18 Ekim 2011

Ben buraya yarışa başlayayım diye değil, yarışı bitireyim diye geldim...

HAYAT UZUN BİR MARATON
Hava kararmaktadır. Maraton yarışı sonuçlanalı bir saati geçmiştir. Stadyum neredeyse boşalmıştır. Stadyumun temizlikçileri yavaş yavaş etrafı toparlamaya bile başlamıştır. Tam o sırada stadyumun giriş kapısından bir siyahi atlet gözükür. Atletin gözü bitirme ipini aramaktadır. Koşma ile yürüme arası bir şey, seke seke ilerlemektedir. Sonunda atlet bitirme ipini göğüsler. B...öylece John Stephen Akhwari, Mexico'daki 1968 Olimpiyatları'nda tarihe geçer. Ama bu Tanzanyalı atletin tarihe geçmesine asıl neden, yarışı en son bitiren atlet olması değil, ipi göğüsledikten sonraki sözleri olmuştur.
Bu Tanzanyalı atlet yarış sırasında bir kaza geçirmiş ve yaralanmıştır. Tedavisi yapılmıştır, ama bacağı hâlâ kanamaktadır. Stadyumda kalan bir küçük kalabalık bu atleti alkışlarlar. Bir kısmı takdirle alkışlamaktadır, bir kısmı da adamın yaralı bacağını görmediklerinden, belki de dalga geçerek alkışlamaktadır. Bu alkışlamada belki de, "Aksam-ı şerifler hayrolsun! Nerelerdeydiniz mirim?" türünden bir sorgulama bile vardır. Maraton koşusunu yazacak bir-iki gazeteci daha
stadyumdan ayrılmamıştır. "Neredeydiniz mirim?" sorusunu bu gazeteciler daha bir usturuplu sorarlar :
“Yarışı kazanma şansınızı kaybetmiştiniz. Neden ille de yarışı bitirmek için bu kadar kendinizi zorladınız?”
Bu soruya Tanzanyalı atlet çok şaşırır; ama sonunda cevabını verir :
“Beni ülkem buraya yarışa başlayayım diye değil, yarışı bitireyim diye yolladı..”
Bir yorum :
Yukarıdaki öyküyü sık sık hatırlarım. Özellikle kolay pes eden, görevini tamamlamadan bir işi bırakan, yarıştan kaçan insanları gördüğümde hatırlarım. Yaşam, iş yaşamı da buna dahil, bir uzun maratondur. Bu uzun yolda çok şey gelebilir insanın başına. Ama asıl olan, bu yarışın uzun olduğunun farkına varmak ve yarışı bitirmektir. Belki yarışın, bir tek birincisi vardır. Ve her zaman birinci sırada bitirecek güçte olmayabiliriz. Ama asıl olan, yarıştan kaçmamak, çekilmemek ve sonuna kadar koşmaktır. Kişiler yeni işlerine, bir yeni projeye, bir eğitim programına, evliliğe çoğu kez bir büyük coşku ile başlarlar. Tıpkı bir maraton yarışına başlar gibi. Ama bir bakarsınız, zoru görünce bazıları yarışın başında, bazısı ortasında, bazısı sonuna doğru havlu atarlar. Sanırlar ki, görevleri sadece başlamaktır.

Yaşamda hiçbir şey kolay değildir; bir çaba ister, enerji ister, özveri ister. Yaşamda koşullar uzun soluk gerektirir. Yarışlar, bitirmek içindir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder