12 Ekim 2011

Korkularının Üzerine Git...

 Bir Zen hikayesi şöyle anlatır:Gece yürüyen adamın ayağı kayar ve adam taşlı bir yolda düşer. Metrelerce aşağı düşmekten korkar, çünkü yolun kenarının çok derin bir vadiye uzandığını biliyordur. O’da kenar da sarkan bir dala tutunur.

Gecenin karanlığında, altında görebildiği tek şey, dipsiz bir uçurumdur. Bağırır ve tek duyduğu kendi sesinin yankısı olur. Onu duyacak kimse yoktur etrafta. Bu adamı ve bütün bir gece yaşadığı işkenceyi hayal edebilirsin. Ölüm sürekli altında bekler, elleri üşür, hakimiyetini kaybeder…

Ama tutunmayı başarır ve güneş çıktığında, aşağı bakar…

Ve güler!

Uçurum falan yoktur. Sadece on beş santim aşağıda kayalık bir düzlük vardır. Tüm gece dinlenebilir, rahatça uyuyabilirdi -düzlük yeterince geniştir- ama bunun yerine, bütün gecesini kabus gibi geçirdi.

Kendi tecrübelerimden yola çıkarak sana şunu söyleyeyim: korku on beş santimden daha derin değildir. Şimdi ister bir dala tutunup tüm yaşamını kabusa çevir, istersen o dalı bırak ve ayaklarının üzerine bas, sana kalmış.

Korkulacak hiç bir şey yok

Her Şey Yolunda (Ezginin Günlüğü)

http://youtu.be/YCfNzaf6dcA

Paylaşım... Günün fotosu... 12/10/2011

Hayatınızı bir mevsim (bir dönem) yüzünden yargılamayın....


Bir zamanlar 4 Oğlu olan bir adam varmış. Çocuklarının çok erken karar vermemeleri ve önyargılı olmamaları için onları bu konuda eğitmek istemiş. Böylece her birini uzak bir yerde duran Ağacın yanına gidip ona bakmalarını istemiş.
İlk oğlan Kışın gitmiş, İkincisi İlkbahar, üçüncüsü yazın ve sonuncusu sonbaharda. Geri döndüklerinde hepsini bir araya çağırmış ve ne gördüklerini sormuş.İlk Oğlan Ağ...acın çok çirkin, yaşlı ve kupkuru olduğunu söyledi.
İkinci oğlan Hayır yeşillikle doluydu ve canlıydı dedi.
Üçüncü oğlan başka fikirdeydi .Çiçekleri vardı ve kokusuyla görüntüsüyle o kadar muhteşemdi ki daha önce hiç böyle bir şey görmemişti.
Sonuncu Oğlan hepsinin haksız olduğunu ve ağacın meyvelerle dolu, canlı ve hayat dolu olduğunu belirtti.

Yaşlı Adam Oğullarına hepsinin haklı olduğunu söyledi. Çünkü hepsi farklı mevsimlerde ağacı görmeye gitmişti. Onlara bir Ağacı veya bir İnsanı kısa bir süre veya bir mevsim tanıdıktan sonra yargılayamayacaklarını anlatmaya çalıştı. Ya da neye sahip olup olmadıklarını .....
Gerçekleri ancak sonunda 4 mevsimi gördükten sonra görürsünüz .
Eğer kışın vazgeçersen, İlkbaharın nimetinden olursun, Yazın Güzelliğinden ve Sonbaharın bütünlüğünden de...

Bir mevsimin acısının, diğer güzel mevsimleri parçalamasına izin vermeyin.
Hayatınızı bir mevsim (bir dönem) yüzünden yargılamayın....

Ben nasıl deli oldum...


Bana nasıl deli olduğumu sordun. İşte böyle oldu: Tanrılar doğmadan çok önce bir gün, derin bir uykudan uyandım ve bütün maskelerimin çalındığını anladım.Yedi yaşamımda şekil verdiğim ve giydiğim yedi tane maske; kalabalık sokaklarda maskesiz koşup bağırmaya başladım,“Hırsızlar, hırsızlar, lanet olası hırsızlar.”Erkekler ve kadınlar bana güldüler ve bazıları benden korkup evlerine kaçtılar.

Ve pazar yerine ulaştığım zaman, bir evin üstünde dikilen genç bir adam bağırdı, “Bu adam delinin biri.”

Onu görmek için yukarı baktım; ilk defa olarak güneş benim kendi çıplak yüzümü öptü ve ruhum sevgiyle kabardı güneş için, ve maskelerimi artık istemedim. Ve sanki kendimden geçmiş gibi bağırdım, “Mübarektir, mübarektir hırsızlar, benim maskelerimi çalan.”

İşte ben böyle deli oldum.

Ve deliliğimde hem özgürlük hem de güvenlik buldum; Yalnız olmaktan gelen özgürlük ve anlaşılmaktan gelen güvenlik, çünkü bizi anlayanlar içimizde bir şeyi tutsak alırlar. Fakat bırakın fazla gururlanmayayım güvenliğimle. Hapiste bir Hırsızın bile korkusu yoktur başka bir hırsızdan.

Ben aranızda yüreğinin sesini dinleyen herhangi biri gibiyim. Yaşamın gizi karşısında gözleri kamaşan, mucizelere açık, yapıp ettiklerinden sevinç ve heyecan duyan biriyim...

Adamın biri, uzun süreden beri tanıdığı bir dostuna rastlar; dostu, yaşamda yolu...nu çizememiş biri izlenimini vermektedir. 'Ona biraz para vermem gerekecek' diye düşünür. Ama o akşam, dostunun zenginleştiğini ve o zamana kadar aldığı borçların tümünü ödemeye karar vermiş olduğunu anlar.Sık sık uğradıkları bir bara giderler ve bu dost, oradaki herkese içki ısmarlar. Bu ani zenginliğin kaynağını sorduklarında, onlara, son günlere kadar 'Öteki'ni yaşadığını' söyler.

İyi de kim bu Öteki? diye sorarlar adama.

Öteki, bana olmayı öğrettikleri, ama ben olmayan kişidir, der. İnsanların, yaşamları boyunca - yaşlandıklarında açlıktan ölmek istemiyorlarsa- nasıl para kazanmaları gerektiğini düşünmek zorunda olduklarına inanır. Ne kadar çok düşünürlerse, o kadar çok plan yaparlar; yaşayan birer varlık olduklarını da, vadeleri dolmak üzereyken anlarlar ancak. O zaman da artık iş işten geçmiştir.

Peki sen kimsin?

Ben aranızda yüreğinin sesini dinleyen herhangi biri gibiyim. Yaşamın gizi karşısında gözleri kamaşan, mucizelere açık, yapıp ettiklerinden sevinç ve heyecan duyan biriyim. Ne var ki şimdiye kadar Öteki, düş kırıklığına uğrama korkusuyla elimi kolumu bağlıyordu.

İyi ama insanlar acı çekmeyi sürdürüyor, diye karşılık verdi oradakilerin hepsi.

Sürüp giden başarısızlıklardır. Bundan kimse paçasını kurtaramaz. İnsanın, düşlerini gerçekleştirmek adına verdiği savaşta bazı başarısızlıklara uğraması, ne uğruna savaştığını bilmeden yenilgiye uğramaktan daha iyidir.

Hepsi bu mu? diye sorar, bardaki müşteriler.

Evet. Bu keşfi yaptıktan sonra gözüm açıldı ve gerçekte her zaman olmak istediğim kişi olmaya karar verdim. Öteki, orada, odamın içinde bana bakakaldı, ama yeniden içime girmesine izin vermedim, zaman zaman geleceği düşünmemekle kendimi tehlikeye attığımı anımsatarak beni korkutmaya kalkmasına karşın buna izin vermedim. Öteki'ni yaşamımdan çıkarıp attığım günden beri, Tanrı'nın gücü mucizelerini göstermeye başladı...

PAULO COELHO

Asla kendiniz olmaktan şikayet etmeyiniz...



Asla kendiniz olmaktan şikayet etmeyiniz ! Zira yüce yaratıcının, bu role uygun gördüğü en muhteşem kişi sizsiniz

Bostancıdan geçsen ölürsün sanki...

Ego nedir? Cem Şen - Tao Te Ching Dersi 1

http://youtu.be/M6Uhub_ze8o

Cem Şen, Tao Te Ching derslerine girişte her birimizin kendimize sorduğumuz sorulardan birine yanıt arıyor. Gerçek bilginin izini sürerek her birimize yepyeni ufuklar açıyor