5 Şubat 2012

İlişkide Kim Değişecek?

Annem uzun zamandır televizyondaki evlilik programlarının tam bir bağımlısı olmuş durumda. Hatta hızını alamıyor orda duyduklarını gelip bana anlatıyor. Geçen gün beni programın başına oturtmayı becerdi sonunda. Valla korkulur bu anne kısmından…

“Aman bu ne biçim program” dememe kalmadan bir çift çıktı: Birisi Almanya’da yaşıyor öbürü İstanbul’da. Birbirlerini sevmişler ama kimse olduğu yeri bırakmak istemiyor “kim fedakarlık yapacak” diye konuşuyorlar.

Sonra onlar gidiyor diğer çift geliyor. Bu sefer adam programda tanıştığı kadınla evlilik arifesinde ama eski karısı bunları rahat bırakmıyor. Ekrandan herkes eski karısına mesajlar yolluyor “seni istemeyen adamı sen hiç isteme” diye.

Sonra bir başkası çıkıyor. Hollandalı bir kadınla evlenen bu Türk “birbirimizi çok seviyorduk ama anlaşamadığımız huylarımız vardı, ikimiz de birbirimizi değiştireceğimizi sanmışız ama olmadı diyor”…

Ve ben şaşkınlıkla televizyona bakıp kalıyorum. Bu olayları ben her gün çevremde zaten duyuyorum. Bu program gerçeklerin büyüteçle gözler önüne serilmesi gibi bir şeymiş.

Özellikle son çıkan adamın söyledikleri kulaklarımda yankılanıyor: “İkimiz de birbirimizi değiştireceğimizi sanmışız olmadı”. Gerçekten ilişkiler böyle değil mi? Herkes karşısındakinin sevmediği taraflarını “aman ben nasılsa ilerde çaktırmadan bunları değiştiririm” beklentisiyle girmiyor mu???

Mesela tanıştığımız kişi çok çapkındır ve bu durum haliyle bizi tedirgin etmiştir. Ama bize karşı davranışları da çok hoşumuza gitmiştir. “Ya hele biz bir çıkalım, ben nasılsa onu değiştiririm” demez miyiz? “Ben onu uslandırmasını bilirim” diye hatta az da olsa bir kadınlık gururumuzu konuşturmaz mıyız?

Ya da adam gezmesini çok seviyordur ama biz daha evcimenizdir. “Hele bir evlenelim, çocuk da yaparız zaten o zaman bir yerlere gidemez” diye alttan alta düşünmez miyiz sanki?

Ya da tam tersi çok durgundur, biz daha hareketliyizdir. “Ben onu adam ederim bana ayak uydurtmasını sağlarım” demez miyiz?

Adam sigara içer; bizimse tahammülümüz yoktur sigaraya, ben nasıl olsa bıraktırırım demez miyiz?

Para konusunda çok savurgansa, hele bir evlenelim aile bütçesi zaten benden sorulacak, ben onun harcamalarını dizginlerim demez miyiz?

Örneklere devam edecek olsam sayfalar dolar ama hiçbir zaman “ya şu adam/kadın böyle ben onun bu haliyle yapabilir miyim” diye düşünmeyiz. Onu olduğu haliyle kabul etmeyi düşünmeyiz. Ya da değiştirme işlemlerini hep onun üstünden düşünürüz. Kendimizi değiştirmemiz gerektiği nedense pek aklımıza gelmez.

En sonunda da ilişkinin niye yürümediğine şaşar kalırız. Yani adamın televizyonda dediği gibi “ikimiz de birbirimizin değişmesini bekledik ama ikimiz de aynı kaldık” der hayal kırıklığımızla kalırız. Bir de birbirimizi değiştirmek için harcadığımız o kadar çaba, emek, konuşma, sinir sürtüşmesinden bahsetmiyorum bile…

Sanırım karşımızdakini olduğu gibi kabul etmiyorsak o ilişkinin pek şansı olmuyor. Siz ne dersiniz?

Sağlıcakla,

1 yorum: