20 Şubat 2012

Cemrenin gelişinin biz insanları ilgilendiren bir başka tarafı da; arkasından bize kuvvetle muhtemel bir Emre, bir Cemile falan getirecek olmasıdır.

Cemreye hoşgeldin deyin! Sanki hiç gelmeyecekmiş gibi, bizi epey yıprattı ama işte sonunda baharın müjdecisi birinci cemre bugün havaya düştü.
Zaten geleceği dünden belliydi; ılık, güneşli, pırıl pırıl bir sabaha uyandık.

.Bahçemde meyve ağaçlarım resmen bir günde pıt pıt çiçeklendi.Günlerdir gidip gelip, dallardaki o renksiz, kuru tomurcuklara bakıp  üzülüyordum; "Yok yok, ben bu bağ bahçe işlerini beceremedim, tutmadı bu erik, bu nar, bu mandalina" diyordum ama işte, terazi var, tartı var,  her şeyin bir zamanı var.

Doğanın kendi saati tik tak, tik tak hiç kendini şaşırmıyor.

Bizim gibi değil yani...Bir yaptığı bir yaptığını tutmuyor gibi bir durumu yok. 


NEDİR BU CEMRE?


Bu arada hâlâ "Hep duyuyoruz ama nedir bu cemre işi?" diyenler  ve araştırmaya üşenenler için araya bir de Vikipedi bilgisi  sıkıştıralım: "Cemre, ilkbahar başlangıcında yedişer gün arayla önce  havada, sonra su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık artışı.

Arapça olan sözcük 'kor durumunda ateş' anlamına gelir.Türk ve Altay halk kültüründe ve mitolojisinde İmre (İmere veya Emire) adı verilen cinin neden olduğuna inanılır.

İlkbaharda görünüp titrek ışıklar saçarak göğe yükselir.

Sonra buzların üzerine düşerek onları eritir.Oradan da yere girer.

Bundan sonra ısınmış topraktan buhar yükselir.Emire baharın gelişini temsil eder. Bulgarlar'da zemire olarak yer alır.

Anadolu Türkçesi'ndeki Arapça'dan gelme cemre sözcüğünün aslında bu  adın benzetme yoluyla değişmiş hali olduğu söylenebilir. İlk cemre 20 Şubat'ta havaya ve yedişer gün arayla da suya ve toprağa düşer.

Zemre ise Kumuk Türkçesi'nde nem, buhar gibi anlamlara gelir.

Tasavvuftaki kor ve ateş kavramlarının mecazi anlamları vardır.

Temizlenmeyi ve yeniden doğuşu temsil eden ateş, aşk kavramının yakıcılığıyla da yakından ilgilidir."


AŞIK OLMA COŞKUSU


Cemrenin gelişinin biz insanları ilgilendiren bir başka tarafı da; arkasından bize kuvvetle muhtemel bir Emre, bir Cemile falan  getirecek olmasıdır.Malum şimdi gönüllere bir bahar kıpraşması, bir 'aşık olmalıyım' coşkusu gelip yerleşecek ya...

Bu da 'secret'çıların inanışına göre 'çağırma düğmesine' basmışız gibi işe yarayacak!Sonra gelsin flörtler, gitsin kırıştırmalar, hatta şanslıysak tutkulu aşklar...

Şimdi yüksek müsaadenizle tüm kış boyunca üzerime yapışan is, pas, odun kokusunu atmak için dışarı çıkıyorum ben.Cemreye bir hoşgeldin diyeyim.

Cüce nar ağacımın dallarındaki kıpkırmızı minik çiçecikleri dakikalarca şapşal şapşal sırıtarak izleyeyim.

Sonra sahile gidip denize öyle mal gibi boş boş bakıp, iyot kokusundan sersemleyeyim, güneşte kemiciklerimi ısıtayım.

Ahhh, beton kafalı pis şehir!

İki yıl önce ne iyi etmişim de seni terk eylemişim.

Zoruna gitmesin cicim ama, inan hiç pişman değilim.

ÖNCEL ÖZİÇER

 






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder