30 Ekim 2011

İyi insan olmaya çalışırken hasta olmayın...

İyi insan olmaya çalışırken hasta olmayın...


 Yaptığı  fedakârlıklarla konuşulan, hayatını başkaları için yaşayan, isteklerini geri  planda tutan ve “Hayır” diyemeyen biriyseniz bilin ki kendinizi  değiştirmelisiniz



İyi insan olmaya çalışırken kansere davetiye çıkarmayın!

kİŞİLİK YAPISI HASTALIKLARDA ETKİLİ



Psikolojik faktörlerin hastalıkları hızlandırdığı çıkarımın doğru olduğuna inandığını söyleyen ve tartışmalı boyutu olmakla birlikte bilimsel gözlem ve araştırmaların, C tipi kişilik yapısına sahip olanlarda bu hastalığın gelişme  riskinin arttığını gösterdiğine dikkat çeken Özkan, “Bu kişiler aşırı duygusal  olup duygu ve öfkelerini çoğunlukla içe attıkları için yaşamlarını kendi istek,  arzu ve dürtü leriyle yaşamıyorlar” diyor.

İYİ İNSAN
YOKTUR SAĞLIKLI İNSAN VARDIR


Prof. Dr. Sedat  Özkan, “İyi insan  olarak tanımlanan kişi her zaman ruhen sağlıklı insan anlamına gelmez” diyor.
Sağlıklı insanın; kişiliği olan, kendi benlik algısı bulunan, gerektiğinde hayır  demeyi bilen kişi olduğuna dikkat çeken Özkan, başkalarının belirlediği  kalıplara göre yaşamanın kişide kimlik karmaşası ve çatışmaya, bu durumun da  yoğun öfke birikimine yol açtığını söylüyor.

DUYGUSAL ÇATIŞMALAR SÜRECİ HIZLANDIRIYOR

Uzun süre devam eden duygusal çatışmalar, yakın zamanda yaşanan kayıp ve  travmalar organizmadaki hastalık sürecini tetikleyip hızlandırıyor. Prof. Dr.  Özkan, bunun toplumda “antikanser zihin” kavramı oluşturduğunu ve bir travmanın  zihinde yaşattığı çatışmanın beynin işlevlerini bozduğunu düşündüğünü söylüyor.  Bu durumda bağışıklık sistemi zafiyete uğruyor ve kanser süreci hızlanıyor.  Negatif deneyimler negatif öğrenmelere yol açtığı için sürekli travmaya maruz  kalan insan, hayatı içinde yaşadığı şekilde yorumluyor. Yapılması gerekenin  hastanın duygularını ortaya koyması ve negatif öğrenmeleri pozitife çevirerek  sorunları aşması olduğu belirtiliyor.

Uzun süreli kızgınlık bağışıklığa düşman

Araştırmalar ve klinik gözlemler uzun süreli kızgınlık ve umutsuzluk algısının, bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğini gösteriyor. Prof. Dr. Sedat  Özkan, “Kişinin kendini algılaması pozitifse bu bağışıklık sistemini olumlu  etkiler” diyor. Kendini sürekli kritize etme halinin kişi üzerinde negatif  etkisi bulunuyor. İyilik hissiyle yaşayan, kendisiyle barışık, huzurlu  insanların bağışıklık sistemi daha güçlüyken, ruhu çöken insanın bağışıklık  sistemi bundan olumsuz etkileniyor ve zedeleniyor

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder