılı döneminin başlangıcıdır. İkinci gün Krishna'ya, üçüncü gün Şiva'ya, dördüncü gün ise arkadaşça görünen fakat şeytani bir güç olan Bali'ye adanmıştır. Beşinci günde erkekler kızları ziyaret eder, kızlar ve kadınlar erkeklerinin alınlarına tikka denilen kırmızı boya ile birer noktacık koyar, erkeklere ziyafet verirler.

Kim seni bütünüyle, koşulsuzca kabul ederse değişmeye başlarsın.

Fotoğraf: ''Kim seni bütünüyle, koşulsuzca kabul ederse değişmeye başlarsın. Onun kabulü sana böyle bir cesaret verir. Olduğun gibi kabul edilmen seni bütünleştirir, seni kendine güvenli kılar, seni kendin gibi hissettirir. O zaman beklentileri yerine getirmene gerek yoktur, sen olabilirsin. Bu yüzden sevgi bu kadar besleyicidir.''Osho

Kim seni bütünüyle, koşulsuzca kabul ederse değişmeye başlarsın. Onun kabulü sana böyle bir cesaret verir. Olduğun gibi kabul edilmen seni bütünleştirir, seni kendine güvenli kılar, seni kendin gibi hissettirir. O zaman beklentileri yerine getirmene gerek yoktur, sen olabilirsin. Bu yüzden sevgi bu kadar besleyicidir.''

Osho

Eşeğe Altın Semer Vurduk...

Hiç aklından çıkarma genç adam: Öğretmenler kapıyı açar, içeriye kendin girersin..." Chen Hai Yang

Hiç aklından çıkarma genç adam: Öğretmenler kapıyı açar, içeriye kendin girersin..."

Chen Hai Yang