15 Eylül 2011

Hatırlanma şeklinizi, karşınızdakiler değil, sizin yaşamda bıraktığınız izler belirleyecek...

gökyüzü ve güneş avatarı, sky and the sun avatar

Sen de dedem gibi ölecek misin, anneanne?" sözleri hasta odasında yoğun sessizlik yaşanmasına neden olmuştu. Geçirdiği ameliyatlardan sonra pek toparlayamamış yaşlı bayan hastamızı ilkokula yeni başlamış torunu ve kızı ziyarete gelmişti. Küçük çocukları hasta ziyaretine kabul etmememiz başlangıçta sorun yaratmış, kısa süreli ziyaret için izin koparmışlardı.
Hasta odasında ana kız konuşup dertleşirken torun araya girip sormuştu o can sıkıcı soruyu. Kafamı eğip elimdeki dosya ile ilgileniyormuş gibi yaptım. Hastamız torununu yatağın kenarına oturttu. Ellerini tutarak "Şimdi değil, iyileşip eve döneceğim, merak etme. Hemen ölmeyeceğim.
Ama erveya geç hepimiz öleceğiz" dedi. Torun yanıttan pek tatmin olmuş gibi değildi.
        - Ama bu haksızlık, anneanne. Ölünce onlar ı bir daha göremiyoruz.

Dedemi çok özledim ben.
        -Merak etme, insanlar ölünce görünmez olurlar ama hepten yok olmazlar.
        Torun bir süre anneannesinin boynundaki kolye ile oynayarak düşündü.
Sonra "Peki insanlar ne oluyor, ölünce" diye sordu. Anneanne önce bana sonra kızına baktı.
Torununun saçını okşayarak;
        -Bir şekilde aramızda oluyorlar, ölenler. Kimi bir renk, kimi tat veya koku kimi de dokunuş olup geri geliyorlar. Mesela rahmetli annemin yaptığı puf böreğini hiç unutmadım. Nerede o kokuyu veya tadı bulsam annemin orada yanımda olduğunu bilirim. Dedeni ise saçlarımdaki dokunuş ile hatırlarım. Nerede bir rüzgar saçlarımı okşasa dedenin yanımda olduğunu düşünür, sevinirim. 
        -Peki sen ölünce ne olup geleceksin, anneanne? 
        -Onu sen bileceksin. Beni nasıl hatırlamak istersen o şekilde geleceğim yanına.
        Ziyaret kısa sürmüştü. Onlar odad an çıktıktan sonra hastamız torununu çok özlemiş olduğunu belirterek ziyarete engel olmadığımız için teşekkür etti. 
     Birkaç gün sonra hastamızın baş ucunda suluboya bir resim vardı.
Mavi gökyüzünde sapsarı güneş ve bir de uçurtma uçuran kız çocuğu vardı,
resimde. Hastamız resim ile ilgilendiğimi görünce okumakta olduğu gazetesinden kafasını kaldırıp;
        -Torunum benim için yapmış bu resmi, doktor bey.
Resimdeki kız kendisiymiş. Karar vermiş,
ben ölünce resimdeki gökyüzünün mavisi olacakmışım, onun için.

Gökyüzüne her baktığında benim yanında olduğumu bilecekmiş, böylelikle.

Bu sımsıcak güneş ise dedesiymiş.
  Gözleri dolmuştu. Birkaç damla yaş süzüldü gözlerinden. "Torunumun gözünde gökyüzünün mavisi olacakmışım, dedesi de hepimizi ısıtan güneş. Daha ne olsun?" dedi. Öğle arasında bahçeye çıktım. Yağan yağmurun ardından masmavi gökyüzünde açan güneş, sıcaklığını iyice hissettiriyor,ağaçlar sonbahara hazırlanıyordu.


















 
Ya siz !!!!



Nasıl hatırlanmak istiyorsunuz !!!  ???



Hatırlanma şeklinizi, karşınızdakiler değil, sizin yaşamda bıraktığınız izler belirleyecek... 

















 

 

 

__._,_.___

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder