22 Şubat 2012

Üzgün müsün? Dans et ya da git, duşun altına gir ve beden ısısı kayboldukça üzüntünün bedenini terk ettiğini gör


Üzgün müsün? Dans et ya da git, duşun altına gir ve beden ısısı kayboldukça üzüntünün bedenini terk ettiğini gör.


Başından aşağı akan suyun etkisiyle, aynı ter ve toz gibi üzüntünün de bedeninden temizlendiğini hisset. Neler olduğunu gör.   Zihnini öyle bir duruma sokmayı dene ki, önceki haliyle çalışamasın. Herşey olabilir.


Aslında asırlar boyunca geliştirilmiş tekniklerin hepsi, zihni eski kalıplardan uzaklaştırma çabasından başka bir şey değildir.


Örneğin, öfkeliysen, birkaç derin nefes alman yeterli. Derin bir nefes al ve derin bir nefes ver, iki dakika yeter.


 Sonra öfkenin nereye gittiğini gör.


Zihni şaşırtıyorsun; ikisi arasında bağlantı kuramıyor. ‘Ne zamandan beri,’ diye zihin sormaya başlıyor, ‘birileri öfkeyle derin nefes alıp vermeye başladı? Neler oluyor?’ Herhangi bir şey yap ama bunu asla tekrarlama; işin aslı bu.


Yoksa kendini her üzgün hissettiğinde duş alırsan, zihin bunu alışkanlık haline getirecek.


Üç ya da dört kereden sonra zihin öğrenir, ‘Bu önemli değil. Üzgünsün; bu yüzden duş alıyorsun.’ O zaman duş üzüntünün bir parçası haline gelir. Hayır, bunu asla tekrarlama. Her seferinde zihni şaşırtmaya devam et. Yaratıcı ol, hayal gücünü kullan.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder