8 Nisan 2011

Patlıcanda makarna...



    Bir buçuk su bardağı küçük yüksük makarna
    Yeteri kadar su
    3 adet orta boy bostan patlıcanı
    4 çorba kaşığı sıvıyağ
    1 çorba kaşığı tereyağı
    1 adet küçük boy soğan
    250 gram kıyma
    3-4 adet ince kıyılmış sivri biber
    1 tatlı kaşığı salça
    2-3 dal fesleğen yaprağı
    Tuz, karabiber




Yapılışı



Makarnayı tuzlu suda haşlayıp süzdükten sonra kenara alın. Patlıcanları ikiye bölüp içlerini çıkarın. İçlerine sıvıyağ sürün. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında hafifçe kızarana kadar pişirin. Tereyağını eritip ince kıyılmış soğanı rengi dönene kadar kavurun. Üzerine kıymayı ekleyin. 5 dakika sonra sivri biber ve salçayı ekleyin. Biber biraz kavrulunca ince kıyılmış domates, tuz ve karabiberi ilave edin. Birkaç dakika sonra haşlanmış makarnayı ve maydanozu ekleyin. 2-3 dakika pişirip kenara alın. Fırında hafifçe pişirdiğiniz patlıcanların içine makarnalı harcı pay edin. Bir fırın tepsisine yerleştirip önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerleri kızarana kadar pişirin. Fesleğen yaprakları ile süsleyerek servis yapın.

Ben olmanızı istediğim kişiyim???



Sevmek, insanın sevme gücünün bir anlatımıdır. Birisini sevmek, bu gücün bir kişi ile ilgi içinde gerçekleşmesi ve ‘insanın dünyada sevebileceği bir tek kişi bulunduğu ve o kişiye rastlamanın yaşamdaki en büyük şans olduğu’ görüşü doğru değildir.

Böyle birisine rastlandığı zaman ona duyulan sevgi sonucu, başka herkesi sevmekten vazgeçildiği de doğru değildir. Yalnız bir kişi ile ilgi içinde yaşanabilen bir sevgi, bu yönüyle, sevgi olmadığı, ortak-yaşamsal bir bağlantı olduğunu gösterir. Bir kişiyi sevme insan sevgisini de dile getirir. Genetik bakımdan insan sevgisi belli bireyleri sevmekle kazanılır.

Ortaçağlarda insan kendini toplumsal ve dinsel topluluğun bir parçası olarak kabul etmekte; kendi öz-ben’ini bağlı olduğu grubun parçası olarak nitelemekteydi. On sekiz-on dokuzuncu yüzyıllarda “Ben ne düşünüyorsam o’yum” şekline dönüşmüştür.

Son birkaç kuşakta pazarın gittikçe büyüyen etkisi altında ben (öz) kavramı “Ben, olmanızı istediğim kişiyim” şekline dönüşmüştür. (Ne kadar doğru bir tespit ? ) Erich Fromm - Kendini savunan insan Man For Himself

Nazar değmesin...

 Hiçbirimize nazar değmesin...

Mutluluğun kime bağlı...



Eğer mutluluğunuz bir başkasının yaptıklarına bağlıysa, çok ciddi bir sorununuz var demektir".
A. Huxley

zamanda yolculuk yapmak isteyen kalmasın... bir ki... bir kiiiii....

Sorun diil... ederim

Ey felek...

Dişli Çark resimleri

Ey  felek

Çarkım mı kırılsın

Bu bana nispet midir???

Büyükbabamın anısına...