27 Temmuz 2012

Esas Degistirmem Gereken Kendimim!

Delikanlinin biri vaktiyle, aradiklarini Tasavvuf kitaplarinda bulmus... Kitaplari okudukca meraki artmis! Cok etkilenmis... Ogrendigi hakikatler karsisinda hayretler icerisinde kalmis... "Hay Allah" demis "Hakikatin ne oldugundan kimsenin haberi yok oysa! Dunya alem bilgisizlik ve gaflet icinde yasiyor. Insanlar daha Allah'i bilmiyorlar, kendilerini tanimiyorlar... Din diye putlara ya da hayallere tapiyorlar. Bos yere de kavga gurultuyle birbirlerini uzup kiriyorlar".

"Bu yasta bunlari farketmem cok iyi oldu" diye dusunmus. "Benim simdi esas isim bu bilgileri tum dunyaya yaymak, insanlara isin gercegini aciklamak olmali. Eger insanlar bu hakikatleri farkederlerse, hersey degisir, kimse karsisindakine zarar veremez; o zaman dunya gulluk gulistanlik olur, insanlar huzur icinde yasar... Ben de insanliga iyi bir hizmet vermis olurum...

Derken dusmus yollara, bir memleketten otekine baslamis dolasmaya. Gittigi her yerde anlasabildigi insanlarla dostluklar kurup, bildiklerini baslamis paylasmaya! Dinleyen buldukca anlatmis; anlattikca kendisi de yeni seyler farketmis... Yillar gecmis, gel zaman git zaman, yasi gelmis yirmilerden otuzlara... Bir gun, sakin bir koseye cekilip dusunmeye baslamis. Gecen zamana donup soyle bir bakmis; gosterdigi gayreti ve olup biteni muhakeme etmis. Bakmis ki sonucta dunya yine hep ayni, degisen hic bir sey olmamis! Dostluklar da, kavga gurultuler de aynen eskisi gibi devam edip gidiyor... Bilen biliyor, bilmeyen bilmiyor..."Yahu" demis, "ulkeler degistikce, insanlar da degisiyor; her milletin farkli deger sistemi, farkli birikimi ve farkli bakis acilari var. Bilip tanimadigim toplumlara benim bu bilgileri anlatip, birseyleri degistirebilmem cok guc! En iyisi ben kendi memleketime emek vereyim. Kendi lisanimdan anlayanlarla daha iyi paylasirim bu bildiklerimi...

Baslamis bu kez koy koy, kasaba kasaba gezmeye memleketini...Her gittigi yerde ilgiyle karsilanmis. Sohbetler etmis, kitaplardan pasajlar okumus... Derken, yasi gelmis kirklara... Bakmis ki, kendi memleketinin insanlari da cesit cesit. Her bir koyun farkli adetleri, farkli anlayislari var. Kime ne soylerse soylesin, kolay kolay vazgecmiyor insanlar bildiklerinden... Kimi soylenenleri oyle anliyor, kimi boyle! Bilen yine biliyor, bilmeyen bilmiyor! Seven yine seviyor, soven yine sovuyor"Hey hat" demis, "bu insanlara benim bir faydamin olmasi cok zor! Iclerinde tek tuk anlayan ciksa da, onlarla da butun omrumu gecirmem mumkun degil! Ben bunun yerine hic olmazsa kendi esime dostuma yoneleyim. Biraz onlara tatli dille birseyler anlatayim. Baskalari nasil olurlarsa olsun, beni taniyip sozumu dinleyenlerle sevgi ve hosgoru yayan ornek bir topluluk olalim bari...

Ama ne fayda...Sonucta bir kez daha ayni gercekle karsilasmis... Bu arada kirkli yaslar da kalmis geride. Derken, son careyi bulmus. "Ben kimseden mesul degilim, kendi ailem ve cocuklarimdan baska" demis. "O zaman kalan zamanimi coluk cocuguma ve yakinlarima bildiklerini anlatarak degerlendirmeye bakayim" demis...

Baslangicta hersey yolunda gitmis. Adam her sabah yeni bir hevesle uyanmaya baslamis. Derken, zaman her zamankinden hizli gecmeye baslamis. Yillar birbirini kovalamis... Yas ellilere varinca, yine bir gun durup dusunmus. Bakmis ki, aslinda ev halkinda da degisen pek birsey yok. Hersey degismis, iyi gidiyor gibi gorunse de, birgun ola ki tabiatlarina ters gelen birseyle karsilassalar, al takke ver kulah, yollar yine karisiyor. Konusulanlar unutuluyor, herkes kendi tasasinin pesine dusuyor. Buyukler buyuklugunu, kucukler kucuklugunu devam ettirip gidiyor... Caresiz, adam cekmis elini etegini etraftan. "Demek ki takdir boyle" demis; "benim pek de yapabilecegim birsey yokmus"...

Zamanla adamin saci sakali agarmis, bembeyaz olmus. Altmislar da birer birer tukenmis... Artik, omrunun son gunlerinin yaklasmakta oldugunu hissetmis. Gunler geceleri, geceler gunduzleri takip ederken, yine bir gun sabaha dogru ruyasinda nur yuzlu, ak sacli bilge zati gormus ve ondan yasamin gercegine dair su sozleri isitmis:

"Kalktigin bir sabah kesinlikle son sabahin olacaktir!"

O an kafasinda bir isIk yanmis: "Hey hat" demis, "Dunya alemi degistirmeye calistim, omrum gecti!.. Meger gozum hep disardaymis. Oysa, benim esas degistirmem gereken kendimdi, kendime bakmaliydim; onu unuttum!.. Herseyi yerli yerince goremedim, degistirmeye calistim. Onun icin de hic degisemedim, hicbir sey de degismedi..."

Ve seslenmis kendisine gun dogdugunda:

Uyan ey gozlerim uyan!.. Uyan uykusu cok olan uyan!.."

"Kalktigin bir sabah kesinlikle son sabahin olacak!"

kAYNAK:ŞİFA ÇEMBERİ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder