14 Şubat 2012

Küçük İstavrit...

Küçük istavrit yiyecek bir şey sanıp hızla atıldı çapariye..

Önce müthiş bir acı duydu dudağında

Gümbür gümbür oldu yüreği

Sonra hızla çekildi yukarıya

 aslında hep merak etmişti denizlerin üstünü 

neye benzerdi acep gökyüzü

bir yanda büyük bir merak

bir yanda ölüm korkusu..

ne çare balıkçının parmakları hoyratça kavradı onu 

 küçük istavrit anladı, yolun sonu..

Koca denizlere sığmazdı yüreği 

Oysa şimdi yüzerken küçücük yeşil leğende

 cansız uzanıvermiş dostlarına değiyordu minik yüzgeci..

İnsanlar gelip geçtiler önünden,  bir kedi,

yalanarak baktı gözünün içine,

yavaşça karardı dünya başı da dönüyordu.

son bir kez düşündü derin maviyi, beyaz mercanı

bir de , yeşil yosunu..

işte tam o anda eğilip aldım onu..! 

yürüdüm deniz kenarına

bir öpücük kondurdum başına

iki damla gözyaşından ibaret sade bir törenle saldım denizin sularına..

bir an öylece bakakaldı.! 

sonra sevinçle dibe daldı gitti, tüm kederimi söküp atarak

teşekkürü de ihmal etmemişti

birkaç değerli pulunu, elime avuçlarıma bırakarak...

balıkçı ve kedi şaşkın baktılar yüzüme sorar gibiydiler, neden yaptın bunu niye…,
"bir gün" dedim "bulursam kendimi yeşil leğendeki küçük istavrit kadar çaresiz,

son ana kadar hep bir umudum olsun diye."

Namık Kemal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder