20 Mart 2013

KENDİNİZE RASTLAMAK


Birisiyle karşılaştığınızda kendinizle karşılaşırsınız aslında.

Benliğiniz, size kendisini takdim eder.

Karsınızda duran kişi sizin bir suretinizdir.

Pek çok formlarda belirirsiniz kendi önünüzde; lakin bunların hepsi sizin kendi yansımalarınızdır.

Bu yansımalar hakkında ne hissederseniz hissedin sizin bir yanınızı ortaya koyar onlar.

Bu size uzak göründüğü denli, ürkünç de gelir.

Korkunç canavarları kendi kendinize davet ettiğinize inanamazsınız.

Güzelliği ve güzel ruhları da kendinizin davet ettiğine inanamazsınız.

Her halükarda sizin bir yönünüz, sizin bazı düşünceleriniz, önünüzde ortaya çıkmaktadır.

Karşılaşan kişi de, bu şekilde ortaya çıkan kişi de bunu bilmeyebilir.

Ancak, burada görünmez bir işbirliği vardır.

Bir gün karsınıza perişan bir dilenci çıkabilir, ya da varlıklı bir işadamı, ağlayan bir çocuk, acelesi olan bir insan, bir adam ya da bir kadın, yaşlı veya genç; bunların hepsi sizsiniz.

Mümkün olan her nevi kombinasyon sizsiniz.

Onların hepsi sizsiniz.

Polisleri ve hırsızları görürsünüz; çünkü siz hem yakalayan, hem de yakalanansınız.

Hem iyi çocuk, hem de kötü çocuksunuz.

Tüm rolleri oynarsınız.

Belki de istemediğiniz bir şey için uzun uzun düşünmüş ve onu kendinize çağırmıştınız.

Bu, bir hak etme meselesi değildir. Suçlama ya da pişman olma meselesi değildir; lakin bu bir mesuliyet halidir.

 Artık sorumluluk sizdedir.

Peronda duran sizsiniz.

Hangi trene bineceğiniz size bağlıdır.

Binebilir ve tekrar inebilirsiniz.

İteklenip sıkıştırılabilirsiniz.

Orada olan sizsiniz.

Oraya nasıl gitmiş olduğunuz, çözümleyeceğiniz bir mesele değildir.

Oraya gitmişsinizdir.

Kâinatın reaktörü ve dinamosusunuz.

Onun ekseni ve merkezisiniz.

Bunun iyi tarafı, istediğiniz her şey olabileceğiniz ve istediğiniz herkesle bir arada olabileceğinizdir.

Mevcut dünya sizin yaratınızdır.

Artemis Ateşcan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder