9 Ocak 2012

İki Budist rahip ormanda yürüyorlarmış. Birden arkalarından koşarak gelmekte olan bir Fil sürüsü görmüşler. Yaşlı rahip hemen büyük bir ağacın arkasına saklanmış.

İki Budist rahip ormanda yürüyorlarmış. Birden arkalarından koşarak gelmekte olan bir Fil sürüsü görmüşler. Yaşlı rahip hemen büyük bir ağacın arkasına saklanmış.

Genç rahip ise hiç istifini bozmadan olduğu yerde durmuş. Filler genç rahibi ağır şekilde yaralayarak geçip gittikten sonra yaslı rahip, genç rahibin yanına gelmiş ve ona. —Fillerin geldiğini gördüğün halde neden kaçmadın? demiş.

Genç rahip. —O filler sadece bir illüzyon, demiş

Yaslı rahip söyle yanıtlamış: -O filler sadece bir illüzyonsa unutma ki sen de ayni illüzyondasın...

''İnsanoğlu ne garip bir yaratıktır! Bileklerine birkaç zincir bağlanmaya görsün ya da bir iki gün hapsedilsin, hemen serbest bırakılması için yalvarıp yakarmaya başlar;


''İnsanoğlu ne garip bir yaratıktır! Bileklerine birkaç zincir bağlanmaya görsün ya da bir iki gün hapsedilsin, hemen serbest bırakılması için yalvarıp yakarmaya başlar;


oysa tutkularının zincirine vurulup kötülüklerin, bilgisizliğin zindanlarına hapsolmakta hiçbir sakınca görmez.


 Yeryüzünde ki yerini bir zindana çevirerek ıstıraplara tutsak olur, onlardan ayrılmamak için de elinden geleni yapar...''


..... Paulo Coelho

Mimar Sinan'dan sürpriz mektup...


 Birkaç yıl önce Süleymaniye Cami’sinin yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kalmas...ı üzerine en yetkin mimar ve mühendislerden oluşan bir ekip, camiinin bütün yükünü taşıyan kemerleri incelemeye aldı. Kemerlerin içinde gizli bir bölme ekibin dikkatini çekti. Bölmede, Mimar Sinan’ın imzasını taşıyan Osmanlıca bir mektup vardı.


 Mektup’ta şöyle yazıyordu: “Bu notu bulduğunuza göre kemerlerden birinin kilit taşı aşındı ve nasıl değiştirileceğini bilmiyorsunuz.” Koca Sinan kademe kademe kilit taşının nasıl değiştirileceğini anlatıyordu. Heyet, Sinan’ın söylediklerini aynen uyguladı. Süleymaniye Camii böylelikle kurtarıldı. Bu not şimdi Topkapı Sarayı’nda saklanıyor.

Eldeki çizgilerin anlamları...

Hayat Çizgisi1)öncelikle şu hayat çizgisinin ne kadar yaşayacağınızı gösterdiği söylentisini unutun. Hayat çizgisi, daha çok hayatın nasıl geçeceğini, nerelerde krizlerin olacağını gösterir.

Hayat çizgisi, baş parmak ile işaret parmağı arasında bir yerden başlar ve bileğe doğru döner. Şimdi lütfen önce resim 1'e ve sonra kendi elinize bakın. Hayat çizginiz kırmızı çizgide olduğu gibi dik ve düz mü? O zaman sizin için şu geçerli diyebiliriz: Herşeyi aklınızla çözmeye çalışıyorsunuz. Kendinizi biraz daha rahat bırakın ve duygularınızı dinleyin. Yoksa yaşamınız stres içerisinde geçecek. Hayat çizginiz, mavi çizgi gibi, yuvarlak ve uzun mu? O zaman, güç ve iktidar açısından şanlısınız. Ama nedense duygularınızın çok fazla etkisindesiniz. Biraz da aklınızı kullanmalısınız. Hayatınıza şöyle bir bakın. Pişman olduğunuz çoğu şeyde duygularınızın esiri olduğunuzu göreceksiniz. Yani akıl var, mantık var. Biraz bunlara da rağbet göstermelisiniz

2)Çoğu hayat çizgisi bu iki ekstremin arasında gidip gelir. Çizgi dikleştikçe elin sahibi daha akılcı, yuvarlaklaştıkça daha duygusal olur.

Hayat çizginiz, ikinci resimdeki lila çizgi gibi, birçok yol ayrımı, zikzaklar vesaire içeriyorsa, hayatınız hep aşağı yukarı oynayarak geçecek. Krizlerden sonra mutlu günler, sonra yine stresler, sonra yine huzur. Biri gelip biri gidecek. Bunun iyi tarafı, çelik gibi sinirleriniz olacak ve herkesten daha fazla şey yaşayacaksınız. Sizinle aynı yaştaki insanlardan her zaman daha bilge, daha olgun olacaksınız

3)Hayat çizginiz üçüncü resimdeki pembe çizgi gibi kısacık mı? Paniğe kapılmanıza gerek yok. Bu kısa bir yaşamınız olacak demek değil. Sadece biraz aksiyon eksikliğini gösteriyor. Sakin bir yaşam sürmeye meyillisiniz. Eğer bu hoşunuza gidiyorsa, herşey normal. Ama sıkılıyorsanız, mesela bu hayat çizgisine sahip, ama sivri elliyseniz, bir şeyler yapmayı deneyin. Eğlenmekten ya da eğlenememekten korkmayın.

Resimdeki yeşil çizgi gibi hayat çizginizde bir kesik varsa, bu bir yerlerde büyük bir süpriz var demektir. Hayır illa trafik kazası demek olmuyor. Pozitif ya da negatif olabilir, ama bir gün hayatınız tamamen değişecek (ya da değişti bile). Heyecanlanmaya hakkınız var.

Kafa Çizgisi4)Kafa Çizgisi:

İkinci en önemli çizgi kafa çizgisi. Kişinin inanç, yaşam felsefesi, hayata yaklaşımı, zekası ve mentalitesini temsil ediyor. Hayat çizgisinin hemen üstünden başlıyor ve avucun içinde yatay olarak devam ediyor.

Hemen şunu söyleyelim, kafa çizginiz çift ise vay halinize... Ruhsal yönünüz çok kuvvetli. Belki de spiritüel bir lider olacaksınız.

Kafasal çizginizin üzerindeki diğer ufak çizgiler, felsefenizde ya da hayat görüşünüzdeki değişiklikleri temsil ediyor. Çizgiyi üçe bölersek, ilk üçte bir gençliğinizi, ikinci üçte bir yetişkin yaşantınızı, üçüncü de yaşlılığınızı temsil ediyor.

Hayat çizginiz ile kafa çizginizin birbirine yakınlığı, beyninizin vücudunuzu ne kadar kontrol ettiği ile ilişkili. Örneğin birlikte başlıyorlar ya da yapışıklarsa, aklınız vücudunuzu iyi kontrol ediyor demek. Alabildiğine ayrılarsa, macera dolu bir yaşam süreceksiniz demek, çünkü bazen aklınızı değil, sadece vücudunuzu düşüneceksiniz.

Avucun içinde yatay olarak düz ve derin giden bir çizgi, düzgün ve mantıklı bir düşünce yapısını gösteriyor. Çizgi ne kadar düzse, o kadar gerçekçi düşünüyorsunuz. Ne kadar derinse hafızanız o kadar kuvvetli...

Kafa çizgisi dalgalı ise, bu kısa dönem hafızanızın çok iyi olmadığını gösteriyor. Sıkılgan bir yapınız var. Ama bu kesinlikle zeki değilsiniz demek değil.

Kafa çizginiz kısa ve yukarı dönükse, bu yine dalgalı çizgide olduğu gibi, dağınık bir düşünce yapısına sahip olduğunuzun işareti. Uzun ama aşağı dönük bir çizgi, yaratıcılığı, uzun ama yukarı dönük bir çizgi, kolay hatırlayabilen iyi bir hafızayı gösteriyor.

Kader Çizgisi5) Kader çizgisi

Avucun altında, hayat çizgisinin yanından orta parmağa doğru çıkan çizgi, kader çizginiz.Bu çizgi dış dünyanın hayatınıza etkileriyle ilgili.Eğer çifte çizgiyse yine çok şanslısınız. Hayır gerçekten şanslısınız. Bol bol toto, loto oynayın

Kader ÇizgisiEğer çizginiz resimdeki mavi çizgi gibi, düzgün ve kesintisizse hayallerinizin çoğuna kavuşacaksınız demek. Bunun sebebi ne istediğinizi bilmeniz ve bunlara kavuşacak güce sahip olmanız. Yok eğer çizginiz resimdeki kırmızı çizgi gibi, parçalıysa, şans katsayınız biraz az, bu yüzden daha sağlamcı düşünmeniz, önemli şeyleri iyi planlamanız, murphy kanunlarını anayasanız yapmanız gerekiyor

Kader ÇizgisiKader çizginiz bir ya da iki kere açık ve seçik şekilde kesiliyor mu? Bu hayatınızın bir yerinde pozitif ya da negatif, çok önemli bir değişiklik olacağının işareti. Büyük ihtimalle kariyer değişikliği. Bir mesleği tamamen bırakıp yeni bir meslek icra etmeye başlamak gibi. Kader çizgisini de kafa çizgisi gibi hayatınızın 3 evresine bölerek bu değişikliğin kabaca hangi 30 yılda olacağını kestirebilirsiniz

not: eğer yazıya ilgi olursa pek yakında ikinci bölümü yayınlayacağım...

alıntı

Fıkra zamanı... Japonya'da hırsız yakalayan bir robot icat etmişler...

Yaşam bir şarkıdır. Şarkıyı söyleyin. Yaşam bir oyundur. Oyunu oynayın. Yaşam bir düştür. Düşlerinizi yaşayın.

Dikkatimizi ölçelim... Ördek mi? Tavşan mı?

Ne olduğunu düşünürsen, o olursun.Hayallerinizi takip edin.

Bir zamanlar, büyük bir dağda kartallar yuva yaparlarmış. Bir kartal da 4 tane yumurtası ile bu dağda yaşıyormuş. Bir gün bir deprem olmuş. Ve yumurtalardan bir tanesi dağdan yuvarlana yuvarlana vadide yer alan bir çiftliğe kadar düşmüş. Bu çiftlik bir tavuk çiftliğiymiş. Çiftlikteki tavuklar, bu değişik ve normalden büyük yumurtayı sahiplenmeye karar vermişler. Yaşlı bir tavuk bu yumurtayı ve içinden çıkacak yavruyu, koruması altına almış. Bir gün, küçük kartal doğmuş. Çevresinde tavukları görmüş ve kendini bir tavuk zannetmiş. Bütün tavuklar da ona bir tavuk gibi davranmışlar.

Ailesini de çok seviyormuş. İçinden, bazen, “ben kimim?” sorusu geçiyormuş. Ama o bir tavukmuş. Bunu böyle bilmeliymiş. Birgün çiftlikte oyun oynarlarken, yukarı baktığında bir grup kartalın özgürce uçtuklarını görmüş. "Aman Allah’ım, ne kadar güzel uçuyorlar. Ben de onlar gibi uçmayı çok isterdim" demiş. Tavuklar, bu düşünceye hep birlikte gülmüşler. "Sen bir tavuksun ve tavuklar uçamazlar" demişler. Küçük kartal, artık daha sık gökyüzüne bakıyor ve uçan kartallar gibi uçmak, özgür olmak istiyormuş. Ne zaman bu düşüncesinden arkadaşlarına, ailesine bahsetse, hep şu cevabı alıyormuş.

"Sen bir tavuksun. Bırak bu hayalleri." Zamanla, küçük kartal da bu düşünceyi kabul etmiş. Hayal kurmaktan vazgeçmiş ve hayatını bir tavuk olarak yaşamaya karar vermiş. Ve hayatının sonu geldiğinde de bir tavuk! olarak ölmüş.

Kıssadan hisse: Ne olduğunu düşünürsen, o olursun. Eğer, hayatınızın herhangi bir zamanında, kartal olma hayalini kurarsanız, hayallerinizi takip edin. Tavukların sözlerini değil.

Balon Patlatma Oyunu...

Birden fazla renklerdeki balonların eşlerini uygun yerlerde biriktirerek patlamalarını sağlamalısınız. Balonu Aynı Renktekilerin İçine Atarak Patlatmaya çalışıyorsunuz. İyi eğlenceler..

 

http://www.oyunskor.com/game.php?file=3795

Hint felsefesinin 4 kuralı...

KURAL 1: "Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. Bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretirler.

KURAL 2: "Yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır. Hiç bir şey, hem de hiç bir şey yaşadığımız şeyi değiştiremezdi. Yaşadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile değiştiremeyiz. 'Şöyle yapsaydım, böyle olacaktı' gibi bir cümle yoktur. Hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatımızda karşılaştığımız her olay, mükemmeldir."

KURAL 3: " İçinde başlangıç yapılan her an, doğru andır. Her şey doğru anda başlar, ne erken ne geç. Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır.

KURAL 4: "Bitmiş olan bir şey bitmiştir. Bu kadar basittir. Hayatımızda bir şey sona ererse, bu bizim gelişimimize hizmet eder. Bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir.

Acınız anlayışınızı saklayan kabuğun kırılışıdır…

Acınız anlayışınızı saklayan kabuğun kırılışıdır…
Nasıl bir meyvenin çekirdeği; kalbi güneş’i görebilsin diye kabuğunu kırmak zorundaysa siz de acıyı bilmelisiniz…
Ve eğer kalbinizi hayatınızın günlük akışını hayranlıkla izlemek üzere açarsanız acınızın neşenizden hiç de daha az harikulade olmadığını göreceksiniz…

Ve kırlarınızın üstünden mevsimlerin geçişini kabul ettiğiniz gibi aynı doğallıkla kalbinizin mevsimlerini de onaylayacaksınız. Ve kederinizin kışını da pencerenizden huzur içinde seyredeceksiniz. Acılarınızın çoğu sizin tarafınızdan seçilmiştir..

Acınız aslında içinizdeki doktorun hasta yanınızı iyileştirmek için sunduğu “acı” ilaçtır..

Halil Cibran

Loreena McKennitt - The old ways

http://youtu.be/0SG6ZITbWpU

Yıldızları, Kuşları, Bebekleri ve Bilgeleri Açık Kalple Dinlemek... İşte Benim Senfonim ve Mutluluk İksirim...!



Ufak Şeylerden Zevk Alabilmek,

Lüks Yerine Zerafet Aramak,

Saygı Göstermek Yerine Değerli Olmak,

 Zengin Olmak Yerine Kimseye Muhtaç Olmamak,

Sıkı Çalışmak,

Sessizce Düşünmek ve Dürüst Konuşmak;

... Yıldızları, Kuşları, Bebekleri ve Bilgeleri Açık Kalple Dinlemek...

İşte Benim Senfonim ve Mutluluk İksirim...!


~William Ellery Channing~

Ispanak graten tarifi...



ISPANAK GRATEN



2 demet ıspanak
2 adet orta boy patates
1 avuç galeta unu
1 kahve fincanı süt
1 çorba kaşığı sıvıyağ
4-5 dilim kaşar peyniri
karabiber
tuz



Patatesler haşlanır, ıspanaklar temizlenir, yıkanır, az suda haşlanır, daha sonra fırın kabına aktarılır, üzerine haşlanmış ezilmiş patates yerleştirilir. Karabiber, tuz serpilir. Galeta unu serpildikten sonra kaşar dilimleri konur, 180 derece fırında kaşarlar eriyene kadar pişirilir.

http://www.yemeksa.com/ispanak-graten.html



 

Mutluluk Adası... Mutlaka ama mutlaka gidin...


 Yemen’de bulunan Socotra Adası farklı bitki örtüsüyle sizi gariplikler diyarına davet ediyor. Yedi milyon yıl önce Afrika kıtasından kopup, ada haline geldiği tahmin edilen Socotra, dünyanın başka hiçbir yerinde görülmeyen 200`den fazla hayvan ve bitki türüne ev sahipliği yapıyor.


Adanın en dikkat çekici özelliği yukardan bakıldığında mantara, yakından bakıldığında ise uzay gemisine benzeyen ağaçları ve fil bacağı şeklindeki çöl gülleri.


Adaların sembolik bitkisi ise şemsiye görünümündeki “ejderin kanı ağacı”. Ağacın kırmızı özsuyu eski çağlardan bu yana boya maddesi olarak kullanılıyor.


 Birçok izole ada sisteminde olduğu gibi, yarasalar Socotra’nın da vazgeçilmez canlılarından.


Adı Sanskrit dilinde mutluluk adası anlamına gelen ada tam da adının çağrıştırdığı gibi çok sakin bir yer.


 2004 yılına kadar asfalt yolu bile olmayan adada sadece 40 bin kişi yaşıyor. 1967′de Mahra Sultanlığı kaldırıldıktan sonra Socotra, Yemen Halk Demokratik Cumhuriyeti’ne bağlanmış. Her yıl turist akınına uğruyor.


 Ağaç çeşitleri...


Dağ köylerinde küçük bir çocuk...


Denizinden görüntüler...

Bir deve...

Yunuslar...


Ne yapın yapın buraya gidin derim...

Sağlıcakla,

kendi yolunu açıp yürümektense insan başkalarının yolundan gitme kolaylığına sapar...

Deliye Akıl ,Akıllıya Sabır,Gevezeye Sükunet,Korkağa Cesaret,Bekleyene Aşk,Cadıya Süpürge,Bekara Sultan,Dileyene Yuva ,Vücuda Hareket ,

Deliye Akıl ,Akıllıya Sabır,Gevezeye Sükunet,Korkağa Cesaret,Bekleyene Aşk,

Cadıya Süpürge,Bekara Sultan,Dileyene Yuva ,İsteyene Bebek,Vücuda Hareket ,

Evine Huzur,Cebine Bereket , Canına Sağlık,Güç ve Kuvvet ,Ruhuna Dua, Bol Şükür,

Hep Teşekkür,Pür Neşe,İçten Kahkaha,El ele Tutuşma ,Güzel Sürprizler,Nefis Sofralar,

Anlamlı paylaşımlar,Gerçekleşen hayaller ,Tutulan Sözler ,

Umuda yolculuklar  dilerim...

Yaşamımıza kattığımız samimiyet ve dürüstlük,

Yaşamımıza kattığımız samimiyet ve dürüstlük,

Şuurumuza yerleştirdiğimiz doğruluk ve bilgelik,

Kalplerimizde taşıdığımız iyi niyet ve denge artıkça,

Kendimiz ve ilişkide bulunduğumuz bütün insanlarda bu kutsanmanın kapsamına girer.*

Paul Brunton

Cesaretin var mı aşka?

Jan Garbarek In Praise Of Dreams

http://youtu.be/-jMDocqthcg

Misafir gelecekmiş gibi evini, ölüm gelecekmiş gibi kalbini temiz tut...

Şeyh Edebali'nin Osmanlı Devletinin Kurucusu ve Damadı Osman Gazi'ye Vasiyeti ....

Ey oğul, artık Bey’sin!

Bundan sonra öfke bize, uysallık sana.

 Güceniklik bize, gönül almak sana.

Suçlamak bize, katlanmak sana.

Acizlik bize, hoş görmek sana.

Anlaşmazlıklar bize, ADALET SANA !!

 Haksızlık bize, bağışlamak sana...

Ey oğul, sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz.

Ey oğul, işin ağır, işin çetin, gücün kula bağlı. Allah yardımcın olsun...

Güçlüsün, kuvvetlisin, akıllısın, kelamlısın! Ama; bunları nerede, nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarında savrulur gidersin.

Öfken ve nefsin bir olup aklını yener.Daima sabırlı, sebatlı ve iradene sahip olasın!

Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi değildir. Bütün bilinmeyenler feth edilmeyenler, görünmeyenler, ancak sen faziletli ve ahlaklı olursan gün ışığına çıkacaktır.

 Ey oğul! Ananı, atanı say ! Bereket büyüklerle beraberdir.

 İnancını kaybedersen, yeşilken çöllere dönersin.

Açık sözlü ol !

 Her sözü üstüne alma!

 Gördüğünü görme ! Bildiğini bilme” Sevildiğin yere sık gidip gelme !

 Ey oğul ! Üç kişiye acı: Cahil arasındaki alime, zenginken fakir düşene ve hatırlı iken itibarını kaybedene.

Ey oğul ! unutma ki,yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir. Haklıysan mücadeleden korkma......

İstediğim bir konuda, üzerime düşen her şeyi yapıp, tüm mücadelerin bittiği noktada

İstediğim bir konuda,

Üzerime düşen her şeyi yapıp,

Tüm mücadelelerin bittiği noktada

Hala istediğime kavuşamadıysam,

Herşeyde bir 'hayır' vardır cümlesindeki,

Teslimiyete sığınmayı seviyorum...,

 

Hayatta en büyük dostun sen olabileceğin gibi hayattaki en büyük düşmanın gene sen olabilirsin.

Hayatta en büyük dostun sen olabileceğin gibi hayattaki en büyük düşmanın gene sen olabilirsin.

Seçimini yap ve kendin için dostu mu yoksa düşmanı mı olacağına karar ver.

Yaşamdaki tüm acıları atlatabilirsin, her şeye rağmen mutlu olmayı başarabilirsin, istersen kötü alışkanlıklarını bırakabilir ve her zaman yeniden başlayabilirsin.

İstersen kendine yeni bir hayat kurabilirsin.

Eğer kendinin dostu olabilirsen….

Yaşamınızda hangi alanlarda direndiğinizi ve nerelerde aktığınızı gözlemleyin...

Etrafınızda olan bitenlerle birlikte mi akıyorsunuz yoksa onlara direniyor musunuz?

Direnç göstermek aşırı yorucu ve karmaşık çıkmazlara neden olan bir enerjidir. Olanı kabul ettiğinizde ve aktığınızda daha az acı çekersiniz.

Ne ironiktir ki kabul ediş aynı zamanda değişim için de ilk adımdır...

öyleyse kabul etmek zehirli bir durumda kalmayı sürdürmek değidir.

Yaşamınızda hangi alanlarda direndiğinizi ve nerelerde aktığınızı gözlemleyin." :)

İşte Yetenek... Günün Fotosu... 09/01/2012

Beş şeyi ganimet bil: Yaşlılıktan önce gençliği, Hastalıktan önce sağlığı, Fakirlikten önce zenginliği, Meşguliyetten önce boş vakti ve Ölümden önce hayatı.”

Beş şeyi ganimet bil:

Yaşlılıktan önce gençliği,

Hastalıktan önce sağlığı,

Fakirlikten önce zenginliği,

Meşguliyetten önce boş vakti ve

Ölümden önce hayatı.”

* Hadis-i Şerif

Haklı olduğunda mücadeleden korma...

En makbul taşlar Akik, kehribar,Sedef ve fildişidir.

En makbul taşlar Akik, kehribar,Sedef ve fildişidir.

Akik ve Kehribar tüm elektriği üstünde toplayan en güçlü iletkendir.

Fildişi ve Sedef, menfi etkileri yok eden bir güce sahiptir.

2012 Yılı 'Mutluluk' El kitabı...

SAĞLIK:

 1. Çok su için.

2. Kahvaltıyı kral, öğle yemeğini prens ve akşam yemeğini de dilenci gibi yiyin.

3. Ağaçlarda ve bitkilerde yetişen yiyecekleri daha çok ve fabrikalarda üretilen yiyecekleri daha az yiyin.

4. 3 E ile yaşayın -- Energy, Enthusiasm, and Empathy (enerji, heyecan ve duygu paylaşımı).

5. Meditasyon, yoga ve dua yapacak zaman yaratın.

6. Her gün en az 10 dakika sessiz olarak oturun.

7. 7 saat uyuyun.

 8. Her gün 10-30 dakika yürüyüş yapın. Ve yürürken gülümseyin.

KİŞİLİK:

9. Hayatınızı başkalarınki ile karşılaştırmayın. Onların seyahatinin ne hakkında olduğuna dair hiçbir fikrin yok.

 10. Kontrol edemeyeceğiniz olumsuz düşüncelere veya şeylere sahip olmayın. Bunun yerine enerjinizi olumlu şekilde şu an için harcayın.

 11. Kendinizi fazla abartmayın; sınırlarınızı bilin.

12. Kendinizi çok da ciddiye almayın.

 13. Kıymetli enerjinizi gevezelikle, dedikoduyla boşa harcamayın.

 15. Kıskançlık, çekememezlik zamanın boşa harcanmasıdır. İhtiyacınız olan her şeye zaten sahipsiniz.

 16. Geçmiş meseleleri unutun. Partnerinizin geçmiş hatalarını hatırlatmayın. Bu durum mevcut mutluluğunuzu bozar..

17. Hayat, birisine kin duyarak zamanı boşa harcamak için çok kısadır. Kimseden nefret etmeyin.

 18. Geçmişinizle barış yapın ki, şimdiki zamanı bozmasın.

19. Hayatın bir okul olduğunu ve öğrenmek için burada olduğumuzu unutmayın. Problemler, cebir dersi gibi gelip giden, ancak aldığımız derslerin bir ömür boyu devam ettiği eğitim programının bir parçasıdır.

 20. Daha fazla gülümseyin ve gülün.

21. Her tartışmayı kazanmak durumunda değilsiniz. Aynı fikirde olmamak için anlaşın.

SOSYAL YAŞANTI:

 22. Ailenizi sık arayın.

23. Her gün diğerlerine iyi bir şey verin.

24. Herkesi her şey için affedin.

25. 70 yaşından büyük ve 6 yaşından küçük kimselerle vakit geçirin.

26. Her gün en az 3 kişiye gülümseyin ve tanımadığınız en az 1 kişiye "GÜNAYDIN" deyin.

27. Başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğü sizi ilgilendirmez.

28. Hasta olduğunuz zaman işin sana bakmaz, Arkadaşların bakmalı. Onlarla temasta olun.

HAYAT:

29. Doğru bildiğiniz şeyleri yapın!

30. Faydalı, güzel veya neşe dolu olmayan her şeyden uzak durun.

 32. Bir durum iyi veya kötü olsun, nasılsa değişecektir.

33. Nasıl hissettiğinizin önemi yok, haydi kalkın, giyinin ve ortaya çıkın.

34. En iyisine henüz sıra gelmedi.

 35. Sabah canlı olarak uyandığınız zaman, bunun için  şükredin.

36. Maneviyatınız daima mutludur. Öyleyse mutlu olun.

Güzellik bir kudrettir, tebessüm ise onun kılıcıdır...



''Dünya her birimiz için, onu ne biçime sokmak istiyorsak öyle olacaktır. Onun gerçek sahipleri güler yüzlü insanlardır…

Herkes kendi küçük dünyasını yaratır. Neşeli insanın dünyasında neşe vardır. Hiç bir şeyden memnun olmayan insan için dünya cehennemdir.

-Güzellik bir kudrettir, tebessüm ise onun kılıcıdır...

*Charles Reade*

Sonsuz aşkı nerede bulabiliriz...

Dolunay Meditasyonu: Dolunay dönemi oldukca özel bir dönemdir. Dolunay zamanı ruhsal duygusal ve bedensel olarak tüm bırakmamız gereken fazlalıklarımızdan arınmak için adım atma ve yeni başlangıç zamanıdır

 

dolunayDolunay Meditasyonu: Dolunay dönemi oldukca özel bir dönemdir. Dolunay zamanı ruhsal duygusal ve bedensel olarak tüm bırakmamız gereken fazlalıklarımızdan arınmak için adım atma ve yeni başlangıç zamanıdır. Eskiden kurtulup yeni olana yer açabilmemiz için en uygun zamandır. Dolunay aynı zamanda tamamlanmayı da temsil eder.

Tüm bunların bilincinde ol, yere otur ve bağdaş kur. Usulce gözlerini kapa ve kendini dolunayın altında otururken hayal et. ( eğer yatarak meditasyon yapıyorsanız üzerinize ince bir şal/örtü örtmenizi öneririm) Simsiyah bir gökyüzü ve bembeyaz bir ay başının üzerinde. Burnundan yavaş ve derin nefes al. Nefes alırken bedeninin enerji ile dolduğunu ve mutlulukla arındığını hisset.O derin nefesi bir süre içinde tut. İçindeki nefesin sana sunduğu şifayı kabul et. Yavaş yavaş burnundan nefesini ver. Burnundan nefesini verirken karnının şiştiğini hisset. Hiç acele etmeden usul usul, yavaş yavaş, sakin sakin hareket et. Her nefesinin o gökyüzündeki ayın ışığının bir parçası olduğunu, verdiğin her nefesin sıkıntılarını, raharsızlıklarını, üzüntülerini uzaklaştırdığını arındığını, temizlendiğini hisset. kendin için, evren için, bütünün hayrı için ayın ışığı ve enrjisiyle bütünleş...

http://hpozitif.com/post/15522912233/dolunay-meditasyonu

Bir sarmaşık yaşamak için bir ağaca, bir duvara, daha doğrusu daha güçlü başka bir nesneye ihtiyaç duyar.Korkularımız da işte bu şekilde bizi başka insanlara sarılmaya iter.

Bir sarmaşık yaşamak için bir ağaca, bir duvara, daha doğrusu daha güçlü başka bir nesneye ihtiyaç duyar.

Korkularımız da işte bu şekilde bizi başka insanlara sarılmaya iter.

Bir çocuğun babasına sarılması gibi.

Kendinden daha güçlü olana sarılır.

Korku bizi sürekli daha güçlü olana meylettirir.

Önce anne babamıza, sonra öğretmenimize, sonra patronumuza , sonra eşimize, sonra mülkiyetimize….

Sonunda da kendi kendimizi kandırıp, bu sarılmalarımıza isimler veririz.

Saygı deriz, dostluk deriz, ihtiyaç deriz, hırs deriz, başarı deriz veya aşk deriz.

Egonun üstesinden gelmenin yedi aşaması...




Başkalarına gücenmek duygusundan kurtulun.

 İlla ben kazanmalıyım duygusundan kurtulun.

İlla ben haklı çıkmalıyım duygusundan kurtulun.

 Üstün olmalıyım duygusundan kurtulun.

Daha fazlasını isteme duygusundan kurtulun. ...

Kendi başarılarınızı temel alarak tanımlamaktan kurtulun.

 Şan şöhreti bir kenara atın.