11 Temmuz 2011

Kağıtta levrek...

[oktayusta_kagitta_levrek.jpg]

1 adet levrek
1 domates
1 biber
1 limon
defne yaprağı
1 tutam maydanoz
zeytinyağı
tuz
tane karabiber
HAZIRLANIŞI:
1 adet levreği fileto haline getirin.
Yağlı kağıd dilim kesilmiş domatesin
yarısını dizin.Üzerine levrek filetoyu alın.
Üzerine kesilmiş olan biberi dizin.
Üzerine tekrar domates dilimleri defne yaprağı
1 tutam maydonoz ilave edin.
Yağlı kağıdı iyice kapatın.
Önceden ısıtılmış 200 decelik fırında pişirin.

Maydanoz ve kullanım şekilleri...



Hem lezzetli, hem de son derece yararlı bir bitki maydanoz. Üstelik de çok bol. Her mevsim, pazar ve manav tezgahlarında bulmak mümkün.  Bir tutam maydanoz, günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılıyor. Maydanozda ayrıca, kalsiyum, potasyum, kükürt, magnezyum ve klorin ile A ve K vitamini bulunuyor.

FAYDALARI

  • . Maydanoz bir provitamin A (Beta karoten ) kaynağı olduğu için görme gücüne, kılcal damar sistemine, adrenal bezine ve troid bezine iyi geliyor.

  • . Maydanoz suyundaki yüksek klorofil miktarı, kanı arttırarak oksijeni metabolize ediyor ve böbreklerin, karaciğerin, idrar yollarının temizlenmesine yardım ediyor. Sindirim enzimlerini uyararak sindirim rahatsızlıklarını dindiriyor. Barsak solucanlarının düşürülmesine yardım ediyor. Gazın dışarı atılmasını sağlar.

  • Kanı temizliyor,kansızlığa, mesane iltihaplanmasına, karaciğer rahatsızlıklarına, damar sertliğine etkili. Kan şekerini normal seviyede tutuyor.

  • Tohumlarının idrar ve safra söktürücü, adet kanamalarını kolaylaştırıcı nitelikleri var. Adet sancılarına iyi geliyor.

  • Grip ve nezleye iyi geliyor. Kansere karşı koruyucu.

  • Yatmadan önce ağızda çiğnenen bir demet maydanoz rahat uyumayı sağlıyor, ağız kokusunu alıyor. Bulantılarda ve nefes darlığında bir tutam maydanozu iyice çiğneyerek yutmak kişiyi rahatlatabiliyor.

  • Yara, kesik ve morartıları iyileştiriyor.

  •  Maydanoz folik asit içerdiği için de önemli bir bitki. Folik asit merkezi sinir sisteminin işlemesinde hayati bir rol oynuyor. Folik asit incebağırsağın ilk kesiminde emiliyor, sonra karaciğere giderek orada metabolize oluyor.


    KULLANIM ŞEKİLLERİ


  • Maydonozu çiğ yemek son derece faydalı. Kaynatarak elde edilen maydanoz suyu da çeşitli biçimlerde kullanılır.

  • Karaciğer yorgunluğunda, hafif ateşte, adet düzensizliğinde, hazım zorluklarında;20 gram maydanoz, 1 litre suda haşlanır ve bu çay ara sıra içilir. 

  • Bulantılarda ve nefes darlıklarında;bir tutam maydanozu iyice çiğneyerek yutmak kişiyi rahatlatır.

  • Kaynatılan maydanozun suyu gözlere pansuman yapıldığında gözdeki iltihaplanmaları önlüyor ve yanmayı geçiriyor.
    Kaynatılıp suyu sirke ile karıştırarak saçlar yıkandığında saçların uzaması ve kuvvetlenmesini sağlıyor.


Not: Tabiki bir rahatsızlığınız olduğunda öncelik doktora görünmüktir. Bitkileri yardımcı olarak düşünmek ve bünyenize uygun olup olmadığı konusunda doktora danışmanızda fayda var.

Bu fırtına da geçecek...



Hic bitmeyecekmis gibi gorunen bir firtina hatirliyor musunuz? Bir sonraki gunu nasil goreceginizi dusundugunuz, cok derin ve anlasilmaz karanlik bir gece hatirliyor musunuz? Kendinizi yalniz ve yoksun hissettiginiz, yuzunuzu donecek kimsenin olmadigi  zamanlar?

Ve fakat firtina gecti. Sona erdi. Ve gun, daglarin arkasindan yine dogdu ve karanlik, yerini parlak bir pembeye, sonra maviye birakti ve  guller guzel baslarini gunese dogru kaldirdilar.

Gunes her zaman parlar, size etraf karanlik gorunse de. Firtina her zaman diner, hic bitmeyecekmis gibi gorunse de. Hersey hareket eder ve degisir. Zamanin gecmesine ve firtinanin bitmesine izin verin, gunes pek tabii ki yeniden parlayacak...

Sağlıcakla,

Günün fotosu...11.07.2011

Kaybettiklerim; dağıttığım servetimdir...


 Sıradan bir insanım ben,

Gözlerimi kanatırcasına ağladığım gecelerim var,
Ve kahkahalara sarılmış anılarım.
Herkes kadar dertli,bazılarından fakir, bazılarından zenginim.
Taşıdığım hayallerim, söylenecek şarkılarım, paylaşılacak dostluklarım var.
Bilmeyene sevmeyi öğretecek kadar büyük bir kalbim,
Gidene yolun açık olsun diyecek bir dilim var..
Yüreğimi korkak büyütmedim.

 "Kaybettiklerim; dağıttığım servetimdir."

Renkler ve insanlar üzerindeki etkileri...

 Renkler hayatımızın parçası. Peki renklerin hayatımızı nasıl etkilediğini biliyor musunuz? Renk seçiminin kimi zaman karakterimizi yansıttığından ya da seçtiğimiz rengin bize olumlu ve olumsuz etkileri olduğundan haberiniz var mı?

KIRMIZI : Bu renk canlılık ve dinamizmle ilgili bir renktir. Mutluluğu temsil eder. Kırmızı renk, fiziksel olarak; ataklığı, canlılığı ve duygusal bağlamda; bir işi sonuna kadar götüren azmi ve kararlılığı gösterir.

İştah açar. O yüzden dünyadaki gıda firmalarının çoğu logosunda kırmızıyı kullanır. Kırmızı tansiyonu yükseltir, kan akışını hızlandırır. Yanlış bir inanış vardır; boğaların kırmızıya saldırdığı sanılır. Oysa boğalar renk körüdür. Kırmızıya değil, kendilerine sallanan koyu renkli beze saldırır.

YEŞİL : Duygusal olarak bizi en çok etkileyen bir organımız olan kalp organının , bu rengin yaydığı enerji alanında olduğu düşünülür. Doğanın ve baharın rengidir. Güven veren renktir. O yüzden bankaların logolarında hakim renktir. Yeşil yaratıcılığı körükler. Bu yüzden büyük lokanta mutfaklarında yeşil tercih edilir. Hastanelerde de yeşil rahatlatıcı özelliği nedeniyle kullanılır. Yeşil alanda insanların daha az mide rahatsızlığı çektiği saptanmıştır.

SİYAH : Duygusallığı ve hüznü simgeler. Gücü ve tutkuyu temsil eder. Bizde ve batıda siyah matemi temsil ederken, Japonya'da siyah mutluluktur. Siyah fonda kullanılırsa karamsarlığı çağrıştırır. Einstein konsantre olabilmek için perdeleri siyah, gün ışığı olmayan odaları tercih ederdi.

MAVİ : Vücudumuzda boğaz bölgesini yansıtan bir renktir. Mavi renk gökyüzünün ve geniş ufukların, denizin simgesidir. Sınırsızlığı ve uzak bakışlılığı simgeler. Huzuru temsil eder ve sakinleştirir. Araplar mavinin kan akışını yavaşlattığına inanır, nazar boncuğu o yüzden mavidir. Batıda intiharları azaltmak için köprü ayaklarını maviye boyarlar. Duvarları mavi olan okullarda çocukların daha az yaramazlık yaptığı saptanmıştır.

LACİVERT : Kozmik renk olarak kabul edilir; sonsuzluğu, otoriteyi, verimliliği simgeler. O yüzden dünyadaki firmaların yarıdan fazlası logolarında laciverdi kullanır. Lacivert giyen kişiler kendilerini çok daha karizmatik ve inandırıcı hissederler. İnsanların üzerinde başarılı ve güçlü imajı bırakır.

MOR : Eskiden beri ihtişam ve lüksün son basamağı olarak düşünülür. Tarih , yüksek sınıfların, saray mensuplarının daima morla bezendiklerini kaydeder. Nevrotik duyguları açığa çıkardığından, insanların bilinçaltını korkuttuğu saptanmıştır. İntihar edenlerin beğendiği renktir.

PEMBE : Uyum ,neşe , şirinliğin ve sevginin simgesi. Rahat hissettiren ve dinlendiren bir renktir. Bu yüzden bazı büyük mağazalar tezgahtarlarına pembe üniforma giydirir ki, müşteriler kendilerini rahat hissetsin diye. Pembe aynı zamanda çocuk rengidir.

SARI : Sarı zeka , incelik ve pratiklikle ilgilidir. Toplumsal yaşamı ve birlikte çalışmayı yansıtan bir anlamı vardır. Geçiciliğin ve dikkat çekiciliğin sembolüdür. Dikkat çekiciliğinden dolayı dünyada taksiler sarıdır. Sarı ayrıca hüzün ve özlemin rengidir. Sonbaharın tüm hüzünlü güzelliğinde onun her rengini izlemek mümkündür.

BEYAZ: Temizliği ve saflığı temsil eder. İstikrarı, devamlılığı simgeler. Politikacılar beyazı pek severler, çünkü temiz, dürüst izlenimi vermek isterler...

KAHVERENGİ : Gerçekçiliğin, plan ve sistemin rengidir. Kansas Ünv.’de bir sergide, duvarların rengi değiştirilebilir hale getirilmiş. Fonda beyaz kullanıldığında insanlar sergide yavaş hareket etmiş. Fon kahverengiye döndüğünde ise insanlar müzede daha çok yeri daha az zamanda gezmişler. Kahverengi insanı hızlandırır. Bu yüzden fastfoodlar iç mekanda kahverengi kullanır. Kahverengi toprak rengidir. Kıyafetlerde pek tercih edilmez, çünkü kahverengi giyen insanlar kalabalıkta dikkat çekmezler.Devamını Gör

Bir mıh bir nalı kurtarır, bir nal bir atı, bir at bir insanı, bir insan evreni...



Beş yaşındaydım.
Rahmetli babaannem pirinç ayıklıyordu.
Bir tane yere düştü.
Babaannem eğildi,  aramaya başladı.
Sağa bakıyor, sola bakıyor, bulmaya çalışıyordu .
Çocukluk iste,
  -Aman babaanne dedim.
- Bir pirinç tanesi için bu kadar caba harcamaya, yorulmaya değer mi?
Rahmetli ilk defa sertleşti bana karşı, öfkeyle doğruldu.
-Sen oturduğun yerden ahkâm kesiyorsun, ' dedi.
- Hiç pirinç üretilirken gördün mü? İnsanlar ne kadar zorluk çekiyorlar.
Bir pirinç tanesinde kaç insanin göz nuru, alın teri, emeği, çilesi var
biliyor musun?

*Hayat çok ince, akil almaz incelikte ipliklerle örülmüştür.
Her şey o kadar birbirine bağlıdır ki,
İlk okul okuma kitabımızdaki bir sözü hiç unutmadım.

Bir mıh bir nalı kurtarır.
Bir nal bir atı, bir at bir insanı

Bir insan tüm evreni…

Ama dinlemiyosun ki!..

İnsanı insan yapan nedir?


İnsanı insan yapan nedir ?

 

Bence yaptığı tercihlerdir, nasıl başladığı değil nasıl bitirmeye karar verdiğidir .("Hellboy" filminden felsefi derinlikte bir replik)

Sana uğur böceği gönderiyorum...



Eğer bir gün yalnızlıklar duyarsan
İnceden yaşlar süzülürse yanağından
O zaman gökyüzüne bak.
Bulutların ardındaki güneşe,
Çalıların ardındaki çiçeğe bak
Ve aç avuçlarını
Sana Uğur Böceği gönderiyorum