26 Ekim 2010

istanbul çevresi... manşukiye, kartepe ve sapanca gölü...

Eeee bir İstanbul'lu olarak bugünkü yazımda İstanbul çevresinde bir gezintiye çıkmak istedim... Neresi olabilir diye düşünmeye fırsat bile bulamadım. Manşukiye hemen ben ben ben... beni yaz diye anılarımın arasından atlayıverdi. Doğrusunu isterseniz hakkı da var. Orayı uzun yıllar önce keşfettim. Fırsat buldukça da gittim hala da giderim. Hem nostaljiktir hemde bugünümden bir parçadır benim için...Dört mevsimde gidilebilmesi büyük bir avantaj...

Manşukiye benim gözümde şöyledir... Yeşilliklerin, yürüyüş yollarının, küçük çağlayanların, derelerin olduğu bir yer. Üstelik çok güzel yemek yiyebileceğiniz bir yer. Etraf alabalık çiftlikleriyle dolu olduğundan güveçte alabalık en favori yemektir. O ortamda iştahınız yerinde olacağından sadece alabalık yemek yetmeyecektir yanında güveçte mantar ve güveçte kaşer yemenizi de öneririm. Genelde hep aynı yere yemeğe giderim. Dere kenarında tahta masaların olduğu, yemek yerken hem suyun şırıltısını dinleyebileceğiniz, hemde suyun taşlara çarpa çarpa gelişini izleyebileceğiniz bir yer. Sırada foto zamanı...


su taşlara çarpa çarpa gelirken...


yakın çekim...


alabalık çiftliği...


alabalıklar yakın çekim...

Üstelik bu güzel yemeğin üzerine Kartepe'ye çıkabilir yada aşağıya Sapanca gölüne inebilirsiniz. Hava soğuk kıştan bir günse önce Kartepe'ye gidin derim.  Ağaçlar, tepeler karlar altında. Ağaçlar kışları daha şeffaf, daha kendileri gibi gelirler bana. Makyajsız...O yüzden kış mevsiminde ağaçları ayrı bir severim. Neyse Kartepe'ye göz atalım...


kartepe...


Kartepe'de illaki kayak yapmak zorunda değilsiniz. Oradaki mekanların birinde sıcak birşeyler içip keyif yapabilirsiniz. Elinizdeki içecek sizi yavaştan ısıtacaktır zaten...

Gölü, ördekleri dönmeden İstanbul'a dönmem diyenlerdeyseniz haydi Sapanca gölüne. Orada da yeme içme mekanları var. Ama bu kadar yemek ve içeceğin üstüne gölün etfarında kısa bir yürüyüş ve ördeklere bakış yeterli geliyor. Haydi izliyoruz...


göl kenarı ve ördekler...





Artık yavaş yavaş geri dönme vakti geliyor. Yaklaşık bir buçuk saatlik bir yol var önümüzde. Gelirken iyide dönerken biraz sıkıcı oluyor açıkçası... Ama böyle güzel bir gün geçirmek için tabi ki değer...

Sağlıcakla,



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder