1 Nisan 2012

Olduğun gibi gel!

Olduğun gibi gel!

Daha da güzelleşmek için uğraşma!

Saçının örgüleri çözülmüşse,

Ayrımı düzgün değilse,

Korsenin kurdeleleri iyice bağlanmamışsa, aldırma!

Olduğun gibi gel!

Daha da güzelleşmek için uğraşma!

Çimenlerin üzerinden koşar adımlarla gel!

Dudağının boyası çiğ taneleriyle silinmişse,

Ayaklarında halhalların gevşemişse,

Kolyenin incileri koparak yere düştüyse, aldırma!

Çimenlerin üzerinden koşar adımlarla gel!

Gökyüzünü kara bulutlar kapladı, görmüyor musun?

Irmağın karşı kıyısından turnalar havalandı ve anında,

rüzgar gibi,

arka arkaya

Geniş fundalıklar üzerinden geçip gidiyorlar,

Ürkmüş koyun sürüleri ağıllarına koşuyor,

Gökyüzünü kara bulutlar kaplıyor, görmüyor musun?

Aynanın önündeki feneri yakma boşuna,

Alev yine titreyecek ve rüzgar onu yine söndürecek.

Gözlerin sürmesiz olsun, ne farkeder?

Gözlerin gökyüzündeki bulutlardan daha siyah, bilmiyor musun?

Aynanın önündeki feneri yakma boşuna. Olduğun gibi gel!

Daha da güzelleşmek için uğraşma!

Çiçeklerden tacını örememişsen, ne önemi var?

Bileziğinin kopçası kapanmıyorsa, bırak kalsın.

Gökyüzü bulutlarla kaplandı..

Vakit geç oldu,

Olduğun gibi gel!

Daha da güzelleşmek için uğraşma!

Rabindranath Tagor

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder