1 Eylül 2011

Aşk Elbisesi...

Fadime kızını evermiş, düğünden sonra bir hafta geçmiş ses yok. Ula ha punlarin sesi soluğu çikmiy, pen pugün bi dolanacağum demiş; yeni evlilerin kapısını çalmış… Kızı kapıyı açmış ki ne görsün kadın, kızı çırılçıplak:
-“Uyyyy ha pu nedur uşağum? Ayuptur da!”

Kızı: “Aaaa ne kadar geri kafalısın anne, bu aşk elbisesi…”

Kadın töbe töbe diye içeri seğirtecek olmuş bakmış damat geliyor:
-“Ooo anne hoş geldin?”

Kadın yüzünü gözünü nereye kaçıracağını bilmiyor, çünkü damat da anadan üryan.
-“Pu ne rezulluk diyecek olmuş,”

Damat hemen: “Aaaa ne kadar geri kafalısın anne bu aşk elbisesi” demiş.

Çaresiz Fadime bir koşuda almış soluğu evde. Almış Fadime’yi bir düşünce. Acaba demiş, gerçekten ben geri kafalı mıyım? Sonra yatmış aklına. Üstünde başında ne varsa soyunup dökünmüş. Başlamış evde çıplak dolaşmaya. Akşamüstü kapı çalınmış, Fadime, bakmış ki camdan Temel, saçını başını düzeltmiş, açmış kapıyı.

Fadime’yi bu halde gören Temel’in gözler yerinden fırlamış:
-“Ula ne dur bu, gafayi mi yedun da?”
-“Hıh” demiş Fadime Temele, “Ne gadar geri gafalusun, ha bu aşk elbisesidur da.”

Temel şaşkın cevaplamış:
-“Ula ütüleseydun bari..”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder