30 Eylül 2012

Hepinizin hayatında gıcık olduğunuz insanlar olmuştur.



Hepinizin hayatında gıcık olduğunuz insanlar olmuştur. Sinir olursunuz, keyfiniz, tadınız kaçar... İşte orada durun! Büyük bir sınavdasınız. O, boşuna, tesadüfen karşınıza çıkmadı. O, kendinizde görmeyi reddettiğiniz, bakmaya direnç gösterdiğiniz aynaya bakmanız için burada. En sert kabuklarınızı kırmaya gelmiş kişidir O...
Önünüzde 3 seçenek var:

1- KARŞI MÜCADELEYE GİRİŞİRSİNİZ. O'na karşı amansız bir savaşa girişirsiniz. Doğru, haklı olanın siz, yanlış olanın O olduğunu ispatlamak uğruna bütün enerjinizi harcarsınız. Bazen açık açık sözlerinizle -sözel- şiddet uygular bazen de ima yoluyla, (taş atarak) sözlerinizle O'nu taciz edersiniz. Böyle yaparak O'na olan nefret, kin duygularınızı besler, büyütürsünüz. Olay tam bir düşmanlığa dönüşür...

2- KAÇARSINIZ. Mücadeleye girmez, kaçmak için türlü çareler ararsınız. Onunla karşılaşmamak, aynı mekanda bir arada olmamak için çaba harcarsınız. Tüm çabanıza rağmen yine de bir araya gelirseniz O'na karşı en keskin silahınızı kullanır ve O sanki orada değilmiş gibi davranır, O'nu yoksayarsınız. Konuşmasına katılmaz, cevap vermeye bile tenezzül etmezsiniz... Bu; kendinizce O'nu cezalandırma yönteminizdir.

3-AYNADA KENDİNİZE BAKARSINIZ. Gerekli ruhsal gelişim seviyesindeyseniz, farkındalığınız açık ise evrenin (Tanrı da diyebilirsiniz) O kişi aracılığıyla size neyi söylediğini duymaya çalışırsınız. O kişi aracılığıyla yolladığı mesajı okursunuz. O insanla değil; görmeyi reddettiğiniz o aynaya bakmak için kendinizle mücadele edersiniz. Görür ve O insana sevgiyle teşekkür edersiniz. Yolunuzu tıkayan egolarınızı size gösterdiği için... Zaten O, başka hiç bir şey yapmamıştır. Bunu bilirsiniz...

../ Sibel Yener

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder