13 Ekim 2012

Dünyanın 10 Eşsiz Mekanı





Dünya üzerinde bir benzerini daha bulamayacağınız kimisi insanlar tarafından yapılmış, kimisi de tamamen doğal bu mekanları mutlaka görmelisiniz. İşte dünyada eşi benzeri bulunmayan 10 mekan…



10

Pamukkale – Türkiye



Kaplıca suyu tarafından çökeltilmiş bir tortullu kayaç olan travertenlerden oluşan Pamukkale, Denizli ilinde doğal bir mevkidir. Kent kaplıcaları ve akan sulardan kalan karbonat mineralleri teraslarını, travertenleri kapsamaktadır. Türkiye’nin İç Ege Bölgesi’nde, ılıman bir iklimi olan Menderes Nehri vadisinde bulunur. Eski Hierapolis kenti toplam 2700 metre uzunluğunda, 600 metre genişliğinde ve 160 metre yüksekliğindeki beyaz kalenin üzerine inşa edilmiştir. Pamukkale, Denizli’nin 20 km uzaktaki merkezindeki vadinin karşı tarafındaki tepelerden görülebilir. 5-10 km yakınında Laodikya antik kenti bulunur. 5 km ilerisinde ise uluslararası bir termal merkez olan Karahayıt köyü vardır. Bu bölgede, 35 °C den 100 °C ye kadar olan sıcaklık aralıklarında 17 adet sıcak su kaynakları vardır.


9

Beppu’nun 9 Cehennemi – Japonya



Japonya adası Kyüshü’de yer alan Beppu, dünyadaki ikinci büyük jeotermal kaynaktır. Akıntıdaki mineral çeşitliliği sayesinde her birinin özgün bir karakteri ve rengi olan “9 Cehennem” aynı yerde bulunuyor. Burası Japonya’da önemli bir turizm alanı, fakat ülke dışında tanınırlığı az olan bir yerdir. İlginç jeotermal kaynaklardan 7 tanesi Kannawa bölgesinde bulunuyor: Sea or Ocean Hell (Umi Jigoku), Shaven Head Hell (Oniishibozu Jigoku), Cooking Pot Hell (Kamado Jigoku), Mountain Hell (Yama Jigoku), Devil Mountain Hell (Oniyama Jigoku,) Golden Dragon Hell (Kinryu Jigoku) ve White Pond Hell (Shiraike Jigoku). Maalesef burası da birçok güzel doğa harikası gibi ticarileşmeye mahkumdur.


8

Sanqingshan – Çin



Jiangxi ilinin kuzeydoğusunda bulunan Sanqingshan Dağı Milli Parkı, 22.950 hektar bir alanı kaplamaktadır. 48 granit tepe ve 89 granit sütunun çoğu insan ya da hayvan silüetlerine benzemektedir. En yüksek tepesi olan Huaiyu’da diğer tepelere oranla daha çeşitli bitkiler ve kuşlar yaşamaktadır. Sürekli beyaz bulutlarla kaplı olan Huaiyu 1817 metre yüksekliğindedir. Yılın 200 günü sislerle kaplı dağda, göller ve şelaleler bulunmaktadır. Genelde yerel halkın meditasyon amaçlı ziyaret ettiği Sanqingshan’da 2500 çeşit bitki vardır ve ilaç yapımında da kullanılan bazı nadir bitkiler sadece burada bulunmaktadır.


7

Kavanoz Ovası – Laos



Asya’nın güneyinde Xieng Khouang platosunda bulunan bu arkeolojik harika, her biri yaklaşık 400 adet kavanoz şeklinde kaya barından 90 siteden oluşur. Kumtaşı, çakıltaşı, breştaşı, granit ve kireçtaşından oluşan bu kayaların 3000 yaşında olduğu tahmin ediliyor. Bölgedeki en uzun kaya 3 metre boyundadır. İlk başlarda rastgele etrafta dizildikleri düşünülen kayaların, yapılan arkeolojik araştırmalardan sonra takımyıldızı haritasındaki yıldızları simgeledikleri ortaya çıktı. Çoğu boş olan kayaların bazılarında bedenler ve buda heykelleri bulundu.


6

Osoyoos Benekli Gölü – Kanada



Okanagan dilinde sığ sular anlamına gelen Osoyoos maden tuzları içeren bir göldür. İçerisinde magnezyum sülfat, sodyum sülfat ve kalsiyum gibi birçok mineral bulunmaktadır. Hatta çok az miktarda titanyum ve gümüş de bulunmaktadır. Göldeki minerallerden 1.Dünya Savaşı sırasında cephane yapımı için yararlanılmış. Yaz aylarında göl suları buharlaşıyor ve göl içerisindeki çukurlar, içindeki minerallere bağlı olarak farklı renklere bürünüyorlar. Kristalleşen bu çukurların kenarları, göl üzerinde yürüyebileceğiniz renkli patikalar haline geliyor.


5

Chamarel Şelalesi ve Renkli Topraklar – Mauritius



Afrika’nın güneydoğu kıyısında bulunan Mauritius Adası’nda iki adet doğa harikası bulunmaktadır. Birincisi ince şeritler halinde 100 metreden akan Chamarel Şelalesi’dir. İkincisi de killerden oluşan Renkli Topraklar’dır. Farklı zamanlarda soğuyan lavlardan oluşan killer mor, kırmızı, kahverengi, yeşil, mavi ve sarı renklerdedir. Eğer bu farklı renklerdeki toprakları alıp karıştırırsanız, bir süre sonra kendiliğinden tüm renkler tekrar ayrışıyor. Biliadamlarının çözemediği bu toprakların gizemi bununla da kalmıyor, ayrıca hiçbir şekilde bu topraklarda erozyon oluşmuyor. Sürekli yoğun yağış altında olan bu bölgede erozyon olmaması herkesi şaşırtıyor.


4

Rio Tinto Nehri – İspanya



Rio Tinto Nehri İspanya’nın güney batısında yer alır. Kaynağını da Andalusia’nın Sierra Morena Dağlarının zirvelerinden alır. Antik çağlardan bu yana nehrin kenarlarında bakır, altın ve gümüş madenleri kurulmuştur. M.Ö. 3000 yıllarında İberyalılarla Tartesyalıların burada madencilik yaptığı bilinmektedir. Bunların ardından Fenikeliler, Yunanlılar, Romalılar, Vizigotlar, ve Faslılar da bu nehirden bakır ve demir elde etmeye devam etmiştir. Bu nehrin sıradışı kırmızımsı rengi, sudaki tonlarca demir asidinin çözülmüş olmasından kaynaklanır. Nehrin içinde ve kenarlarında asırlardır sürdürülen madencilik faaliyeti, suda demir konsantrasyon oranını hep çok yükseltmiş ve zaman içinde bölge ve suyun rengi resimde görünen bir hal almıştır. Bu nehirde çok sayıda aerobik bakteri yaşar ve kayalara yapışmış sülfür ve demir asitleri ile çoğalır. Bu nehirdeki su kimyasal konsantrasyonunun Mars gezegeninde ve Jüpiterin uydusu olan Europa’da olabileceği tahmin edilmektedir. Bu arada böyle bir suyun içinde mikro hayatın varlığı bilim insanlarını şaşırtmaktadır.


3

Fly Geyser – Nevada



Yanardağ ve depremler gibi, sıcak su kaynakları da yer kabuğun altına açılan pencerelerden biridir. Resimdeki Fly Geyser ABD’nin Nevada eyaletindeki Kara Kaya Çölü’nde bulunuyor. 1916 yılında eski bir göl yatağı olan çölde su ararken yanlışlıkla hidrotermal bir kaynağı delen işçiler, Fly Geyser’in oluşumunu başlattı. 1960’larda kendiliğinden püskürmeye başlayan kaynağın benzerlerinden farkı, püskürmeye hiç ara vermemesidir. Zamanla ortaya çıkan minerallerin sertleşmesinden oluşan bacaları da giderek güçleniyor.


2

Vale Da Lua – Brezilya



Ay Vadisi anlamına gelen Vale Da Lua, San Miguel Nehri tarafından aşındırılarak oluşmuştur. Doğal yüzme havuzlarıyla bir nehir üzerinde yer alan nadir kara formlarından biridir. 1.8 milyar yaşında olduğu tahmin edilen kaya formları dünya üzerindeki en eski toprak oluşumlarından olup kuvartz ve kristallerden oluşmaktadır.


1

Caño Cristales Nehri – Kolombiya



“5 Rengin Nehri” olarak bahsedilen Caño Cristales Nehri, “cennete doğru ilerleyen nehir” ve “dünyanın en güzel nehri” olarak da tanımlanır.Yılın çoğu zamanında herhangi bir nehirden farkı yoktur. Yeşil yosunlarla kaplı taşları ve masmavi suları vardır. Ancak nehir her yıl kısa bir süre için çiçek açar ve gökkuşağının tüm renklerini içerisinde barındırır. Kolombiya’nın yağışlı mevişmi boyunca su hızlı ve derinden akar, nehrin dibini karartarak belirginsizleştirir. Böylece nehirdeki yosunlar ihtiyaç duydukları güneş ışınlarını alamazlar. Kurak mevsim boyunca ise nehirdeki yaşamı besleyecek kadar su bulunmaz. Ancak yağışlı ve kurak mevsim arasında öyle bir dönem vardır ki, su seviyesi olması gerektiği gibidir. Onlarca çeşit yosun ve alg müthiş bir renk çeşitliliği sergiler. Mavi, yeşil, siyah, kırmızı ve pembenin binlerce tonu nehrin üzerini kaplar. Birkaç maceraperest Kolombiya turizm acentesi ziyaretçileri yakınlardaki La Macarena kasabasına uçakla götürür. Nehrin genişliği 20 metre, uzunluğu ise 100 kilometredir. Caño Cristales’in yakınlarında yol bulunmamaktadır, bu nedenle nehre gidiş atla sağlanmaktadır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder