14 Nisan 2012

Anette'in Dünyasına Hoşgeldiniz -2-

http://youtu.be/LTnWitiDd_s

Ben yokken arayan oldu mu?

Güçlükle Başa Çıkmada Altı Adım Yaklaşımı:

1- Stresli durumun farkına varmak

2- Korkuyu ve öfkeyi kabullenmek

3- Negatif duyguları serbest bırakmak

4- Kendini toparlama ( kişi 5 dakikalığına yalnız kalabilir)

5- Postürü yeniden düzenlemek(dik durmak dikkati serinin bileşenlerine odaklamayı kolaylaştırır.)

6- Kişinin, yaşanan durumu ne derece doğru değerlendirdiğine bakmak

Durun Bugün Hiç GÜLÜMSEDİNİZ Mİ ?

Durun  Bugün Hiç GÜLÜMSEDİNİZ Mİ ?

Günümüzde HABER göndermenin 3 yolu vardır..!...

Günümüzde HABER göndermenin 3 yolu vardır..!...

1- TELEFON..!...

2- MAİL..!...

3- DEDİKODUCULAR..! :))

Muse – Feeling Good

http://youtu.be/WpRA3HQe1fE

Birds flying high you know how I feel Yüksekten uçan kuşlar nasıl hissettiğimi siz biliyorsunuz
Sun in the sky you know how I feel Gökyüzündeki güneş nasıl hissettiğimi sen biliyorsun
Reeds driftin’ on by you know how I feel Sürüklenen kamışlar nasıl hissettiğimi siz biliyorsunuz
It’s a new dawn Bu yeni bir şafak
It’s a new day Bu yeni bir gün
It’s a new life Bu yeni bir hayat
For me Benim için
And I’m feeling good Ve iyi hissediyorum
Fish in the sea you know how I feel Denizdeki balık nasıl hissettiğimi sen biliyorsun
River running free you know how I feel Özgür akan nehir nasıl hissettiğimi sen biliyorsun
Blossom in the tree you know how I feel Ağaçtaki çiçek nasıl hissettiğimi sen biliyorsun
It’s a new dawn Bu yeni bir şafak
It’s a new day Bu yeni bir gün
It’s a new life Bu yeni bir hayat
For me Benim için
And I’m feeling good Ve iyi hissediyorum
Dragonfly out in the sun you know what I mean, don’t you know Güneşin etrafındaki kızböceği ne demek istediğimi anlıyorsun, değil mi
Butterflies all havin’ fun you know what I mean Eğlenen bütün kelebekler ne demek istediğimi siz biliyorsunuz
Sleep in peace when the day is done Gün bittiğinde huzur içinde uyu
And this old world is a new world Ve bu yaşlı dünya yeni bir dünya
And a bold world Ve cesur bir dünya
For me Benim için
Stars when you shine you know how I feel Yıldızlar parladığınızda nasıl hissettiğimi siz biliyorsunuz
Scent of the pine you know how I feel Çamın kokusu nasıl hissettiğimi sen biliyorsun
Oh freedom is mine Oh özgürlük benim
And I know how I feel Ve nasıl hissettiğimi biliyorum
It’s a new dawn Bu yeni bir şafak
It’s a new day Bu yeni bir gün
It’s a new life Bu yeni bir hayat
For me Benim için
And I’m feeling good Ve iyi hissediyorum

Size bakan kaç kişi var??? Hemen bulurum diyenler buraya...

Dibini görmediğin suya atlamadığın gibi, sonunu bilmediğin sevgiye teslim etme kendini...

Günler günleri kovalıyor

Bugünü yaşanmış günlerden yapmaya ne dersiniz??


 Hadi  hep istediğiniz ama yapmadığınız ne varsa bugün tam zamanı...




Günler günleri kovalıyor.


 Günler günleri aynen tekrarlıyor. Yoruluyorlar. Yaşamaktan değil, yaşayamamaktan yoruluyorlar...


Elif Şafak


Tecrübe, bir insanın başından geçenler değil...

BİRBİRİNE YASLANARAK YÜRÜTÜLMEYE ÇALIŞILAN İLİŞKİLERDE,BİRİSİ POZİSYONUNU DEĞİŞTİRDİĞİNDE İKİSİ DE YERE DÜŞER VE CANLARI ACIR.

 Aşkın ilk heyecanı geçtikten sonra insanı süründürmesinin nedeni budur. Herkes ilişkide daima kendi dengini bulur.Duygusal olgunluk yaşımız ne ise aynı yaşta aşk oyunu oynayan arkadaşı hayatımıza çekeriz.Bebekler bebeklerle,çocuklar çocuklarla,yetişkinler yetişkinlerle birlikte olmayı seçer...


Sekiz yaşındaki çocuk yirmi yaşındaki bir kişiye duyduğu hayranlığı aşk sanabilir.Mesela benim çocuklarım biri yedi biri dokuz yaşındayken ,ikisi de on beş yaşındaki bebek bakıcısı kıza âşıktı.Hep bu genç kızın kendilerine bakmasını istiyor,onun geleceği saatleri iple çekiyorlardı.


Ama yirmi yaşındaki biri sekiz yaşındaki çocuğa âşık olmaz.Bunun olmayacağını bilir.Olgun bir birey,partnerinin çocuk bakıcısı olmayı seçmez.O eşitlik ve özgürlüğe dayanan bir ilişki ister.


Sevgi insanı olgunlaştırır.İçimizdeki sevgi ifade bulduğu ölçüde olgunlaşırız ve ışığımızı yayarız. Sevgi verir,sevgi çoğaltır,ve sevgi özgürleştirir.Doğası budur.olgun ilişkide iki insan da birbirinden almaya değil birbirine ne vereceğine odaklıdır.Vermekten müthiş doyum hisseder.İki taraf da kendisini eskisinden daha özgür hisseder.Sevginin özgürleştirici gücüdür bu.


Sevginin ancak özgürlük ortamında gelişimini sürdüreceğini bilir olgun sevgi. Özgürlüğü kısıtlayan,yok eden sevgi değildir.Aşktır,tutkudur,alışkanlıktır,karşılıklı gizli çıkar ilişkisidir ama sevgi değildir. Özümüz özgürdür,özümüz sevgidir.


 Olgun insan sevgi eksikliğini başkası ile değil,içindeki sevgiyi ortaya çıkararak tamamlayan,kendisini bütün haline getiren insandır.


İki bütün insanın birlikteliği; İki tarafı da zenginleştirir. İki tarafı da çoğaltır. İki tarafı da daha özgür ve aynı zamanda birbirlerine bağlı kılar; bağımlı değil. İki taraf ta bireydir; tek başına olma zamanları kendi yaratıcılıklarını ifade etme,üretken olma zamanıdır.


Tek başına olmaktan da birlikte olmaktan da keyif alınır. Hem birey hem bir olmanın ne anlama geldiğini ancak sevgi bilir. Nil Gü

Yanlış kapıdan doğru yere çıkılamaz...

Bir sonraki yaşamınızda ne olacaksınız?

Şimdi bilimi bir kenara bırakalım ve tüm spiritüelliğimizi harekete geçirelim. Diyelim ki reenkarnasyon var ve bundan sonra en az bir hayat daha yaşayacağız. Bundan sonraki hayatınızda ne olacağınızı merak ediyorsanız, sorularımıza yanıt verin, size ne olacağınızı söyleyelim.

http://testyourself.tr.msn.com/Start.aspx?sectionLink=olcer&testLink=Bir_sonraki_ya%u015fam%u0131n%u0131zda_ne_olacaks%u0131n%u0131z

Sarhoş olmaya gerek yok ki...

Sevgili dediğin,

Bugün günlerden ne?

SEVMEYİ ÖĞREN:Sevince, mavi bir deniz olur kalbin; hiç bilmediğin kıyılara varırsın.

SEVMEYİ ÖĞREN: Sevdikçe varlığının kâinatla toplandığını görürsün. Sevince, kendini kendinden öte taşırsın. Sevince kalbine yeni ve sonsuz kanatlar takarsın. Sevince, mavi bir deniz olur kalbin; hiç bilmediğin kıyılara varırsın.

BAĞIŞLAMAYI ÖĞREN: Bağışladıkça dostlarının sayısını onla çarpmış olursun. Bağışlamak kalbinin yükünü azaltır. Bağışlayınca, kalbine batan dikenler güle döner. Bağışlayınca önce kendini bağışlamış gibi olursun, nefretin ve kinin yükünü omzundan atarsın.

PİŞMANLIK DUYMAKTAN KORKMA: Pişmanlığını itiraf ettikçe hatalarının küçük, anlaşılır ve bağışlanabilir parçalara bölebildiğini görürsün. Pişmanlık sancısını göze aldığın sürece, hatadan dönmenin lezzetini de yaşamaya başlarsın. Pişmanlık içtenliğin sınamasıdır. İçtenliği olmayanlar pişman olamazlar. Pişman olmayanlar içtenlik kazanamazlar.

HATIRLAMAYI ÖĞREN: Hatırladıkça, sevgilerinin karekökünü bulup, onlardan hüznü çıkardığını fark edersin. Hele de çocukluğunu çok hatırla ki, hiç endişesiz mutlu olduğun anları yeniden yaşa. Mutlu olmayı beceremeyen biz büyüklere içimizdeki çocuk mutluluğun sadelik ve hırssızlıkla ilgili olduğunu fısıldar. Dur ve dinle çocuğunu.

DEĞER VERMESİNİ ÖĞREN: Değer verdikçe sevgilerin küpünü bulup, onları mutlulukla çarpabildiğini görürsün. Değer vermeden geçirdiğin günün güneşi hiç doğmamış gibidir. Değerini bilmediğin eşyaya hiç sahip olmamış gibisindir. Değerini bilmediğin dostların sana göre hiç yaşamamış gibidir. Değer vermesini öğrendiğinde, hayatın sahihleştiğini fark edersin. Daha yavaş yürürsün ama adımlarını yere sıkı basarsın.

İLTİFAT ETMESİNİ ÖĞREN: İltifat ettikçe, insanlarla arandaki en kısa mesafenin bir tebessümün resmettiği eğri bir çizgi olduğunu görürsün. İltifat etmek yalan konuşmak demek değildir. İltifat, muhatabının görmek istediğin yere ulaşması ve oradan öte geçmesi için temennide bulunmaktır.

ÖZÜR DİLEMESİNİ ÖĞREN: Özür diledikçe nefretin ve öfkenin sonsuza bölündüğünü, böylece dargınlıkların limit sıfıra giderken yok olduğunu fark edersin. Ayrıca bak: “Pişmanlık duymaktan korkma” öğüdü.

AŞKTAN KORKMA: Böylece bir üçgenin iç açılarının toplamının 180 dereceyi aşıp, bütün yamukları kendi içinde barındırabildiğini görürsün. Aşk pürüzleri yok eder; dikenleri gül eder, acıları haz eyler.

ARA SIRA HÜZÜNLEN: Hüznün kalbine dokunmasına izin ver. Böylece bütün mutlulukların ve zevklerin sonunda ayrılık çizgisine teğet geçip geri döndüğünü görürsün. Hepimiz ayrılıkların kuşattığı bir adada şimdilik yaşayan fanileriz. Hüzün, faniliğin ince sızısını kalbine hissettirdiği için, seni ebediyete komşu eder. Hüznünü öldürürsen ölümü anlayamadığın gibi hayatı da anlayamazsın.

VE BİR GÜN ÖLECEĞİNİ BİLl: Kesinlikle öleceksin ve öldüğün gün anlayacaksın ki, yaşadığın hayat, paydası sonsuzluk olan basit bir kesirden ibaretmiş. Kesrin payında ne olursa olsun, ne kadar çok şey biriktirmiş olursan ol, hepsi son işlemde sıfıra eşitlenir. Kesrin üzerine, yani bu dünyaya, sonsuzluk cinsinden bir şeyler koyman gerekiyor. Yoksa “elde var sıfır”

HER GÜN YENİDEN UYAN: Uyanmayı sadece gözünü açmak olarak bilen için, bir şafak vakti ne kadar da sıradandır. Hayranlık duygusunu her gece iki göz kapağının ardına sakladığı gözleri gibi her daim uykuda bırakan için, bir gün doğumu “sabahın körü” olasıca karanlıktır. Kulluk heyecanını avucunda tutamadığı bir kor gibi savurup söndüren için, bir seher vakti eğreti ve tanımsız bir vakitsizliktir. Haydi, aç gözlerini! Aç gönlünü! Şimdi ve burada var olduğunu fark et. Var edildiğini fark et. Buraya, bu sabaha bir insan olarak gönderildiğini bil. Bu sabahın senin için, sana özel olarak yaratıldığını fark et. Uyan! Güneş senin için doğuyor.

Senai DEMİRCİ

Arsız güçlü olunca, haklı suçlu olurmuş...

Srilanka'da bir balıkçı... Günün Fotosu...14/04/2012

Unawatuna, Sri Lanka

Niko Guido

KEFİR' İN YARARLARI:

* Bağışıklık sistemini güçlendirdiğinden mikrobik enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırır.


* Büyümeye güçlü destek sağlar. ...


* İhtiyaç duyulan enerji için mükemmel destek verir.


* Beyin hücrelerini aktif hale getirir ve beyinsel dinamizmi arttırır.


* Bağırsak florasını düzenler eder.


* Gençlik döneminin etkin, enerjik ve aktif bir dönem olması için unutulmaz bir partnerdir.


 * Gençlik ve dinçlik duygusunun sürekli olmasını sağlar.


* Yorgunluk ve strese karşı koruyucu bir kalkan görevi görür.


* Cinsel fonksiyonların devamlı olmasında aktiflik kazandırır.


* Kanı temizler, kolesterolü dengeler ve yüksek tansiyonu düşürür


* Damar sertliğini ve kalp krizi riskini önler.

* Sindirimi kolaylaştırır.

* Bir çok hastalığın oluşumunu ilk başlangıçtan itibaren hemen önler.


* Antibiyotik ilaçlar vücuttaki tüm vitaminleri ve bakterileri öldürdüğü için; doğal savunma ve savaş ordularını kurarak doğal antibiyotik görevi yapar.


* Damar sertliğini önler


* Uzun ve sağlıklı bir ömür trendine yönelik metabolizmanın mimarıdır. Kemiklerin ve kasların kuvvetli kalmasına destek sağlar.


nOT: kULLANMADAN ÖNCE MUTLAKA DOKTORUNUZA DANIŞINIZ...

Kötü bir şey olduğunda, üç seçenek vardır:

Kötü bir şey olduğunda, üç seçenek vardır:

Bu olayın seni şekillendirmesine izin verebilirsin,

Bu olayın seni yok etmesine izin verebilirsin,

Ya da seni güçlendirmesini sağlayabilirsin

Yaşlandıkça Gençleşebilmek...

“Gençlik bir hayat devresi değil, bir akıl halidir.

Yıllar cildi buruşturabilir, ancak heyecanların bitişiyle ruh buruşur. İnsan kendine olan güveni kadar genç, ...

Kuşkusu kadar yaşlı, Cesareti kadar genç, Korkuları kadar yaşlı, Umudu kadar genç, Bezginliği kadar yaşlıdır.

Hiç kimse fazla yaşamış olmakla yaşlanmaz. İnsanları yaşlandıran, ideallerinin bitmesidir.

Kalbi sevdikçe, neşe duydukça, güzellikleri fark ettikçe, beyni yeni şeyler keşfettikçe, herkes gençtir.

İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, Halbuki yaşamadıkça yaşlanırlar.

İnsan, yaşlı olmaya karar verdiği gün yaşlanır.”

Yapabileceğiniz en Berbat şey,kara kara düşünüp "keşke şunu yapsaydım" demektir

Yapabileceğiniz en Berbat şey, kara kara düşünüp "keşke şunu yapsaydım" demektir.

G. C. Lichtenberg

Bir sorun olmadığına emin misin?