24 Eylül 2011

O anda bir ömrü zehirleyen tüm acılar, adeta, birden dağılmış, kaybolmuştu.Affetmezseniz sevemezsiniz !Sevmeden yaşanan bir hayatın ise anlamı yoktur...

Bir gün trenle seyahat eden birisi tesadüfen son derece huzursuz olan genç bir adamın yanına oturdu....

Bir süre sonra, genç adam, uzak bir hapishaneden henüz çıkmış bir mahkum olduğunu açıkladı. Mahkumiyeti ailesine o kadar utanç vermiş ki, ne ziyaretine gelmişler, ne de bir mektup yollamışlardı.

 Ama fakir oldukları için seyahat edemediklerini, cahil oldukları için mektup yazmadıklarını umuyor; her şeye rağmen kendisini affetmiş olmalarını hayal ediyordu.Ailesinin işini kolaylaştırmak için, kendilerine mektup yazıp tren kasabanın eteklerindeki çiftliklerinden geçerken bir işaret koymalarını söylemişti. Ailesi kendisini affetmişse, raylara yakın bir elma ağacına beyaz bir kurdale bağlayacaklardı. Eğer kendisinin geri dönmesini istemiyorlarsa, hiç bir şey yapmayacaklar, o da trende kalıp batıya gidecek, belki de bir serseri olacaktı.

Tren, kasabasına yaklaşırken heyecanı o kadar artmıştı ki, pencereden dışarı bakmaya cesaret edemiyordu. Kompartıman arkadaşı kendisiyle yer değiştirip onun yerine elma ağacına bakacağını söyledi. Bir dakika sonra elini genç mahkumun koluna koydu, "Şuraya bak!" dedi. Göz pınarlarında biriken yaşlarla gözleri parlıyordu: "Her şey yolunda, bütün ağaç bembeyaz kurdelelerle bezenmiş."

O anda bir ömrü zehirleyen tüm acılar, adeta, birden dağılmış, kaybolmuştu.

Affetmezseniz sevemezsiniz !

Sevmeden yaşanan bir hayatın ise anlamı yoktur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder