9 Mart 2013

Bu Yazı Bilinçaltıma Yazdığım Bir Nottur… Bu Böyle Biline…



Ben bu kişisel gelişim konularına ne kadar meraklıysam, çevremdeki kişiler de o kadar uzak oluyor. Bu niye böyledir acep diye uzun zamandır da düşünüyorum. Sonunda şu cevabı buldum. Demek ki benim içimde bir yer bütün bunlara kuşkuyla bakıyor. O yüzden de, başta annem olmak üzere, bütün arkadaşlarımın bana söylediği cümleler aslında bilinçaltımın bana söylediği cümleler.

Cümleleri merak mı ediyorsunuz, şu mealde gidiyorlar; ‘’Ya sen deliriyor musun ?, bu kadar da olur mu?, acaba mı?, kızım başka işin mi yok mu?, senin kursların hiç bitmeyecek mi? bu işlere ayırdığın parayla neler yapılır? gibi bütün kuvvetli ve cılız seslerin aslında kendi içimden geldiğini farketttim. İşte bu yazı da kendi bilinçaltıma verdiğim cevaptır.

Velev ki deliriyorum; en azından bir şeyler uğruna çalışarak, debelenerek deliriyorum. Bu çabam ne mi? Çok basit, başta kendim olmak üzere, tüm karşılaştığım insanları şifalandırmaya çalışmak. Kendimin senelerce çözmek için uğraştığı şeyleri, (ve sonuçta çözebilmişsem) başkalarına aktararak bu sıkıntılı sürelerine en aza indirmeye çalışmak.

Tamam mı bilinç altım rahatladın mı? Artık karşıma bu konulara inanmayan, tereddüt eden insanlar çıkmasın. Anlaştık mı? Elele tutuşup daha hızlı yol alacağımız insanlar çıksın oldun mu?

Mesela ana kraliçem (annem) bugünden başlayarak bana ‘’aferin’’ kızım desin. ‘’Anne yürürken sadece yürü, yemek yaparken sadece yemek yap, örgü örerken sadece ör dediğimde’’ bana delirmişim gibi bakmasın. Olur mu?

Arkadaşlarıma; ellerimle şifa vermeye çalıştığımda, enerji mi, o ne, olur mu öyle şey, hahahah demesinler. Hastalıkların esas sebebinin duygularımız kaynaklı olduğunu söylediğimde bana gülmesinler.

Ey bilinçaltım aha da yüzleştim seninle. Beni yolumdan döndüremezsin.

Karşımıza çıkan her insanın bizi aynaladığını, ve hoşumuza gitmeyen her huyumuzu büyüttüğünü söylediğim de beni ciddiye almayan iş arkadaşlarım, bendeki ne sizi bu kadar rahatsız ediyor biraz da kendinize bakınız dediğimde, dursunlar ve biraz düşünsünler artık… Tamam mı?

Ya da evdeki tüm işe yaramayan eşyaları saklamaktan vazgeçip, ihtiyacı olanlara dağıttığımda , ee ya bunlara ilerde ihtiyacım olur mu diye hafif pişmanlık içeren cılız sesimi duymak istemiyorum…Oldu mu?

İçimden gelen, kalben beni çağıran her eğitime gitmeye de devam edicem. Benim gelişimime mani olamazsın. Farzet ki, gittiğim eğitim boşunaydı. O zaman kalbimi ve iç sesimi daha iyi dinlemem gerektiğini öğrenmiş olurum. Ne yani, her yaptığım da doğru olacak diye bir şey yok değil mi? Nihayetinde ben de hatalarımdan ders alıp, gelişme yolunda yürüyen bir çekirgeyim. Öyle değil mi?

Kendimi her halimle, sevip kabul ediyorum, başıma hoşlanmadığım bir olay geldiğinde de, bunun neden olduğunu, ne öğrenmem gerektiğini bulup, sevgiyle uğurluyorum. Oh be…

Geçmişi ve kötü anıları temizlemenin ve serbest bırakmanın ne kadar önemli olduğunu anlattığım arkadaşlarım; bütün sizi rahatsız eden olayları 21 gün boyunca çizgisiz kağıda yazıp, yakın sonrada sifonu çekin ve tüm olayların üzerinize verdiği ağırlıktan nasıl kurtulduğunuz gözlemleyin dediğimde, itirazlar, yapmak istemiyorumlar, o kadar kolay mılar yerine, bunu deneyimleyip, sonucu görelim, konuşalım sözlerinizi duymak istiyorum artık. Tamam mı?

Ve gelecek kaygıları peşini bırakmayan ahali? Siz Allah’a inanmıyor musunuz? Onun her şartta ve her durumda sizin sadece iyiliğinizi istediğini bilmiyor musunuz. Kalbinizi Allah sevgisiyle ve teslimiyetle doldurmanız gerektiğini görmüyor musunuz? Bunun üzerine hala konuşacak şey bulmanıza sadece şaşırıyorum…

Ey bilinçaltım, işte soruların ve işte cevaplarım… Seni olduğun gibi kabul ediyor, onaylıyor ve seviyorum. Bunu da böyle bil!...

Sağlıcakla,

2 yorum:

  1. Ve gelecek kaygıları peşini bırakmayan ahali? Siz Allah’a inanmıyor musunuz? Onun her şartta ve her durumda sizin sadece iyiliğinizi istediğini bilmiyor musunuz. Kalbinizi Allah sevgisiyle ve teslimiyetle doldurmanız gerektiğini görmüyor musunuz? Bunun üzerine hala konuşacak şey bulmanıza sadece şaşırıyorum…
    bu paragraf bitirdi beni.sayfayı her açtığımda kendime bugünkü eksik yanın bugünkü dersin diyerek açıyorum.ne kurslardan ne yazmaktan vazgeçin.birilerine ümit olduğunuzu elbette biliyorsunuz sevgilerimle :))

    YanıtlaSil
  2. çok teşekkür ederim...hepimiz büyük bir aileyiz...sevgilerimle...

    YanıtlaSil