25 Eylül 2012

İlişkilerde Kavga Çeşitleri...

İlişkilerin bir parçası canım, cicim deyip koklaşmaksa, diğer bir yanı da malumunuz olduğu üzere kavgalardır. Bu ikisi yapışık ikiz gibi ilerler, biri büyüdükçe diğeri de büyür. Bu durum nasıl oluyor da oluyor anlamıyorum ama ilişki ne kadar derinse yapılan kavgalar da o derece şiddetli olma potansiyeli taşıyor. Bir de yaşla beraber ilişkiler birbiri üzerine yığıldıkça kavga kasımız iyice de gelişiyor olmalı ki kavgalar deprem şiddetinde oluyor.

İlişki konusunda tecrübesiz olduğumuz gençlik yıllarında kavgalar, hayır telefonu sen kapat, hayır sen kapat, lütfen sen kapat şeklinde 20 dakika hiçbir şeyden konuşulmadan kapatma kavgası şeklinde gerçekleşiyor. Ben buna ilk aşk yıllarına tekabül eden liseli kavga formatı diyorum.

Daha sonra aşk konusunda ilerlediğimiz üniversite yıllarında nereye gidilecek, hesabı kim ödeyecek gibi eften püften başlayan kavgalar, ne zaman evleneceğiz, askerliğini kaç ay yapacaksın, ailene benden bahsettin mi ile giderek çıkış formuna girmeye başlar.

Askerlik bitip, düğün dernek yapılıp aynı eve girinci de koyun ak mı kara mı iyice belli olur. Ne zaman çocuk yapıcaz, çocuk hangi okula gidicek, Mualla’nın kocası ona pırlanta yüzük almış sen bana ne zaman alacaksın, neden biz hala kiradayız, mutfakta neden bana hiç yardım etmiyorsun gibi başlayan söylemler, bencilsin, mükemmeliyetçisin, robot gibisin, hiç hayal gücün yok, romantik değilsin gibi kişilik çatışmalarına dönmeye başlar.

İşte esas tehlike artık burada başlamıştır. Çünkü artık birbirini iyice tanımış ve birçok badireyi atlatmış çiftler, yıllar boyu içlerinde biriktirdiklerini  (aman çocuk büyüsün, aman komşu duymasın, aman annemler ne der gibi endişeleri artık bir tarafa bırakıp) etrafa saçmaya başlarlar. Eh tahmin edersiniz ki sen böylesin, hayır esas sen böylesinle başlayan kavgalarında sonu pek hayırlı bitmez. Evin ahenginin yerini alan bağırmalar, birbirine eşya atmalar, bavul toplayıp gitme denemeleriyle taçlandırılır.

Bundan sonraki aşama ne midir? Tahmin edeceğiniz gibi birkaç seçenek var tabi; Boşanma, kavga ederek devam etme, herkesin mantıklı bir şekilde karşısındakinin şikayetlerini dinleyip kendini az da olsa değiştirmeye çalıştığı orta yol.

Hangi yol tutulmalının da ne yazik ki ezbere bir cevabı yok. Her ilişkinin geçtiği yol ve kişilerin öyküleri farklı olduğundan herkes kafası, gözü, kalbi, ruhu yarılmış durumda ortada dolaşıyor zaten.

Zor azizim bu ilişki işi…Zor...  Çok zor…

Sağlıcakla,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder