23 Şubat 2013

Bir Zen ustası resim yapıyordu. Ve baş müridini yanına oturtup, resimmükemmel olduğunda kendisine söylemesini istedi.


Bir Zen ustası resim yapıyordu. Ve baş müridini yanına oturtup, resim mükemmel olduğunda kendisine söylemesini istedi. Mürit endişeliydi. Usta da endişeliydi. Çünkü mürit ustasının mükemmel olmayan bir şey yaptığını hiç görmemişti. Ancak, o... gün her şey ters gitmeye başladı. Usta çabaladı ve çabaladıkça daha da kötü oldu. Japonya’da ya da Çin’de Hat sanatı, pirinç kağıdı üzerinde yapılır.


Çok hassas, çok narin, belirli bir kağıdın üzerinde. Eğer bir an kararsız kalırsan… Yüzyıllar boyunca Hat sanatçısının ne zaman kararsızlığa düştüğü her zaman anlaşılmıştır. Çünkü mürekkep pirinç kağıdına yayılır ve yazıyı bozar. Pirinç kağıdı üzerinde aldatmak çok zordur. Akıcı olman gerekir. Asla kararsız kalamazsın. Bir an için bile durduğun an, kararsız kaldığın an, yapacak bir şey yoktur. Kaçırdın. Çoktan kaçırdın. Keskin göze sahip olan biri hemen, ''Bu bir Zen resmi değil'' der. Çünkü Zen resminin anlık ve akıcı olması gerekir. Usta çabaladı ve çabalamaya devam ettikçe terledi. Yanındaki müridi oturmuş, başını olum- suzca sallıyor; hayır, bu mükemmel olmadı diyordu. Bunun sonucunda usta giderek daha fazla hata yapıyordu. Mürekkep bitmek üzereydi.


O yüzden usta müridini yeni mürekkep hazırlamaya yolladı. Mürit dışarıda mürekkebi hazırlarken, usta sanat eserini yarattı. Mürit geri döndüğü zaman: ''Usta, ama bu mükemmel! Ne oldu?'' diye sordu. Usta güldü: ''Bir şeyin farkına vardım.'' Senin varlığın, birinin takdiri ya da olumsuz eleştiri getirmesi fikri, evet ya da hayır deme durumu, benim iç dinginliğimi rahatsız etti. Artık bir daha asla rahatsız olmayacağım. Daha öncekilerin mükemmel olmamasının tek nedeninin, onları mükemmel yapmaya çalışmam olduğunu anladım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder