8 Şubat 2012

İstanbul Notları 2…

Eskiden İstanbul’u düşünürken; ne kadar kalabalıksın, ne kadar pissin, ne kadar pahalısın derdim. Bir başlardım sövmeye bir türlü durmak bilmezdim… Ne yaşanması zor yer, ne çile yersin derdim… Hah taşı toprağı altınmış sen gel onu bana sor derdim…

Sonra bir gün neredeydim bilmiyorum yaaa İstanbul aslında çok güzel bir şehir, boğazı ayrı güzel, tüneli ayrı güzel diye düşünmeye başladım…

Arkasından çok kalabalık diye düşündüm… Sonra bunda şehrin ne suçu var ki diye düşündüm… İnsanlar yerlerinden, yurtlarından göç edip geliyorlarsa İstanbul’un ne suçu var ki? Rahat rahat belki beş milyonun yaşayacağı şehirde yirmi milyon yaşıyorsak İstanbul’un ne suçu var ki dedim…

Ve bir anda kendimi İstanbul’dan özür dilerken buldum… Seni pis yapan biziz, trafiğini çekilmez yapan biziz, seni gürültülü yapan biziz dedim…

Asıl İstanbul’un feryat etmesi, karşı çıkması, hatta bize kızması gerek diye düşündüm… Onu böyle hor kullandığımız için, ona böyle kötü muamele yaptığımız için… Ormanları, tepeleri o kadar katletmemize rağmen hala bizi kabul ettiği için…

Ve herkesin huzurunda senden bir kere daha özür diliyorum İstanbul, bizi o şefkatli kollarınla kucakladığın için…

Affet bizi İstanbul…

Seni çok seviyoruz…

Anette

 

1 yorum:

  1. İstanbul dilini ve yürek sesini bulmuş... İstanbul'a da sana da hayırlı olsun.

    YanıtlaSil