23 Kasım 2011

Dump cubu dubu cubu Cump dubu cubu dubu Dumb cubu cump dubu cump…

 
Dump cubu dubu cubu Cump dubu cubu dubu Dumb cubu cump dubu cump… (Usanıncaya ya da uyuklayıncaya kadar nakarat)

Güldünüz biliyorum şimdi. Gülün gülün… Ben de gülüyorum zaten.

Ama soracaksınız… Ki sormakta da çok haklısınız; “Bu dumplu cumplu anlamsız cümle neyin nesi peki?”

Nota yazma kabiliyetim olmadığı için ancak böyle anlatabileceğimi sandığım bir melodinin ritmi bunlar. Bir klasik müzik eseri… Ve bu ritim kulağıma her dokunduğunda çocukluğumun bir döneminin anıları seriliverir gözümün önüne. Ama her ne hikmetse; melodiyi çok iyi bilmeme ve her duyduğumda “İşte bu!” Dememe rağmen, ne eserin adını ne de eser sahibini biliyorum. Epey araştırdım geçenlerde ama bir türlü denk düşüremedim. Birkaç saat içinde gözden geçirmediğim ünlü eser kalmadı sandım… Ama yok, bulamadım. Belki de o kadar ünlü değilmiş besteci…

Ama öyle ya da böyle öğreneceğim bunu… Hoş; hiç öğrenemesem de melodinin beni alıp götürdüğü mazi çok daha önemli benim için… Çocukluğum


Yazının devamını görmek isteyenler aşağıdaki adrese girebilirler...

Sağlıcakla,

1 yorum: