28 Ekim 2012

Eski Erkek Arkadaşım Nasıl Benden Önce Evlenir ???

Baktım Arzu sabahtan beri beni facebook’ta beş kere dürtüklemiş, on tane de mesaj atmış. Hayırdır deyip mesajlardan birini açtım. “Bak bak” diye veryansın eden mesajını okumaya başladım. “Görüyor musun sonunda olan oldu Veysel benden önce evleniyormuş.  Hem de şu sahte sarışın Emel’le. Zaten Serdar’da Gamze’yle evlenmişti. Ya kime dokunsam evleniyor ama benle değil benden sonra karşılarına çıkan ilk zibidiyle. Ne ya ben evliliğe hazırlama kurumu muyum” diye başlayan mesajı böyle uzayıp gidiyordu.

Valla Arzu gerçekten doğru söylüyordu. Kız kime el atsa onunla değil de bir sonrakiyle evleniyordu bu adamlar. Hepimiz bu duruma artık şaşmış kalmış vaziyetteydik ki Veysel sanırım bardağı taşıran son damla olmuştu. Ama bir arkadaş olarak üzerime düşen Arzu’ya bunları söylemek değildi tabi ki. Bana düşen olayı önemsiz gösterip arkadaşımın yerlere düşen öz güvenini toparlamaktı.

Arzu’ya face’ten hemen mesaj attım: Kızım ya isteyen evlenir, isteyen boşanır, isteyen çocuk yapar sana ne ki? Sen hem bize yüz kez benim artık Veysel’le işim olmaz, önüme diz çökse, yalvarsa ona dönem demiyor muydun, adam işte duymuş bu söylediklerini, yoluna devam etmiş.

Arzu’dan tabi ki hemen cevap geldi: Yaa Anette inanamıyorum senin afyon bugün patlamadı herhalde. Ben onları tabi ki laf olsun diye söylüyordum. Tamam Veysel’e karşı bir şey hissetmiyorum ama ona düşen gelip benim için uğraşması, çabalaması, benden vazgeçemediğini söylemesi olmalıydı! Hadi onları söylemedi uzun bir yas tutma dönemine girmeliydi! Yani nedir bu çakma sarışın bulmalar, hadi buldu, gönül eğlendirmek yerine evlenme teklifi etmeler falan. Bak sırf bana gıcıklık yapıyor olmasın diyerek dengesini ne kadar kaybetmiş olduğunu bir kere daha anlamamı sağladı…

Ya Arzu’cuğum diye geri mesaj atım hemen. Sana ne, olan olmuş biten bitmiş, yani gerçekten sana ne, niye sürekli adamın sayfasına girip girip casusluk yapıyorsun ki diye cevap yazdım….

Çünkü diye hemen cevabı düştü, bu bir gurur meselesi, bu bir onur meselesi. Bu ayaklar altına alınmış kadınlık gururumun çığlığıdır diye yazarken, herhalde bir an olsun aklı başına gelmiş olmalı ki, Anette ya sanırım egom tavan yaptı, gerçekten bana ne elalemin Veysel’inden derken ve ben tam rahatlamışken, egosu gene onu bir sarstı, bana ne ya, benim önce evlenmem lazım dı diye bu sefere tweetten mesajları düşmeye başladı.

Anladım ki bu kriz bugün geçmeyecekti. Arzu’nun sakinleşmesi için zamana ihtiyacı vardı ya da evlenmeyen eski bir erkek arkadaşa? O anda aklıma eski erkek arkadaşlarından Yusuf geldi. Yaa Arzu’cuğum dedim Yusuf bak hala evlenmedi, seviniyor musun bari dememe kalmadı, Anette ya sende hiç facebook güncellemelerini takip etmiyorsun galiba, Yusuf uzun süredir yelloz Emine’yle beraber deyince beni aldı bir gülme. Kızım sen hem eski erkek arkadaşlarını hem de onların yeni kız arkadaşlarını, yani pardon yeni yellozları da mı takip ediyorsun, sil hepsini gitsin bitsin, kafan rahat etsin o zaman diye karşı bir fikir ortaya atmaya çalıştımsa da Arzu gene veryansın etti. Silmem efendim niye silecekmişim, hiçbirini silmem, ben hepsi otursun beni beklesin istiyorum, önce ben evleneyim, mutlu olayım, çocuk yapayım sonra hepsi ne yaparsa yapsın. Benden önce bunları yapmaya hakları yoktu derken, herhalde son sözleri de kendine anlamsız gelmeye başlamış olmalı ki bir göz kırpma işareti geliverdi mesaj olarak.

Anette ya ben neler diyorum ve diliyorum böyle, ben niye böyle kötü biriyim, neden onların bu kadar çabuk, yani benden önce mutlu olmalarını kaldıramıyorum ki diye sordu içli içli…

Ne diyebilirdim ki, biz insanların zaaflarla dolu yaratıklar olduğunu söylemekten başka…

Sağlıcakla,

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder