23 Ocak 2013

Kızıyorum, öfkeleniyorum, kırılıyorum, üzülüyorum... İsyan ediyorum, küsüyorum. Kah kendime, kah birine, kah bir şeye...

Fotoğraf: Kızıyorum, öfkeleniyorum, kırılıyorum, üzülüyorum... İsyan ediyorum, küsüyorum. Kah kendime, kah birine, kah bir şeye... İnsan gibi, tüm duyguların kolajında bazı parçalarda tutsak kalıp, sonra bir başka parçaya geçiyorum. Zaman oluyor fırtına gibi duyguların arasında savruluyorum. Bazen karanlığın derinliğinde, bazen başka bir ruhun gölgesinde aslolanı tüm hücrelerimde hissediyorum. Bugün ruhunu paylaşabileceğim, aradığım huzuru, mutluluğu, sevgiyi götürebileceğim birileri var biliyorum. Her sabah güneşin doğusunda bunu diliyorum. Toprağın altında kalan altın parçası gibi, keşmekeşin arasında onu buluyorum, seni yaşıyorum. bir parça bile ışık varsa karanlığın yokolduğunu tek gerçek olmadığını bilerek, aşkın, iyiliğin, varoluşun özünün yaktığı ateşe bir odun da ben atıyorum, birkaç odun da beraber atıyoruz. Biz çoğaldıkça, ışık güçleniyor. Karanlık hep olacak. Karanlık olmazsa ışığa ne gerek var? Her şey bir ve tek. Siyah beyaz, aydınlık karanlık, iyi kötü, güzel çirkin, sen ve ben...</p><br /><br /><br /><p>aret vartanyan

Kızıyorum, öfkeleniyorum, kırılıyorum, üzülüyorum... İsyan ediyorum, küsüyorum. Kah kendime, kah birine, kah bir şeye... İnsan gibi, tüm duyguların kolajında bazı parçalarda tutsak kalıp, sonra bir başka parçaya geçiyorum. Zaman oluyor fırtına gibi duyguların arasında savruluyorum. Bazen karanlığın derinliğinde, bazen başka bir ruhun gölgesinde aslolanı tüm hücrelerimde hissediyorum

Aret Vartanyan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder